Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Bursa Şubesi, 2011-2012 eğitim öğretim yılının ilk dönemini değerlendirdi.
Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Bursa Şubesi Başkanı Numan Şeker, eğtiimde olumlu gelişmelerin yanı sıra çeşitli sıkıntılar olduğunu belirterek, "Bağış soruşturmaları, öğretmenlerin özür grubu tayin hakkına sınırlama getirilmesi, iller arası rotasyona tabii tutulması tartışmaları, siyasilerin ve bakanlığın eğitim camiasını yaralayan söylemleri gibi eğitimcilerin moral ve motivasyonunda tahribat oluşturan gündemler de yerini almıştır" dedi.
Eşit işe eşit ücret kapsamında öğretmen ve öğretim elemanlarının ücretlerinde iyileştirme yapılmadığını ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın, kendi çalışanlarının mali ve özlük haklarıyla ilgili yeterli çaba göstermediği kanaatini ortadan kaldıracak girişimlerde bulunmadığını vurgulayan Şeker, "2,5 milyon memurun toplu sözleşme yapmasını sağlayacak olan 4688 sayılı Kanun’da değişiklik öngören Toplu Sözleşme Yasası’nın çıkarılmamış olması geride bıraktığımız dönemin hanesine eksi olarak yazılmıştır" dedi.
Eşit işe eşit ücret uygulamasıyla öğretmen ve eğitim elemanlarının ücretlerinde iyileştirme yapılmadığını dile getiren Şeker, öğretmen ve öğretim elemanlarının KHK mağduru olduğunu ve kamuda en düşük maaş alan ikinci personelin öğretmen olduğunu vurguladı.
Öğretmen açığının palyatif yöntemlerle giderilmeye çalışılarak, açığın adeta gizlenmeye çalışıldığını vurgulayan Şeker, öğretmen alımı için takvim ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Şeker, ikinci döneme ilişkin yeni öğretmen alımının yapılması ve dersliklerin ücretli öğretmenler yerine ataması yapılmayan öğretmenler ile buluşturulması gerektiğini belirtti.
Devletin yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu okul aile birlikleri kanalıyla bağış adı altında velilerden alınan paralarla yöneticilerin tamamının soruşturulmasının yanlış bir adım olduğunu vurgulayan Şeker, bu soruşturmanın okul yöneticilerini herkesin gözünde değersizleştiren bir uygulama olduğunu söyledi. Şeker, bağış soruşturmasının sonuçlarıyla birlikte iptal edilmesinin bu olumsuz izi bir nebze ortadan kaldırabileceğini ekledi.
Zorunlu kesintisiz eğitimin gündeme alınmış olmasının son derece önemli olduğuna vurgu yapan Şeker, "8 yıllık kesintisiz eğitim dayatması ’siyasi hayatıma mal olsa dahi yapacağım’ diyenlerin siyasi hayatını bitirmekle birlikte sanayide çırak, mesleki eğitimde yönlendirme gibi önemli hususları da bitirme noktasına getirmiştir" dedi. Mesleki eğitime ağır darbe vuran katsayı probleminin, meslek liselerinin aleyhinde olan uygulamayı geride bırakan kararının YÖK’ün attığı en önemli adım olduğunu söyledi.
MİLLİ BAYRAMLAR DAR BİR ALANA SIKIŞTIRILAN UYGULAMALAR OLMAKTAN ÇIKARILMALI
Ayrıca son dönemde çeşitli yorumlara neden olan 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili de konuşan Başkan Şeker, "Milli bayramlar, hem kutlamalarda görev verilen öğrencilerin eğitimin aylarca aksatan hem de kutlamaları dar bir alana sıkıştıran uygulamalar olmaktan çıkarılmalıdır" diyerek konuşmasını sonlandırdı.