BAŞBAKAN ERDOĞAN, ŞAAKAŞVİLİ İLE BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Somali’de kaçırılan Türk denizcilerin kurtarılması için büyük çaba gösterdiklerini belirterek, "İnanıyorum ki bu özel olayda sergilenen Türk-Gürcü yardımlaşması tarihe kardeşliğimizin, dayanışmamızın bir nişanesi olarak geçecektir" dedi.
Somali’de 16 ay önce korsanlar tarafından kaçırıldıktan sonra geçtiğimiz günlerde serbest bırakılan 3’ü Türk 18 denizci özel bir uçakla İstanbul’a geldi. Denizcileri havalimanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Gürcistan Devlet Başkanı Mikheil Saakaşvili birlikte karşıladı. Bir süre başbaşa görüştükten sonra ortak basın toplantısı düzenleyen Erdoğan ve Şaakaşvili, denizcilerin kurtulmasından duydukları mutluluğu dile getirdi.
Basın toplantısında ilk sözü alan Başbakan Erdoğan mutlu bir gelişme çerçevesinde Gürcistan Devlet Başkanı Şaakaşvili ile bir araya geldiklerini belirterek, "Sevgili denizci kardeşlerimizi karşıladık. Şimdi bir aradayız. 8 Eylül 2010 tarihinde Hint Okyanusu’nda korsanlarca kaçırılan yabancı bandıralı bir gemide çalışan 15 gürcü dostumuz ve 3 vatandaşımız o tarihten bu yana ne yazık ki rehin tutuluyorlardı. Rehin tutulan her iki ülke vatandaşının da 8 ocak tarihinde serbest bırakılmalarının sağlandığını,
dün Kenya’ya ulaştırıldıklarını biliyoruz. Bu haberler bizleri çok sevindirdi, hepimiz için mutluluk kaynağı oldu. Bu acı tecrübeyi yaşayanların hepsine ve ailelerine geçmiş olsun diyorum" dedi.
Denizcilerin rehin tutulması sürecinde Gürcistan hükümeti ile sürekli olarak irtibat halinde olduklarını ifade eden Erdoğan, "Somali Cumhurbaşkanı ile Somali ziyaretimde de bunları derinlemesine konuştuk. Salimen serbest bırakılmalarını sağlamak için büyük çaba gösterdik. Olayın başlangıcından itibaren tüm olasılıkları değerlendirerek girişimlerimiz sürdü. Türk ve Gürcü vatandaşların serbest kalmalarına yönelik gayretlerin olumlu sonuç vermesinden dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Değerli dostum
Şaakaşvili özel bir uçak göndererek tüm kutulan kardeşlerimiz getirtti. Hepinizin huzurunda kendisine teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bu özel olayda sergilenen Türk-Gürcü yardımlaşması tarihe kardeşliğimizin, dayanışmamızın bir nişanesi olarak geçecektir" şeklinde konuştu.
Gürcistan Devlet Başkanı Şaakaşvili ile ikili bir görüşme yaptıklarını da anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi;
"Ülkelerimiz arasında her alanda özellikle son dönemdeki ikili ilişkilerimiz çok farklı bir boyutta gelişme arz etmektedir. Türkiye ve Gürcistan, gerek siyasi alanda, gerek askeri alanda, gerek ekonomik ve ticari alanında farklı bir ilişki içerisindedir. Artık kapılarda aramızda bir sorun kalmamıştır. Rahatlıkla nüfus kağıdı ile Gürcistan’dan dostlarımız Türkiye’ye, Türkiye’den vatandaşlarımız da Gürcistan’a rahatlıkla geçebilmektedir. Bu ikili ticaretimizi de farklı şekilde geliştirmektedir. Gürcistan ile
enerji alanında da büyük işbirliğimiz var. Bakü - Tiflis - Ceyhan hattı önemi. Kars - Tiflis - Bakü demiryolu ağı projemiz de var. Yine kura nehri ile ilgili baraj çalışması da protokole bağlanmak üzere. Bütün bu adımları atılırken bir diğer önemli gelişme de Ahıska Türklerine yönelik. Dostum Şakaşvili’nin olumlu yaklaşımları neticesinde onlar da kendi yurtlarına dönebilecek. Kültür varlıkları konusunda aynı şekilde karşılıkla anlayışa dayalı önemli adımlar attık"
Konuşmasını Türkçe olarak başlayan Şaakaşvili ise, "Çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin tanımış lideri ve büyük dostum. Biz her zaman acılı günlerde beraberdik ve bugün sevinçli günümüzde de yine beraberiz. Gürcü ve Türk denizcilere de hitap etmek istiyorum. ’Hepiniz evinize hoş geldiniz’" dedi.
Dünyanın pek çok liderini tanıdığını ancak Başbakan Erdoğan kadar vatandaşına önem verenini görmediğini söyleyen Şaakaşvili, "Türkiye’de 70 milyon nüfus var ve her vatandaşa ne olduğunu takip etmek zorlu bir görev ancak bunu gerçekten iyi yapıyorsunuz. Bütün bunlar çok önemli. Vatandaşlarınızı korumak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bugünkü örnek özel bir örnek çünkü biz vatandaşlarımız serbest bırakılması için birlikte çalıştık" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bölgesinde lider bir ülke olduğunun altını çizen Şaakaşvili, "Türkiye Avrupa ve Ortadoğu’nun barışını sağlamak için önemli bir rol oynuyor. Arap dünyasında da önemli roller oynadığını söyleyebiliriz. Avrupalı meslektaşlarımla konuştuğumuz zaman Türkiye ile işbirliğimizi örnek gösteriyoruz. Eskiden ülkelerimiz arasında vize vardı ancak şimdi sadece kimlik kartı ile geçişin mümkün olduğu döneme gelmiş bulunuyoruz. Her gün Gürcistan ile Türkiye sınırına baktığınızda binlerce kişi giriş yapıyor.
Bugün ilave sınır kapıları konusunda da görüştük. Batum havaalanı geçmişte küçük bir havaalanı idi. Şimdi ise Ankara İstanbul’dan günlük uçuşlar yapılıyor. Bu karşılıklı işbirliğimizin bir sonucu. Demir yolundan da az önce bahsedildi. 2013’de demiryolunu devreye sokarak aktif bir bağlantıdan bahsedebileceğiz" ifadelerini kullandı.
Şaakaşvili Türkiye ekonomisinin başarısının bölgedeki ülkeleri de etkilediğini belirterek, "Biz de Türkiye’deki gelişmeleri takip ediyoruz. Eğitim teknoloji alanında gelişmelere baktığınızda Türkiye’nin çok önemli, yenilikçi bir ülke olduğunu görüyoruz. Kültür ve tarihi eserler a?ame yaptıklarını da anlatan Başbakan Erdoğançısından da işbirliğini devam ettiriyoruz. Anıtların korunması çok önemli Türkiye’deki Gürcülere ait kültürel mirasın restoresi de bizim için önemli. 21. Yüzyılda çok iyi bir
işbirliğine örnek iki ülke görmek istiyorsanız Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilişki. Bu dostluğa dayalı bir ilişki. Herhangi bir hegemonya ya da ülkelerin birbirine bir şek dikte etmesi söz konusu değil. Etrafımızdaki zorluklara rağmen bu işbirliğini devam ettirebiliyoruz. Bütün bunları başarısı sayın Erdoğan’a ait" şeklinde konuştu.
Türk ve Gürcü denizcilerin birlikte zor bir dönemi dayanışma içerisinde geçirdiklerini ifade eden Şaakaşvili, şunları söyledi:
"Gerçekten artık bugün bu noktaya gelmemizden büyük memnuniyet duyuyorum. Bir saat içinde de gürcü denizciler kendi ailelerine kavuşabilecekler. Yaşadıklarını düşünmek bile zor. Herkes için zor ve acı tecrübeler bunlar. Önemli olan onları özgür olmuş olması. 600’den fazla denizci hala rehin tutuluyor. Dünya çapında bir suç bu. Bugün burada bulunan denizciler kurtulabilen şanslı ender kişiler"