Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şube Başkanı Yılmaz Berki, Van’da yaşamın hiçbir şekilde normal olmadığını belirterek, "Normale döndüğü iddiasının arkasında, topluma sağlanan çeşitli hakların geri alınması çabası bulunmaktadır" dedi.
Van’da 23 Ekim 2011’de meydana gelen ve en çok Erciş’i etkileyen depremden sonra Türk Tabipler Birliği (TTB) ve SES tarafından oluşturulan ’Üçüncü Ay Değerlendirmesi Raporu’ açıklandı. Raporu basın mensupları ile paylaşan Yılmaz Berki, yaşanan ilk depremin ardından oluşturdukları inceleme ekibinin aynı gün saat 19.00 civarında Erciş’e ulaştığını söyledi. Başta bölge tabip odaları ve SES şubeleri olmak üzere tüm bölgeden sağlık emekçileri ile temas kurularak hızla müdahale ekiplerinin Erciş’e gelmesine
aracılık edildiğini ve bu ekiplerin sağlık müdürlükleri ve yerel yönetimlerin olanakları kullanılarak bölgeye ulaşmalarının sağlandığını ifade eden Berki, "23 Ekim depreminin hemen ardından Erciş şehir merkezinde SES ve TTB tarafından sağlık merkezi oluşturulmuştur. Sağlık kurumlarının fiziki yetersizliği göz önüne alınarak sağlık hizmetlerinin verilmesine destek için ilçe merkezindeki meydanda 4 adet sağlık hizmet çadırı kurulmuştur. Erciş merkezdeki sağlık merkezimiz ve mobil ekiplerimiz; 23 Ekim 2011-21
Kasım 2011 arasında günde ortalama 25 kişilik ekiple 27 günde toplam 700’e yakın arkadaşımız görev almıştır. Bu sayıya ilk dakikadan itibaren yaptığımız çağrı ile sağlık müdürlükleri ve yerel yönetimler üzerinden bölgeye ulaşan ve Sağlık Bakanlığı bünyesindeki sağlık merkezlerinde çalışma yürüten yüzlerce üyemiz dahil değildir. 23 Ekim’de başlayan sağlık hizmetlerinin 16 Kasım’da sonlandırılması planlanırken, 9 Kasım Van depreminin ardından, özellikle Van’da halkın ve sağlık çalışanlarının sorunlarının
giderek derinleşmesi üzerine Erciş’te Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Merkezi tarafından yapılan bir program çerçevesinde sürdürülen sağlık hizmetinin, gereksinimin daha fazla olduğu göz önüne alınarak Van’a taşınmasına karar verilmiştir. SES Genel Merkezi tarafından yapılan ve illerin dörder gün süreyle görev aldığı programda TTB üyesi gönüllü hekim desteği ile Van merkezde poliklinik hizmetlerimiz devam etmiştir" dedi.
21 Kasım günü Van’da risk grubu olan kadın ve çocukların daha çok erişebilmesi amacıyla yoksul bir bölge olan Seyit Fehim Arvasi Mahallesi’nde bir sağlık merkezi ve 2 ambulans ile sağlık hizmeti verilmeye başlandığını da sözlerine ekleyen Berki, "Ambulanslarla Van’ın birçok mahallesinde ve Bostaniçi beldesinde mobil hizmet verilmiştir. Van sağlık merkezinin kurulmasına ve su, kanalizasyon bağlantılarının sağlanmasına Van Belediyesi destek vermiştir. Bugüne kadar sağlık hizmetleri anlamında yaptığımız ve
kayıt altına aldığımız muayene sayısı 16 bin 750 ve ilaç dağıtılan kişi sayısı ise 18 bin 400’dür. Sağlık merkezimize başvuran ve psikolojik açıdan destek almasına ihtiyaç duyulan birçok kişiye de ekiplerimizde yer alan psikolog ve psikiyatrist arkadaşlarımızca destek sunulmuştur. 21 Kasım 2011 tarihinden 27 Ocak 2012 tarihine kadar geçen 67 günlük sürede Van kent merkezindeki sağlık merkezimizde günde ortalama 10-15 arası arkadaşımız görev almıştır. Bu da çeşitli illerden yaklaşık 700 sağlık emekçisinin
bölgede destek amaçlı sağlık hizmeti sunması demektir. Depremden sonra geçen 95 günlük süre içinde bin 500’e yakın gönüllü sağlık emekçisi sağlık merkezimizde faaliyette bulunmuştur. Bu durum üyelerimizin, örgütlerimizin dayanışmaya verdiği önemi de göstermektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıkların görevini tam olarak yerine getirmemesi, ilk günden itibaren yazılı ve sözlü olarak iş birliği tekliflerimizi kabul etmemesi de bir sağlık merkezi açılmasını zorunlu hale getirmiştir. İlk
günden itibaren yaşanan koordinasyonsuzluk, yerel yönetimler ve meslek örgütleri ile eş güdüm halinde çalışmama, dışlama, nüfus tespitlerinin ve ev ziyaretlerinin yapılmaması, kısacası devletin görevini yeterince ve düzenli bir şekilde yerine getirmeyişi bizi sorumluluk almaya itmiştir" ifadelerini kullandı.
Beş sayfadan oluşan raporda kamu yöneticilerinin Van’da hayatın normale döndüğünü iddia ettiklerini de kaydeden Berki, "Van’da yaşam hiçbir şekilde normal değildir. Normale döndüğü iddiasının arkasında, topluma sağlanan çeşitli hakların geri alınması çabası bulunmaktadır. Normalleşmek bir yana, Van’da yaşananlar insan eliyle oluşturulmuş ikincil bir olağandışı duruma dönüşmüştür. Nakit olarak devletin çeşitli kurumları tarafından toplanan yardımların çok az bir kısmının Van’a aktarıldığı bizzat
yetkililer tarafından ifade edilmiştir. Halkın gönüllülük temelinde yaptığı yardımlar 3 ay geçmesine rağmen neden Van’da kullanılmamaktadır? Bu parayla ne yapılması düşünülmektedir?" şeklinde konuştu.
Berki, raporlarında yer alan eksiklikler ve önerilerle verilen sözlerin takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.