YEREL HABERLER - 26 Ocak 2012 Perşembe 18:11

HAYVAN VE HAYVAN ÜRÜNLERİNDE MENŞE ŞAHADETNAMESİ ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

A
A
A
HAYVAN VE HAYVAN ÜRÜNLERİNDE MENŞE ŞAHADETNAMESİ ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

Pazarlar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Süleyman Erhan, canlı hayvan ve hayvansal ürün sevklerinde 17 Aralık 2011 tarihinden itibaren menşe şahadetnamesi kullanılması uygulamasının kaldırıldığını bildirdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erhan yaptığı açıklamada, menşe şahadetnamesi yerine büyükbaş hayvan sevkinde hayvan pasaportu, küçükbaş hayvan sevkinde nakil belgesi, arı sevkinde işletme tescil belgesi ve arı vize belgesi, bal, yumurta, kanatlı hayvan Eti, deri gibi hayvansal ürün nakillerinde ise nakil beyannamesi kullanılacağını söyledi.
Yetiştiricilerin söz konusu belgeleri İl ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden temin edebileceğini belirten Erhan,"Tüm yetiştiricilerin en geç 2 Haziran’a kadar küpesiz büyükbaş hayvanlarına küpe taktırması gerekmektedir. Küpeleri takılmış, şap aşılaması ve kaydı yapılmış hayvanlarını getiren yetiştiricilerimiz, gerekli kontroller yapıldıktan sonra durumları uygun görülen hayvanlara veteriner sağlık raporu düzenlenecektir. Hayvan sahipleri bu raporla başka il veya ilçelere hayvanlarını götürebilecektir. Küpesiz, pasaportsuz ve kayıtsız hayvanların ilçe dışına nakli kesinlikle yasaktır. Bu tür hayvanlar nakledilmemekte, hayvan pazarlarına alınmamakta, mezbahalarda kesimi yapılmamakta, sahipleri hayvancılık teşvik ve desteklemelerinden yararlanamamaktadır. Hayvan alım ve satım yapan kişilerin 7 gün içersinde İl veya İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerimize kayıt yaptırmaları gerekiyor. Aksi takdirde hem alıcıya hem de satıcıya 356’şar lira idari para cezası uygulanmaktadır” diye konuştu
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta Gazze’deki katliamı anlatan resim sergisi açıldı Şırnak’ta, İsrail’in saldırısı altında bulunan Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla resim sergisi açıldı. Filistin’de yaşanan katliamı anlatmak amacıyla Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Meydanında ’Gazze’de Çocuk Olmak’ resim sergisi düzenlendi. İl geneli düzenlenen ve 72 eserin bulunduğu sergide, öğrenciler Gazzeli çocukların dramlarını resimlerine aktardı. Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, “Bilindiği gibi Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Bir soykırım yaşanıyor. Ve biz insanlar zamanla bunu unutabiliyoruz. Duyarsız hale gelebiliyoruz. Bizde Şırnak İl Milli Eğitim olarak Gazze’de yaşanan bu cinayetleri, insanlığa karşı yaşanan bu soykırımı, unutulamaması için, gündemde tutulası için bir resim yarışması düzenledik. Savaşlarda en çok mağdur olanlar çocuklardır. Çocuklarımızın Gazze’de yaşananlara duyarlılığını artırmak için, gelecek yıllarda bu olayın unutulmaması için, çocuklarımızın zihinlerinde iz bırakması için böyle bir yarışma düzenledik. Bütün ilçelerimizden büyük bir rağbet oldu. Çocuklarımız ve öğretmenlerimize bu konuda çok teşekkür ediyoruz. Lise ve ortaokul öğrencilerinin yaptıkları 72 tane eserimiz var. Burada öğrencilerimizin resim yeteneklerini yarıştırmak değil amacımız, Gazze’de yaşanan bu insanlık dramını gündemde tutulmasını sağlamak” dedi. Resim yarışmasında birinci olan Silopi Fen Lisesi öğrencisi Yasemin Birlik de, “Resme başlamadan önce Gazze’de çocuk olmak nedir, nasıldır diye düşündüm. Çocukken bir anda büyümek, çocukluğunu yaşamadan ölmektir, Gazze’de çocuk olmak. Ailesini, evini, yolunu, en önemlisi de çaresizliğini kaybetmektir, Gazze’de çocuk olmak. Bende bunu anlatmak istedim resmimde” diye konuştu. Gün boyu açık olan resim sergisine Şırnak Valisi Cevdet Atay, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, İl Emniyet Müdürü Celal Dalman, İl Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, kurum müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.