Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, partisinin Diyarbakır Kadın Kolları 3. Olağan Kongresinde yaptığı açıklamada, "Biz ne kadar işsizliği ortadan kaldırmak için uğraşıyorsak, birileri bu bölgede işsizliğin artırılması için, işsizliğin önlenmesinin önüne set çekmek için gayret gösteriyor" dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi Kadın Kolları Diyarbakır İl Başkanlığı 3. Olağan Kongresi, Kaplan Düğün Salonu’nda yapıldı. Kongrede konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, AK Parti ile Türkiye’nin gündemine birçok yeni hususun geldiğini, kadınların ve gençlerin siyaset alanında topluma daha yararlı hizmetler yapabilecekleri ortamların oluşturulduğunu ifade etti. Türkiye’de kadınlarla ilgili pozitif ayrımcılık kavramının AK Parti ile gündeme geldiğini vurgulayan Eker, milletin sorunlarını toplumun en
önemli ve büyük kesimini oluşturan kadınlarla çözme kararlılığında olduklarını kaydetti. Toplumda gözyaşı dökülüyorsa büyük kısmını annelerin döktüğünü aktaran Bakan Eker, "Eğer evde bir işsiz varsa, en çok sıkıntıyı eşi veya annesi çekiyordur. Tarımsal kalkınma içerisinde kadınlarımızın rollerinin daha da artırılmasını, sosyal ve ekonomik statülerinin daha iyi bir noktaya gelmesini amaçlıyoruz. Biz 9 bölgede çalıştay yaptık. Bu çalıştaylara binlerce kırsal alanda yaşayan kadın katıldı. İlk olarak ulusal
alanda kadın çalıştayı yapıldı. Burada özellikle kadınlarımıza dönük ulusal veri bankasının oluşturulması, kırsal alanda kadının konumunun iyileştirilmesi ve kapasitenin artırılması, eylem planının sonuçlandırılması, bunların hayata geçirilmesi için tedbirlerin alınması amaçlandı" diye konuştu.
Toplumda sorunlar çözülecekse, kadınların görüşlerinden, katkılarından ve gayretlerinden muhakkak istifade edilmesi gerektiğine işaret eden Bakan Eker, kadınların en çok sıkıntı çektiği konunun işsizlik olduğunu kaydetti. Bölgede işsizliğin ortadan kaldırılması için birçok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Bakan Eker şöyle devam etti:
"Erkek işsiz kaldığı zaman acısını daha çok kadın çekiyor. Oğlu işsizse hanım kardeşimiz onun eziyetini çekiyor. Eşi işini kaybetmişse, sıkıntısı ona yansıyor. Kendi işsizse zaten o sıkıntı kendisinindir. Biz bu bölgede işsizliği ortadan kaldırmayla ilgili birçok proje hayata geçirdik. Biz ne kadar işsizliği ortadan kaldırmak için uğraşıyorsak, birileri bu bölgede işsizliğin artırılması için, işsizliğin önlenmesinin önüne set çekmek için gayret gösteriyorlar. Biz baraj projesi hazırlıyoruz, temel
atacağız, onlar gidip buraları yakıyorlar, araçları yakıyorlar. Niye? Baraj yapılırsa işsizlik ortadan kalkacak, işsizlik kalkarsa toplumun refahı artacak, huzur bulacak, barış daha çok gelecek. Bunlar bunu istemiyor, biz de onlara inat, bu çabaları sürdürüyoruz. Onlarla mücadele ediyoruz, mücadelemiz bundan sonra da devam edecek."
"GEÇMİŞTE YAPILAN YANLIŞLARIN ARKASINDA DURMAYALIM"
Sorunların, demokratikleşme ve sivilleşmeyi geliştirmek suretiyle çözülmesi gerektiğini dile getiren Bakan Eker, "Biz diyoruz ki, anneler gözyaşı dökmesin, anneler ağlamasın, anneler, eşlerini, evlatlarını, kardeşlerini, yakınlarını kaybetmesin, barış ve huzur olsun. Sorunlarımızı oturalım, konuşalım. Sorunlarımızı demokratik usullerle, demokratikleşmeyi geliştirmek suretiyle, sivilleşmeyi geliştirmek suretiyle çözelim. Geçmişte yapılan hatalardan ders alalım, bu hataları tekrarlamayalım. Geçmişte
yapılan yanlışların arkasında durmayalım. O yanlışları çözelim, o yanlışların sonuna kadar sebeplerini bulalım, hesap soralım. Diyarbakır’da İçkale bölgesinde şimdi kazılar yapılıyor. 19 tane, hangi zamanda kime ait olduğu henüz belli olmayan kemikler çıkıyor. Bakın bu çalışmaların hepsi, bunlara dönük olarak, inceleme, soruşturma, araştırma, kazılar, bunların faillerinin ortaya çıkarılması konusunda AK Parti döneminde ciddi çabalar var. Çok ciddi gayretler var" dedi.
Bakan Eker’in ardından konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu da statükocu zihniyetin Diyarbakırlılara neler yaşattığını çok iyi bildiğini belirterek, "Biz bu mücadelenin içinden geliyoruz. Ret, inkar ve asimilasyon politikalarını da biliyoruz" diye konuştu. Mevlana ne kadar bu toprağın insanıysa, Ahmedi Hani’nin de o kadar bu toprağın insanı olduğunu ifade eden Aksu, "Yunus Emre bu toprağın ne kadar sesiyse, Mele Ceziri de işte o kadar bu toprağın sesidir. Hacı Bektaş-ı Veli ne kadar
bu toprağın evladıysa, Faki Teyra da İbrahim Gülşeni de bu toprakların evladıdır. Aşıklar, ozanlar nasıl bu toprakların sesi, nefesiyse, dengbejler de aynı şekilde bu toprakların sesidir. Diyarbakır’ın incisi Ulu Cami’de cemaatimiz hangi kıbleye dönüyorsa, İstanbul Süleymaniye’de, Edirne Selimiye’de, Ankara Hacıbayram’da da aynı kıbleye dönüyoruz. Birlikteliğimiz için bundan daha güçlü bir hamur olabilir mi; biz bu topraklarda yeri geldi bir kuru ekmeği paylaştık, katığımızı paylaştık. Sevinci nasıl
paylaştıysak hüznü de, gözyaşını da öyle paylaştık" ifadelerini kullandı.
Bölgede yıllarca ret, inkar ve asimilasyon politikası uygulandığını savunan ve bunun AK Parti iktidarıyla sona erdiğini dile getiren Aksu, "Kürt meselesinin çözüm sürecini samimice, dürüstçe biz başlattık. Bu ülkede kalıcı barışçıl bir çözümün ilk kapısını biz araladık. TBMM’de bu meselenin tartışılmasını biz sağladık. Biz diyoruz ki; gelin meselemizi diyalog yoluyla konuşarak, demokrasi zemininde, TBMM zemininde çözelim" diye konuştu.
Türkiye’nin bütün meselelerinin düğümlendiği anayasa sorununun, ileri demokrasi ve güçlü Türkiye için en önemli konu olduğunu aktaran Aksu, "Muasır medeniyet hedefimizin gerçekleşmesinin yolu yeni bir anayasa ile geleceğe yürümektir. AK Parti’nin yürüttüğü başarılı çalışmalar, bu cennet vatanda ’etnik çatışma ihtimali’nin hayallerini kuranların heveslerini kursaklarında bırakacaktır. Bu çalışmalar, kardeşliğimizin çimentosu, toplumsal barışımızın teminatı olacaktır" dedi.
AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Akşit ise kadınların, siyasetin temel taşı olduklarını dile getirerek, kadına siyasette en çok yeren ve değer veren partinin AK Parti olduğunu savundu. Kadının siyasete müdahil olduğu yerde kavganın azaldığını, barış ve uzlaşmanın geldiğini vurgulayan Akşit, şöyle devam etti:
"Eylül ayı itibarıyla 2 milyon 100 bin üyesi bulunan dünyanın en büyük kadın sivil toplum örgütü durumundayız. Bunun 350 bini de siyasetin içinde aktif olarak yer alıyor. Kadının elinin değmediği bir iş tam manada bitirilmiş, tamamlanmış bir iş değildir. Kadının siyasete müdahil olduğu yerde kavga azalıyor, barış ve uzlaşma geliyor. Kadın siyasete seviye, nezaket ve zarafet getiriyor. AK Parti’de kadın, oy toplayan veya vitrin oluşturan bir obje yada bir figüran değil, siyasetin inceliklerini yakalamış,
öznesi durumundadır. Kadının olmadığı bir yerde siyaset başarılı değildir."
Kongreye katılan AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Mine Lök Beyaz, Oya Eronat, Galip Ensarioğlu ve Süleyman Hamzaoğulları da birer konuşma yaptı.
Kongreye katılanlar, daha sonra birlikte pasta kesti.