Türk jimnastik tarihinde birçok başarılara imza atan milli jimnastikçi Göksu Üçtaş, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’na katılma hakkı elde ederek, tarihi bir başarının altına imza attı.
2012 Londra Olimpiyat Oyunları’na katılma hakkı elde ederek, tarihi bir başarının altına imza atan milli jimnastikçi Göksu Üçtaş, Türkiye’nin bu branştaki talihsizliğini geride bıraktı. Türk jimnastik tarihinde olimpiyat oyunlarına katılma hakkı elde eden ilk ve tek jimnastikçi Göksu Üçtaş, 1990 yılında Gaziantep’in Gaziler caddesinde bulunan bir Antep evinde dünyaya geldi. 5 yaşında komşularının teşviki ve ailesinin desteği ile Gaziantep Gençlik ve Spor il Müdürlüğü bünyesindeki jimnastik kurslarına
başladı. Burada yaklaşık 6 ay kadar jimnastik kurslarına katılan Üçtaş, Antrenörü Yalçın Titiz’in teşviki ile Bolu’da bulunan Jimnastik Kamp Eğitim Merkezi’ne yönlendirildi.
Titiz, Göksu’daki yeteneğin çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, iyi bir eğitimle çok iyi bir sporcu olacağını ve Türkiye’nin bu branşta önünü açabilecek bir yeteneğe ve esnekliğe sahip olduğunu söylüyordu. Titiz, Gaziantep’te imkanların çok kısıtlı olduğunu, yeteri kadar çalışma tesisinin ve malzemelerinin bulunmadığını bu yüzdende Gaziantep’te iyi bir jimnastik eğitimi alınamayacağını düşünüyordu. Bu yüzden de Göksu’nun Bolu’da Jimnastik Kamp Eğitim merkezine gitmesini istedi.
Titiz’in düşüncelerini dikkate alan aile kızları Göksu’yu alarak Bolu Kamp Eğitim Merkezi’ne götürdüler. Burada boy, kilo, kemik yapısı, esneklik gibi bazı testler yapıldı. Yaptığı çeşitli jimnastik gösterileri ile de buradaki yabancı antrenörlerin dikkatini çekti. Burada yaklaşık 2 aylık deneme sürecinden sonra yatılı okula kabul edildi. O yıl yani 1995 yılında Bolu Kamp Eğitim Merkezi’ndeki yatılı jimnastik okuluna öğrenci olarak tek Göksu alındı. 5 yaşındaki Göksu bir yıl kadar kamp eğitim merkezinde
tek başına ailesinden uzak çalışmalarını sürdürdü. Daha sonra memur olan babası 1996 yılında tayin yaptırarak Bolu’ya taşındı ve kızına destek olmayı sürdürdü. Bolu Düzce’de meydana gelen ve çok sayıda insanın öldüğü depremde evleri yıkılan ve şans eseri hayatta kalan Göksu ve ailesi, uzun süre çadırda yaşamak zorunda kaldı.
Göksu Üçtaş, ilk madalyasını ise 8 yaşında aldı. 1998 yılında girdiği Türkiye Okullararası Artistik Jimnastik Şampiyonası Küçükler Kategorisinde altın madalya kazandı. 12 yaşında milli formayı giydiği 16. Uluslararası Boğaziçi Jimnastik Şampiyonasında ülkemize altın madalya kazandırdı. Girdiği ulusal ve uluslar arası yarışmalarda 80’e yakın madalya ve kupa kazanan Üçtaş, İtalya’nın Pescara kentinde düzenlenen 16. Akdeniz Oyunları’nda gümüş madalya alarak, ülkemizi jimnastikte ilk kez kürsüye taşıdı. Çek
Cumhuriyeti’nin Ostrava kentinde düzenlenen Dünya Kupası’nda yerde altın, denge ve atlama aletlerinde ise gümüş olmak üzere ülkemize ilk kez 3 madalya kazandırdı. Katar’da düzenlenen Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda milli jimnastikçi Göksu Üçtaş, ilk kez ülkemize yer aletiyle dünya 3’üncülüğü kazandırdı.
Geçtiğimiz yıllarda Milliyet Gazetesi tarafından yılın sporcusuna aday gösterilen ve Gaziantep Genç İş Adamları Derneği (GAGİAD) tarafından yılın sporcusu seçilen Üçtaş, doğum yeri olan marka kent Gaziantep’i ve yetiştiği doğa harikası Bolu’yu çok seviyor. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Beden Eğitimi Fakültesi’ni geçtiğimiz yıl bitiren Üçtaş, Akdeniz ve dünya şampiyonlarında aldığı madalyaları sayesinde, beden eğitimi öğretmeni olarak sınavsız ataması yapıldı.
"TÜRK BAYRAĞI KENDİ GÜÇLÜ HİSSETMEMİ SAĞLIYOR"
Bütün zorluklara rağmen Antrenörü Mergül Güler ile birlikte Bolu Jimnastik Kamp Eğitim Merkezi’nde çalışmalarını sürdüren Üçtaş, kendisine destek olan herkese teşekkür ederek, "Yarışmalarda o kadar kişinin önünde yarışmak değil, aslında hakemlerin önünde yarışmak zor. Aynı zamanda gurur verici. Özellikle yurt dışındaki yarışmalar için çok farklı bir duygu gerçekten. Orada sadece kendinizi değil, ülkenizi de temsil ediyorsunuz. Sol omzumda taşıdığım Türk Bayrağı kendimi güçlü hissetmemi sağlıyor ve yalnız
olmadığımı bir kez daha anlıyorum. Bayrağınızın göndere çekilmesi ve İstiklal Marşı’nın okunması kadar güzel bir olay olamaz. Hedefim olimpiyatlardan madalya ile dönmek Bunun için çok çalışıyorum" dedi.