YEREL HABERLER - 22 Ocak 2012 Pazar 16:37

HAS PARTİ ESKİŞEHİR İL TANITMA BAŞKANI CUMHUR CALBAN:

A
A
A
HAS PARTİ ESKİŞEHİR İL TANITMA BAŞKANI CUMHUR CALBAN:

Halkın Sesi Partisi (HAS) Eskişehir İl Tanıtma Başkanı Cumhur Calban, Eskişehir’in trafik sorununa yıllardır bir türlü çözüm bulunamadığını iddia etti.
Haftalık pazar toplantısında konuşan Calban, "Gelecek planı yapılmadan, günü kurtarmaya yönelik yapılan projeler, şehir merkezindeki yığılmanın önüne geçilememesi, dar caddeler, alt geçit, üst geçit eksikliği, otopark eksikliği gibi sorunlar dururken 50 metre arayla koyulan trafik ışıkları veya caddelerde uygulamaya geçilen ücretli park sistemi ile maalesef sorun çözülmüş olmuyor" dedi.
Eskişehir’de trafik sinyalizasyon sisteminin ayrı bir çile olduğunu belirten Calban şunları söyledi; "Şehir merkezinde araç kullanıyor iseniz trafik ışıklarının zamanlamasında doğru bir çalışma yapılmadığını görecekseniz. Örnek vermek gerekirse, Atatürk Caddesi’nde bir kırmızı ışıkta durmuşsanız, en öndeki araç bile olsanız, 70 metre ileride bir sonraki ışıklarda yine kırmızı ışığa yakalanıyorsunuz. Bazı noktalarda ise çok uzun süre ışıkta beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Şehrin birçok noktasında bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Buralarda ki yoğun araç duruş - kalkışları insanların zamanını ve araçların ömrünü tüketmekte. Aynı zamanda ithal ettiğimiz akaryakıt masrafımızı arttırmaktadır. Sinyalizasyon sisteminde ülkemizde de birçok şehirde uygulanan "Yeşil Dalga" sistemiyle biraz olsun trafiği rahatlatmak ve Eskişehir ekonomisine katkı sağlamak mümkündür. Yeşil Dalga sistemiyle, örneğin 50 km/saat olarak belirlenen sabit hızda seyredildiği taktirde sürekli olarak yeşil ışıkta geçersiniz. Bu hız değerleri değişebilir. Trafik ışıkları, karşılıklı araç trafiği ve yaya yoğunluğu izlenip ölçülmeli, bu şekilde zaman ayarları yapılmalıdır. Trafik sorunu Eskişehir’e yakıştırılan "Avrupa Kenti" unvanıyla uyuşmuyor. Konuşurken değil yaşarken "Avrupa Kenti" insanı olmak istiyoruz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.