GENEL - 16 Ocak 2012 Pazartesi 15:39

NOBEL BABA OLAYINDA MUTLU SON

A
A
A
NOBEL BABA OLAYINDA MUTLU SON

Bursa’da, noel baba kıyafeti giyerek hemşirenin hasta kızına moral veren doktor ile 14 personel hakkında açılan soruşturma mutlu sonla bitti.
Edinilen bilgiye göre, Mudanya Devlet Hastanesi’nde görevli Op. Dr. İlker Şahin, 21 Aralıkta hastanede noel baba kıyafeti giydikten sonra, bazı personelle birlikte, hemşire Aysun Kaya’nın hasta olan küçük kızına evinde moral ziyaretinde bulundu. Hastanede noel baba kıyafetiyle dolaştığı için doktor ve 14 hastane personeli hakkında soruşturma açıldığı iddialarının basında yer alması ülke çapında büyük ses getirdi.
Bu gelişmeler üzerine Bursa Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Türk Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Erbil ve Bursa İl Sağlık Müdürü Özcan Akan, Mudanya’ya gelerek Devlet Hastanesi önünde ortak basın açıklaması yaptı. İlk açıklamayı yapan Pala, "Mudanya’daki hastanemizde görevli Op. Dr. İlker Şahin hakkında hastanede noel baba kıyafetiyle dolaşmasından dolayı Sağlık Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatılmıştır. Silver russel sendromu ile mücadele eden, aynı hastanede
hemşire olan Aysun Kaya’nın kızı evinde ziyaret edilip hediyeler verilmişti. Hasta bir çocuğu güldürdü, eğlendirdi, neresinden bakılırsa bakılsın, örnek hekimlik davranışı olarak nitelendirilecek bu yaklaşım idarecileri rahatsız etti. Şahin aradan 2 hafta geçtikten sonra bu ziyaret yüzünden ifade vermek zorunda kaldı. Dr. Şahin, ’Noel baba kıyafetiyle hastanede dolaşmadım, o kostümü odamda giyerek hastaneden arkadaşlarla birlikte ayrıldım, bu soruşturmaya anlam veremiyorum’ diyerek savunma yapmak zorunda
bırakıldı. Bununla da yetinilmeyerek, Şahin’in yanı sıra ziyarete katılanların ifadesini alan müfettişler, 6 ay boyunca burnundaki boruyla beslenmek zorunda olan 8 yaşındaki küçük kızın da ifadesini aldı. Bu hareketi Bursa Tabipler Odası olarak kınıyoruz" dedi.
Daha sonra söz alan Prof. Dr. Yeşim Erbil ise "İdarecilerin elinde tuttuğu, çalışanların üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan soruşturma yetkisinin yıldırma aracı olarak kullanılması ülkemizde sıradan bir davranış haline geldi. İdari baskının geldiği trajikomik boyut, bizi yalnızca hekim olarak değil, vatandaş olarak da tedirgin ediyor. Soruyorum, gündelik hayatı bu kadar siyasileştirmeye ne hakkınız var? Çocuklarımızın masal kahramanlarını siz mi seçeceksiniz? Bu olay maalesef idareci baskının
münferit bir örneği, ya da sağlık ortamında yaşadığımız kaosun yol açtığı bir çatışmadan ibaret değildir. Türkiye’de demokrasi, iyi niyet ve hoş görü ortamının yok olduğunun bir göstergesidir. Sağlık Müdürünü istifaya, Sağlık Bakanını göreve, vatandaşlarımızı demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum" dedi.
Gözleri dolan Dr. İlker Şahin ise "Bu süreç buraya gelmemeliydi. Hocalarım doğruları söylediler. Yanlış yapanlar doğruları gördü, bizden özür dilediler. Biz de onlardan özür diledik ve olay tatlıya bağlandı. Önemli olan bir daha bunların olmaması ve bir çocuğun, doktorun ve annenin üzülmemesi. Sağlık Müdürümüz, iş ortaya çıkınca, ’Keşke ziyarete beni de çağırsaydınız, ben de gelirdim’ dedi. Bu, toplumsal bilincin nereye geldiğini gösteriyor. Ben bundan sonra mesleğime daha iyi bir şekilde devam edeceğimi
düşünüyorum. Bu arada bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. İnsanlar bazı günlerde yalnız olduğunu hissediyor, inanın o anda çok yalnızdım ve doluydum. Ama bugün burada bana destek olanları görünce rahatladım. Gerçekten olay bu raddeye gelmemeliydi, o anne baba ve küçük kız üzülmemeliydi. Herkes yaptıklarına pişman ve doğruları gördü. En güzeli de bu. Ben kimseyi üzmek istemiyorum, ben Sağlık Müdürümü de üzdüm, onu üzdüğüm için özür diledim, o da benden özür diledi. Bu olay tatlıya bağlandı. Bir
daha olmasın ve kimse üzülüp ağlamasın" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Daha sonra söz alan İl Sağlık Müdürü Özcan Akan, "Biz kesinlikle Dr. İlker Şahin ve diğerleri hakkında soruşturma başlatmadık, müfettiş de göndermedik. Bir kişinin noel baba kıyafetiyle hastanede dolaştığı yönünde şikayet geldi. Bunun ne olup olmadığını araştırması için bir görevli gönderdik. Bu da kamuoyunda yanlış anlaşıldı. Bu yanlış anlaşılma yapılan incelemeyle ortaya çıktı. Doktorlar ve 15 personel hakkında hiçbir sorgulama yoktur. Doktor İlker Şahin bizim için çok değerli olup, karşılıklı yapılan
özür dilemelerin ardından görevinin başındadır. Bu konunun uzatılmasına gerek yok. Kendisinin tayininin çıkarılacağı dedikodusunun da aslı astarı yok" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.