SAĞLIK - 13 Mayıs 2019 Pazartesi 11:32

Ramazanda öfkenize yenilmeyin

A
A
A
Ramazanda öfkenize yenilmeyin

Ramazan ayının yaz dönemine gelmesi ve çok uzun süre insanların aç kalması nedeniyle aşırı sinirlilik ve gerginliğin çok sık gördüğünü belirten Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Dr.

Ramazan ayının yaz dönemine gelmesi ve çok uzun süre insanların aç kalması nedeniyle aşırı sinirlilik ve gerginliğin çok sık gördüğünü belirten Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Yunus Hacımusalar, öfke kontrolünün önemine değindi.


Ramazan ayında sıcaklarda oruç tutulması ve saatlerce aç kalınması nedeniyle bazı kişiler öfkelerine yenilebiliyor. Uzmanlar, kişilerin kendilerine ve başkalarına zarar vermemeleri için öfke ile başa çıkmaları gerektiğini belirtiyor. Ramazanda öfkenin açlığa, susuzluğu, sıcağa bağlı olarak normalden daha fazla olabileceğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Yunus Hacımusalar, insanların öfke kontrollünü sağlamakta güçlük çektiğini söyledi.


“İnsanlar kendi davranışlarını kontrol etmeli”


Vatandaşların Ramazan ayını manevi havasına uygun bir şekilde geçirmeleri gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Yunus Hacımusalar, “Yaz ayları daha uzun süre aç ve susuz kalındığı orucun daha uzun olduğu dönemler. Bu dönemde uzun süre açlıkta insanların kan şekerinde düşme olabiliyor ya da sıvı alamamak ve terlemenin olmasıyla birlikte vücudun sıvı elektrolit dengesinde bir bozulma olabiliyor. Bu insanları birazcık daha tahammülsüz ve öfkeli yapabiliyor. Muhtemelen insanlar bundan dolayı iftar saatlerine yakın saatlerde daha fazla tahammülsüz davranıyor. Ne kadar uzun süre olursa açlık isteği insanların tahammül sınırlarını biraz zorlayabilir. Bu konuda motivasyon çok önemlidir. Yani insanların hayatta yaşam amaçları çok önemlidir. Hele de Ramazan gibi bir ayda amacınız sevap kazanmak, sükunetli olmaksa insanların daha olumlu olmasını bekleriz. Çünkü bir şeye ne kadar çok inanır, güvenirseniz o konuda kişinin kendi davranışlarını kontrol etmesi daha kolay olabilir” dedi.


“Ramazanın amacına uygun hareket etmeliyiz”


Öfkeyi kontrol etme konusunda daha fazla gayret etmenin ve Ramazan ayının amacına uygun bir davranış sergilemenin önemine de değinen Hacımusalar, “Bu ayın anlamı diğer aylarda da olması gerektiği gibi sakin sükûnetli anlayışlı olmak gerekir. Bu manevi ayın anlamına odaklanıp burada temel amacımızın sadece kendimizi aç tutarak denemek, test etmek, sevap kazanmak değil insanlara iyi davranarak sakin olarak yardım sever olarak birbirimizle karşılıklı anlayışlı olmak olduğunu ve belki bunların aç kalmaktan daha büyük bir sevap olduğunu düşünmek insanların gayretini artırabilir ve tahammül gücünü yükseltebilir” şeklinde konuştu.


Ramazan ayında öfkesine hakim olmaya çalıştığını söyleyen Adem Demir ise “Ramazan ayında ben de sinirli, gergin oluyorum. Ama kendime hakim olmaya çalışıyorum. Oruç sadece bunun için tutulmuyor. Oruç bir ibadettir, sabır gerektirir. Herkesin sabırlı olmalarını tavsiye ederim. Açlık, susuzluk gibi nedenlerden dolayı gergin oluyoruz. Hepsi bir araya gelince pimi çekilmiş bomba gibi patlayacak hale geliyor insanlarımız. Bu ibadeti sakin bir şekilde değerlendirelim” ifadelerine yer verdi.


“Öfkemizi kontrol altına almalıyız”


Selda Daler de Ramazan ayında insanların uzun süre aç kaldığı için gergin olduğunu söyleyerek “Çay, kahve gibi belli alışkanlıkları olan insanlarda yoksunluk sendromu meydana geliyor. Ben uzun süre kahve içmediğim zaman Ramazan ayı dışında bile başımın çok ağrıdığını hissediyorum. Ama Ramazan ayında bu durum zorunlu hale geliyor, içemiyoruz, yiyemiyoruz bu yüzden insanlar gergin oluyor. Ben de çok sinirli oluyorum. Yani aç kalmaya dayanamıyorum. Böyle durumlarda neden oruç tuttuğumuzu hatırlayarak kendimizi bir şekilde engelleyebiliriz. Sinirlendiğimiz durumlarda öfkemizi kontrol altına alabiliriz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’de Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) gurur günü olan “Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni” eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla yapıldı. Akdağ, “Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor” dedi. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni bilim dünyasına büyük katkılarıyla bilinen Yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği konferans salonunun kurdele kesimiyle başladı. Salonun açılış kurdelesini eski Bakan Recep Akdağ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ile protokol heyeti kesti. Açılışın ardından heyet, Alev Alatlı Konferans Salonu’ndaki törene katıldı. “Daha ileriye gitmemiz için ezber bozmamız gerekiyor” Törenin onur konuğu 58, 59, 60, 61 ve 65. hükümetlerde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ konuşmasında böyle bir törene katılmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Antalya ve Alanya’nın bir Selçuklu kenti olduğunu vurgulayan Akdağ, kadim Selçuklu Devleti’nin hatırasını yaşatmanın da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. ALKÜ’nün kısa sürede gelişmiş bir üniversite haline geldiğini söyleyen Akdağ, "Bu kıymetli salonumuza değerli yazarımız Alev Alatlı’nın isminin verilmesi hepimizi gururlandırdı. Bilimsel alanda ileriye gitmemiz için akademisyenlerimizin büyük bir önemi var. Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor. Uzun süre yaptığım bakanlık görevinde yeni uygulamalarla ezber bozarak ülkemize sağlık alanında büyük gelişmeler yaşattık. Bugün burada 115 öğretim üyemizin yeni cübbelerini giyecek olması inanılmaz mutluluk verici bir olay. Bu törende giyilen her cübbenin arkasında annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların büyük emeklerinin olduğuna ben bizzat şahidim. Cübbelerini giyen akademisyenlerimize başarılar diler; törenin üniversitemize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim” dedi. “ALKÜ olarak nice başarılara şahit olacağız” Rektör Türkdoğan konuşmasında törenin yapıldığı konferans salonunun düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği bir gün olduğunu vurguladı. ALKÜ Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni’nin büyük bir gurur günü olduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, “Bilime katkı sağlayan 115 akademisyenimizin yükselmelerinin heyecanına şahit oluyoruz. Ülkemizin kalkınması için bilimin ışığında yetişen akademisyenlerimizin yetişmesi kolay olmuyor. Bir akademisyen zamanının çoğunu ailesinden, çocuklarından feragat ederek bilime ayırıyor. ALKÜ çok daha büyük bir üniversite olacak ve nice başarıları hep birlikte kutlayacağız. Bu onurlu başarıyı bizlere yaşatan ailelere ve değerli akademisyenlerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Türkdoğan, Piri Reis tarafından çizilen Alanya ve Alanya Kalesi’nin tablosunu eski Bakan Akdağ’a hediye etti. 115 akademisyen yeni cübbelerini giydi Konuşmaların ardından ALKÜ’lü akademisyenler atama ve yükselme ile yeni cübbelerini giydi. ALKÜ’de 22 profesör, 50 doçent, 43 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 115 öğretim üyesi atama ve yükselme ile yeni ünvanlarına erişti. Bunun yanında 15 akademisyene akademik başarı ödülü, 5 akademisyene de tanınırlık ödülü takdim edildi. Öte yandan emekli olan bir akademisyen ve bir idari personele teşekkür plaketi verildi. Unvanlarına kavuşan akademisyenlere cübbelerini eski Bakan Akdağ, Rektör Türkdoğan, protokol üyeleri ve akademisyenlerin aileleri giydirdi. Törenin devamında ALKÜ’nün kuruluşunun 9’uncu yılı dolayısıyla pasta kesimi yapıldı. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Törene eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanısıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Güner, Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Tscherner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, ALKÜ Genel Sekreteri Dr. Sinan Kartal, akademisyenler ve aileleri katıldı.