YEREL HABERLER - 01 Şubat 2012 Çarşamba 16:16

BALIK FİYATLARI TAVAN YAPTI

A
A
A
BALIK FİYATLARI TAVAN YAPTI

Hava şartları nedeniyle balık çeşitliliğinde ve miktarındaki azalmalar nedeniyle fiyatlar oldukça yükseldi. Zam şampiyonu yüzde 100 artışla 12 TL’den 25 TL’ye toptan satışı yapılan mezgit oldu.
Konu ile açıklamalarda bulunan Doğu Karadeniz Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Ahmet Mutlu, bu seneki balık sezonunun tam anlamıyla hayal kırıklığı olduğunu dile getirdi. Mutlu “Yaşanan kış koşulları, deniz suyundaki ani değişiklikler ve bilinmeyen diğer nedenlerden dolayı balık çeşitliliğinde azalmalara neden oldu. Bu da avlanan balığın azalmasına gelen talebin karşılanamamasına neden oldu. Balık azken talep fazla oluyor. Özellikle balık lokantalarındaki artış talebi üst seviyeye çekiyor. Şu anda hamsinin kasası 60-70 TL civarında. Çinekop’un ise kilosu 20-25 TL. Çeşit çok az. Avlanan balıklar ancak lokantaların taleplerini karşılamaya yeter. Balık haline gelen kasa miktarları komik derecede, bu seneki av sezonu tam bir hayal kırıklığı diyebilirim hatta şok etkisi yarattı da denebilir. Düşünün Mart’ın 20’sine kadar avlanması gereken tekneler limana bağlanmış durumda. Gürcistan’a avlanmaya giden tekneler bile eli boş dönüyor. Orda da balık çeşitliliğinde azalmalar var. Küçük balıkçılar da, misina yasağı nedeniyle sürece katkıda bulunamıyor, onlar da oldukça mağdur durumda” dedi.
Öte yandan balık fiyatlarındaki artış nedeniyle halk tezgahlara sadece bakmakla yetiniyor. Balık halinden oldukça yüksek fiyatlarla alınarak tezgahlara konan balıklardan hamsi 6-7 TL, mezgit ve çinekop 20-25 TL arasında satışı yapılıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.