SAĞLIK - 28 Nisan 2022 Perşembe 12:47

Yozgat’ta kene vakaları görülmeye başladı

A
A
A
Yozgat’ta kene vakaları görülmeye başladı

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile il genelinde vakaların başladığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile il genelinde vakaların başladığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Kader, vatandaşları keneye karşı dikkat etmeleri konusunda uyardı.


Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının görüldüğü yerlerden biri olan Yozgat’ta ilkbahar mevsimiyle birlikte vakalar yeniden görülmeye başladı. Uzmanlar ise havaların ısınmasıyla birlikte özellikle kırsal kesimlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini söyledi.


“İlk vaka tanısı 2003 yılında konuldu”


Ülke genelinde 2003 yılından itibaren kene vakalarının görülmeye başlandığını söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Kader, “İlk olarak kesin tanısı 2003 yılında konuldu. Ülkemizde iç Anadolu Bölgesi’nin kuzey kesiminde, Orta Karadeniz Bölgesinde ve Doğu Anadolu’nun kuzey kesiminde görülüyor. Yozgat’ta, endemik bölge özellikle kuzey kesimleri. Her yıl ilkbahar ve sonbahar ayları içerisinde kenelerin yoğun olarak bulunduğu mevsimde hastalık karşımıza çıkıyor. Korunma ve erken tanı çok önemli. Hastalığın klinik belirtilerinden bahsedersek; halsizlik, yüksek ateş, kırgınlık gibi genel enfeksiyon belirtileriyle başlayıp ileri dönemlerde kanamayla seyreden yaygın iç organ kanamalarıyla seyreden organ yetmezliklerine yol açan ciddi bir hastalığa dönüşüyor. Tam olarak bir tedavisi yok ama destek tedavisi ana prensibini oluşturuyor tedavinin. Hastaya kan ve kan ürünleri nakli yapıyoruz, eksik olan kan hücrelerini yerine koymak amacıyla. Aynı zamanda organ yetmezliklerine yönelik destek tedavisi de veriyoruz” dedi.


“Keneden korunma yöntemleri çok önemli”


Keneden korunma yöntemlerinin önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Kader, “Korunma çok önemli, bu aşamada halkımıza vereceğimiz mesaj bu olabilir. Özellikle riskli alanlara giderken çiftçilik ve tarım ile uğraşan halkımız açık renkli giysiler giyip, uzun kollu giysiler tercih etmeli. Mümkünse gömleğini tişörtünü pantolonunun içerisine koyup pantolon paçalarını da çoraplarının içerisine sokacak şekilde giyinip çizme ile tarlada, bağda, bahçede bulunmalarını istiyoruz. Tarladan, bahçeden riskli alanlardan evlerine döndüklerinde akşam mutlaka tüm vücutlarını kene yönünden kontrol etmelerini istiyoruz.” şeklinde konuştu.


“Çıplak elle keneye dokunulmamalı”


Herhangi bir kene tutulması olayıyla karşılaşıldığında en kısa sürede kenenin vücuttan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kader sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Kesinlikle keneye çıplak elle dokunulmaması gerekiyor. Mümkünse bir eldiven, bir bez, cımbızla kenenin o bölgeden hızlıca uzaklaştırılması çok önemli bulaş riskini azaltmak amacıyla. Bunu yapamıyorlarsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurup kenenin çıkarılması gerekiyor. Kenenin çıkarılmasından sonra 10 gün süre içerisinde kendilerini halsizlik. Yüksek ateş yorgunluk bulantı kusma ishal gibi hastalık belirtileri yönünden kendilerini takip etmelerini öneriyoruz. Böyle bir belirti olduğunda en kısa sürede hastaneye başvurmaları önemli. Hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemli, geç kalan hastalarda destek tedavisi de işe yaramıyor. Biz bu hastaları kaybediyoruz. Dolayısıyla halkımızın bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor.”


“Tedavide hastalara kan ve kan ürünleri takviyesi yapılıyor”


Kene tedavisinde hastalara destek amacıyla kan ve kan ürünleri kullanıldığını değinen Doç. Dr. Kader kan bağışının önemine de değindi. Doç. Dr. Kader, “Hastalığın tedavisinde kan bağışının önemine vurgu yapmak istiyorum. Ramazan ayı dolaysıyla bağışçılarda azalma söz konusu. Bizim tedavimizin temel prensibi kan ve kan ürünleri. Özellikle trombosit ürünlerinin yerine konulması tedavisini oluşturuyor. Ramazan ayında bağışçılar azaldığı için kan ürünleri bulmakta zorluk çekiyoruz. Açıkçası insanları bağış yönünden ben çağrıda bulunmak istiyorum, ramazan ayında da iftar sonrası bağışta bulunabilirsiniz.” ifadelerine yer verdi.


“Yozgat’ta biri kesin diğeri kesin tanısı olmayan 2 vaka var”


Yozgat’ta kene vakalarının görülmeye başlandığını da aktaran Doç. Dr. Kader, “Vakalar başladı bir kesin vakamız var bir tane henüz sonucu çıkmamış kesin tanısı konulmamış ama klinik bulguları olan 2 erkek hastamız var. İkisinde de kene tutunma öyküsü yok. Kesin olan vakanın çiftçilikle uğraşma öyküsü var. Tarlada, bahçede çalışıyor ve hayvancılıkla uğraşıyor. Muhtemelen hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla bir şekilde çıplak elle temas etmeleri sonucu bulaştığını düşünüyoruz. Ama bizim hastamız hayvancılık öyküsü olması nedeniyle bulaşın çıplak elle temas etmesi sonucunda bulaştığını düşünüyoruz. Diğer hastamız kesin değil tanısı ama onun da mezbaha çalışanı olması dolayısıyla çıplak elle yaralanması mevcut. Dolayısıyla bu risk grubunda olan halkımıza çıplak elle hayvanlara temas etmemelerini istiyoruz. Keneleri çıplak elle temizlememelerini, keneleri patlatmamalarını ve mutlaka eldiven ile keneyi çıkarmalarını istiyoruz. Kenenin üzerine alkol, sigara başka bir madde damlatmamalarını öneriyoruz.” dedi.


Yozgat’ın Sarıkaya ilçesi Kemallı Köyü’nde hayvancılıkla uğraşan ve KKKA hastalığına yakalanan 51 yaşındaki Yüksel Şahbaz’ın tedavisine ise Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde devam ediliyor. Şahbaz, “Tarlaya gittiğimde üzerimde yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, ateş meydana geldi. Eve geldim oradan da hastaneye gittim. Orada kene tanısı koydular. Vücudumda kene görmedim. Hayvanlarla uğraşırken geçmiş olabilir farkında değildim. Çıplak elle kimse keneye dokunmasın, eldivenlerle dokunsunlar. Hayvanların bakımını eldivenle yapsınlar” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Feyyaz Uçar: “Teknik direktör arayışımızı 1-2 hafta içerisinde başlatacağız” Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, Serdar Topraktepe’nin seneye de teknik ekipte yer alacağını vurgulayarak, “Teknik direktör arayışımızı 1-2 hafta içerisinde başlatacağız” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankragücü’nü 2-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar, "Bugün uzun süredir beklediğimiz, özlenen bir galibiyet aldık. İnşallah Beşiktaş’ımız olarak bu performansa devam ederek galibiyet serileri yakalamak istiyoruz. Tabii hala eksikliklerimiz var. Tempomuz, karar verme, pas organizasyonu gibi durumları daha iyi hale getireceğiz. Oyuncularımızın çabası bizi çok mutlu etti. Bu galibiyeti de onlar adına taraftarlarımıza hediye ediyoruz” diye konuştu. “Serdar Topraktepe, seneye de teknik ekipte yer alacak” Serdar Topraktepe’nin bu süreçte tecrübe kazandığını dile getiren Uçar, “Fernando Santos Hocamıza da tekrar teşekkür ediyoruz. Geldiği gibi beyefendi bir şekilde ayrıldık kendisiyle. Serdar Hocamız da onunla birlikte çalışma fırsatı yakaladı bu süreçte. Mutlaka öğrendiği bir şeyler vardır. Fernando Santos’un en azından Serdar Topraktepe’nin kariyerinde pozitif bir etkisi olacaktır. Bir haftada takımı çok fazla değiştiremezsiniz. Biz takımın teknik ekibe bakış açısını daha güvenli hala getirmek istiyoruz. Yeni sezonda neler olacağını bilemeyiz. Hocamızla sezona devam edeceğiz. Bu işler belli de olmaz. Beşiktaş’tan başarı ölçüsünde her şey beklenir. Yeni sezonda Serdar Topraktepe en azından teknik ekibin içerisinde olacağını biliyor, belki birinci belki de ikinci adam olarak. Biz tesislerde bunları sağlamaya çalıştık. Oyuncular arasındaki ilişkiler üzerine çabalarımız oldu. Birbirlerine sarılmaları gerektiğini söyledik. Bireysel görüşmeler yaptık. Hem Samet Hoca hem de ben ortamı toparlamaya çalıştık. Onun da etkili olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Teknik direktör arayışımızı 1-2 hafta içerisinde başlatacağız” Yeni teknik direktör arayışlarıyla ilgili de konuşan Feyyaz Uçar, “Başkanımızın lafının üzerine laf olmaz. Yüzde 50’ye 50 devam ediyoruz. Tabii arayışlarımız olacak ama şu anda önceliğimiz kupa da çıkacağımız maçlarımız olacak. Hoca arayışlarımız olduğu dönemde aynı sorunlarla karşılaştık. Sezon arası olması, elimizdeki kadronun yetersizliği ve takıma sezon başında başlamak isteyen hocalardan dolayı beklenen cevapları alamadık. Sağ olsun Santos Hocamız bu çağrıya cevap vermişti. Aynı arayasımızı 1-2 hafta içerisinde başkanımız nezdinde yeniden başlatacağız. Teknik adamlar, iyi niyetli olarak göreve geldiklerinde gelecek sezon planlamasını yaparlar. Ama skorlar kötü gittiğinde durum farklı oluyor. Biz de önümüzdeki sezona yeni bir hocayla başlayacağız. Amacımız Beşiktaş’ın teknik taktik anlayışına uygun, rakip sahada baskılı oynayan, yeteri kadar gol pozisyonu yakalayan, enerjik, tempolu, dinamik ve mücadeleci bir takım için hoca arayacağız. Birçok hocanın adı geçiyor. Resmi olarak bir görüşmemiz olmadı. Ama görüşmeler kısa süre içerisinde başlayacak” açıklamalarında bulundu. “Ankaragücü, kupada hak ettiği yerde” Türkiye Kupası’nda çekişmeli bir yarı final eşleşmesinin olacağını söyleyen Feyyaz Uçar, “Ankaragücü takımına saygı duyuyoruz. Değerli bir ekip. Yıllardır rekabet içerisindeyiz. Türkiye Kupası’nda hak ettikleri yerdeler. Bizim hedefimiz kupayı alabilmek. Her iki maç da zor olacak. Çünkü özellikle iç sahada oldukça agresif, son derece istekli ve arzulu oynayan bir Ankaragücü var. İki ayaklı eşlemenin ilk maçını deplasmanda oynayacağımız için oradan gol yemeden dönmeyi amaçlayacağız. Ama kesinlikle kolay olmayacak. Bugün 2-0 yenik olmasına rağmen kendi oyununu oynamaya çalışan bir ekip vardı karşımızda. Güzel bir yarı final eşleşmesi olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Sakat oyuncuların durumu hakkında Takımdaki sakat oyuncular hakkında bilgi veren Uçar, “Semih Kılıçsoy, Mert Günok, Omar Colley ve Arthur Masuaku’nun sakatlıkları, yarınki rejenerasyon idmanı sonrası netlik kazanacak. Doktorlarımızın tavsiyesi üzerine belli olacak ama hepsinin de kupa maçlarında oynamasını istiyoruz. Bugün alt yapımızdan bir oyuncu daha aldık. Fahri de kadrodaydı. Mustafa’yı da biraz oynattık. Beşiktaş, altyapıya çok önem veren bir camiadır. Biz oralardan geldik. Bu formayı uzun yıllar terlettik. İnşallah birçok gencimiz de bu şansı yakalayacak” dedi. Maç kadrosundan çıkartılan Umut Meraş hakkında da konuşan Feyyaz Uçar, “Umut kardeşimiz aslında bugün 11’de başlayacaktı. Hanımı hamile, doğum sancıları başlamış. Yavru kartal hala gelmedi. Hayırlı bir haber bekliyoruz. Normal bir doğum olacak. O yüzden bizden ayrı kaldı. Emrecan Terzi’ye de bugün ufak bir sakatlığı olmasına rağmen sahada yerini alıp takımdaşlığını gösterdiği için teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Giresun Kuyumcu soygunuyla ilgili Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan açıklama Giresun’un Bulancak ilçesinde bir kuyumcudaki silahlı soyguna ilişkin gözaltına alınan 3 şüphelinin tutuklanmasıyla ilgili Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı açıklama yaptı. Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, “Giresun İli Bulancak İlçesinde “silahlı yağma” olayı 18.04.2024 günü gündüz saatlerinde mülhakatımız olan Bulancak ilçe merkezinde bulunan bir kuyumcuda meydana geldi. Suçun faili olduğu değerlendirilen 3 şüpheli yakalanarak aynı gün gözaltına alındı. Yine kolluk birimleri tarafından yapılan araştırma ve çalışmalar neticesinde olayda kullanılan suç aletleri ve gasp edilen ziynet eşyalarının da ele geçirildi. Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması ve delillerin de derc edilmesi üzerine şüphelilerin gözaltından çıkartılarak Bulancak Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edildikleri, şüphelilerin savunmalarının alınmasına müteakip üzerlerine atılı “silahla yağma ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmalarına karar verilmiştir. Tutuklanan şüpheliler Espiye Ceza İnfaz Kurumuna gönderilerek, soruşturma işlemlerinin hâlen devam ettiği ve gerek görülmesi durumunda gelişmelerden ayrıca bilgi verileceği hususları, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 5/2 nolu ve 153/1 nolu genelgeleri uyarınca kamuoyunun bilgisine sunulur” denildi.
Diyarbakır Diyarbakır’a hafta sonu 1 milyona yakın taraftar gelmesi bekleniyor TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden ve 77 puan ile lider olan Amed Sportif Faaliyetleri Başkanı Aziz Elaldı, “Emniyetin ve belediyenin verdiği bilgilerde hafta sonu Diyarbakır’a 1 milyona yakın kişi gelecek. Emniyetin rakamı 600 bin, belediyenin rakamı da 1 milyon insanın il dışından gelmesi. Bizim sevincimize ortak olmak için, karnavalımıza katılmak için gelecekler” dedi. Basın mensuplarıyla Kayapınar ilçesindeki Amedspor Şeyhmus Özer Tesisleri’nde bir araya gelen Elaldı, Iğdır maçı ile ilgili birçok sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Elaldı, stadyumun toplam kapasitesi 33 bin kişilik olduğunu, ama emniyetin ve belediyenin verdiği bilgilerde hafta sonu Diyarbakır’a 1 milyona yakın kişinin geleceği öngörüldüğünü söyledi. Emniyetin rakamı 600 bin, belediyenin rakamına göre ise 1 milyon insan il dışından gelmesi beklendiğini aktaran Elaldı, “Bizim sevincimize ortak olmak için karnavalımıza katılmak için gelecekler. Bu gelen insanların çoğu stadyuma girip o şampiyonluk maçını birebir yaşamak istiyor. Bilet satışlarımız bitti. İki gündür bundan dolayı da bir takım tatsızlıklar oluştu. Böyle büyük organizasyonda eksiklikler olabiliyor. Ama nihayetinde talep çok fazla olduğu için ne kadar özen göstersek de illaki aksaklık oluyor. Taraftarlarımızdan, camiamızdan ve halkımızdan bu konuda anlayış bekliyoruz" dedi. İl Spor Güvenlik Kurulu’nca yapılan toplantıda alınan taraftar yasağına ilişkin de konuşan Elaldı, “Iğdır’dan gelen arkadaşlarımız var. Biz onlarla beraber bu maçı izleyeceğiz. İskenderun’da yaptığımız tribünü burada yapacağız. Iğdır’dan isteyen taraftar gelsin, biz onları misafir edeceğiz” ifadelerinde bulundu.