EKONOMİ BAKANI ZAFER ÇAĞLAYAN:

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Fransız şirketlerinin inkar yasasını bir talihsizlik olarak gördüğünü belirterek, "Hakikaten bunu bir talihsizlik olarak Fransa adına değerlendiriyorlar, bunun asla Fransız halkının Fransız şirketlerinin hiçbir şeklide görüşünü yansıtmadığını, sadece Sayın Sarkozy’nin kişisel bir görüşü ve siyasetteki son günlerini bu şekilde kurtarmaya çalıştığı konusunda hepimiz aynı fikirleri ve kanaati paylaşıyoruz" dedi.
Bakan Çağlayan, Bakanlıkta Yabancı Sermaye Derneği ve Fransız şirketlerinin yöneticileri ile bir araya geldi. Bakan Çağlayan, toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çağlayan, Türkiye’de yatırım yapmış olan Türkiye’nin geleceğine güvenip yatırım yapmış olan Fransız sermaye ortaklarının temsilcileriyle, YASED ve TOBB’la birlikte bir toplantı düzenlediklerini belirtti. Türkiye ihracatında son derece önemli olan pozisyonlar almış yöneticileri dinlediğini kaydeden Çağlayan, "Hepimizin ortak
gelmiş olduğu nokta, ister Fransız ister Türkiye temsilcisi olsun bu toplantıda, şu anda Sarkozy’nin yapmış olduğu işin akla ziyan birşey olduğunu özellikle Fransız halkının görüşlerini yansıtmadığını ve Türkiye’ye yatırım yapmış olan Fransız sermayeli yatırımcıların şirketleri ve onların Türkiye temsilcilerinin tasvip etmediği bir konu olduğunu ifade ettiler. Firmamızın Fransa’daki yetkilileri sürekli görüşme olduklarını ifade ettiler" diye konuştu.
"FRANSIZ ŞİRKETLERİNİN HİÇBİR ŞEKİLDE GÖRÜŞÜNÜ YANSITMIYOR"
"Fransız senatosunun şu ana kadar yapmış olduğu çalışmayı inşallah istenilen seviyeye yani 60’a kavuşacağı konusundaki ümidimizi muhafaza ediyoruz" diyen Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tabii bu ümidimizi muhafaza ederken şunun da yanlış anlaşılmamasını bilhassa ifade etmek istiyorum. Bu yapılacak olan düzeltme, Fransa’nın, Fransız halkının ve Fransız devletinin bu yanlışını düzeltmesi olacak. Kendi yanlışlarını Sayın Sarkozy’nin yapmış olduğu yanlışın düzeltilmesi gibi bir anlam taşıyor, yani düzeltmenin bekletilmesi özellikle budur ve bunun hakikaten popülist bir tutum ve davranış olduğunu, bu tutum ve davranışın hiçbir şekilde hiç kimseye fayda getirmeyeceğini herkes zaten biliyor.
Bu anlamda arkadaşlarımızın yapmış olduğu değerlendirmeler son derece önemli. Hakikaten bunu bir talihsizlik olarak Fransa adına değerlendiriyorlar ve bunun asla Fransız halkının Fransız şirketlerinin hiçbir şeklide görüşünü yansıtmadığını bunun sadece Sayın Sarkozy’nin kişisel bir görüşü ve siyasetteki son günlerini bu şekilde kurtarmaya çalıştığı konusunda hepimiz aynı fikirleri ve kanaati paylaşıyoruz."
"FRANSA’YA ALAY KONUSU OLMUŞ BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜ"
Çağlayan, açıklama sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, bundan sonra Fransa’ya herhangi bir yaptırım olup olmayacağını sorması üzerine, Çağlayan, "Onu daha sonra konuşmakta fayda var. Fransız siyasetçilerinin bilhassa bu noktada aklıselim içinde doğru bir kararı verecekleri fikrini muhafaza etmek istiyorum. Bu konuda toplantıya katılan arkadaşlarımızın tamamı bu konuda bizlerle aynı düşüncede olduklarını ve kendilerinin Fransa’da temsil ettikleri şirketlerinin tüm yetkililerinin
aynı duyarlılık ve düşünce içinde olduklarını ifade ettiler" şeklinde konuştu.
Başka bir gazetecinin, "Lobicilik faaliyetinde etkili mi olamadık" sorusuna Çağlayan, "Bir kere şunu ifade edeyim, bu gelişmelerden inanın ki Fransa halkı aynen ifade edildiği gibi konuya Fransız" cevabını verdi.
Bu işin Sarkozy’e puan kaybı getirdiğini anlatan Çağlayan, Sarkozy’nin umduğu popülist beklentinin negatife gittiğinin görüldüğüne dikkati çekti. Çağlayan, "Resmen Fransa’da alay konusu olmuş bir yapıya dönüşmüştür. Bu konuda, bizim Türk kardeşlerimizin de mutlaka etkin olması gerekiyor. Fransa’daki Ermeni sayısı kadar Türk var ama Ermenilerin, Fransız vatandaşı olması onların oy vermesi oy avcılığına soyunanların iştahını burada kabartıyor. Bizim insanlarımızın da çok az bir kısmının çifte vatandaş
olması bir yerde bu işi bu yöne getiriyor" diye konuştu.