POLİTİKA - 03 Şubat 2012 Cuma 16:16

TBMM GENEL KURULU`NDA İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ GÖRÜŞMELERİ

A
A
A
TBMM GENEL KURULU`NDA İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ GÖRÜŞMELERİ

TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti Grubu tarafından verilen İçtüzük Değişiklik Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler başladı. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, yapılmak istenen İçtüzük değişikliği ile muhalefetin sınırlı ve yetersiz de olsa mevcut yetkileri tümüyle ortadan kaldırıldığını söyledi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından yönetilen Genel Kurul’da, İçtüzük Değişiklik Teklifi’nin tümü üzerinde görüşmelere geçildi. İlk olarak grubu adına söz alan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, çoğulcu ve demokratik bir anayasa söyleminin dillerden düşmediği bir dönemde iktidar grubunun beş grup başkanvekilinin ortak imzasıyla böyle bir metnin hazırlanmış olmasının sorgulanması gereken bir olay olduğunu belirterek, bu teklifle bir anlamda anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının sabote edildiğini
savundu. Bu konuda TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i göreve davet ettiklerini belirten Kart, "Şayet Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının gerçekte inandırıcı olmasından söz edeceksek, kalıcı olmasından söz edeceksek, Meclis Başkanı olarak bu tür girişimlere izin vermemeniz, bu konuda Meclis adına tavır koymanız ve mutlaka bir çözüm arayışına girmeniz gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
Kart, yapılmak istenen içtüzük değişikliğiyle bir ’meclis içi darbe’ ile karşı karşıya olunduğunu söyledi. Kart, tarihe not düşmek ve siyasi iktidarın yönetim anlayışını teşhir etmek amacıyla öneri, kaygı ve eleştirilerini bir kez daha ifade etme gereği duyduklarını belirtti. Muhalefetin gündeme gelmesini istediği önemli konuları İçtüzüğün 19. Maddesine dayanarak grup önerisi yoluyla gündeme getirdiğini belirten Kart, "Bu hak tümüyle yok edilecek ölçüde yeni bir düzenleme getiriliyor. Böylece muhalefetin
sınırlı ve yetersiz de olsa mevcut yetkileri tümüyle ortadan kaldırılıyor" dedi.
Kart, değişiklik teklifindeki diğer maddelerin neler getirdiğini ise şöyle sıraladı:
"20. madde düzenlemesi aslında çevre katliamının himayesi ve itirafı niteliğindedir. 31. madde düzenlemesiyle milletvekilleri arasında tasnif ve sıralama anlamına gelecek ayrımcı bir anlayış söz konusudur. Milletvekillerinin varlık sebebi olan önerge verme gücü ellerinden alınmaktadır. 37. maddede yapılan değişiklik ile muhalefetin vermiş olduğu kanun tekliflerinin gündeme getirilmesinde yeni bir kısıtlama yaratılmaktadır. 63. maddede yapılan düzenleme ile ’usul ve tartışma’ kavramı tümden ve kaynağında
yok edilmektedir. Müzakere kavramının içeriği ve özüyle bağdaşmayacak bir şekilde dayatmacı bir anlayışla milletvekilinin kürsü hakkı ortadan kaldırılmaktadır. Birleşimi yöneten Meclis Başkanını keyfi, takdiri ve iktidar grubunun çoğunluğuyla milletvekili konuşamaz hale gelmektedir. 65. maddedeki düzenleme ile, milletvekilinin kendisini ifade etme yöntem ve araçları ortadan kalkmaktadır. Bilindiği gibi kişi görüş ve düşüncelerini sadece söz ile ifade etmez; sözünün yanında işaret ve sembollerin kullanmasını
gerektiren durumlar da söz konusu olabilir. Bu sembol ve işaretlerin kullanılmasını engellemek söz ve düşünce özgürlüğünün milletin kürsüsünde yok edilmesi anlamına gelir. 102 ve 104. maddelerdeki düzenlemelerde ise, kamuoyu ve halkın meclis çalışmalarından bilgilenmesinin engellenmektedir. Hükümet halkın meclis çalışmalarını izlemesinden korkar hale gelmiştir. TRT 3 yayınlarındaki süreye ilişkin kısıtlama, hükümeti artık tatmin etmemektedir; artık içeriğe yönelik müdahale dönemi başlamıştır. Tam anlamıyla
faşizan süreç bütün unsurlarıyla varlığını göstermeye başlamıştır. 146. maddede getirilen karar yeter sayısına ilişkin düzenleme de, yasama faaliyeti kavramı ile bağdaşmamaktadır. Her halükarda karar yeter sayısını sağlama durumunda olan siyasi iktidarın artık bu faaliyeti de ’angarya’ olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Siyasi iktidar kendince bu angaryayı ortadan kaldırmak ve bir taraftan da muhalefetin denetim hakkını yok etmek istemektedir. 160. maddedeki düzenleme ise, bir Deniz Feneri düzenlemesidir.
Zekat hırsızlarını himaye eden zihniyet, bu hırsızlıkların meclis kürsüsünden işaret ve sembollerle dile getirilmesini engellemek istemektedir. Fotoğraf bu kadar açıktır. Bu madde bir suçüstü maddesidir; bu madde bir Kamer Genç maddesidir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Umre ödüllü gençlik bilgi yarışması sonuçları açıklandı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen ’Umre Ödüllü Gençlik Bilgi Yarışması’ sonuçları açıklandı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geleneksel hale getirilen lise ve üniversite öğrencilerine yönelik bilgi yarışması düzenlenmişti. İl ve ilçe müftülükleri koordinesinde yurt genelinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen yarışma sınavının sonuçlarına göre Bayburt’ta lise düzeyinde Bayburt Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Emine Esra Yeşil, üniversite düzeyinde ise Bayburt Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Esra Arslan İlde birinci olarak Umre ödülü kazandı. Yarışmada dereceye giren öğrencilerin isimleri ise şu şekilde: Lise düzeyinde: 1. Emine Esra Yeşil - (Arpalı Zakire Hanım Kız Kur’an Kursu Hafızı ) Bayburt Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 2. Melek Betül Alagöz - Bayburt Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 3. Pınar Üner - Rekabet Kurumu Kız Anadolu Lisesi 4. Mehmet Akif Memiş - Bayburt Millî İrade Anadolu Lisesi 5. Merve Kardeş - Bayburt Millî İrade Anadolu Lisesi Üniversite düzeyinde: 1. Esra Arslan - Bayburt Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği 2. Merve Argun - Bayburt İlahiyat Fakültesi 3. Dilara Han - Bayburt İlahiyat Fakültesi 4. Yavuz İhsan Selim Zehir - Bayburt İlahiyat Fakültesi 5. Ömer Faruk Urhan - Bayburt İlahiyat Fakültesi Öğrenciler yarışma sonuçlarını yarisma.diyanet.gov.tr adresinden öğrenebilecekler.
İzmir İzmir’de doktor ve sağlık çalışanları kendilerini odaya kilitledi, tehdit şüphelisi tutuklandı İzmir Şehir Hastanesinde “katliam” yapacağını söyleyen ve sağlık çalışanlarını tehdit ettiği iddiasıyla hakkında "beyaz kod" verilen, aracında yapılan aramalarda ise pompalı tüfek, fişek ve bıçak ele geçirilen zanlı, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Alınan bilgiye göre, bir süre önce İzmir Şehir Hastanesinde tedavi gören ve psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen C.Y.’nin (50) dün öğlen saatlerinde pompalı tüfekle hastaneye geleceği ihbarı üzerine hastane polisi ve jandarma ekiplerince çevrede güvenlik önlemleri alındı. Gelen aracı tespit eden polis ve jandarma ekiplerince C.Y. hastane otoparkında etkisiz hale getirildi. Yapılan aramalarda aracın bagajında pompalı tüfek, fişek ve bıçak ele geçirildi. Emniyete götürülen C.Y. buradaki işlemlerinin ardından cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı. Tutuklandı Akşam saatlerinde tekrar hastaneye gelen C.Y.’nin "C Blok Kat 9 da katliam yapacağım" demesi üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezine ihbar edildi. Adrese gelen polis ekipleri, acil girişin önünde otoparkta sandalyede oturan C.Y.’nin yanına gitti. Burada polislere ‘gırtlak kanseri kontrolü için patoloji örneği verdiğini, 12 saatte bir defa aspire edilmesi gerektiğini ve kendisi ile ilgilenilmediğini’ söyleyen C.Y. muhafaza altına alındı. Doktor ve diğer sağlık çalışanlarının kendilerini odaya kilitleyerek “beyaz kod” verdiği ileri sürülen olayda, hastanenin acil nöbetçi doktoru B.G.’nin kendisini tehdit ettiğini söylediği C.Y.’den şikayetçi olduğunu beyan etmesi üzerine şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen C.Y. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.