GENEL - 13 Ocak 2012 Cuma 20:06

GRİZU FACİASININ İKİNCİ DURUŞMASI YAPILDI

A
A
A
GRİZU FACİASININ İKİNCİ DURUŞMASI YAPILDI

Zonguldak’ta 2010 yılında maden ocağında meydana gelen ve 30 maden işçisinin ölümüne neden olan grizu faciasının ikinci duruşması, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi’nde 17 Mayıs 2010 yılında meydana gelen ve 30 maden işçisinin ölümüne sebep olan grizu faciasının yaşandığı olayın ardından açılan davada 23 sanık tutuksuz yargılanırken, mahkemenin ikinci duruşması yapıldı. 23 sanığın ve müştekilerin katılımıyla yapılan duruşmada sanıklar, kendileri hakkında yapılan suçlamaları kabul etmezken, yapılan bilirkişi raporunun çelişkili olduğu gerekçesiyle sanık avukatları, yeni bilirkişi raporu hazırlanmasını talep edildi.
Sanıkların savunmasını yapmasının ardından ölen maden işçilerinin yakınları da sanıklardan şikayetçi oldular.
Grizu faciasında ölen maden işçisi Hüseyin Arslan’ın kızı Dilek Arslan, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Kanımızın son damlasına kadar şikayetçiyim" dedi. Grizu faciasında ölen bir diğer maden işçisi Ramazan Yavuz’un annesi Hatice Yavuz da, oğlunun damatlığının hala evinin duvarında olduğunu kaydederek, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Gözyaşlarını tutamayan Hatice Yavuz, "her şeyin en ayrıntılı bir biçimde incelenmesini istiyorum. Yalnızca ölenleri suçlamasınlar Ben oğlumu babasız
büyüttüm. O da burada olanlar gibi bir mühendisti. O burada değil, öldüğü için kendisini savunamaz. Ama onun yerine ben onun haklarını savunacağım" diye konuştu.
Grizuda ölen maden işçisi Adem Çengel’in ablası Fatma Elemen de, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Kardeşim olaydan 2-3 gün önce geldiğinde ’Gazdan içeri giremiyoruz. Fareler giderse onların gittiği yerden bizde gidiyoruz’ demişti. Bunların vicdanları ölmüş tutuklanarak yargılanmalarını istiyorum" dedi.
Grizu patlamasından 8 ay sonra cesedine ulaşılan maden işçisi Dursun Kartal’ın eşi Gülizar Kartal da, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim eşimin cesedi 8 ay sonra bulundu. Suçu neydi? Suçlular cezasını çeksin. Benim canım çok yandı suçluların canı da yansın" diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
Öte yandan, mahkemede mağdur-sanık sıfatında bulunan ve grizu faciasından yaralı olarak kurtulan maden işçileri de, mahkemenin sonunda suçlu bulunan şahıslardan şikayetçi olduklarını söylediler. Mahkeme 15 Mart 2012 tarihine ertelendi.
Maden işçilerinin bazı yakınları, adliye çıkışında sanıklara tepki gösterdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.
Karabük Safranbolu’da 200 bin çiçek üretildi Safranbolu Belediyesi tarafından şehirde çevre düzenlemesinde kullanılmak üzere seralarda 200 bin adetten fazla çiçek üretimi gerçekleştirildi. Safranbolu Belediyesinden yapılan açıklamada, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde yer alan uygulama ve üretim birimlerinin, modern tarım teknikleri ve uzman ekip desteğiyle, çeşitli çiçek türlerinin üretimini başarıyla tamamladığı belirtildi. Üretilen çiçekler arasında kadife çiçeği, gül, çuha, sardunya, petunya ve begonya gibi popüler ve yerel çiçek türleri bulunduğu belirtilen açıklamada, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse öncülüğünde başlatılan bu büyük çiçek üretim projesinin, Safranbolu’nun sokaklarına, parklarına ve kamusal alanlarına renk kattığı kaydedildi. Aynı zamanda, doğal yaşamın korunması ve şehir estetiğinin artırılması açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, “Safranbolu’nun tarihi ve kültürel dokusunu koruma gayreti, çiçek üretimiyle sınırlı kalmayıp, şehirdeki peyzaj düzenlemeleri ve yeşil alanların artırılması gibi çalışmalarla da devam ediyor. Bu çabalar, yerel halkın ve ziyaretçilerin daha yaşanabilir bir şehirde vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. Üretilen çiçeklerin bir kısmı şehrin park ve bahçelerinde kullanılacakken, bir kısmı da satışı yapılarak gelir elde ediliyor. Bu şekilde, şehrin her köşesinde doğal güzelliklerin ve renklerin daha fazla hissedilmesi amaçlanırken bölgede önemli bir konuma sahip olundu" denildi.