YEREL HABERLER - 16 Ocak 2012 Pazartesi 12:35

DP ESKİ GENEL BAŞKANI SÜLEYMAN SOYLU, YENİ ANAYASAYI MASAYA YATIRDI

A
A
A
DP ESKİ GENEL BAŞKANI SÜLEYMAN SOYLU, YENİ ANAYASAYI MASAYA YATIRDI

Mardin’de yeni anayasa konulu panele katılan Demokrat Parti (DP) eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, insanları ötekileştirmenin yeni anayasa ile son bulacağına inandığını söyledi. Soylu, kafasında bulunan yeni Türkiye düzeni anayasasında demokrasi, sağlık, adalet, güven ve eşit vatandaşlık gibi konuların olduğunu ifade etti.
Mardin merkezli düşünce kuruluşu olan Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği (USTAD) yeni anayasa konulu bir panel düzenledi. Öğretmenevi Konferans Salonu’nda düzenlenen ve konuşmacı olarak Demokrat Parti eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun katıldığı panele eski milletvekili Veysi Şahin, Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Aydın, Kürt Yazarlardan Şerefxan Ciziri, Bayındırlık Müdürü Halil İbrahim, Kültür ve Turizm Müdürü Davut Beliktay, Has Parti İl Başkanı Mehmet Timurağaoğlu, USTAD Başkanı
Ahmet Akgül, STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Ahmet Akgül, Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği(USTAD) hakkında bilgiler verdi. Akgül, bu paneli düzenlemelerindeki amaçlarının yeni anayasa çalışmalarına Mardin’den katkıda bulunmayı amaçladıklarını ifade etti. DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, "Yeni Anayasa ve Sivilleşme" konulu panelde yaptığı konuşmasına globalleşme ile yeni dünya, Ortadoğu ve Türkiye hakkında kısa bilgiler vererek
başladı. Soylu, Avrupa’nın ilerleyen yıllarda yaş ortalamasının 65 yaşı geçeceğini, ancak buna rağmen Türkiye’nin yaş ortalamasının 27.5 olduğunu vurguladı ve dinamik yapısının sürekli Avrupa’dan daha üstün olduğunun altını çizdi. Soylu, Başbakanın bu anlamda üç çocuk uyarısına dikkat çekerek, "Bu dinamik yapının korunması ile gelecek yıllarda dünyada hakim güç olmamızı sağlayacaktır" dedi.
Türkiye’ye yeni bir çağ atlatmanın ancak yeni anayasa ile mümkün olabileceğini anlatan Soylu, yeni anayasanın gerekliğine vurgu yaptı. İnsanların ötekileştirilmelerinin yeni anayasa ile son bulacağına işaret eden Süleyman Soylu kafasında bulunan yeni Türkiye düzeni anayasasında demokrasi, sağlık, adalet, güven ve eşit vatandaşlık gibi konuların olduğunu ifade etti.
"GEÇMİŞİMİZLE YÜZLEŞMEMİZ LAZIM"
Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini söylenen Soylu, "Ben bunu Kocaeli’nde, Trabzon’da, Aydın’da ülkü ocaklarında da söyledim, Batman’da, Mardin’de de söylüyorum. Türkiye Şeyh Sait meselesiyle yüzleşmedikçe, İstiklal mahkemeleri meselesiyle yüzleşmedikçe, Türkiye, Dersim meselesiyle, Sivas ve Madımak’ta yaşananlarla yüzleşmedikçe 21. yüzyılda benim bildiğim, modernleşmeyi, zenginleşmeyi, demokrasileşmeyi, özgürleşmeyi zor yakalar. Benim düşüncem budur. Ben Türkiye’nin üç temel sorunu olduğunu
görüyorum. Anayasa sorununun ötesinde üç sorun. Bunlar Kürt sorunu, Alevilerin yaşadıkları sorunlardır, üçüncüsü de kadın, cinsiyet sorunudur. Bunlarla birlikte dindarlar ve köylülerin yaşadıkları sorunlar da vardı. Bunlar cumhuriyetin ötekileştirdikleri idi, Gayrimüslimlerle beraber. Ama dindarların ve köylülerin sorunları son 50 yılda önemli bir bölümü çözüldü. Menderes’le, Özal’la ve son dönemde AK Parti ve Erdoğan iktidarı ile bunların sorunları çözüldü. Burada AK Parti’nin hakkını teslim etmek
lazım. İroni yaparak söylersem Gayrimüslimlerin de sayılarını azaltarak çözdük. Ama Kürt, Alevi ve kadın sorunu önümüzde duruyor. Bunların içinde en önemlisi Kürt sorunudur. Kürt sorunu çözülmeden yeni anayasa yapmak mümkün değildir. Çünkü vatandaşlık tanımından, kimlik dil tanımına kadar pek çok konu gelip Kürt sorununa takılacaktır" diye konuştu.
"KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMELİ"
Kürt sorununa bir çözüm üretilmediği takdirde yapılacak yeni anayasanın bir tarafının eksik kalacağına dikkat çeken Soylu, "Yani Türkiye Kürt sorununun çözümü konusunda uzlaşmadan yeni anayasa yapması mümkün değildir. Yeni anayasa Kürt sorunu çözülmeden ya da çözülüyormuş gibi yapılarak gerçekleşirse 21. yüzyılın hayal kırıklığı olur. Bir karar vermek zorundasınız. Kürt sorunu dar bir geçitte önümüzde duran büyük bir kayadır. Ve bu kayayı kaldırmadan bu geçitten çıkmak mümkün değildir. Türkiye 21.
Yüzyılda bölgesinde küresel güç olma iddiasını, öncelikle içindeki ihtilafları minimize ederek sağlayabilir. Bu süreçteki küçük sorunlara takılmamalıdır. Yeni anayasa toplumsal barışımızın ve ilerlemecilik talebimizin önünü açacak yazılı belgesi olmaktan başka hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Anayasaların temel işlevi de budur"şekline konuştu.
Soylu, konuşmasında Ortadoğu’daki olaylara da değinerek "Ortadoğu ne kadar karışırsa karışsın o bölgede bulunan bütün ülkelerin en güvenilir müttefiki Türkiye’dir" ifadesini kullandı.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE BİZ TÜRKLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR"
Soylu, program sonunda dinleyicilerin sorularına cevap verdi. Bir dinleyicinin "Kürtçe anadilde eğitimi nasıl değerlendirdiği" sorusuna Soylu, "Ben sadece anadilde eğitim konusunda değil Kürtlerin bütün insani haklarının verilmesi taraftarıyım. Bu düşüncemi gittiğim her yerde de söylüyorum. Kürtlerin insani hakları neyse hepsi verilmesi gerekir. Ama bu konuda bir türlü babamı Kürtçe anadilde eğitim konusunda ikna edemedim. Biz Türklerin de bu konuda üzerine düşen görevleri olduğuna inanıyorum. Bir empati
kurarak Kürtleri Türklerle daha da yakınlaştırarak aralarındaki birlik bütünlüğü sağlamamız lazım" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Agora Fintech Fuarı, global finans ve teknoloji temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi Agora Fintech etkinliği Türkiye’yi fintek sektöründe öncü bir ülke olarak konumlandırma hedefini güçlendirmek için uluslararası fintek derneklerini, sektör profesyonellerini ve finans uzmanlarını bir araya getirdi. Mobilefest İletişim Teknolojileri Fuarı ve Konferansı, ’’Dünyaya Bağlan’’ mottosuyla İstanbul Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Fuarın bu yılki yeniliği Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB) iş birliği ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin ana desteğiyle hayata geçirdiği Agora Fintech finansal teknolojiler etkinliği oldu. Agora Fintech etkinliği ile Türkiye’nin yenilikçi fintek ekosistemi uluslararası sahneye taşındı. Türkiye’nin fintek alanındaki liderliğini pekiştirmek amacıyla TÖDEB tarafından Mobilefest iş birliğiyle düzenlenen fuar, 3 gün boyunca ziyaretçilerini ağırlıyor olacak. Etkinlik, sektörün yerel ve global temsilcilerini bir araya getirerek, Türkiye’nin fintek sektöründeki son yenilikleri, girişimleri ve iş birliği fırsatlarını vitrine çıkarıyor. Fuar, Türkiye’yi fintek sektöründe öncü bir ülke olarak konumlandırma hedefini güçlendirmek için uluslararası fintek derneklerini, sektör profesyonellerini ve finans uzmanlarını bir araya getiriyor. Ulusal ve uluslararası finteklerin yanı sıra bankaların ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, Bankalararası Kart Merkezi, Kredi Kayıt Bürosu’nun da yer alacağı TÖDEB Agora Fintech’te 19 panel ve sunumda tüm dünyadan 45 sektör temsilcisi ülkelerin regülasyonlarından, açık bankacılığa; AB’de ödeme düzenlemelerinin geleceğinden, dijital çağda siber güvenlik ve risk yönetimine kadar geniş bir yelpazede deneyimlerini paylaşacak. Fuarın açılış konuşmaları Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, Bank Pozitif Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Kork ve TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin tarafından yapıldı. Konuşmacılar, Türkiye’nin fintek alanındaki yükselişini, dijitalleşen global ekonomideki rolünü ve sektördeki inovatif gelişmeleri vurgulayarak, etkinliğin önemini katılımcılara aktardılar. Açılış konuşmaları sonrasında katılımcılar, fuar alanını ziyaret ederek çeşitli fintek firmalarının stantlarını ve ürünlerini yakından inceleme fırsatı buldu. ‘‘Dünyada yer almak için kamu ve özel sektör birlikte çalışmalı’’ Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, “Finans Ofisi’nin kuruluşundan başlamak üzere en önemli konularımızdan biri fintek konusu oldu. Fintek konusu uluslararası rekabete açık bir alan. Uluslararası rekabete açık alanlarda kamu ve özel sektörün daha stratejik davranması gerekir. Fintek, geleceği şekillendiren birkaç alandan bir tanesi ve Türkiye’nin bu alanda dünya haritasında önemli bir yeri olabilmesi için kamunun ve özel sektörün çok sıkı bir şekilde bir arada çalışması gerekir. Asıl aktörler sizlersiniz, bizler de destek olup büyütmeye çalışacağız” şeklinde konuştu. “Uluslararası markalar çıkarmalıyız” BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, “Bizleri bir araya getiren fuarlar, etkinlikler çok değerli. Milli değerler, milli birlik olmak çok önemli. Ülkemizi önümüzdeki yıllarda en az beş uluslararası marka çıkartacak birlikteliği oluşturalım. Bu bir ekip işidir’’ dedi. Finansal teknolojiler alanında yapılan yatırımlar ile ilgili de konuşan Kork, ‘‘BankPozitif Türkiye’deki ilk dijitalleşmeyi başlatan bankadır. 15 yıl önce internet üzerinden ilk bireysel krediyi veren bankayız. Türkiye’ye fintek alanında 2024 yılında Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi verilerine göre 40-50 milyon dolar civarında yatırım yapıldı. Türkiye’nin fintek alanına en çok yatırım yapan ülkeler arasında olmasını umut ediyoruz’’ ifadelerini kullandı. “Oyuna katılan değil, oyun kuran Türkiye” TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin de “Bugün TÖDEB olarak, gururla bir ilke daha imza atmanın sevincini yaşıyoruz. Yaptığımız açılışla birlikte TÖDEB için yepyeni bir sayfayı hep birlikte doldurmaya başlıyoruz. TÖDEB olarak şimdiye kadar ulusal ve uluslararası arenada ülkemizi temsil etmek, iş birliklerimizi güçlendirmek adına birçok fuara katıldık. Bugün ise heyecanımız bambaşka. Kendi fuarımız ‘Agora Fintech’ ile uluslararası fintek ekosistemine ev sahipliği yapıyoruz. Birbirinden değerli uzmanları, sektör temsilcilerini, uluslararası derneklerin yöneticilerini ağırlıyoruz. 2024 takvimimize baktığımızda üyelerimizle birlikte iki ayda bir uluslararası bir etkinliğin ya düzenleyicisi ya da katılımcısı olduğumuzu görüyoruz. Amacımız fintek üssü olan bir Türkiye’de ziyaret eden değil, ağırlayan; sadece oyuna katılan değil, oyun kuran olmak’’ şeklinde konuştu. “2024 takvimimize baktığımızda üyelerimizle birlikte iki ayda bir uluslararası bir etkinliğin ya düzenleyicisi ya da katılımcısı olduğumuzu görüyoruz” diyen Bilgetekin, amaçlarının ziyaret eden değil, ağırlayan; sadece oyuna katılan değil, oyun kuran ve bunu fintek üssü olan bir Türkiye’de yapan Birlik olmak olduğunu ifade etti.