GENEL - 02 Şubat 2012 Perşembe 13:10

KÖY HALKINDAN PROTESTO

A
A
A
KÖY HALKINDAN PROTESTO

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde 14 Nisan 2011 tarihinde temeli atılan ve 17 Nisan 2014 yılında tamamlanması planlanan Gökçeler Barajı, Çakmak Köyü sakinlerini isyan ettirdi. Baraj tamamlandığında 60 haneli köyün suyun altında kalacağını ancak DSİ’nin arazilerini, değerinin çok altında almak istediğini belirten köylüler, seslerini duyurmak için alkışlar ve sloganlar eşliğinde DSİ’yi protesto etti.
DÖNÜM BAŞI 5 BİN TL
DSİ’nin uygulamasını protesto eden Gazipaşa’nın Çakmak köyü sakinlerinden Mustafa Baş, köylerinin şehir merkezine 15-16 kilometre uzaklıkta olduğunu söyleyerek, "Köyümüz şehir merkezine yakın. Arazilerimiz bereketli. Bu konumdaki arazilerimize dönüm başı 5 bin TL istimlak bedeli biçtiler. Bizler razı olmayınca 15 bine çıkardılar. Ayrıca bahçelerimizdeki ağaçlarımıza hiç değer vermiyorlar. Anamur ilçesinde de kamulaştırma var. Orası şehir merkezine 30-35 kilometre. Orda araziye 30 bin lira, ağaçlara ise
200 ile 300 lira arası bir değer biçtiler. Bize gelince ağaçlarımızın en iyisine 200 lira veriyorlar. Devlet büyüklerimizin bize sahip çıkmasını istiyoruz" dedi.
MAĞDURİYETİMİZİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORUZ
Köy sakinlerinden Ahmet Baş ise, ellerinden alınmak istenen arazilerinin kendilerine atalarından kaldığını belirtti. Arazilerini satmak istemediklerini belirten Baş, "Biz arazilerimizi satmak istemiyoruz ama buna mecburuz. Ortada bir mağduriyetimiz var. Arazilerimizi satınca gidecek bir yerimiz yok. Arazilerimize gerçek değerin verilmesini ve mağduriyetimiz giderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
HUKUKİ YOLLARDAN HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ
Köy halkından emekli öğretmen Mustafa Baş da, "Ağaçlarımızın sayımı yapıldı ama değer tespiti yapılmadı. Köy halkının en önemli geçim kaynaklarından biri murt ve keçi boynuzu yetiştiriciliğidir. Yetkililer bu ağaçları tamamen değer tespitinin dışında tuttu ve orman ağacı olarak kaydetti. Şu an burada bulunan kişilerin tamamının evi sular altında kalacak. Bu insanların gidecek başka yeri yok. Devletimizin bu insanlara yer vermesi gerekiyor. Devlet büyüklerinden ayrıca kamulaştırma bedellerini
yükseltmelerini istiyoruz. Aksi halde hukuki ortamda hakkımızı sonuna kadar arayacağız. İş mahkemeye giderse baraj inşaatı zamanında tamamlanamaz" dedi.
VERDİKLERİ PARA MAZOT PARAM DEĞİL
Çakmak köyünde 700 adet nar ağacı olan Arife Baş ise ağaçlarına verilen değere isyan eti. Bahçesini kurmak için 10 yıldır emek harcadığını belirten Baş, "Bahçeme 30 bin lira değer biçmişler. Bu bedel benim bahçemi kurarken oluşturduğumu damlama sulama sistemini bile karşılamıyor. 10 yıl bu bahçeme gelip gittim. Toplasan mazot paramı bile karşılamaz bu para. Her bir nar ağacımdan yıllık 50-60 kilo nar toplarım. Bahçemde zeytin ve avakado ağaçlarım da var. Bahçemin yıllık geliri zaten 30 bin lira. Hakkımızı
sonuna kadar arayacağız" dedi.
Baraj havzasına toplanan 60’ı aşkın köy halkı daha sonra alkışlarla durumu protesto etti. ’Hakkımızı isteriz, hakkımız isteriz’ şeklinde sloganlar atan köylüler, yetkililerin kendilerine sahip çıkmasını istedi.
GAZİPAŞA’NIN 30 YILLIK RÜYASI
Gazipaşa Kaymakamı Muhittin Pamuk ise konuya ilişkin DSİ yetkilileri ile köy halkının bir araya geldiğini, DSİ yetkililerinin kanunlar ölçüsünde verilebilecek istimlak bedelini en üst düzeyde tuttuğunu söyledi. Kaymakam Pamuk şunları söyledi:
"Bu toplantıda ben de bulundum. DSİ, bölgedeki arazilere durumlarına göre dönümüne 12 bin lira ile 16,5 lira arasında değer biçti. Bunu kimi köy halkı kabul etti, kimisi etmedi. Bu değer kanunlar çerçevesinde verilebilecek en üst limit. Bu fiyata ilçe merkezinde alınabilecek araziler bulunuyor. Keşke daha fazla olsa ama o bölgenin değeri bu. Ben bu konuda DSİ yetkililerinin çok pozitif davrandığını düşünüyorum. Gökçeler Barajı Gazipaşa’nın 30 yıllık rüyası. Bizler bu baraj inşaatının durmasını
istemiyoruz. Vatandaşımızın hakkına da saygı duyuyoruz. Bu konuda köy halkından şunu rica ediyorum: istimlak bedelini kabul etmeyip mahkemeye gidebilirler. Devletimiz mahkemenin belirleyeceği bedeli ödemeye hazırdır. Ancak bu önemli işin durmaması için halkımızın bizlere muvafakat vermesini istiyorum. Mahkeme sürerken çalışmalar durmasın ve sürsün. Bunu yapmalarında köy halkının hiçbir zararı olmayacak. Mahkemenin vereceği kararı devletimiz yerine getirecek, bundan kimsenin şüphesi olmasın."
Baraj inşaatının 17 Nisan 2014 tarihinde bitirilerek barajın hizmete açılması planlanıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.