GENEL - 19 Ocak 2012 Perşembe 17:55

İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ`NDEN SANATÇI EVİN ESEN`İN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

A
A
A
İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ`NDEN SANATÇI EVİN ESEN`İN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, "sanatçı Evin Esen için hastanenin yoğun bakım yatağı dolu olduğu için 2,5 saat yoğun bakım yatağı olan hastane arandığı" haberleri üzerine açıklama yaptı.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, "Sanatçı Evin Esen 18 Ocak 2012 tarihinde saat 19.00 civarında Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne getirilmiştir. 2-3 gündür süren konuşma bozukluğu, nefes darlığı, bilinç bozukluğu şikayetiyle hasta yakınları tarafından getirilen sanatçının yapılan ilk muayenede solunum ve dolaşım yetersizliğine bağlı olarak ileri derecede morarmanın olduğu ve nabzının çok yavaş attığı görüldü. Hastanede iki kere kalbi
duran hastaya yaklaşık bir saat müdahale edildikten sonra hastanenin yoğun bakım servisi dolu olduğu için görevli hekim tarafından saat 20.03’te Anadolu yakası 112 Komuta Kontrol Merkezi aranarak, yoğun bakım ihtiyacı olan hasta için uygun bir hastaneye sevki istenmiştir. 112 Komuta Kontrol Merkezi kayıtlarında hasta için saat 20.05’te bir özel hastanenin yoğun bakım ünitesi ayarlandığı ve nakil için Kadıköy 3 No’lu Acil Yardım İstasyon ekibinin saat 20.21’de vakaya çıkış yaptığı belirtilmiştir. Sağlık
ekibi saat 20.29’da Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne varmış ve hastayı saat 20.55’te Pendik’te bulunan özel hastaneye nakletmiştir. Nakil esnasında da kardiyak arrest (kalp durması) olan hasta için saat 20.54’te özel hastaneye mavi kod bildirilmiş olup, önceden hazırlıkların yapılması sağlanmıştır. Sanatçı Evin Esen’in vefatından dolayı üzüntülerimizi belirtir, yakınlarına ve sevdiklerine baş sağlığı dileriz" denildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.