YEREL HABERLER - 21 Ocak 2012 Cumartesi 11:09

TÜRKİYE`DE ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARININ YÜZDE 33`Ü İNŞAAT SEKTÖRÜNDE YAŞANIYOR

A
A
A
TÜRKİYE`DE ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARININ YÜZDE 33`Ü İNŞAAT SEKTÖRÜNDE YAŞANIYOR

İvme Yönetim Danışmanlığın Kurucusu ve Genel Müdürü Fırat Şükrü Eker, Türkiye’de ölümlü iş kazalarının yüzde 33’ü inşaat sektöründe yaşandığını söyledi.
Eker, "Günümüzde iş kazaları ve meslek hastalıkları çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) rakamlarına göre; dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon 200 bin insan, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Yaklaşık 270 milyon iş kazası gerçekleşiyor, 160 milyon insan meslek hastalığına yakalanıyor. İş kazalarında rekor ise inşaat sektöründe. Ülkemizde karşılaşılan ölümlü iş kazalarının yüzde 33’ü inşaat sektöründe gerçekleşiyor. İnşaatı; madencilik, metal, tekstil ve taşımacılık gibi sektörler izliyor. Bu kazaların önüne geçebilmenin tek yolu ise İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) önlemleri ve eğitim. Çünkü iş kazalarının yüzde 98’i insan hatasından kaynaklanıyor. İstatistikler inşaat, madencilik, metal, tekstil ve taşımacılık başta olmak üzere bazı sektörlerde ölümlü iş kazası oranının diğer sektörlerden yüksek olduğunu ve bu sektörlerde özel önlemler alınması gerekliliğini ortaya koyuyor. 2010 verilerine göre; ülkemizde karşılaşılan ölümlü iş kazalarının yüzde 33’ü inşaat sektöründe gerçekleşiyor. İnşaat sektörü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sınıfları Listesi Tebliğine göre çok tehlikeli kategorisinde yer alıyor. ILO verilerine göre iş kazalarının yüzde 98’inin insan hatasından meydana geldiğine dikkat çekerek, en büyük eksikliğin yönetim yetersizliği ve eğitimsizlik. İSG’de temel amaç, çalışanların sağlığına zarar verebilecek unsurların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, güvenli bir çalışma ortamı sağlanması, çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunmasıdır" dedi.
Eker, "Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre; 2010 yılında ülkemizde 62 bin 903 iş kazası ve 533 meslek hastalığı vakası meydana geldi. Bu vakalarda 1.454 kişi hayatını kaybederken, 2 bin 85 kişi sürekli iş göremez duruma düştü. İş göremezlik ödemeleri, sağlıkla ilgili giderler, tazminat ödemeleri, iş kayıpları, gecikme bedelleri, işyeri kapatma veya iş durdurma cezalarından dolayı oluşan maliyetler, idari para cezaları, verimsizlik maliyetleri, sigorta primlerindeki artışlar, iş kazasında zarara uğrayan sabit varlıklar gibi kayıplar oluşuyor" dedi.
Eker, kazalarda ilk aylar ve ilk saatlerin en riskli dönemler olduğunu belirterek "Kazaların yüzde 26,5’i bir ve ikinci iş saatlerinde, yüzde 13,7’si ise sekizinci iş saatinde yaşanıyor. İlk üç saatte yaşanan kaza yüzdesi 40,3. Bu durum iş kazalarının işe başlama ve iş bitiş saatlerinde daha yoğun olarak yaşandığını gözler önüne seriyor. İş kazalarının büyük kısmı küçük işletmelerde meydana geliyor. Kazaların yüzde 56,3’ü 1-49 kişi arası sigortalı işçi çalıştıran işletmelerde yaşanıyor. Yaş dilimlerine göre en yüksek kaza oranı 25-29 arasında gerçekleşiyor. Bu yaş gurubunda gerçekleşen kazaların oranı yüzde 24.4. İş kazalarının tecrübeye göre analizinde ise son işyerinde bir gün ile bir yıl arası çalışanların iş kazası yaşama oranlarının yüzde 41,5 olduğu görülüyor. Bu durumun en büyük sebebi, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve bu konuda eğitim almamış personele iş başı yaptırılmasıdır" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.