İl Afet Plan Tatbikatı Toplantısı Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz Başkanlığında İl Genel Meclisi Salonu’nda gerçekleştirildi.
Toplantıda ilk sözü alan İl Afet Ve Acil Durum Müdürü Bekir Şen, depremin öncellikli görevleri olduğunu söyledi. Afat durumunda 9 hizmet grubu ve direk kurumların görev aldığını belirten Şen, “Manisa’da 620 personel görev yapmaktadır. 6 ayda bir Vali Yardımcısı Başkanlığında toplantı yapılıyor. UDSEP (Ulusal Deprem Stratejik Eylem Planı), ilimiz müdürlüğümüz koordinatörlüğünde yapmak istedik. MADSEP (Manisa Deprem Stratejik Eylem Planı) hazırladık. MADSEP 3 ana eksen üzerinde kuruldu. Depremleri öğrenme, güvenli yerleşim alanları ve yapılaşma ve depremlerin tehlikeleriyle baş edebilmedir. Bu 3 eksen üzerinde 63 eylem gerçekleştirilecektir” dedi.
"ASİL RİSK BURADA"
Manisa’da son yüzyılda 7 şiddetinde bir depremin olmadığını ifade eden Şen, asıl riskin burada yattığını vurgulayarak, “Van’da da son yüzyılda 7 şiddetinde deprem olmadı. Ancak Van’da 23 Ekimde 7 şiddetinin üzerinde bir depremin yaşanacağını hepimiz gördük. Bu plan çerçevesinde kurumlar 10 yıllık süre içersinde üzerlerine düşen görevi yaptıklarında Manisa olarak deprem riskini en aza indirebiliriz” dedi.
"ŞEHRİ BOYDAN BOYA SARAN BİR FAY HATTI VAR"
İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü Planlama ve Zararı Azaltma Şube Müdürü, Günay Karakaya, Manisa genelinde heyelan, sel, hortum gibi afetlerin yaşandığını ifade ederek, “İlimizde meydana gelen genellikle Gediz Havzasında, Saruhanlı, Merkez, Turgutlu, Ahmetli ve Salihli. Heyelan Gördes, Selendi, Demirci ve Alaşehir’de meydana geliyor. Kaya düşmesi olayları Manisa Merkez’deki Spil Dağı eteklerinde, Demirci, Selendi’de görülmektedir. 1950-2011 yılları arası meydana gelen depremleri ele alan Karakaya, “Heyelan başına ortalama 2-3 kişi, sel başına 4-5 kişi etkilenirken, depremde ise bu sayı on binlere ulaşmaktadır. Bu durumda deprem başlı başına irdelenmesi gereken bir konudur. İlimizde halen 14 heyelanlı bölge, 1 kaya düşmesi olayı personelimiz tarafından takip edilmektedir. Ülkemizde depremin artçığı dönüşmesinin esas nedeni mühendislik hizmeti görmemiş, depreme dayanıksız yapı denetimi, bilimsel olmayan yer seçimi kararları, tasarımsız ve plansız kentleşmedir. Manisa ve bölgemiz tamamen 1. derece deprem bölgesindedir. Bizleri etkileyen fay hatlarımız var. Kemalpaşa ilk fay hattımızdır, Turgutlu, Ahmetli, Salihli, Alaşehir, Selendi ve Sarıgöl’ü etkiliyor. Dikili-Bergama fay hattı Soma, Kırkağaç ve Akhisar’ı ilçelerimizi tehdit etmektedir. Simav Fay hattı ise Demirci ve Selendi ilçelerimizi tehdit etmektedir. Manisa Fay Hattı, Muradiye’den başlıyor, Turgutlu’ya kadar uzanan yaklaşık 40 kilometreye uzanan bir fay hattıdır. Spil dağı eteklerinde şehri boydan boya saran bir fay hattı var” diye konuştu.
"HEPİMİZ EN KÖTÜ İHTİMALE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"
Bugün burada konuşulan konunun herkes için hayati önem taşıdığını belirten Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, “Ülkemizin yüzde 90’ından fazlası deprem bölgesinde yer alıyor. Bugün dünyada deprem bölgesi olarak bilinen Japonya ve diğer bazı ülkeler gibi depremle ilgili durumları biliyoruz. 1999’da Marmara depremi, Düzce ve en son Van’daki depremi hatırlıyoruz. Yaşanan büyük acıları hepimiz biliyoruz. Manisa’nın 1. derece deprem bölgesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Hepimiz evlerde yaşıyoruz, binalarda görev yapıyoruz. Aslında hayatımızın önemli bir kısmı binaların içinde geçiyor. Şimdi burada kafamızdaki soru şu? Burada deprem olur mu, olmaz mı? Bence bu soruyu sormanın hiçbir anlamı yoktur. Hepimiz en kötü ihtimale göre hazırlıklı olmalıyız. Bizim mevcut bina stokumuz nedir? Bunların ne kadarı denetleniyor. Deprem için ne tür çalışmalar yapılıyor” dedi.
"DEPREM İÇİN B VE C PLANLARDA OLMALI"
Her kurum üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Vali Daşöz, “Her zamanki gibi bize bir şey olmaz anlayışı içerisinde miyiz, bu konuda gerçekten bir sistem uyguluyor muyuz? Cevap almak istediğimiz sorular var. 1. Sağlıklı, sağlam yapıları kuruyor muyuz? 2. Halkımız deprem konusunda eğitimli mi? Depremde, deprem öncesi neler yapıyoruz. Bütün bu konularda halkımızın bilinç düzeyi nedir. 3. Bir afet olduğunda bizim müdahale gücümüz nedir? Depremde en etkili yol, deprem öncesi yapılan hazırlıklardır. Valilik, belediye, İl Özel İdaresi direk olayın içindedir. Depremle ilgili olarak B, C planlarımız olmalı. Hazırlık planı olmadığı zaman bir afet zamanı hepsi boşa gider. Bütün bu konularda iyi durumdaysak toplumun bilinçlenmesi konusu gelişmişse biz depreme hazırlıklıyız. Ama bu konularda eksiklerimiz varsa, yapılması gerekenleri yapmamışsak o zaman bir afet meydana geldiğinde büyük acılar çekeriz. Hiçbir afet senaryosu baştan tam olarak yazılamaz. Çünkü siz büyük senaryoyu bilmiyorsunuz, tahminde bulunuyorsunuz. Bizlerin en kötü senaryoya göre hazırlık yapmamız lazım. Eğer hazırlık yapmasanız yarın bir deprem olduğunda çok büyük sıkıntılar yaşarsınız. Bu konu bütün yönüyle hem halkımızı ve kurumlarımızı ilgilendirir” diye konuştu.
Toplantıda 23 kurum konuyla ilgili sunum yapıldı.