Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Hasan Yaman, bugün serbest çalışan her bir diş hekimine günlük ortalama 14 hasta düşerken, kamuda çalışan bir diş hekimine 50-60 hasta düştüğünü söyledi. Türkiye’de yaşayanların yüzde 75’inin ağız ve diş sağlığı sorunu olduğunu belirten Yaman, kamunun ağız ve diş sağlığı alanında hizmet üretmesinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Seyhan Oteli’nde düzenlenen etkinlikte gazetecilerle bir araya gelen Yaman, diş hekimliği alanında yaşanan sorun ve sıkıntıları dile getirdi. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Esendemir’in de katıldığı gecede konuşan Yaman, her mesleğin bir zorluğu gibi olduğu gibi diş hekimlerinin de kolay yetişmediğini, diş hekimliği mesleğini tercih eden öğrencilerin derslerinde başarılı olup, fakülteyi kazanmalarının yeterli olmadığını ve mesleki yeteneğin de üst düzeyde olması
gerektiğinin altını çizdi. Üstün zeka olarak da nitelendirilen zeki insanların sırf mesleki yeteneği olmadığı için diş hekimliğini bir süre sonra bıraktığını anlatan Yaman, "Bu nedenle bu mesleği yapacak olan kişinin Allah yetisi bir yeteneğinin de olması lazım" dedi.
"KAMUDAKİ HER BİR DİŞ HEKİMİ GÜNDE 50-60 HASTAYA BAKIYOR"
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) toplum sağlığını ilgilendiren hemen hemen her konuda dışarıdan hizmet satın alırken, kurumun hizmet satın almadığı tek alanın ağız ve diş sağlığı hizmetleri olduğunu hatırlatan Yaman, diş hekimlerinin devlete hiç yük olmadan tamamen kendi çabalarıyla ayakta durmaya çalıştığını, aynı zamanda ekonomiye katma değer sunarken yeni istihdam alanları oluşturduğunu söyledi. Yaman, "Diş hekimlerinin muayenehanelerinde yaşaması demek; insanların kaliteli bir ağız ve diş sağlığı
hizmetine ulaşması demektir. İki kere iki dört. Bu kadar açık ve net" diye konuştu.
Serbest çalışan her bir diş hekiminin kendi muayenehanesinde günlük ortalama 14 hastaya, kamuda çalışan diş hekimlerinin ise 50-60 hastaya baktığını ifade eden Yaman, bu durumu ’korkunç’ olarak nitelendirdi.
"TÜRKİYE’DEKİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI PLANLAMASI YANLIŞ"
Avrupa’da olduğu gibi gelişmiş ülkelerde kamunun koruyucu ve önleyici tedavi hizmetlerini çok iyi bir şekilde planladığını, bu nedenle de üniversitelerde diş hekimliği fakültesine ihtiyaç duyulmadığını ifade eden Yaman, İskandinav ülkelerini örnek gösterdi. Bu ülkelerdeki üniversitelerin diş hekimliği fakültelerine artık öğrenci almadığını ve buna da ihtiyaç duyulmadığını söyleyen Yaman, söz konusu tablonun Türkiye’de tam tersi bir görüntü ortaya koyduğunu ve özellikle son yıllarda diş hekimliği
fakültesi sayısının arttığını ve bugün bu rakamın 41’e ulaştığını açıkladı. Yaman, "Bu planlamayla, bu yanlış planlamayla 41 değil, 141 fakülte de açsanız Türkiye’deki insanların yüzde 75’inin yine de ağız ve diş sağlığı sorunu devam eder. Ben 26 yıl önce bu mesleğe başladım. Meslekteki ilk yıllarımda da bu rakam yüzde 75 civarındaydı, bugün de yine aynı oranda. 20 yıl sonra da yine aynı seviyede olacak gibi görünüyor" diye konuştu.
"KAMUNUN KURACAĞI AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZLERİNE KARŞI DEĞİLİZ"
Bu rakamın bir anda aşağıya çekilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Yaman, koruyucu ve önleyici tedavi hizmetleri kamu tarafından sunulmadığı sürece tablonun yine aynı şekilde devam edeceği uyarısında bulundu. Bugün Adana genelinde 326 bin diş implantı ve muayeneye gidebilecek bir milyon insan olduğunun altını çizen Yaman, fiyatlarda her ne kadar indirime gidilse de bu kadar insanın muayenehanelere gelmesinin söz konusu olmayacağını, bu nedenle de kamunun mutlaka bu alanda sağlık hizmeti vermesinin bir
zorunluluk olduğunu vurguladı. Diş hekimleri olarak kamu tarafından açılarak hizmete sunulan ağız ve diş sağlığı merkezlerini desteklediklerini kaydeden Yaman, ancak söz konusu merkezlerin yoksul insanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kurulması gerektiğini söyledi.