GENEL - 01 Kasım 2018 Perşembe 10:51

Kivide 25 bin ton rekolte bekleniyor

A
A
A
Kivide 25 bin ton rekolte bekleniyor

Yalova’nın marka ürünlerinin başında gelen kivinin hasadına başlandı.

Yalova’nın marka ürünlerinin başında gelen kivinin hasadına başlandı. Yalova Gıda ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar, bu yıl 25 bin tonluk rekolte beklediklerini dile getirdi.


Yalova’nın kivi ihtiyacının yüzde 60’lık bölümünü karşılayan Altınova ilçesine bağlı Subaşı beldesinde kivi hasadı başladı. Meyveler toplanarak beldedeki soğuk hava depolarına götürülüyor. Çalışmalar ve beklenen rekolte hakkında bilgi veren Yalova Gıda ve Orman Müdürü Suat Parıldar, “Kivide hasat zamanı, meyve suyundaki suda çözünür kuru madde miktarına bakılarak belirlenmektedir. Bölgemizde hasadın ekim ayı sonu ile kasım ayı ortalarına doğru yapılabileceği söylense de, hasadımeyvenin çeşidi, iklim faktörleri, rakım, yer-yöney gibi faktörler belirlemektedir. Kivinin hasat edilebilmesi için suda çözünür kuru madde miktarının yüzde 6,5 civarında olması gerekmektedir. Teknik elemanlarımız, 9-24 Ekim tarihlerinde Altınova ve Çınarcık ilçemiz ile kivi yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı diğer bölgelerde yaptıkları ölçümler sonucunda kivideki kuru madde miktarının yüzde 6.5 oranlarında olduğu tespit etmişlerdir. Bu değerlere göre ilimiz genelinde kivilerin hasat olgunluğuna gelindiği görülmüştür. 2017 yılında Türkiye kivi üretimi 56 bin ton, Yalova kivi üretimi ise 24 bin 342 ton olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında ilimiz genelinde kividen yaklaşık 25 bin ton verim bekliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.