MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kazı ve kazma siyasetini yürüten AK Parti anlayışına sormak isterim ki; bundan sonra Çanakkale’yi de kazmayı aklınızdan geçiriyor musunuz? Dumlupınar’ı, Sakarya’yı da gündeminize alacak mısınız? Malazgirt’e ve Çubuk’a da kazı ekibi gönderecek misiniz? Ermeni çetelerinin katlettiği vatan evlatlarının sere serpe yattığı yerlere de iş makineleri sevk edecek misiniz?" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’teki grup toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının büyük çoğunluğunda AK Parti iktidarına yüklenen Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın manşetlere rağmen iktidar olduklarını söylediğini, fakat 9 yılı aşkın iktidarlık döneminde bölücülüğün bizzat AK Parti eliyle manşetlere taşındığını öne sürdü. Terör örgütü PKK’yı derin devletin kurduğu şeklindeki iddiaları da değerlendiren Bahçeli, "Biran için farz edelim ki, madem PKK devlet
yapılanmasıdır, bu kapsamda bunun delilleri nerededir ve nerelere gizlenmiştir?" diye sordu.
İddia sahiplerinin ellerinde konuyla ilgili belge ya da bilgi olup da bunu milletten saklamaları durumunda, yabancıların menfaatini gözeten karanlık zihniyetler olarak anılacaklarını kaydeden Bahçeli, "Yok eğer, iddialarına dayanak teşkil edecek bir bilgi veya kanıt bulunmadan, belirli maksatları gözeterek; kulaktan dolma haberlerle, uydurma bilgilerle ve imal edilen yalanlarla, bölücü terör örgütünü devletle irtibatlandırıyorlarsa, müfteriliğin bile kendileri için nazik bir tanımlama olacağını bilmeleri
kendilerinin hayrına olacaktır. Şayet bu görüşün tarafları, şereflerini ve haysiyetlerini iki paralık etmek istemiyorlarsa, sözlerinin muhteviyatını ve kaynağını bir an önce itiraf etmeli ve açıklamalıdırlar" diye konuştu.
"Devleti PKK’yla aynı noktaya getirmek ve bölücü terör örgütünü Türkiye Cumhuriyeti’yle ilişkilendirmeye çalışmak aşağılık bir tertibin ve alçakça yürüyen bir organizasyonun işi, işlemi ve ürünüdür" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Tam da burada, şu sorular ister istemez kafamıza takılmakta ve aklımıza gelmektedir: 2002 yılındaki sıfır terör noktasından bugüne nasıl gelinmiştir? İnsan gücü, lojistik imkanları, potansiyeli ve propaganda kanalları darbe üstüne darbe yine bölücü örgüt, nasıl olmuştur da 9 yıllık AK Parti döneminde küllerinden yeniden dirilmiştir? Peki, Türkiye’nin küresel hedefler paralelinde bölünmesi amacıyla, PKK’nın tekrar ayağa kaldırılması mı gerekmiştir? Bunun için de PKK’yla AK Parti arasında bir rol ve görev
paylaşımı mı yapılmıştır? Geride kalan yıllara baktığımızda, bölücülüğün; AK Parti teneffüsü ile ayağa kalktığı, terörü tırmandırdığı, dayattıkça aldığını görünce de daha fazla hunhar eyleme müracaat ettiği anlaşılmaktadır. Bu yüzden durmak bilmeyen etnik bölücülük, AK Parti’nin sağladığı korunaklı ortamda gemi azıya almış; iki gün önce idrak ettiğimiz Misak-ı Milli’nin 92. Yıldönümünü karşıladığımız bir süreçte, vatanımızın bir bölümünü, asırları aşan emperyalist mihrakların yönlendirmeleriyle Kürdistan
olarak nitelendirmiştir. Nitekim iktidar bölücü teröre, belki de tarihinde ilk defa kazanacağı, başarı sağlayacağı umudunu vermiştir. Bu itibarla, AK Parti zihniyeti, PKK’nın devlet projesi olduğundan daha çok, kendisinin bölücülüğü nasıl canlandırdığını ve Türkiye’yi nasıl bir uçurumun eşiğine getirdiğini görmeli ve biraz insafı ve inancı varsa bunun kaygısına düşmelidir."
DİYARBAKIR’DA YAPILAN KAZILAR
Bahçeli, Diyarbakır İçkale’de yapılan kazılarla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Kazılarda bulunan kemiklerin yeni bir tartışmanın ve cepheleşmenin fitilini ateşlediğini belirten Bahçeli, "Bu kapsamda koparılan gürültünün, yapılan suçlamanın iyice zıvanadan çıkmaya başladığı görülmektedir" dedi.
Yapılması gerekenin; eğer ortada bir cinayet varsa bunun ortaya çıkarılması, failleri tespit edilirse de gereğinin yapılması olduğunu ifade eden MHP lideri, bu konuda DNA testleri başta olmak üzere her yola başvurulması gerektiğini söyledi. "İsveç’ten, kazılacak yerlerin adreslerini ifşa eden provokatör ve yabancı servis figüranlarının ülkemize getirilmesi acilen sağlanmalı ve bunlara yönelik gerekli yaptırım hayata geçirilmelidir" diyen Bahçeli, "Şu gerçeklerin muhatapları tarafından hiç unutulmaması
makul, mantıklı ve doğru olacaktır. Bu aziz vatanın her yerinde kefensiz kahramanlar yatmaktadır. Bu sayede üzerinde yaşadığımız toprak parçası bize yuva olmuş, vatan haline gelmiştir. Arkeolojik kazılarla sonuç ve müsebbip aramaya çalışan AK Parti zihniyeti, atacağı adımlara toprağın altından bahaneler bulmaya, yapacağı işlere gerekçeler oluşturmaya çalışmaktadır" değerlendirmesini yaptı.
ÇANAKKALE’Yİ DE KAZMAYI AKLINIZDAN GEÇİRİYOR MUSUNUZ?
Bahçeli, Diyarbakır’da devam eden kazılarla ilgili bölümünde konuyla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Kazı ve kazma siyasetini yürüten AK Parti anlayışına sormak isterim ki; Bundan sonra Çanakkale’yi de kazmayı aklınızdan geçiriyor musunuz? Dumlupınar’ı, Sakarya’yı da gündeminize alacak mısınız? Malazgirt’e ve Çubuk’a da kazı ekibi gönderecek misiniz? Ermeni çetelerinin katlettiği vatan evlatlarının sere serpe yattığı yerlere de iş makineleri sevk edecek misiniz? Peki, iş buraya geldiğine göre, bu kahramanların haklarını da arayacak mısınız? Yarın Mahşer Gününde, şehitlerimizin failleriyle girdiğiniz
sarmaş dolaş halinizi nasıl anlatacaksınız? Bu son kazılarla ortaya çıkan manzaranın, ülkemizin zaaf içinde bulunan huzurunu daha fazla bozmamasını temin etmek hükümetin en öncelikli görevleri arasındadır. Hatalardan dersler çıkarılması, hukuk dışı faaliyetlerden sakınılması bizim en büyük dileğimizdir. Ancak kazılarda bulunan her şeyin suçunu devlete yıkmak ve siyasi çekişmelere alet etmek; hem rahmete kavuşanların ruhlarına eziyettir hem de aramıza sokulan nifaktır. Bu itibarla herkes konu üstünde
konuşurken dikkatli olmalı ve ağızlarından çıkacak sözlerin nerelere ulaşacağını iyi hesap etmelidirler."
Bahçeli konuşmasının son bölümünde ise, çiftçinin durumuna değinerek, milli gelirden çiftçilerin payına düşen miktarın çok düşük olduğunu söyledi. Gübrenin pahalı olduğunu, ilaç ve tohumun ateş pahası olduğunu belirten Bahçeli, "Davos’ta anlatılan Türkiye tablosundan ve görüntüsünden ortada eser yoktur. ’Kıskananlar çatlasın, dünya bizi örnek alsın, dün Avrupa’nın hasta adamıydık, bugün ders veriyoruz’ gibi sözlerin ne karşılığı ne de inandırıcılığı vardır" diye konuştu.