POLİTİKA - 18 Ocak 2012 Çarşamba 13:34

BAKAN GÜNAY`DAN BANDOYA `İZMİR`İN DAĞLARI` İSTEĞİ

A
A
A
BAKAN GÜNAY`DAN BANDOYA `İZMİR`İN DAĞLARI` İSTEĞİ

23. Uluslararası Konaklama, Ağırlama, İkram Sektörü Ekipmanları ve Dekorasyonu İhtisas Fuarı, Antalya’da kapılarını ziyaretçilere açtı. Açılışa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Büyükşehir Belediye Bandosu’ndan ’İzmir’in Dağları’ adlı eseri istedi.
40 bin metrekarelik alanda yaklaşık 300 yerli ve yabancı firma ile 30 bin profesyonel ziyaretçinin ağırlanması hedeflenen 23. Uluslararası Konaklama, Ağırlama, İkram Sektörü Ekipmanları ve Dekorasyonu İhtisas Fuarı, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katılımıyla Antalya Expo Center’da başladı. Bakan Günay’ı, fuar girişinde Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şehir bandosu karşıladı. Günay, bandonun yanından geçerken sanatçılara dönerek, ’İzmir’in Dağları’
adlı eseri istedi. Bandonun çaldığı eseri dinleyen Bakan Günay, daha sonra sanatçılarla fotoğraf çektirdi.
Fuarda ilk olarak kürsüye çıkan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Antalya’da 2012 yılı bitmeden 5 yeni spor kompleksinin temelini atacakları ve inşaatına başlayacakları müjdesini verdi. Bakan Kılıç, "Biz, bu şehrin marka değerine bir şey kazandırabilir miyiz? Bunun gayreti içindeyiz. Hükümet bu anlamda her şeyiyle seferber. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Antalya’ya spor kenti vizyonunu kazandırmak yönündeki düşüncelerini paylaşmak için buradayım. Antalya’yı turizm kenti olmanın yanında, fuar alanı
yanında bir spor kenti değeriyle buluşturmayı hedefliyoruz. Senelerin hayali olan ama değişik nedenlerden dolayı gerçekleşme imkanı bulamayan çok önemli büyük spor yatırımlarını bu yıldan itibaren Antalya’ya kazandırmaya hedefliyoruz. Antalya’ya kazandırmayı hedeflediğimiz spor yatırımlarını açıklamam gerekiyor ki hükümet adına, bakan olarak bizde kendimizi bağlamış olalım. Kamuoyu baskısı, verdiğimiz sözleri yerine getirme adına bizi daha hızlı hareket etmeye mecbur bıraksın" dedi.
Antalyalılara 2012 yılı içerisinde stadyum ve spor salonu yapılacağı müjdesini veren Bakan Kılıç, "Senelerdir konuşulan ama bir türlü yapılamayanların en önemlisi, Antalyaspor taraftarının sıkı takip ettiği stadyum projesi. UEFA kriterini sağlayan, ulusal karşılaşmaların oynanmasına müsaade edecek kalite ve donanımda bir stadyumun Antalya’ya kazandırılması çok aciliyettir. Bunun gereğini yerine getireceğiz. Bunun için buradayız. Antalya’ya 10 bin seyirci kapasiteli büyük spor salonu kazandırmayı
hedefliyoruz. Antalya, özellikle yüksek dolulukla geçen yaz döneminin haricinde 4-5 aylık dönemde aynı zamanda uluslararası spor organizasyonlarına daha fazla ev sahipliği yapan bir şehir haline gelsin. Antalya’ya 2 bin 500 veya 3 bin seyirci kapasiteli dört tarafında tribünleri bulunan olimpik bir yüzme havuz, yine asgari 3 bin kapasiteli yeni bir salon daha kazandırılması amacımız. Hiç zikredilmeyen bir konu; Antalya’ya Wimbledon ölçeğinde açık ve kapalı tenis kompleksini de kazandırmak hedefleniyor. Yani
5 projeyi bir paket halinde spor kenti yapmak üzere kararlıyız. Bugün stadyumun yapılması düşünülen yerlerde incelemelerde bulunacağız. Eğer sıra dışı, beklenmedik bir engelleme ile karşılaşmazsak 2012 ilk yarısında Antalya’daki spor kompleksinin en az bir parçasının temelini atmayı amaçlıyoruz. Ve yılın tamamında saydığım bu 5 projenin temelini atmayı ve inşaatına başlamayı amaçlıyoruz" diye konuştu.
Bakan Kılıç, dünyanın en yüksek ödüllü golf şampiyonasının da yine Antalya’da yapılacağını belirterek, "Amatör golf ve dünyanın en yüksek ödülü profesyonel golf şampiyonasını Antalya’ya getireceğiz. En iyileri Belek’te buluşturacağız. Spor ve turizm kesişim kümeleri olan alanlar. Türk milleti ve Antalya adına hayırlı olmasını diliyorum" ifadesini kullandı.
"ANTALYA TÜRKİYE TURİZMİNİN AMİRALİ"
Antalya’nın Türkiye turizminin amiral gemisi olduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakanı Günay ise, "Bu yıl 11 milyonu gördük. Türkiye 30 milyonu aştı. Bu 20-25 yılın rekoru. Bu başarıyı yılın bütününe yaymak gibi bir çalışmamız var. Almanya, Türkiye’nin turizmden kazandığını yaptığı fuarlardan alıyor. Bakan Kılıç’ın temelini atmak istiyoruz dediği projeleri her Bakanlar Kurulu’nda takip edeceğim. ’Antalya için ne yaptınız?’ sorusunu da soracağım. Antalya’nın altyapısını geliştirmek için her otelin kongre
merkezi yapması yerine uluslararasına imkan verecek kongre merkezi yapması için her türlü destek vereceğimi söylüyorum" dedi.
Daha sonra Bakan Günay ve Bakan Kılıç fuar alanında incelemelerde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya DOB, Çanakkale Şehitleri’ni andı 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümünde, Antalya Devlet Opera ve Balesi (DOB), ’Çanakkale Şehitlerini Anma’ konseri düzenledi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve binlerce askerin şehit olma pahasına kendini düşünmeden cepheye atıldığı, istila altındaki Anadolu toprağını karış karış koruduğu Çanakkale Zaferi, 109. yıl dönümünde “Çanakkale Şehitlerini Anma Konseri” ile anıldı. Antalya DOB sanatçılarının seslendirdiği türküler dinleyenleri duygulandırdı. Konserde Ahmet Adnan Saygun’un bestelediği ‘Bozlak’ ve ‘Yunus Emre Oratoryosu - Dertli Dolap ve No.13’ eserleri, düzenlemesi Onur Altıparmak’a ait ‘Ah Bir Ateş Ver, Manastır’ın Ortasında, Sarı Gelin, Ayrılık, Bülbülüm Altın Kafeste, Çalın Davulları’, düzenlemesi Ahmet Sait Karabulut’a ait ‘Drama Köprüsü ve Çanakkale Türküsü’, düzenlemesi Sayram Akdil’e ait ‘Efem’ anonim türküleri ve ‘Mağusa Limanı, Çökertme ve Yemen’ türküleri seslendirildi. ’Çanakkale Şehitlerini Anma Konseri’nde, Antalya Opera ve Balesi sanatçıları; Soprano Semiha D. Boran ve Sema Çavuşoğlu, Mezzo Soprano Tuğçe Oğuzülgen, Tenor Erdi C. Aybaş ve Devrim Demirel, Bariton Ümit B. Tekinay ve Bas Şafak Güç solist olarak yer aldı. Antalya Devlet Opera ve Balesi Koro Şefi Mahir Seyrek’in koro sanatçılarını yönettiği konserde, Demet Emen (Keman), Dilan Oğuz (Flüt), M. Doğuş Ünver (Bendir), Onur Altıparmak (Piyanist), A. Sait Karabulut (Piyanist) ve Halis Işık (Bağlama) sanatçılara eşlik etti.
Manisa Uzmanından ağrı kesici ilaç uyarısı Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi Nefroloji Bölümünde görevli Uzm. Dr. Özlem Yayar, sigara ve sık ağrı kesici kullanımının kişiyi böbrek hastalığı açısından yüksek riskli hale getirdiğini belirtti. Her yıl mart ayının ikinci perşembe günü kutlanan ’Dünya Böbrek Günü’ dolayısıyla açıklamada bulunan Nefroloji Uzmanı Dr. Özlem Yayar, önemli uyarılarda bulundu. Kronik böbrek yetmezliğinde artış Son yıllarda kronik böbrek yetmezliğinin tüm dünyada adeta bir salgın şeklinde artış göstererek ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini belirten Merkezefendi Devlet Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Özlem Yayar, “Kronik böbrek hastalığının en sık görülen nedenleri şeker hastalığı, yüksek tansiyon, nefritler, kistik böbrek hastalıkları ve ürolojik (idrar yollarında taş veya tıkanıklık) problemleridir. Şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp hastalığı, şişmanlık, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı öyküsü, sigara ve sık ağrı kesici ilaç kullanımı kişiyi böbrek hastalığı açısından yüksek riskli hale getirmektedir” şeklinde konuştu. “Sinsi bir hastalık” Kronik böbrek hastalığının çoğu kez belirti vermeden sinsi bir şekilde diyaliz aşamasına kadar ilerlediğini belirten Yayar, “Riskli kişiler başta olmak üzere herkesin düzenli olarak sağlık taramasından geçmesi, basit kan ve idrar testi ile böbrek fonksiyonlarını kontrol ettirmesi önemlidir. Erken teşhis ve tedavi edilemeyen kronik böbrek hastalığı son dönem böbrek yetmezliğine ilerlemekte, bu aşamada ise diyaliz ve böbrek nakli tedavileri gündeme gelmektedir” dedi. "Gereksiz ilaç kullanımından kaçınılmalı" Özellikle kronik böbrek hastalığı olan veya bu açıdan yüksek risk taşıyan bireylerde böbrek fonksiyonun korunması son derece önem arz ettiğini belirten Nefroloji Uzmanı Dr. Özlem Yayar, “Böbrekler için risk oluşturan ilaçlar kullanılırken, tanı veya tedavi amaçlı girişimlerde, riskli ameliyatlar öncesinde ve sonraki dönemde böbrek fonksiyonlarının hekim tarafından izlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması çok önemlidir. Gereksiz ve hekim kontrolünde olmayan ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Böbrek sağlığı açısından böbrekleri susuz bırakmamak ve yeterli su alımına özen göstermek, özellikle sıcak iklimde yaşayanlarda daha da önemlidir” şeklinde konuştu.