EKONOMİ - 27 Mart 2019 Çarşamba 12:47

Türk tersaneleri dünyaya yüksek teknolojili gemi ihraç ediyor

A
A
A
Türk tersaneleri dünyaya yüksek teknolojili gemi ihraç ediyor

Son dönemde özellikle yerli ve milli projeleriyle öne çıkan Türk tersaneleri kapılarını basın mensuplarına açtı.

Son dönemde özellikle yerli ve milli projeleriyle öne çıkan Türk tersaneleri kapılarını basın mensuplarına açtı. Yalova’da gerçekleştirilen ziyarette Türk tersanelerinin gemi üretiminde geldiği noktaya dikkat çekildi.



Son dönemlerde gemi üretiminde dünyada iyi noktaya gelen Türk tersaneleri kapılarını basın mensuplarına açtı. 2-5 Nisan tarihlerinde İstanbul’da IMEAK Deniz Ticaret Odası adına UBM tarafından düzenlenecek 15’inci Exposhipping Expomaritt İstanbul Uluslararası Denizcilik Fuar ve Konferansı kapsamında, Yalova’da bulunan CEMRE, TERSAN ve SANMAR tersanelerine düzenlenen basın gezisinde, Türkiye’nin gemi üretiminde gelinen noktaya dikkat çekildi. Firma yetkilileri gemi üretiminde Türkiye’nin bulunduğu nokta, gemi ihracatı, gemilerde kullanılan teknolojiler hakkında bilgilendirmeler yaptı.



"Yurtdışından 800’ün üzerinde kayıt var"


Yapılacak fuar hakkında bilgi veren UBM Fuarlar Direktörü Esin Aslıhan Göksel, "2-5 Nisan tarihleri arasında Türk denizcilik ve gemi inşa sanayisini bir araya getirecek olan fuar; Exposhipping’i organize ediyoruz. Önümüzdeki hafta için geri sayım başladı. Katılımcılarımızın tersanelerini ziyaret ettik. Onların gösterdikleri teknolojileri ve anlattıkları ürünleri, canlı olarak test etme imkanımız oldu. Son hazırlıklar tamamlandı. 200’ün üzerinde katılımcı firmamız var. Sadece fuar değil, konferans programıyla birlikte aslında bilgi paylaşımı olacak. Sadece fuar olsun istemiyoruz, bilgi paylaşımı da olsun istiyoruz. Hem Türkiye’deki gemi inşa sektörü hem de dünyada yapılan gemi inşa sektöründen herkes bir arada olacak. Yurtdışından çok ciddi ziyaretçimiz var. Yurtdışından 800’ün üzerinde kaydımız var. İstanbul ve diğer bölgelerden ve denizci alanlardan ziyaretçiler bekliyoruz. 700’ün üzerinde markamız var" dedi.



"Ödüllü balıkçı gemimiz var"


Yaptıkları çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan CEMRE Tersanesi İş ve Pazar Geliştirme Müdür Sinan Kavala, "Bütün ilgi alanımız; elektrikli, LNG’li ve yüksek teknoloji gerektiren gemiler. Bu alanda ciddi repütasyon (itibar) sahibiyiz. Şu anda tersanemizde aynı anda inşası devam eden 18 gemimiz var. Bunların büyük bir çoğunluğu Norveç, İrlanda ve Fransa’ya inşa ediyoruz. Fransız bir müşterimize, 2 hafta içinde 83 metre uzunluğunda 19 metre genişliğinde rüzgar tribünlü destek gemisi teslim edeceğiz. Gemi, 90 kişi taşıma kapasitesinde. Özel platformu sayesinde rüzgar tribünü kulelerine insan çıkarabilmekte. Hibrit bir gemi. Bunun yanı sıra devam eden projeler içinde balıkçı gemileri ve feribotlar var.Balıkçı gemilerinden ödüllü bir gemimiz var. Geçen sene Norveç’te en inovatif ödülünü almış balıkçı gemimiz bulunuyor. Dünyanın ilk LNG tahrikli baterili balıkçı gemisi olma özelliğini taşıyor" şeklinde konuştu.



"Ürünlerimizin hepsi yüzde 100 olarak ihracata yönelik"


Üretilen gemilerin hepsinin ihraç edildiğini aktaran TERSAN Tersanesi Genel Müdürü Mehmet Gazioğlu, "Tersanemizde şu anda tamamı yurtdışına ihraç edilmek üzere inşası süren 16 tane değişik geminin imalatını yapıyoruz. Bunu burada 3 bin 500 kişiyle beraber yapıyoruz. Türleri ise özel maksatlı gemiler, fabrika balıkçı gemileri ve hibrit çevreyle dost yolcu gemileri ve offshore endüstrisine hizmet veren her türdeki offshore gemilerin imalatını yapıyoruz. Ürünlerimizin hepsi yüzde 100 olarak ihracata yönelik. Ekonomiye direkt katma değer üreten sektörüz. 3 bin 500 kişiyle birlikte bu üretimi yapıp dünyada rekabet için dünya denizlerine gemilerimiz gönderiyoruz. İnşallah gelecekte bu oranları arttırırız" diye konuştu.



"Türkiye yüksek teknolojili ve teknik özellikleri fazla olan gemi üretiminde çok başarılı"


Türkiye’nin yüksek teknolojili ve teknik özellikleri fazla olan gemi ürettiğine dikkat çeken SANMAR Tersaneleri Yönetim Kurulu Üyesi Ali Gürün, "Türkiye özellikle yüksek teknolojili ve teknik özellikleri fazla olan gemi üretiminde çok başarılı. Türkiye’de teknolojisi çok yüksek gemiler yapılıyor ve üretiliyor. Bunların içinde LNG ile çalışan dünyanın ilk römorkörleri, uzaktan kumanda ile çalışan dünyanın ilk römorkörleri ve hidrolik hibrit olarak adlandırılan yeni teknoloji olan römorkörlerin inşasını yine tersanelerimizde yaptık. Bunların tamamı Türk mühendis ve işçiler tarafından yapılıyor. Biz, özellikle özel maksatlı gemi ihracatında adından söz ettiren bir firmayız. Dünyada gemilere yanaşma ve kaldırma hizmeti veren römorkörleri üreten ilk 3 firma içindeyiz. İhracat figürleri olarak da Türkiye’de gemi ihracatında ilk 3 sırada bulunan firmadan biriyiz.Şu ana kadar 35 ayrı ülkeye 137 gemi ihraç ettik ve bunların hepsi Türkiye’de üretildi" açıklamasında bulundu.



Denizcilik sektörünün global buluşması Exposhipping için geri sayım başladı


İMEAK Deniz Ticaret Odası adına 2-5 Nisan 2019 tarihleri Tuzla Viaport Marina’da düzenlenecek 15’inci Exposhipping Expomaritt İstanbul Uluslararası Denizcilik Fuar ve Konferansı’na, 41 ülkeden 200’ü aşkın katılımcı ve 700’ün üzerinde markanın katılmasını bekleniyor. Ayrıca, UBM’in global markası olan SEATRADE ile birlikte fuar ile eş zamanlı olarak ’Global Maritime Summit’ düzenlenecek Zirvede, denizcilik endüstrisini uluslararası ve bölgesel bazda etkileyen kilit konulara odaklanacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova’da bisiklet yolu ağı genişliyor Yalova Belediyesi’nin Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde başlattığı yeni bisiklet ve yürüyüş yolu çalışmaları, Kemer Köprü Caddesi’nden başlayıp 8. sokağa kadar devam edecek olan asfalt ve baskı işlemleri devam ediyor. Yalova Belediyesi, yeni bisiklet ve yürüyüş yolları için çalışmalarını sürdürüyor. Sağlıklı yaşamı ve kent içinde bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla başlatılan bisiklet yolu projesinde Gaziosmanpaşa Mahallesi’ndeki 8. Sokak’ta asfalt serimi devam ediyor. Toplam 770 metrelik yol güzergâhında çalışmalar, Kemer Köprü Caddesi’nden Gaziosmanpaşa Caddesi’ne kadar devam edecek. Kemer Köprü Caddesi ile Şelale Sokak arasında kalan alanda ise dekoratif aydınlatmalar kullanılarak göze hitap edecek bir çalışmaya imza atılmak isteniyor. Çalışmalarla ilgili bilgi veren belediye yetkilileri, “Bisiklet ve yürüyüş yolu çalışmalarımızda aşınma tabakasının serimi ile baskı işlemleri eş zamanlı olarak devam ediyor. İlk olarak Kemer Köprü Caddesi’nden başlayan çalışmalar, yaklaşık 590 m uzunluğundaki Gaziosmanpaşa Caddesi’ne kadar devam ediyor. Akabinde yaklaşık 180 metre uzunluğundaki 8. Sokak’ta da çalışmalarımızı da kısa sürede tamamlayacağız. Baskı çalışmamızın tamamlanması sonrasında dekoratif boyama asfalt boyama, çizgi çalışmaları, dekoratif aydınlatma ve peyzaj çalışmalarını da tamamlayarak yolumuzu hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız” ifadelerine yer verdi.
İstanbul İmrahor İlyas Bey Camii’ne uzay kafes: 100 yıl sonra üstü kapatılacak Geçmişi Ayasofya Camii’nden 100 yıl eskiye dayanan İmrahor İlyas Bey Camii’nde 2023 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Tarihte geçirdiği çeşitli badirelerden dolayı üst yapısı ve ahşap bölümleri yok olan İmrahor İlyas Bey Camii’nde kurulan Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı hakkında bilgi veren Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “Doğal çevreden etkilenmemesi adına geçici çatı kurma fikrimiz ortaya çıktı. 100 yılı aşkındır doğal çevreden etkileniyordu. Tabi bu sistem böyle bir açıklıktaki yapı için modüler ve hafif olması açısından bizim tercih sebebimiz oldu” dedi. Restorasyonu tamamlandıktan sonra ibadete açılacak olan tarihi camideki çalışmalar havadan görüntülendi. Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nden 100 yıl daha öncesine tarihlenen ve 5. yüzyılda inşa edilen İmrahor İlyas Bey Camii diğer adıyla Studios Manastırı, İstanbul’daki en eski dini yapı olarak biliniyor. Bizans döneminde kilise olarak kullanılan yapı, İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürüldü. 2. Beyazıt döneminde, İmrahor İlyas Bey tarafından camiye dönüştürülen yapı tarihte birçok badire atlattı. En büyük hasarı Latin istilasında gören tarihi cami, 1894 depreminden de etkilendi. Sultan 3. Selim döneminde onarılan İmrahor İlyas Bey Camii’nin, 1900’lü yılların başında önce yangın daha sonra da yağmurdan dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap bölümü çöktü. 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla beraber İmrahor İlyas Bey Camii kedi haline terk edildi. 1934 yılında Ayasofya Camii, müzeye çevrilince tarihi yapı müzeye devredildi. 1954-1955 yıllarında bir onarım geçiren İmrahor İlyas Bey Camii, yaklaşık 100 yıl atıl kaldıktan sonra 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri gerçekleşti. İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyonu için hazırlanan projeler 2019 yılında Koruma Kurulu tarafından kabul edildi. Tarihi camide restorasyon devam ediyor Onaylanan projeler çerçevesinde 2023 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor. Tarihi camide çevre temizliği gerçekleştirildi. Çeşitli badirelerden dolayı 100 yıldır üstü açık olan İmrahor İlyas Bey Camii’ni korumak adına Uzay Kafes Sitem Geçici Çatı kurulumu devam ediyor. Çatının kurulumunda tarihi camide bulunan opus sectila döşemelerin zarar görmemesi için, döşemeler kum torbalarıyla korumaya alındı. Geçici çatının tamamlanmasından sonra tekke binasında itinalı söküm gerçekleştirilecek. Ayrıca tarihi camide, kuzey bölümdeki üst galeriyi taşıyan sütunlar bulunurken güney bölümündekiler yok oldu. Güney bölümündeki sütunlarda aslına uygun restore edilecek olan İmrahor İlyas Bey Camii, çalışmaların tamamlanmasının ardından ibadete açılacak. Öte yandan tarihi camide kurulan Uzay Kafes Sistem Geçici Çatı havadan görüntülendi. “Ayasofya Camii’nden yaklaşık 100 yıl önce inşa edildiğini söyleyebiliriz” İmrahor İlyas Bey Camii’nin tarihi hakkında konuşan Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “İmrahor İlyas Bey Camii’nin inşasını Semavi Eyice ve Müller Wiener gibi uzmanlardan edindiğimiz bilgiye göre, 5. yüzyılda inşa edildi. Dolayısıyla Ayasofya Camii’nden yaklaşık 100 yıl önce inşa edildiğini söyleyebiliriz. İstanbul’daki en eski dini yapı olarak ifade edebiliriz. İlk inşa edildiğinde ‘Studios Manastırı’ yapılıyor. İstanbul’un fethine kadar da manastır olarak işlev görüyor. Fetihten sonra 2. Beyazıt döneminde Mirahor İlyas Bey tarafından camiye ve tekkeye çevriliyor. İmrahor İlyas Bey’den bahsetmek gerekirse, 2. Beyazıt devrinde sarayda ahırların, en başındaki kişi. İmrahor İlyas Bey Camii, cami ve tekkeye çevrildikten sonraki ilk şeyhi de burada metfun bulunuyor” ifadelerini kullandı. “Yangın ve doğal etkilerden dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap elemanları kayboldu” Tarihî süreçte İmrahor İlyas Bey Camii’nin birçok badireler atlattığını ifade eden Feyyaz Fidan, “Depremler ve yangınlar görüyor. En büyük tahribatı ama Latin istilasında gördüğünü ifade edebiliriz. Ardından 1894 depreminde bir hasar görüyor. 3. Selim devrinde Hassa baş Mimarı tarafından onarıldığını biliyoruz. 1900’lü yılların başlarına geldiğinde ise önce yangın ve doğal etkilerden dolayı bütün üst örtüsü ve ahşap elemanları kayboluyor. 1925’de tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunuyla kullanıma kapatılıyor. 1934 yılında ise Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesiyle, müzeye devrediliyor. 1954-55 yıllarında bir onarım geçiriyor. Daha sonra 2012 Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri gerçekleştiriliyor. Bu süreçte tabi biz projelendirme çalışmalarına başladık. Böyle bir yapının projelendirmesi de çok detaylı bir iş oluyor. İskeleler kuruyoruz, araştırma çukurları açıyoruz ve nihayetinde 2019 yılında restorasyon projelerini Koruma Kurulu tarafına onaylatıyoruz. 2023 yılının başında Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İstanbul Valiliği koordinasyonuyla restorasyon çalışmalarına başladık. Bu kapsamda, öncelikle çevre temizliği ve yüzeysel bitki temizliği yapıldı. Ardından buranın doğal çevreden etkilenmemesi adına çünkü 100 yılı aşkındır doğal şartlardan etkileniyordu, bir geçici çatı kurma fikrimiz oldu. Uzay kafes sistem geçici çatı yapılması bilim kurulumuzda onaylandı. Koruma Kurulu tarafından da onaylandı. Bu onaylardan sonra ancak bu sistemi kurmaya başladık. Tabi bu sistem böyle bir açıklıktaki yapı için modüler ve hafif olması açısından bizim tercih sebebimiz oldu” şeklinde konuştu. “Üst galeriyi tamamlayarak burayı ibadete açacağız” Restorasyonun tamamlanmasının ardından İmrahor İlyas Bey Camii’nin ibadete açılacağını belirten Fidan, “Şuna temas etmek lazım; Harim de opus sectila denen döşemelere özellikle önem atfediliyor. Bu tabii yalnızca İstanbul’un, Türkiye’nin kültürel mirası değil, dünyanın kültürel mirası olarak görebiliriz. Opus sectila döşeme sistemi de yapıldığı dönemde birçok şehirden gelen taşların geometrik düzen içerisinde döşenmesi. Bunu Ayasofya Camii’nde de görüyoruz. Geçici çatı yapılırken, opus sectilanın kötü etkilenmemesi, herhangi bir düşmeye maruz kalmaması adına kum çuvallarıyla koruma yapıldı. Bunun dışında geçici çatı yapılmasından sonra restorasyon ve konservasyon çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tekke binasının itinalı sökümünü yapacağız. Yapıda muhtes olan önceki onarımlarda çimento harçlı sıvalar yapıdan uzaklaştırılacak. Bundan sonra da İmrahor İlyas Bey Camii’nin restorasyon çalışmalarını tamamlayarak cami olarak ibadete açılmasını hedefliyoruz. İmrahor İlyas Bey Camii özgününde yan nefler ve galeri katı da bulunuyordu. Yan neflerden kuzeyde bulunan sütunlar, üst galeriyi taşıyan sütunlardı bunlar günümüze kadar ulaştı fakat güney yönündeki sütunlar günümüze ulaşamadı. Tabii restorasyon kapsamında bunlarında ihyası gündeme gelecek. Bunları da yapıp üst galeriyi tamamlayarak burayı ibadete açacağız” diye konuştu.