POLİTİKA - 01 Şubat 2012 Çarşamba 13:57

AK PARTİ GENİŞLETİLMİŞ İL BAŞKANLARI TOPLANTISI...(2)

A
A
A
AK PARTİ GENİŞLETİLMİŞ İL BAŞKANLARI TOPLANTISI...(2)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bazıları Türkiye’nin meselelerinin çözümü konusunda haklı olarak sabırsızlar. Karanlık her olay anında aydınlansın, her reform anında yapılsın Türkiye bir gecede değişsin istiyorlar. Beyler, biz burada 150 yıllık köhne bir zihniyetle mücadele ediyoruz. İliklerimize kadar işlemiş, devletin bütün kılcal damarlarına kadar işlemiş bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Biz İttihat ve Terakki zihniyetindeki CHP’ye, İttihat ve Terakki’nin izindeki MHP’ye, Doğu ve
Güneydoğu’nun CHP’si olmaya özenen bir BDP’ye rağmen bu mücadeleyi yürütüyoruz" dedi.
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Kasım’da gerçekleşen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda Dersim konusunu Türkiye’nin gündemine taşıdıklarını hatırlatarak, "Ben üzeri örtülmüş bir faciayı, bir Cumhuriyet Halk Partisi eserini burada sizlerin ve aziz milletimizin dikkatlerine sunmuştuk" dedi.
Dersim ile ilgili olarak Başbakanlık arşivlerinin kapısının ardına kadar açık olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı’nın da Dersim ile ilgili arşivlerini açmak için hazırlık yaptığını söyleyerek, "Bundan sonrası siyasetçilerden ziyade, tarihçilerin, araştırmacıların ve akademisyenlerin konusudur. Umuyorum ki, bu mesele bütün boyutlarıyla aydınlatılacaktır" dedi.
Bazılarının "Başbakan niye o günlere geri gidiyor?" diye eleştiriler yaptığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şunu burada altını çizerek ifade etmek istiyorum. Biz Dersim faciasını gündeme taşırken, bir acının küllerini kaldırmayı değil, bir zihniyeti bir anlayışı, bir yaklaşımı deşifre etmek istedik. Bunu hatırlatmak istiyorum. Biz Dersim’den, hatta onun çok öncesinden başlayan bugüne kadar da devam eden, bugün de varlığını sürdüren jakoben, seçkinci, elitist bir zihniyete dikkatleri çektik. Bugün bu zihniyet var mı? Evet var. İşte bunları ortaya koymak istiyoruz, işte bunları deşifre etmek istiyoruz. Bunları
iyi tanıyalım diyoruz. Dersim 1939’da üzeri kapatılmış bir faciadır. Ama o zihniyet, Dersim’de katliam gerçekleştiren zihniyet bugüne kadar hiç değişmemiş. Dersim’den sonra da bu ülkeye çok büyük acılar, çok büyük facialar yaşatmaya devam etmiştir."
"MHP NEDEN RAHATSIZLIK DUYUYOR?"
Başbakan Erdoğan, konuşmasının Dersim ile ilgili olan bölümünde MHP’ye de yüklendi. Bahçeli’nin Dersim konusunun açılmasından rahatsızlık duyduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "MHP sadece Dersim konusunun açılmasından değil, Diyarbakır’da İçkale’de toprağın altından çıkan kemiklerden bile ciddi rahatsızlık duyuyor. İşte bahsettiğim zihniyetin bir yansıması da budur. Yahu bunlar çıkmayacak mı ortaya, hani sen haktan bahsediyordun? Hukuktan bahsediyorsun, adaletten bahsediyorsun, niye bunlar ortaya
çıkmasın? Tabii çıkacak" diye konuştu.
Dersim’de katliam emri veren bazı siyasetçilerin torunlarının da bugün siyasette ve bürokraside görev aldıklarını ifade eden Erdoğan, kendilerinin torunların dedelerinin yaptıklarından mesul olmadığını söylediklerini, bunların isimlerini anmadıklarını ifade ederek, "Ama o torunlar çıktılar, Dersim’deki zihniyetin aynen devam ettiğini göstermek amacıyla dedelerine ve dedelerinin yaptıklarına sahip çıktılar" dedi.
"ATATÜRK DÜŞMANLIĞI DEDİLER"
AK Parti’nin yaptığı faaliyetler için cumhuriyetle hesaplaşmak, Atatürk düşmanlığı, cumhuriyetin ilkelerine husumet denildiğini kaydeden Erdoğan, "Kusura bakmasınlar kimin cumhuriyete sahip çıktığı, kimin de cumhuriyeti tahrip ettiği son 9 yılda tereddüde mahal bırakmayacak netlikte ortaya çıkmıştır. Artık kirli çamaşırlar ortaya çıkıyor" diye konuştu.
"Ne CHP ne de MHP bizim millet sevgimizi, vatan sevgimizi, memleket sevdamızı ölçecek kalibrede değildir. Bunlar ’İzindeyiz Atam’ deyip, sabah akşam izin yaptılar, yan gelip yattılar" diyen Başbakan Erdoğan, AK Parti’nin ise gece-gündüz çalıştığını söyledi.
İTTİHAT VE TERAKKİ ZİHNİYETİ
"İttihat ve Terakki zihniyeti, Gazi Mustafa Kemal’in de şiddetle karşı çıktığı ve bizzat mücadele ettiği bir zihniyettir" diyen Erdoğan, bu zihniyetin Osmanlı Devleti’nin dağılmasına neden olduğunu, ardından da cumhuriyete sirayet etmek, cumhuriyeti çürütmek için yoğun bir mücadele verdiğini söyledi. Atatürk’ün müsamaha göstermediği bu zihniyetin Atatürk’ün ölümünün ardından yeniden hayat bulduğunu belirten Erdoğan, bu zihniyetin böylece Türkiye’ye ağır zihniyetler ödetmeye devam ettiğini ifade etti.
"İşte Dersim bu ağır faturalardan biridir" diyen Başbakan Erdoğan, 27 Mayıs darbesinin, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’ın da bu zihniyetin ürünü olduğunu dile getirdi.
"Kürt meselesinden tutunuz, faili meçhullere, edilgen dış politikadan tutunuz kötü ekonomiye, derin yapılardan, çetelerden mafyatik örgütlenmelerden tutunuz, bürokratik oligarşiye kadar bu ülkenin birçok meselesinin altında işte bu köhne, bu çarpık zihniyet yatmaktadır" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bazıları Türkiye’nin meselelerinin çözümü konusunda haklı olarak sabırsızlar. Karanlık her olay anında aydınlansın, her reform anında yapılsın Türkiye bir gecede değişsin istiyorlar. Beyler, biz burada 150 yıllık köhne bir zihniyetle mücadele ediyoruz. İliklerimize kadar işlemiş, devletin bütün kılcal damarlarına kadar işlemiş bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Biz İttihat ve Terakki zihniyetindeki CHP’ye, İttihat ve Terakki’nin izindeki MHP’ye, Doğu ve Güneydoğu’nun CHP’si olmaya özenen bir BDP’ye
rağmen bu mücadeleyi yürütüyoruz. Karşımızda ’toprak altını karıştırma, kemiklerin üzerini ört’ diyen bir zihniyet var. Karşımızda ’Kürt meselesini, terör meselesini çözme’ diyen bir zihniyet var. Çünkü oradan nemalanıyorlar. Karşımızda Dersimli olduğu halde Dersim meselesini ağzına alamayan bir zihniyet var."
"BOSTAN KORKULUĞU MUSUN?"
Kılıçdaroğlu’nun katsayı konusuyla ilgili açıklamalarını da eleştiren Erdoğan, "Kılıçdaroğlu dün çıkmış, Katsayı meselesiyle ilgili olarak ’Danıştay’a CHP başvurmadı. Arkadaşlarımızın münferit başvurusu’ diyor. Peki sen nesin orada ya? Bostan korkuluğu musun?" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun kendisinin dünkü konuşmasından dolayı "dindarlar-dinsizler" olarak ayırdığı şeklinde eleştirdiğini de hatırlatarak şunları söyledi:
"Önce şu kulakların duymaya alışsın; benim ifademde dindarlar-dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Bunun arkasındayım. Kılıçdaroğlu, sen bizden, muhafazakar-demokrat kimliği sahibi AK Parti’den ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin için olabilir. Senin amacın olabilir. Ama bizim böyle bir amacımız yok. Biz muhafazakar ve demokrat, milletinin, vatanının değerlerine, tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz. Bunun için çalışıyoruz."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir