POLİTİKA - 13 Ocak 2012 Cuma 16:19

CHP TOKAT MİLLETVEKİLİ ORHAN DÜZGÜN:

A
A
A
CHP TOKAT MİLLETVEKİLİ ORHAN DÜZGÜN:

CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na fezleke düzenlenmesinin kendileri için herhangi bir endişe sebebi olmadığını söyledi.
CHP Tokat İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için hazırladığı fezlekeye tepki gösterildi. CHP Tokat Milletvekili Düzgün, "Şuanda bunun önündeki tek engel CHP’dir. O nedenle iktidar legal ve illegal tüm yöntemleri kullanarak CHP’ye saldırıyor" dedi.
Seçim bildirgelerinde dokunulmazlık istemediklerini ifade ettiklerini belirten Düzgün, "Ancak, bugün geldiğimiz konumda CHP’nin Genel Başkanı ile ilgili bir Cumhuriyet Savcısı fezleke düzenleyerek TBMM’ne göndermiştir. Konu sayın genel başkanın Silivri’de yapılan yargılamalarla ilgili tavrıdır. Bu yargılamalarda bulunmuş birisi olarak söylemeliyim ki gerçekten orda bir yargılama yapılmıyor. Bir tiyatro oynanıyor. Artık sanık sıfatı ile yargılanan kişiler adalete olan duygularını o denli yitirmişler ki
savunma yapmıyorlar. Çünkü biliyorlar ki karşılarındaki yargı yanlı bir yargı ve verilecek karar belli. Et kokarsa tuzlarsınız, tuz kokarsa ne yapacaksınız? Bugün Türkiye’de tuz kokmuştur. Hiç kimsenin artık adalet duygusuna olan güveni kalmamıştır. Bunun ülkemiz açısından en büyük sakıncası eğer insanların adalete olan duygularını yıkarsanız o zaman herkes kendi adaletini sağlamaya başlar. Türkiye bu sürece doğru itilmek isteniyor. İktidarın bu tavrı devam ederse biz endişe ederiz ki Türkiye’de artık
insanlar yasal yollardan hak aramaktan vazgeçip başka yollara gidecektir. Sayın genel başkan hakkında bir fezleke düzenlenmesi bizim için herhangi bir endişe sebebi değildir. Biz aday olduğumuzda da dokunulmazlık istemiyorduk. Bugün de istemiyoruz. Meclis başkanına dilekçelerimizi verdik. Bizim Allaha şükür kimseden korkacak bir şeyimiz yok. Anlımız açık. Biz ne ihale takip ederiz ne yolsuzluk yapar ne de rüşvet alırız. Bu nedenle de devletin birer namuslu vatandaşı olarak dokunulmazlık zırhına ihtiyacımız
yok. Hemen kaldırsınlar" diye konuştu.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinin Ankara dışındaki illerin okullarında kutlanmasına ilişkin kararla ilgili soru üzerine Düzgün, Cumhuriyet’e ait ne varsa iktidarın onları yok etmek istediğini ileri sürerek, "19 Mayıs törenleri de bu şekilde bir olaydır. Cumhuriyet’ten ne koparırsam kar mantığı ile düşünen insanlar. Çünkü bunlar ne demokrasiye ne de Cumhuriyet’e inan insanlar değil" şeklinde konuştu.
"BİR MİLLETVEKİLİNİN PARA KAZANACAĞI HERHANGİ BİR İŞ YAPMASINA KARŞIYIZ"
AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’ün bir televizyon kanalında yorumculuk yapmasını örnek göstererek TBMM Başkanlığı’na başvuran CHP’li Düzgün’ün kendi mesleklerini icra etmek istemesiyle ilgili sorulara, "Sayın Şükür, meclis başkanından yazılı izin almaksızın Başbakan’a ’ben böyle bir şey yapabilir miyim?’ demiş. O da ’yap’ demiş. Bu ülke hukuk devleti. Başbakan ’yap’ demekle yapılmaz. Biz padişahlıkla yönetilmiyoruz. Sayın Başbakan da padişah değil. Hadise ’sen yapabilirsin’ demekle bu yasal
süreç kazanmaz. Bir milletvekillinin taşıması gereken özellikler var. Hakan Şükür, top oynamayı biliyormuş olabilir. Ama Hakan Şükür bugün milletvekili sıfatı ile bir televizyon programında ücret alarak futbol yorumculuğu yaparsa bu diğer milletvekillerine kendi bildikleri işlerle ilgili para kazanma hakkı doğurur. Biz buna karşıyız. Ben meclis başkanına verdiğim dilekçede ücretsiz olarak işimi yapmak istediğimi belirttim. Düşünü bunun şöyle bir sakıncası var. Yarın adalet bakanı ’ben de avukatlık yapmak
istiyorum’ dedi. Hangi davayı kaybeder? Herkes davasını götürür ona verir. Hukukçu bir milletvekili avukatlık yaparsa hangi vatandaş öbür avukata davasını verir. Burada iktidarın gücünün kullanması söz konusu. Bir milletvekilinin para kazanacağı herhangi bir iş yapmasına karşıyız. Bu nedenle dilekçe verdik. Meclis başkanın cevabını biz de büyük bir merakla bekliyoruz" şeklinde cevap verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.