KEMİKLERİN BULUNDUĞU ALANDA ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Diyarbakır’da bir dönem Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Merkezi (JİTEM) binası, Diyarbakır Cezaevi ve Adliye Sarayı’nın da içinde bulunduğu Sur ilçesi Saraykapı İç Kale mevkiinde başlatılan restorasyon çalışmalarında insanlara ait kafatası ve kemiklerin çıkmasının ardından bölgedeki çalışmalar Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı denetiminde genişletilerek devam ediyor.
Bir süre önce başlatılan restorasyon çalışmalarında eski jandarma komutanlığı ile cezaevi arasındaki bahçede toprağa gömülü insanlara ait çok sayıda kafatası, kemik ile hayvan kemikleri çıkmıştı. Çıkan kafatası ve kemiklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek yapılacak DNA testiyle kimlere ait olacaklarının saptanacağının belirleneceği bildirildi. Olayın ardından Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı tarafından dosyaya gizlilik kararı getirilerek, bölgeye girişler yasaklandı. Kemiklerin çıktığı
alanlar dışarıdan görülmeyecek şekilde kamufle edilirken, İç Kale giriş kapısı ve kazı alanında polis ekipleri 24 saat nöbet tutuyor. Kazı çalışmalarının devam ettiği bölgenin tarihi alan olması nedeniyle kazılar arkeolog ve savcı nezaretinde devam ediyor. Kazılarda bugüne kadar 15 insana ait kafatası ve kemiklerin çıktığı iddia edilirken, gizlilik kararı nedeniyle Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı tarafından konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
AYGAN, İÇ KALE’DE ÖLDÜRÜLENLERE ŞAHİTLİK ETTİĞİNİ AÇIKLADI
Bir dönem JİTEM elemanı olarak görev yapan ve yurt dışında yaşayan itirafçı Abdulkadir Aygan, telefonla verdiği bilgiye göre 1990’lı yıllarda İç Kale’de yaşananları anlattı. Aygan, telefonla yapılan görüşmede, "Kendi gözlerimle itirafçı Muhsin Gül’ün İç Kale’de öldürülerek gömüldüğünü gördüm. JİTEM sorgulamaları İç Kale’de yapılıyordu. Buraya getirilenler sağ çıkmıyordu. Bugün kemikleri bulunanlar o dönemde sorguya getirilenlerdir diye düşünüyorum. Zamanın Emniyet Müdürü Gaffar Okkan JİTEM’e nefes
aldırmıyordu. JİTEM’de bütün pis işlerini İç Kale içerisinde yapıyordu" ifadelerini kullandı.
"26 KAYIP AİLESİ BİZE BAŞVURDU"
İnsan Hakları Diyarbakır (İHD) Şube Sekreteri Raci Bilici kazı çalışmalarının başlamasının ardından bugüne kadar 26 kayıp ailesinin kendilerine başvurduğunu söyledi. Bilici, "Orası bilindiği gibi tarihi bir yerdir. Kemikler orada yürütülen kazı çalışmaları sonucunda tesadüfen ortaya çıkmıştır. Arkeologların yapmış olduğu çalışma sonucunda bu kemikler bulundu. Bölge JİTEM’in karargahı konumunda olduğundan, sürekli insanlar kaçırılıp öldürüldüğünden şüpheli bir yerdi. Kemikler çıkınca arkeologlar emniyete
haber verdi. Burada kimlerin öldürüldüğünü itirafçıların ve devletin bildiğini düşünüyoruz. Şu anda kazı çalışmaları devam ediyor. Dosyaya gizlilik kararı konulmuş durumdadır. Aileler bize başvuru yapmalarına rağmen gizlilik kararı dolayısıyla ne olup bittiğini öğrenemiyoruz. Bugün itibariyle 26 aile bize başvurmuştur. Bu ailelerin hepsi 90’lı yıllarda kaybolanların yakınlarıdır. Umarım bu bir başlangıç olur, araştırma ve kazı çalışmaları genişletilir" şeklinde konuştu.
1997 yılında kaybolan ve bir daha haber alınamayan babası Fikri Özgen için İHD Şubesi’ne başvuran Nevzat Özgen ise kazı çalışmalarının bir an evvel tamamlanması ve kemiklerin kimlere ait olduğunun tespit edilmesini beklediklerini söyledi. Özgen, "Babam 1997 yılında beyaz bir toros ile götürüldü ve bir daha da haber alamadık. Kimin, nereye götürdüğünü öğrenemedik. O dönemde bütün ilgili kurumlara başvurduk ama gittiğimiz her yerde böyle birini almadıklarını bize söylediler. İtirafçı Abdulkadir Aygan
açıklamalarında babamın ismini vererek Zahit Engin isimli bir yüzbaşı tarafından infaz edildiğini söylüyor. Bu konunun üzerine gidilmesini istiyoruz. Son dönemlerde İç Kale’de çıkan kemiklerle bizim için yeni bir süreç başladı. Babamın da bunların içinde olduğunu düşünerek İHD’ye başvuru yaptım" ifadelerini kullandı.