ASAYİŞ - 23 Ocak 2012 Pazartesi 13:30

ERZURUM`DA YAŞLI ÇİFT KARBONMONOKSİT GAZINDAN ZEHİRLENDİ

A
A
A
ERZURUM`DA YAŞLI ÇİFT KARBONMONOKSİT GAZINDAN ZEHİRLENDİ

Erzurum’da sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen yaşlı çiftten, Anşa Şenol olay yerinde hayatını kaybetti, Mehmet Şenol ise son anda hayata döndürülerek hastaneye kaldırıldı.
Edinilen bilgiye göre olay, bugün saat 09.30 sıralarında Yakutiye ilçesi Rabiahatun Mahallesi Ata Sokak üzerinde bulunan 3 katlı apartmanın 11 numaralı dairesinde meydana geldi. 3 çocukları bulunan ve ikametlerinde karı koca yalnız yaşayan Anşa (78) ve Mehmet Şenol (79) çifti, sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Olayı mahalle bakkalı Muhsin Çiltaş fark etti. Her gün düzenli olarak saat 07.30 sıralarında bakkala ekmek almaya giden Mehmet Şenol’un bugün bakkala gitmemesi üzerine bakkal Muhsin
Çiltaş, durumdan şüphelendi. Bunun üzerine bakkal Çiltaş, 200 metre ötede bulunan Mehmet Şenol’un evine gitti. Kapıyı çalmasına rağmen içeriden ses gelmemesi üzerine durumu hemen Mehmet Şenol’un oğlu Erdal’a haber verdi. Daha sonra Erdal ve Muhsin Çiltaş, çilingir çağırdı. Çilingirin gecikmesi üzerine ikametin camını kırarak içeri giren Erdal Şenol ve Muhsin Çiltaş, acı tabloyla karşılaştı. Yaşlı çifti hareketsiz yatar halde gören Erdal Şenol ve Muhsin Çiltaş, hemen 112’yi arayarak sağlık görevlilerini
çağırdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri nefes alan Mehmet Şenol’a kalp masajı yaparak yeniden hayata döndürürken, Anşa Şenol ise tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Ambulansla Palandöken Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet Şenol’un hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenilirken, savcının incelemesinin ardından Anşa Şenol’un cesedi hastane morguna kaldırıldı.
Anne ve babalarının karbonmonoksit gazından zehirlendiğini haber alıp olay yerine gelen 3 çocuğu ise sinir krizi geçirdi. Ağıtlar yakarak feryat eden Şenol ailesinin çocuklarını sağlık ekipleri teskin etmeye çalıştı.
Öte yandan, olayla ilgili Asayiş Şubesi Cinayet Masası ekipleri ve mıntıka ekipleri incelemede bulunarak tutanak tuttu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.