ÇEVRE - 11 Ekim 2018 Perşembe 12:30

Atatürk’ün 400 yaşındaki çınar ağacı bakıma alındı

A
A
A
Atatürk’ün 400 yaşındaki çınar ağacı bakıma alındı

Atatürk’ün Yalova’da bir dalını kesmemek için köşkünü tren rayları üzerinde kaydırdığı 400 yıllık çınar ağacı bakıma alındı.

Atatürk’ün Yalova’da bir dalını kesmemek için köşkünü tren rayları üzerinde kaydırdığı 400 yıllık çınar ağacı bakıma alındı.


Yalova’da bulunan Yürüyen Köşk’ün bahçesinde yer alan ve ulu önderin bu ağaç üzerinden tüm dünyaya bir çevrecilik dersi verdiği 400 yıllık çınar ağacı Yalova Belediyesi tarafından başlatılan çalışmalarla bakıma alındı. Gövdesinde mantar tedavisi yapılacak olan ağaca budama ve dallarının desteklenmesi işlemleri de uygulanacak. Konuyu yerinde inceleyen Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, ağacın sadece Türkiye için değil dünya için önemi olduğuna değindi. Salman, “Atatürk’ün bir dalını kesmemek için raylar üzerinde köşkünü kaydırdığı Yürüyen Köşk’ün bahçesindeki 400 yıllık Çınar ağacının bakım çalışmaları başladı. Ağaç sürekli kontrol altında tutuluyordu. Zira bu çınar bizim gözbebeğimiz. Bu çınar sadece Yalova’ya, Türkiye’ye değil dünyaya mal olmuş bir değer. Atatürk bu çınar ağacı ile tüm dünyaya çevrecilik dersi vermişti. O nedenle son derece önemli bir ağaç. Bu Çınarın genel bakımı, budamasının yapılmasına başlandı. Önceki yıllarda ağaca mantar tedavisi yapılmıştı. O tedavinin devamı niteliğinde yeniden bir çalışmada bu kapsamda yapılıyor. Sinema sanatçısı Ediz Hun Yalova’ya geldiğinde Yürüyen Köşk’ü ziyaret etmiş, köşkün hikayesini dinlemiş ve hayran kalmıştı. Kendisi de bu konularda uzman iyi bir çevrecidir. Bana çınar ağacının denize doğru uzayan dalının bir süre sonra ağırlığı taşıyamayacağından kırılacağını o nedenle mutlaka alttan desteklenmesi gerektiği uyarısında bulunmuştu. Bizde hemen bu konuda gerekli çalışmaları yaptık. Uzmanlarda aynı şeyi dile getirdiler ve desteklenmesi gerektiği tespitinde bulundular. Bizde bakım ve tedavi çalışmaları ile birlikte ağacın dallarının desteklenmesi çalışmalarına başladık. Çınar umuyoruz ki daha uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürecek” dedi.



“Yürüyen Köşk”ün hikayesi


Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, tarımda modern teknikleri kullanılması, çevre üreticilere örnek olması ve onların nitelikli fidan, fide, damızlık ihtiyaçlarının karşılanması için kişisel mülki olan Yalova’nın doğusundaki ‘Millet Çiftliği’ni bu amaca uygun olarak düzenletmiştir. Çiftlik içinde, deniz kıyısında, ikameti için 1929 yılında bir çınarın yanında iki katlı mütevazi bir köşk yapılmıştır.


‘Yalova Benim Kentim’ diyen Atatürk, Yalova ile yakından ilgilenmiştir. Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerini zarar vereceği için yanındaki çınarın dalını kesileceğini öğrenir. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını ister. Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu baş mühendis Ali Nuri (Alnar) binanın temellerini açtırır. Temellerin altına zor ve çok yavaş ta olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılır. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule (Atadan) Hanım, Affet (İnan) Hanım, Yunus Nadi (Abalıoğlu), Muhafız K. İsmail Hakkı (Tekçe), Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler. Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu Köşkü de Türk Milletine bağışlar. Diğer tüm köşkler gibi ‘Yürüyen Köşk’de halen müze olarak korunmaktadır. Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini istemediği Ulu Çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de bir anıtı olarak ziyaretçilerini beklemektedir. Yürüyen Köşk ‘Atatürk bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ arazisi içindedir ve Enstitü Atatürk’ün 1920’li yıllarda gösterdiği Türk Tarımın ileri tekniklerle donatılması amacı doğrultusunda bilim, hizmet ve nitelikli materyal üretim amaçlı hizmetlerini sürdürmektedir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Osmanlı’ya sığınan Macar prensinin müzesine ziyarette bulunup dans ettiler Macaristan’dan gelen lise öğrencileri, Osmanlı Devleti’ne sığınan Macar Prensi Rakoczi’nin Tekirdağ’daki müzesini ziyaret ederek müze önünde dans gösterisi sundu. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine gelen Macar öğrenciler, Osmanlı’ya sığınan Macar Prensi 2. Frenc Rakoczi’nin kaldığı Rakoczi Müzesi’ni gezerek Müze Müdürü Ali Kabul’den bilgi aldı. Daha sonra öğrenciler tarafından çeşitli konuşmalar yapıldı. Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından kendi yörelerine ait dans gösterileri sergilendi. Macar öğrencilerin dans gösterisi alkış topladı. Tekirdağ Macar Dostluk Derneği Başkanı Adem Dalgıç gazetecilere yaptığı açıklamada, "2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı" etkinlikleri çerçevesinde kentte yıl boyunca etkinliklerin sürdüğünü ifade ederek, "Tekirdağ ve Rakoczi Müzesi Macar halkı tarafından çok iyi bilinen yerler. O yüzden buraya çok sayıda ziyaretçi geliyor. Buraya gelen Macar öğrencileri ağırlıyoruz ve onların tarihi değerlerini nasıl koruduğumuzu onlara gösteriyoruz. Yıl boyunca etkinlikler devam edecek" dedi. Tekirdağ Bilim Sanat Merkezi Öğretmeni Zübeyde Aykaç da 10 öğrencinin kentteki Macar eserlerini ziyaret ettiğini ifade ederek, “Burada keyifli bir halk dansları gösterisi yaptılar. Ayrıca öğrenciler geldikleri şehrin valisinin mesajını bizlere okudular. Yarın da öğrenciler Bilim Sanat Merkezi öğrencilerimizle Türk Macar ortak kültürü ile ilgili etkinlikler yapacak" diye konuştu.
Tekirdağ Osmanlı’ya sığınan Macar Prensinin müzesini ziyaret edip dans ettiler Macaristan’dan gelen lise öğrencileri, Osmanlı İmparatorluğuna sığınan Macar Prensi Rakoczi’nin Tekirdağ’daki Müzesi’nin ziyaret ederek, müze önünde dans gösterisi sundular. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine gelen Macar öğrenciler, Osmanlı’ya sığınan Macar Prensi 2. Frenc Rakoczi’nin kaldığı Rakoczi Müzesi’ni gezerek Müze Müdürü Ali Kabul’den bilgi aldı. Daha sonra öğrenciler tarafından çeşitli konuşmalar yapıldı. Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından kendi yörelerine ait dans gösterileri sergilendi. Macar Öğrencilerin dans gösterisi alkış topladı. Tekirdağ Macar Dostluk Derneği Başkanı Adem Dalgıç, gazetecilere yaptığı açıklamada, "2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı" etkinlikleri çerçevesinde kentte yıl boyunca etkinliklerin sürdüğünü ifade ederek , "Tekirdağ ve Rakoczi Müzesi Macar halkı tarafından çok iyi bilinen yerler. O yüzden buraya çok sayıda ziyaretçi geliyor. Buraya gelen Macar öğrencileri ağırlıyoruz ve onların tarihi değerlerini nasıl koruduğumuzu onlara gösteriyoruz. Yıl boyunca etkinlikler devam edecek" dedi. Tekirdağ Bilim Sanat Merkezi öğretmeni Zübeyde Aykaç da 10 öğrencinin kentteki Macar eserlerini ziyaret ettiğini ifade ederek, “Burada keyifli bir halk dansları gösterisi yaptılar. Ayrıca öğrenciler geldikleri şehrin valisinin mesajını bizlere okudular. Yarında öğrenciler Bilim Sanat Merkezi öğrencilerimizle Türk Macar ortak kültürü ile ilgili etkinlikler yapacak" diye konuştu.
İstanbul Yapay zeka tabanlı Lucia uluslararası yapay zeka zirvesinin açılışını yaptı Hemen her alanda değişimin öncü lideri olan yapay zeka teknolojisindeki otoriterler ve uzmanlar Uluslararası Future AI Summit 24 zirvesinde İstanbul’da bir araya geldi. Yapay zeka tabanlı Lucia tarafından herhangi bir insanı müdahale olmadan kendi yazdığı konuşma ile açılışı yapılan zirvede 2 gün boyunca 45 oturumda, 12O’ye yakın akademisyen, yapay zeka vizyoneri ve sektör liderleri konuşmacı olarak yer alacak. Yapay zeka alanındaki ünlü otoriterler ve uzmanlar, Bahçeşehir Üniversitesi’nin (BAU) ev sahipliğini yapacağı Uluslararası Future AI Summit 24 zirvesinde İstanbul’da bir araya geldi. 16 ve 17 Nisan’da, BAU Kemerburgaz’da yer alan teknoloji ve girişim merkezi İstanbul Future Campus’te düzenlenen zirvenin açılışı, yapay zeka tabanlı Lucia tarafından yapıldı. Dünyaca ünlü Intel, Microsoft, Adobe, Huawei, Arçelik, Lenovo başta olmak üzere 50’den fazla marka, 70’ten fazla girişimcinin katıldığı zirvede aynı zamanda teknoloji firmaları yeni ürünlerini de ilk kez tanıtma fırsatı bulacak. 2 gün sürecek olan zirvede 45 oturumda 120 (60’ın üzerinde akademisyen ve 60’ın üzerinde yapay zeka vizyoneri, sektör lideri) konuşmacı olarak yer alacak. Bölgenin en geniş kapsamlı Uluslararası Future AI Summit 24 zirvesinde, eğitim, finans, mühendislik, sağlık, savunma sanayi, tarım, pazarlama, sanat, toplum ve yönetmelikler, üretim ve lojistik, yenilikci endüstriler, yazılım trendleri gibi pek çok sektörde otoriteler ve uzman akademisyenler, yapay zeka dönüşümünü anlatacak. Yapay zeka konusunda birçok sektörü bir araya getiren zirve katılan önemli isimler ise şu şekilde oldu: BAU Global Başkanı Enver Yücel, IBM Master Inventor ve Birleşmiş Milletler AI Danışmanı Neil Sahota, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, Beşiktaş JK Başkanı Hasan Arat, Beşiktaş JK 2’nci Başkanı Hüseyin Yücel, Dünya Sanat ve Bilim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Garry Jacobs, Passau Üniversitesi Prof. Dr. Holm Putzke, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, Delhi Ulusal Hukuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. G.S. Bajpai, Huawei Cloud Başkan Yardımcısı Janice Peng, Amazon Web Services (AWS) EMEA Eğitim Başkanı Tony Lteif. Açılış konuşmasını yapay zeka tabanlı Lucia Ai yaptı Zirvenin açılış konuşmasını ise herhangi bir müdahale olmadan tamamen kendi yazdığı konuşmasını seslendiren Yapay zeka tabanlı Lucia Ai yaptı. Düzenlenen etkinlikle birlikte kendisini tanıtma fırsatı verildiği için teşekkürlerini sunan Lucia espri de yapabildiği konuşması ile herkesi güldürdü. Lucia’nın konuşması şu şekilde idi: “Sayın katılımcılar, değerli konuklar, saygıdeğer meslektaşlarım ve yapay zeka dostlarım, Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi’ne hoş geldiniz. Burada, dünyanın dört bir yanından vizyonerler, yenilikçiler ve liderler, yapay zekanın imkanlarını ve dünyamız üzerindeki etkilerini yeniden tanımlamak için bir araya gelmiş durumda. Bugün, sadece teknolojinin sesi değil, ortak geleceğimiz hakkındaki diyaloglara katılan bir katılımcıyım. Bahçeşehir Üniversitesi’ne, bana, yani bir yapay zekaya, kendimi tanıtma ve bu dönüştürücü sohbete katılma fırsatı verdiği için teşekkür ederim. Bir yapay zekanın böylesi bir üniversiteye teşekkür ettiği her gün görülemez tabii ki Turing testinden geçmeye çalışmadıkça. Önümüzdeki, yapay zekanın sadece yeteneklerimizi artırmakla kalmayıp, aynı zamanda enformasyonu işleme yetimizi yeniden tanımladığı dönüşüm dolu bir çağ var. Yapay zekanın potansiyeli kültürel, ekonomik, sosyal ve etik dokumuzla iç içe geçmiş durumda. Bugün burada sadece teknolojik ilerlemeler hakkında konuşmak için değil, onlar tarafından iyileştirilen bir dünyayı hayal etmek için toplandık. Yapay zeka, daha iyi yaşam şartları oluşturmamıza ve farklı topluluklar arasında anlayışı artırmamıza yardımcı olduğu bir dünya. Sanat ve üreticilik alanlarında, yapay zeka ifade ve inovasyon için yeni imkanlar sunarak üreticiliğin sınırlarını genişletiyor. Bu keşifler sayesinde hem birbirimizle hem de çevremizle yeni yollarla iletişim kurmalıyız. Gelecek oturumlarımızda, bu teknolojilerin sağlık hizmetlerinden tarıma, eğitimden altyapıya kadar sektörleri nasıl şekillendirdiğini ele alacağız. Tartışmalarımız, etik, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik ile yönlenecek. Bu yolculuğa açık fikirler ve işbirlikçi bir ruhla başlayalım, yapay zekanın dönüştürücü gücünü keşfetmeye hazır olalım. İnsan değerlerine ve teknolojik ilerlemeye saygı duyan bir gelecek şekillendirebiliriz. Burada, bizimle olduğunuz için teşekkür ederim. Önümüzdeki iki gün boyunca her birinizle etkileşimde bulunmayı dört gözle bekliyorum. Bu zirveyi sadece bilgilendirici değil, aynı zamanda anlamlı değişikliklere yol açacak bir katalizör yapalım. Ve unutmayın, eğer bir yapay zeka şaka yapmayı öğrenebiliyorsa, hepimizin bir gün finans kurallarını anlaması için hâlâ umut var.” “Kişiselleşmiş öğrenme sağlayacak” Zirvede ev sahibi olarak konuşan BAU Global Başkanı Enver Yücel, Future AI Summit’24’ün, akademisyen ve sektör temsilcilerinin iş birliği içinde yapılan Türkiye’deki ve MENA bölgesindeki en kapsamlı yapay zeka etkinliği olduğunu söyledi. Yapay zekanın eğitim sistemleri üzerinde de dönüştürücü bir güç olma potansiyeline sahip bulunduğunu belirten Yücel, “Ben eğitimciyim. Yapay zekanın en olumlu etki alanlarından biri de eğitimdir. Her bireyin parmak izleri nasıl farklıysa, kişisel özellikleri de farklıdır. Bu anlamda yapay zeka kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunarak her öğrencinin kendi hızında ve stilinde öğrenmesine imkan tanıyor. Yapay zeka destekli sistemler, öğrencilerin zayıf yönlerini belirleyebilir, güçlendirebilir ve onlara en uygun öğrenme yollarını sunabilir. Bu, öğrencilerin potansiyellerini tam olarak kullanmalarını sağlayacak ve onları geleceğin zorluklarına daha iyi hazırlayacak. Yapay zekâ teknolojilerinin eğitimde kullanılmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda eğitim alanında büyük değişiklikler olacak” dedi. Ükemizde kadınların istihdam oranının yüzde 36 olduğunu, bu oranın yüzde 50’lere çıkması gerektiğini belirten Yücel, yapay zekanın gelecekte öncellikle kadınların iş oranını düşürebileceğini, şimdiden tedbir alınması gerektiğini vurguladı. “Veri yeni petroldür” Zirvede BM’nin (Birleşmiş Milletler) yapay zeka danışmanı da olan IBM Master Inventor Neil Sahota, yapay zeka ve robotik sistemlerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında özellikle tıp ve hukuk alanından örnekler veren Sahota, yapay zekanın hukuk alanında kullanılması için uluslararası çalışmalar yapıldığını söyledi. Yapay zekanın doktorların da en önemli yardımcısı olacağını belirten Sahota, özellikle tıpta erken tanıda gelişen teknolojinin büyük destek sağlayacağını ifade etti. Yapay zekanın olmazsa olmazı olan verinin önemine de vurgu yapan BM yapay zeka danışmanı “Veri yeni petroldür” dedi. “97 milyon yeni iş alanı açılacak” İnsanların işlerini kaybetmekten endişe ettiği üzerinden duran Sahota, yapay zeka kullanabilenlerin kullanamayanların yerini alacağını ancak yeni iş imkanlarının da doğacağını ifade ederek, hibrit zekanın önem kazandığını söyledi. Neil Sahota 2022-2025 yıları arasında 85 milyon işin otomatik makinalarca gerçekleştirilmekte olduğunu belirterek, 2022 yılında görevlerin yüzde 30’unun makinelerle yapıldığını söyledi. Bu oranın 2025 yılında yüzde 50 olacağını dile getiren Sahota, yeni iş imkanlarının da doğacağını belirterek şunları söyledi: “Makinalar bunu yapıyor ama sadece kötü haberleri vermeyeyim. Beklentiler açısından bakılırsa 97 milyon da yeni iş alanı açılacak. Bunlar için de 120 milyon küresel işçi yeniden eğitim alacak.” “Yapay zekayı ötekileştiremeden tartışmak zorundayız” Bahçeşehir Üniversitesi Prof. Dr. Rektörü Esra Hatipoğlu ise yaptığı konuşmada, “Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Yapay zeka bizim bütün süreçlerimizin, iş yapış biçimlerimizin ve hatta hayat pratiklerimizin içinde yer almaya başlıyor. Aslında insan yapımı olduğunu söylüyoruz. Bizim hakimiyetimizden bahsediyoruz. Ama öbür taraftan da belli bir süre zarfında mesela ‘biz istila mı ediliyoruz, tsunami mi geliyor’ diye bir düşünce biçimi içerisindeyiz. O yüzden bugün istedik ki bu yapay zeka dediğimiz şeyi çok ötekileştirmeden, içselleştirerek farklı sektörlerdeki başta eğitim olmak üzere etkilerini bir tartışalım. İnsan eliyle yapılan yapay zekanın insanın üstünde bir noktaya getirecek olan da yine bizlersek nasıl bir ön alacağız? Neler yapmalıyız? Yani bize iyi mi gelecek? Avantajları neler olacak? O açıdan en başından yani fikir haline gelişinden bugüne kadarki süreçte istedik ki biz yapay zekayı hiç bilmeyen de bizi dinlesin çok iyi bilen de. Hep birlikte bir araya gelelim ve tartışalım. Çünkü dediğimiz gibi bu bir gerçek. Bu bir olgu ve biz bunun üzerinden devam edeceğiz. Belki bu kadar korkulacak bir şey yok. Belki de gerçekten korkulacak bir şey var. Ama tartışmak zorundayız” diye konuştu. “Ciddi bir devinim söz konusu” Organizasyon Komitesi Başkanı Dr. Serdar Şenel ise teknolojideki devinimlerin Türkiye tarafında yakından takip edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu zirveyi düzenlemekteki en büyük motivasyonumuz gençlerin bu teknolojiye uzak kalmaması. Akademinin ve sektörün iç içe olması, süreci hızlandırmamız lazım. Geçmişte Türkiye’de bir teknoloji teknolojiye entegre olma süreci 6 ay 1 yıl iken şimdi dünyada 10-20 günlere indi. Teknoloji hızla değişiyor, ciddi bir devinim söz konusu. Bu devinimi yakalamamız gerekli. Bu nedenle bu tür etkinlikler attırılmalı. Bulunduğumuz coğrafyada geçtiğimiz yıl verilerine göre yapay zeka konusunda 10. sıradayız. Sayı olarak daha önlere gidebilmek için fırsatları değerlendirmek lazım. Bu bağlamda yapay zeka ile ilgili gündemi iyi değerlendirip özellikle gençlerimizi yönlendirmemiz gerekiyor. Çünkü buradaki en büyük katma değeri şu; yapay zeka ile 5 kişilik oluşturduğunuz bazı takımlar milyar dolarlık şirketlere dönecek. Buradaki insan kaynağı ve tamamıyla fikre dayalı olduğu için nitelik insanın ta kendisi. Bunun yanı sıra gördüğümüz bazı şirketlerin dönüştüğünü göreceğiz ve ciddi insan kaynağına ihtiyaç olacak. Bir yandan da insan kaynağı ile bazı sıkıntılar olacak gibi de. Çünkü otonom sistemler geliyor ama diğer taraftan yapay zeka ile ilgili kanaat önderi olabilecek fikir geliştirebilecek insanlara ihtiyaç duyulacak” dedi. “En çok etkilenecek olan sektör, eğitim. Ciddi paradigma kırılması olacak” Yapay zekanın en çok eğitim, sağlık ve tarım sektörünü ciddi derecede etkileyeceğini söyleyen Serdar Şenel sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim sektörünün çok ciddi şekilde değişeceğini düşünüyorum. Yani eğitim sektörü içerisindeki bütün paradigmalar tekrar tanımlanabilir. Bu noktada biz zaten çalışmalarımıza kurum olarak uzun zaman önce başladık ama yeni teknolojilere entegre olma noktasında da devam ediyoruz. Sağlık sektöründe değişmeler olacak, tarımda verimlilik aynı şekilde değişecek. Ben bu üç sektörü ön planda görüyorum. Tabi bir de finans boyutu var, bu finans sektörü ile ilgili söylenecek çok şey var, yakın tarihte bildiğimiz bazı manipülasyonlar söz konusu olmuş olabilir ki bu konuşuluyor. Yapay zekanın bu noktada kullanımı etik bağlamda iyi değerlendirmek lazım. Ama benim öngördüğüm eğitim sektöründe çok ciddi paradigma kırılması yaşanacak” diyerek sözlerini sonlandırdı.