DİDİM ÇEVRE PLATFORMU HESLER VE ÇEVRE SORUNLARINI ELE ALDI

Didim Çevre Platformu tarafından düzenlenen panelde “Hidro Elektrik Santralleri ve Çevre Sorunları” ele aldı.
Didim Çevre Platformu Didim Ticaret Odasında çevre sorunları, HES’ler ve kullanılabilir enerji kaynakları başlıklı bir toplantı düzenledi. Toplantıda Muğla’nın Göktepe ve Çamoluk köylerini sulayan Sarhoşdere suyunun HES inşası amacıyla özel bir şirkete satılmasına karşı başlatılan mücadeleye destek veren AKÇED üyeleri de bulundu.
Dün akşam saat 18:00’de gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını yapan DİÇEP Başkanı Türker Ertuncay, Türkiyenin enerji politikasının yanlış olduğuna değinerek “Petrolümüz, doğalgazımız yok ama bunları kullanmaya bunlarla üretim yapmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra nükleer enerjinin ucuz ve yerli enerji olduğu anlatılıyor. Oysa ülkemizde yapılması planlanan 4 reaktörlü nükleer enerji santralinin yıllık kaybı 10 milyar dolar ve hammaddesi olan zenginleştirilmiş uranyum ülkemizde yok” dedi.
Nükleer atıkların 500 yılda tepkime vereceğini belirten Ertuncay nükleer atık kabul eden ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ve bu durumun ne sonuçlar doğuracağının belli olmadığını belirtti.
Enerji kullanımında yerli 5 temel enerji kaynağının bulunduğunu belirten Ertuncay, “Kömür ülkemizde bol bulunan enerji kaynağıdır. Kirli ancak filtreleme çalışması yapılabilir. Su ve Rüzgar, jeotermal kaynaklar ve de Güneş. Öyle ki güneş enerjisi kullanılarak Didim’in tüm enerji ihtiyacı karşılanabilir. Batı Avrupa ülkeleri nükleerden çıkıp yenilebilir enerji kaynaklarına yönelirken bizimde bu avantajı göz ardı etmememiz gerekir” dedi.
İspanya’da bir araziye yerleştirilen güneş kulesi ile 6 bin konutun tüm enerji ihtiyacının karşılandığını belirten Ertuncay, benzer bir çalışmayla 10 kule ile Didim’in tamamına yönelik çalışma yapılabileceğini söyleyerek “Kelepir nükleere mahkûm değiliz” diye konuştu.
Ertuncay’ın ardından Meliha Civelek HES’lerle ilgili son durumu anlattı. Civelek’in ardından Didim’in çevre sorunlarını ele alan Saime Özarslan ise moloz yığınlarının çevre kirliliğine yol açtığını belirtti. Özarslan ayrıca su rezervlerinin yeterliliği konusunda çalışma yapılması gerekliliğini de belirtti.
Toplantıda; deniz ve plajlara ulaşılabilirlik ile yapılaşmanın hava, deniz kirliliğine etkisi ve de nem oranındaki artışa etkisinin araştırılması bu konuda yerel idare ile birlikte çalışmalar yapılması kararı da alındı.