GENEL - 17 Ocak 2012 Salı 13:33

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI`NDAN "GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ VE STANDART DIŞI ARAÇ PLAKALARI" GENELGESİ

A
A
A
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI`NDAN "GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ VE STANDART DIŞI ARAÇ PLAKALARI" GENELGESİ

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin imzasıyla "Trafikte Geçiş Üstünlüğü Hakkının Kötüye Kullanılması ve Standart Dışı Araç Plakaları" konulu genelge yayınlandı.
Genelde, son zamanlarda, bazı kamu araçlarının ve geçiş üstünlüğü hakkına sahip olmakla birlikte gerekli şartlar oluşmadığı halde, kanunda belirtilen araçların trafikte geçiş üstünlüğünü belirtir ışıklı ve sesli ihbar işaretlerini kullanarak bu hakkı kötüye kullandıkları, trafik güvenliğini tehlikeye attıkları kaydedildi.
Ayrıca, bazı kamu veya kamu yararına çalışan meslek örgütleri ile sivil toplum kuruluşlarının makam veya hizmet araçlarında ve kimi gerçek veya tüzel kişilere ait araçlarda karayolları trafik yönetmeliği hükümlerine aykırı tescil plakaları kullanıldığı, bu konuda yeterli ve etkin tedbirlerin alınmadığı belirtildi. Mevzuata aykırı plaka kullanımı sonucunda, trafik ihlalinde bulunan, trafik kazasına, asayiş, terör veya toplumda infial oluşturan olaylara karışan faillerin kullandıkları araçların MOBESE,
KGYS VE EDS gibi teknik denetim sistemleri ile takip ve tespitinde yaşanan zorluğa dikkat çekildi.
Genelgede, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde de belirtildiği üzere, geçiş üstünlüğüne sahip araçlar ve bu hakkın hangi durumlarda, ne şekilde kullanılacağı belirtildi. Bu araçların görev halinde iken geçiş üstünlüğü hakkına sahip olduğu ancak bu hakkın, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak, ışıklı ve sesli uyarı işaretlerini bir arada vermek şartı ile kullanılabileceği belirtildi. Bu araçların görev hali dışında geçiş üstünlüğü işaret ve hakkını
kullanamayacakları vurgulandı. Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde, tescil plakalarının araç üzerinde ve uygun durumda bulundurulması hususu ve tescil plakalarının nitelik, ölçü, renk ve şekillerinin düzenlendiği belirtildi. Genelgede, belirtilen aksaklıkların, kanunsuz kullanım ve uygulamaların önlenmesi için alınacak tedbirlere yer verildi. Bu kapsamda, etkin denetimlerin süreklilik arz edecek şekilde devam ettirilmesi, aykırı hareket eden araç sahip ve sürücüleri hakkında
gerekli yasal işlemlerin kararlılıkla yapılması, aykırılığın tespiti halinde, usulsüz takılan cihaz ve plakaların araçlardan söktürülmesi ve geçiş üstünlüğü hakkını kötüye kullanarak araçlarını kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edenler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesi hükümlerince gerekli yasal işlemlerin yapılması istendi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.