YEREL HABERLER - 12 Ocak 2012 Perşembe 13:21

ÇOMÜ`DE GDO ANALİZ HİZMETLERİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI

A
A
A
ÇOMÜ`DE GDO ANALİZ HİZMETLERİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) Analiz Hizmetleri Hakkında bilgilendirme toplantısı, ÇOMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
Toplantıda bir konuşma yapan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Erdem, Çanakkale ve yöre halkı ile sosyal dayanışma içinde sosyal sorumluluk projesi başlatıldığını, bunun ilkinin geçen dönem “Çanakkale Survey” adı altında bir anket çalışması olduğunu ve Sosyoloji Bölümü tarafından yürütüldüğünü ifade ederek bu toplantıda da Biyoloji Bölümü’nün Çanakkale halkı için gerçekleştirdiği projenin sunulacağını söyledi.
Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Gündüz ise Biyoloji Bölümü olarak 2012 yılını çok önemsediklerini, bir atılım yılı olarak düşündüklerini ifade ederek Rektörlüğün ve Dekanlığın kendilerine verdikleri desteklerden ötürü teşekkür etti. Prof. Dr. Bülent Gündüz, Biyoloji Bölümü hakkında bilgi vererek şunları söyledi: “ÇOMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Çanakkale ilimizde henüz yapılmayan GDO analizlerini yapmak üzere gerekli teçhizatı temin etme ve alt yapı iyileştirme çalışmalarına başlamıştır. Bu kapsamda bu tür analizler için gerekli olan teçhizatlar bölümümüze öğretim üyelerimizin uluslararası projeleri ile kazandırılmış olup, gerekli sertifikasyona başvurmak için de kabul edilebilir fiziki laboratuar imkânlarının tesisi için çalışmalar sürmektedir. Böylece yöre halkımızın aklında şüphe uyandıran herhangi bir yiyecek içeriğinin GDO’lu olup olmadığı ve GDO’lu ise hangi oranlarda bu genetiksel değişimin yapıldığı sorularına Üniversitemiz cevap verebilecektir.”
Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Melih Taşkın Biyoloji Bölümü’nün sunduğu GDO analiz hizmetleri hakkında sunum yaptı. Taşkın, yaptığı sunumda GDO’ların gen diziliminin değiştirilmesi ya da gen aktarımı ile kendi doğasında bulunmayan bir özellik kazandırılmasıyla oluşan ürünler olduğunu ifade ederek, GDO’lu ürünler hakkında bilgiler verdi. GDO’lu ürünlerin potansiyel faydaları ve risklerinden bahsetti.
Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner ise 1950’lerde yapılan tahminlere göre insan nüfusu artış hızıyla yiyecek hızı artışının karşılaştırıldığını ve 2000 yılına gelindiğinde dünyada açlık olacağı tahminlerinin yapıldığını belirterek, 1950’den bu yana bakıldığında ise “Green Revulation” dedikleri “Yeşil Devrim”in yaşandığını belirtti. Laçiner konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yeşil Devrim ile aynı topraktan çok daha fazla ürün almak mümkün, aynı koyundan daha fazla et almak, aynı inekten daha fazla süt almak mümkün. Bu konuda geride kaldığınız zaman iktisadi olarak da geride kalmış oluyorsunuz. Başkasına bağımlı hale gelmiş oluyorsunuz. Türkiye’nin kendi kendisine yeter bir ülke iken ithalata doğru yönelmesinin bir sebebi de bu. Gelişmiş ülkeler bitki ıslahında o kadar ileri bir seviyeye doğru gidiyorlar ki yakın bir gelecekte tahminim o ki belki de, muz sadece sarı değil belki de siyah olacaktır. Her bitkinin, sebzenin rengârenk, çeşit çeşit, boyut boyut halleriyle karşılaşacağız. Gen yapısıyla, yapı taşıyla oynanacak ama bunlar aynı zamanda riski de beraberinde getirecek. Bizler bitkilerin veya hayvanların genleriyle, genetikle ilgilenmek zorundayız. Sadece bitki ve hayvanların değil, insanların da. O alanda geri kaldığımız zaman bir başkası ileride olduğunda bunun birçok riski oluyor. Bizim bu işin içerisinde olmamız lazım, Türkiye olarak olmamız lazım, ne yediğimizi bilmemiz açısından olmamız lazım, çocuklarımızın hastalıklarını tedavi edebilmek için, onların genlerini çok iyi çalışmış olmamız lazım. Bu nedenle de ÇOMÜ genetik konusuna, gen çalışmalarına, mikrobiyolojiye, biyolojiye, tıp alanına çok önem veriyor.”
Bilgilendirme toplantısının ardından Biyoloji Bölümü’nde bulunan ve GDO analizlerini gerçekleştirecek cihazın tanıtımı yapıldı ve Deney Hayvanları Araştırma Laboratuvarı gezildi.
Toplantıya Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Erdem, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Cüneyt Akı, Yrd. Doç. Dr. Muhammet Erat, Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Gündüz ve Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Melih Taşkın katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.