GENEL - 11 Ocak 2012 Çarşamba 13:41

(ÖZEL HABER) YASİN HAYAL`İN BABASI OĞLUNUN AÇIKLAMALARINDAN SONRA İLK KEZ KONUŞTU

A
A
A
(ÖZEL HABER) YASİN HAYAL`İN BABASI OĞLUNUN AÇIKLAMALARINDAN SONRA İLK KEZ KONUŞTU

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastından tutuklu bulunan Yasin Hayal’in "Tehdit ediliyorum" sözlerinin ardından ilk kez konuşan babası Bahattin Hayal, oğlunun devlet tarafından kullanıldığını, olayın gerçek sorumlularının ise araştırılmadığını ileri sürerek, "Savcıların da çocukları var, yargılamayı adaletli yapmalılar. Bizim acımızı anlamalılar" dedi.
Bahattin Hayal yaptığı açıklamada, oğlu Yasin Hayal’in söylediklerinin büyük bir kısmının kendisi tarafından daha önce dile getirildiğini ifade ederek, "Bunlar bizim daha önce birçok defa dile getirdiğimiz şeyler. Bu işin daha derinine inilmeli. Erhan Tuncel’in arka planında kimler var, bunlar araştırılmalı. Olayın birinci aşamasının Erhan Tuncel olduğunu, birebir Yasin’le irtibata geçenin bu kişi olduğunu söyledik. Yalnız bunun Erhan Tuncel’le kalmadığını defalarca söyledik ama bunun nedense üzerine
gidilmedi. Yasin de bugün bunun aynısını söylüyor" dedi.
Dink cinayetinde asıl sorumlunun Erhan Tuncel olduğunun altını çizen baba Bahattin Hayal, "Yasin sokaklarda simit satan, lise mezunu bir gençtir. Yani tüm gururunu yenerek ailesinin geçimine katkı sağlayan bir gençti. Hiç böyle şeylerle alakası yoktu. Ta ki 2003’te Erhan Tuncel ile tanışana kadar. Erhan Tuncel ile tanıştıktan sonra Yasin’in bütün hareketlerinde değişiklikler oldu. Biz bunu defalarca söyledik, kimse buna inanmadı ya da inanmak istemediler. Tüm bu olayların sorumlusu Erhan Tuncel’dir.
Erhan Tuncel’in bildiklerinin daha ilerisi varsa ki, ben var olduğunu düşünüyorum. Bunlar ortaya çıkarılsın, Erhan çıksın anlatsın. Geri planı araştırılsın, olay çözümlensin. Bakın 5 senedir duruşmalar 2, 3, 4 ay ileriye atılıyordu. Son iki aydır farkındasınız 10 günde bir duruşma yapılıyor, 5 sene dolmadan bu işi bitirmek için. Biz deli değiliz, biz anlıyoruz bu işi bir oldu bittiye getirip bitirmek istiyorlar. Ama bilmeliler ki aslında bu iş yeni başlamıştır. Benim savcıdan, mahkeme heyetinden beklentim;
bu işi oldu bittiye getirmesinler, üzerine gitsinler. Yasin’i serbest bıraksınlar ne olur, tutuksuz yargılasınlar. Yasin buradadır, kaçmıyor. Bu işin en derinine insinler. Bu dünyanın öbür dünyası da var. Bu hakim ve savcıların tutumu değişmedikçe, adaletsiz bir karar vermeleri halinde bilsinler ki öbür dünyada iki elimiz yakalarında olacaktır. Yasin’in içerde veya dışarıda olması önemli değil, yeter ki dava derinlemesine sürsün, her şey ortaya çıksın. Son aylarda davayı hızlı bitirmek için haftada bir
celse düzenliyorlar. İstemeyerek kötü şeyler düşünüyoruz. Madem bu davayı bitirmeye niyetleri vardı neden 5 senedir davalar birer sene ileriye atıldı. Zamanında bitirseydiler de bizi de sıkıntıdan kurtarsaydılar" şeklinde konuştu.
"TETİKÇİ DEDİLER TETİK ÇEKMEDİ, AZMETTİRİCİ DEDİLER AZMETTİRMEDİ"
Baba Hayal, oğlu Yasin’in bu tarz işlerle ilgisi olmadığını savunarak, "Ben Yasin’e oğlum işin sonuna geldik, hiçbir türlü ağzından bir şey alamadım. Eğer bildiğin bir şey varsa söyle diye defalarca
uyardım. Yasin bugün ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. Ben bunu hak ettiğini düşünmüyorum. Tetikçi dediler tetik çekmedi, azmettirici dediler azmettirmedi. Neden azmettirsin Yasin? Oğlum bu işin içerisinde bir piyondur. Yasin bu işin içerisinde bir Ogün Samast’dır. Ogün tetik çekmiştir, Yasin çekmemiştir. Ogün Samast İstanbul’a gidip tetik çekmiştir, Yasin evden dışarıya çıkmamıştır. Oğlumun fakirliği ve cahilliği kullanılmıştır. Oğlum ne diyor; ’Dönemin Trabzon TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk beni
yakaladığında bana dedi ki ’Sen kahramansın’. 22 yaşındaki cahil bir çocuğa bir devlet görevlisi olarak bunu söylersen, bu arkasından çok şeyleri getirir ve getirdi de. Devlet yetkililerinin bu şekilde çocuklarımızı masalarına oturtarak başka yönlere çekmeleri çok büyük günah ve suçtur. Onların da evlatları var" diye konuştu.
"BİNBAŞI BENİ ARAYIP YASİN GİBİ BİR EVLAT YETİŞTİRDİĞİM İÇİN TEŞEKKÜR EDİYOR"
Dink suikastı sonrasında birçok kişi tarafından arandığını söyleyen baba Hayal, "Daha önce de söyledim. Bana o dönemde bir binbaşı selam yolluyor. ’Yasin gibi bir evlat yetiştirdiğiniz için gurur duymalısınız, gözlerinizden, ellerinizden öpüyorum, sonsuz şükranlarımı sunuyorum’ diyor. Böyle bir şeye ne lüzum var, biz ne yapmışız. Bu adam 2007’de binbaşı idi, ben kendisini tanımam bilmem. Babamın oğlu değil ki bana teşekkür mesajı yolluyor, bilemiyorum. Direkt bu işle bağlantısı var mı bilemiyorum ama
neden bana selam yolluyor. Bunların araştırılmasını istiyorum dediğim zaman ’O gün öyle gerekti öyle konuştum’ cevapları alıyorum. Mesela Ali Öz Trabzon Jandarma Komutanı, Yasin onun odasına gidiyor. Bunu Malatya’dan gelen bir mahkum bir celsede söyledi. ’Ben Yasin’i 2003’te istihbaratta çalışırken Ali Öz’ün odasında gördüm, sordum kimdir diye, dediler ki ilerde ülkeye çok büyük faydası olacak bir genç’ dedi. Buyurun işte, biz bunların incelenmesini istiyoruz. Bunlar bizim midemizi bulandırıyor" dedi.
"HRANT DİNK AVUKATLARI DAHA CESARETLİ OLMALI"
Baba Hayal, Hrant Dink ailesinin avukatlarının daha cesaretli olmasını beklediğini dile getirerek, "Hrant Dink’in avukatlarından biri 8 veya 9. celsede sayın mahkeme başkanına ithafen ’Sayın başkanım ben sizin doğru bir karar vereceğinize inanmıyorum, niye derseniz çünkü bu olayın detaylarına inilmiyor. Dolayısıyla kamuoyunu rahatlatacak bir sonucun buradan çıkacağına inanmıyorum’ dedi. Celse bittiğinde avukatın yanına gittim ve kendisini tebrik ettim. Aynı düşünceleri taşıdığımızı kendisine ilettim.
Bana şu cevabı verdi; ’O zaman oğlunuzu konuşturun’ dedi. Benim oğlum konuşuyor işte ama siz neden bir adım daha gelmiyorsunuz. Siz de bu davanın bitmesini istemiyor musunuz? Siz de bu davanın tüm nedenlerinin ortaya çıkmasını istemiyor musunuz? Orda çıkacak sonucun halkın vicdanını rahatlatmayacak bir sonuç olacağını söylediğiniz halde neden çözüm için bize doğru bir adım atmıyorsunuz" şeklinde konuştu.
"YASİN ARTIK BENLE KONUŞURKEN BİLE DALIP GİDİYOR"
Baba Hayal, oğlunun son zamanlarda çok durgunlaştığını ifade ederek "Ben onla konuştuğumda, birden durup ’Baba bir şey mi dedin’ diyor. Yasin bir panik içerisinde sanki. Oğlum beni dinlemiyor musun dediğimde birden şoktan çıkar gibi kekeleyerek ’Evet baba dinliyorum’ diyor. Hatta son 3 haftadır konuşamıyoruz. Her hafta cuma günü öğleden sonra 13.00 civarında telefonda 10 dakika konuşuruz. Bir haftadır telefon açmıyor. Dün de kendisi gardiyanlar tarafından rahatsız edildiğini söyledi. Eğer doğru ise üç
haftadır telefon açmaması kendi inisiyatifinde midir yoksa bir zorlama mı var bunu bilmek istiyorum. Bana bir mahkeme ve cezaevi koridorlarında bir takım kişilerin ve gardiyanların üzerine yürüdüklerini oğluma sordum ve Yasin de bunları doğruladı. Mahkemeye girerken de bir takım örgüt mensupları tarafından üzerine yüründüğünü söyledi. Yasin’in dün söylediği gibi oğlum ölürse, başına bir şey gelirse Adli Tıp’a gitmesine gerek yok, sorumlusu bellidir. Bu konu hakkında yorum yapmak isteyenler, takdirini
koymak isteyenlere bu sözü sunuyorum işte" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.
Manisa Kalbine yenik düşen hakem gözyaşlarıyla uğurlandı Manisa’nın Turgutlu ilçesinde spor yaparken fenalaşan ve geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden hakem Yusuf Bulut memleketi Turgutlu’da toprağa verildi. Çarşamba günü akşam saatlerinde Turgutlu ilçesindeki Irlamaz Spor Vadisinde arkadaşlarıyla birlikte spor yaparken fenalaşarak yere yığılan ve ardından olay yerine gelen 112 ambulansı ile Turgutlu Devlet Hastanesine götürülen 37 yaşındaki hakem Yusuf Bulut burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Aynı zamanda Turgutlu Belediyesi Personel A.Ş. bünyesinde çalışan Bulut’un cenazesi bugün Turgutlu ilçesi Subaşı Camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Turgutlu Mezarlığında toprağa verildi. İlçede ve spor camiasında sevilen isimlerinden biri olan Yusuf Bulut’un cenaze törenine Turgutlu Kaymakamı Selami Kapankaya, CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, TFF 4. Bölge Sorumlusu ve MHK üyesi eski hakemlerden Ünsal Çimen, TFF 4. Bölge Sorumlusu Serkan Gencerler, Türkiye Süper Lig hakem gözlemcileri İbrahim Aksoy ve Yunus Yıldırım, Süper Lig Hakemi Koray Gencerler, Manisa İl Hakem Kurulu Başkanı Murat Türker ve üyeleri, tüm Manisa ve İzmir hakemleri, Türkiye Ampute Futbol MHK Başkanı Ahmet Emin Alanka, TFF HGD Merkez Üyeleri, TFF HGD Manisa ve İzmir Üyeleri ve vatandaşlar katıldı. “Şehit gibi uğurlanıyor benim kardeşim” Hakemin cenazesi ilk olarak çalıştığı kurumu olan Turgutlu Belediyesi’nin önüne getirildi. Burada cenazeyi Belediye Başkanı Akın, Bulut ailesi ve belediye çalışanları karşıladı. Dua alınırken yüzlerce vatandaş gözyaşları döktü. Burada bulunan Yusuf Bulut’un yakınları “Şehit gibi uğurlanıyor benim kardeşim” diye duygularını ifade etti. Ardından genç hakemin yaşadığı mahalle olan Turgutlu Subaşı Mahallesi Subaşı Camiine getirilen cenaze burada ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Turgutlu Mezarlığında toprağa verildi.