YEREL HABERLER - 29 Ocak 2012 Pazar 15:57

ŞEKER-İŞ ESKİ BAŞKANINDAN ŞEKER FABRİKASI YORUMU

A
A
A
ŞEKER-İŞ ESKİ BAŞKANINDAN ŞEKER FABRİKASI YORUMU

Şeker-İş Sendikası Kastamonu Şubesi eksi Başkanı Hamdi Kaya, Kastamonu Şeker Fabrikası ile diğer 10 şeker fabrikasının kapatılmasının bütün sorumlusunun Şeker-İş Sendikası’nın olduğunu iddia etti.
Düzenlediği basın toplantısında son aşama gelinen şeker fabrikaları konusunda değerlendirmede bulunan Şeker-İş Sendikası Kastamonu Şubesi eski Başkanı Hamdi Kaya, Şeker-İş Sendikası Genel Merkezinin Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker fabrikalarının ihalesinin iptaline yönelik açılan davanın kazanılması sonrası kendilerine kahraman gibi ilan etmesinin doğru olmadığına değinerek, “Şeker-İş Sendikası Genel Merkezinin, Kastamonu’nun eski bakanlarından Murat Başesgioğlu ile birlikte Başbakanımızla görüşmeden çıkan süresiz iptal kararını hiç görüşmemişiz gibi iptali, sendikanın mahkemeyle vererek kazanıldığı propagandasıyla kendini kahraman göstermeye çalışmasından şimdiki süreç yaşandı” dedi.
Kastamonu Şeker Fabrikası’nın kapanmaması için yıllarca mücadele verdiklerini belirten Kaya, “Bor, Ilgın, Ereğli Şeker fabrikaları 6 Aralık 2005 tarihinde özelleştirme programına alınmış 14 Nisan 2006 tarihinde ihale ilanları yapılmıştır. 16-17 Nisan 2006 tarihinde şeker-iş başkanlar kurulu acil olarak toplanmış, 5 Mayıs 2006 tarihinden itibaren şeker işçisi, pancar çiftçisi, yöre esnafı ve halkıyla 28 ilde sürekli eylem kararı alınmıştır. Kastamonu şube yönetim kurulu olarak 6 Mayıs 2006 tarihinde miting kararı alınmış olup sivil toplum kuruluşları ile miting komitesi oluşturularak ve yasal izinler alınarak 10 gün boyunca ilçeler, köyler ve şehir merkezi dolaşılarak mitinge katılım sağlanmıştır. Kışla parkından şehir merkezine kadar ana caddeyi de kapatan, yüksek katılımlı ve coşkulu bir yürüyüş yapılmış. Nasrullah meydanında yapılan konuşmalarla, bu konudaki kati duruşumuz coşkulu bir mitingle ortaya konulmuştur” diye konuştu. Kastamonu’da düzenlenen coşkulu eylem ve mitingler sonrasında Şeker-İş Sendikası Genel Merkezi’nin kendisini arayarak o dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu’ndan randevu almasını istediğini belirten Kaya şöyle konuştu:
“16 Haziran 2006 tarihine tarafımdan randevu alınmıştır. Kastamonu şube başkanı olarak ben ve bir grup temsilcilerle birlikte Şeker Sanayimizde yaşanan sorunlar ve özelleştirme politikaları ile ilgili bilgiler ve dosyalar sunulmuş ve Bakanımızdan yardım talebinde bulunulmuştur. Adını minnetle andığım Bakanımız Murat Başesgioğlu bize yardımcı olma sözünü vermiş ve 15 Haziran 2006 tarihinde Türk-İş yönetim kurulu, Şeker-İş Sendikası Genel Merkezi ile birlikte oluşan heyet Bakanımız Murat Başesgioğlu’yla birlikte Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştür. Bu görüşmede Bakanımızın, Başbakanımıza, Bor, Ilgın, Ereğli şeker fabrikalarının özelleştirilmesi durumunda en az 15 fabrikanın kapanacağını söylemesinden sonra, Başbakanımızın talimatı ile 25.11.2006 tarihinde özelleştirilmesi süresiz olarak ertelenmiştir. Şeker-İş Genel Merkezi, Bor, Ereğli ve Ilgın şeker fabrikalarının ihalesinin iptaline dava açmıştır. Şeker-İş Genel Merkezi, Bakanımız ve Başbakanımızla görüşmeden çıkan süresiz iptal kararını hiç görüşmemişiz gibi iptali, sendikanın mahkemeyle vererek kazanıldığı propagandasıyla kendini kahraman göstermeye çalışmıştır. Şeker-İş Genel Merkezi, Bor, Ilgın, Ereğli Şeker fabrikaları için 28 ilde “sürekli eylem” kararı alarak eylemler yaptırmış ancak Kastamonu şeker fabrikasının da içinde bulunduğu 10 şeker fabrikasının satışı yapılmaması için maalesef hiçbir mücadele yapmamıştır. Şeker-İş Genel Merkezi, ’Mahkemeye verdik 100’de 1500 mahkeme durduracak’ diyerek arkadaşlarımızı günlerce oyalamış, şahsımı da kullanarak yerini sağlama almaya bakmıştır. Kastamonu şeker fabrikası ve 10 fabrikanın kapanmasının günahı ve vebali Şeker-İş Genel Merkezi yöneticilerinindir.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Hafriyat kamyonunun altına saklanırken yakayı ele verdi Aydın’ın Efeler ilçesinde polis ekiplerinin ’dur’ ikazına uymayarak kaçan şüpheli bir şahıs hafriyat kamyonunun altına saklanmak isterken kıskıvrak yakalandı. Şüpheli şahıs, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından uyuşturucu madde kullanımı ve ticaretinin önlenmesine yönelik çalışmalar aralıksız sürüyor. Edinilen bilgiye göre, içerisinde 2 şüphelinin bulunduğu 09 YC 002 plakalı aracı takibe alan ekipler Gölhisar Mahallesi mevkiinde araca ’dur’ ikazında bulundu. Ekiplerin ’dur’ ikazına uymayan şüpheliler ekip otosuna çarparak kaçmaya başladı. Şüpheli şahıslar Çeştepe Otoban Şantiye mevkiinde aracı bırakarak yaya olarak kaçmayı sürürken, şüphelilerden biri hafriyat kamyonunun kasa altında saklanırken yakalandı. M.C.G. (29) isimli şüphelinin üzerinde ve araçta yapılan aramalarda; 52 gram metamfetamin maddesi, 1 adet tabanca, 26 adet tabanca mermisi ve uyuşturucu satışından elde edildiği değerlendirilen 20 bin 110 TL nakit para ele geçirildi. Şüphelinin yapılan sorgulamasında; Aydın 1. Sulh Ceza Hakimliğince birden fazla kişi tarafından gece vakti silahla yağma ve kasten yaralama suçlarından arandığı tespit edildi. Gözaltına alınan şüpheli şahıs M.C.G. emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.