ASAYİŞ - 20 Ekim 2020 Salı 11:15

10 yaşındaki Eymen’in ölümüne sebep olan hemşire, "Güneş gözümü aldı"

A
A
A
10 yaşındaki Eymen’in ölümüne sebep olan hemşire, "Güneş gözümü aldı"

Zonguldak’ta geçen Haziran ayında karşı şeride geçerek 10 yaşındaki Eymen Burak Altındağ’ın ölümüne ailesinin de yaralanmasına sebep olan emekli hemşire Hanife Yılmaz, hakim karşısına çıktı.

Zonguldak’ta geçen Haziran ayında karşı şeride geçerek 10 yaşındaki Eymen Burak Altındağ’ın ölümüne ailesinin de yaralanmasına sebep olan emekli hemşire Hanife Yılmaz, hakim karşısına çıktı. Yılmaz, önceki ifadelerinde karşı tarafın kendisine çarptığını iddia ederken hakim karşısında ise gözlerinin güneşten etkilendiğini söyledi.


Geçen Haziran ayında Cihan Altındağ idaresindeki Renault marka otomobil, karşı yönden gelen Hanife Yılmaz idaresindeki Fiat marka hafif ticari araçla çarpıştı. Trafik Dairesi Raporuna göre direksiyon başındaki sorumluluklarını yerine getirmeyerek karşı şeride giren Hanife Yılmaz asli kusurlu bulunurken, Cihan Altındağ’ın çarpışmadan kaçmaya çalıştığı ve olayda kusurunun bulunmadığı belirtildi.


Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık emekli hemşire Hanife Yılmaz, SEGBİS yöntemiyle hakim karşısına çıktı. Kazada yaralanan Cihan Altındağ, eşi İlkay ve oğlu Umut Altındağ da duruşmaya katılarak sanıktan şikayetçi olduklarını yineledi.


İddianamenin mahkemece kabul edilmesinin ardından başlayan duruşmada sanığa iddianame hakkındaki düşünceleri soruldu. Sanık Hanife Yılmaz, "Bende anneyim" diye ağlamaya başlayarak başsağlığı diledi. Sanık; bölgede sürekli yol yapım çalışması olduğunu söyleyerek, "Yaklaştığımız an kaza yapacağımızı anladım. Çift yön tek yöne iniyordu. Elimden geleni yaptım ama bir anda gümleme oldu. Güneş ışığından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybettiğimi düşünüyorum. Güneş gözümü aldı" dedi.



"Hiç hız kesmeden bize çarptı"


Mahkeme heyetinin Cihan Altındağ idaresindeki aracın kendisine çarptığı yönündeki önceki ifadelerini hatırlatması üzerine sanık, "O ifadelerin olayın psikolojik sıkıntısı içindeyken verdim. O aracın bana çarptığını sanıyordum. Ancak raporları bende okudum" diye yanıtladı.


Oğlunu kaybetmenin acısını yaşadığını belirten Cihan Altındağ ise "Olay günü Zonguldak’tan Çaycuma istikmetine 60-70 km hızla giderken karşı yönden gelen beyaz araç bize doğru geliyordu. Ben yolun biraz dışarısına kaçtım. Ama hiç hız kesmeden gelip bize çarptı" diyerek şikayetçi olduğunu yineledi. Kazadan yaralı kurtulan İlkay Altındağ ise olay günü aracın arka koltuğunda vefat eden oğlu Eymen ile birlikte oturduklarını söyleyerek sanıktan şikayetçi olduğunu ifade etti.


Sanık avukatının reddetmesine rağmen mahkeme heyetinin izlenmesine karar verdiği videolarda sanık Hanife Yılmaz’ın araç kullanırken kendisini videoya aldığı buradan pandemi dönemi ile ilgili bilgiler verdiği bilgisi paylaşıldı. Sanığın gözünü sık sık yoldan ayırdığı videolarda dikkat çekti.



Polisi arayayım dememe kalmadı kaza yaptı


Duruşmada olayın görgü tanığı İ.K. dinlendi. Olayı hatırladığını söyleyen İ.K., "Olayı hatırlıyorum. Beyaz Doblo benzin istasyonunu geçtikten sonra benim hızım 80-90 kilometreydi. Beni süratli şekilde geçti. 155’i arayayım şikayet edeyim dedim dememe kalmadı, aracı çakıla kaptırdı. Diğer araba sağa kaçmaya çalıştı ama kaçamadı. Olayı bizzat gördüm hemen gözümün önünde meydana geldi" dedi.


Sanığın gözünü güneş aldığına dair ifadesinin hatırlatılması üzerine tanık İ.K. "Olay günü aşırı güneş vurmuyordu" diyerek sanığın savunmasını doğrulamadı. Duruşma, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cihan Altındağ ise oğlunu kaybetmenin acısını yaşarken, mahkeme heyetinin en doğru kararı vereceğine inandıklarını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da 10 yılda 87 orman yangını meydana geldi, 96.83 hektar alan zarar gördü Ordu’da orman yangınları ile mücadele konusunda yapılan toplantıda, son 10 yılda 87 yangının meydana geldiği ve bu yangınlarda 96,83 hektar alanın zarar gördüğü açıklandı. Orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesinde görevlilerin görecekleri işler hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre oluşturulan orman yangınları ile mücadele komisyonu, Vali Muammer Erol’un başkanlığında toplandı. Toplantıda, Giresun Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri tarafından bir sunum yapılarak, Ordu, Ünye, Akkuş ve Mesudiye Orman İşletme Müdürlükleri bünyesinde yer alan yangın araçları, su kaynakları, son 10 yıl içerisinde Ordu ili genelinde çıkan orman yangınları ve çıkış sebepleri, orman yangınlarıyla mücadele ve orman yangını söndürme gönüllüleri hakkında Vali Muammer Erol ve komisyon üyelerine bilgilendirmede bulunuldu. Ordu’da meydana gelen orman yangınlarının genellikle örtü altı yangını şeklinde olduğu vurgulanan bilgilendirmede, Ordu’da son 10 yıl içerisinde 87 adet orman yangını meydana geldiğini ve bu yangınlarda toplam 96,38 hektarlık alanın zarar gördüğü ifade edildi. Orman yangınlarının genel olarak ihmal, dikkatsizlik, kasıt, kaza, doğal nedenler ve bilinmeyen nedenlerden kaynaklandığı belirtilen bilgilendirmede ayrıca, Ordu’da Orman Teşkilatı’na kayıtlı bin 199 yangın söndürme gönüllüsü olduğu belirtildi. Ormanların, bir milletin en önemli zenginlik kaynaklarından birisi olduğunu belirten Vali Muammer Erol, toplantıda yaptığı açıklamada, “Çok uzun bir süreçte oluşan ormanlarımızı korumak ve yeni orman alanları oluşturmak hepimizin vatandaşlık görevidir. Ormanlar, bir milletin en önemli zenginlik kaynaklarındandır. Orman yangınlarına karşı hem gerekli tedbirleri almak, hem de yangın olduğunda tüm kurumlarımız ellerinde ne imkan varsa onu kullanarak yangına müdahale etmesi ve bu konuda müşterek bir çalışmanın içinde olması gerekir. Bu toplantılarımızda da orman yangınlarına karşı almamız gereken tedbirleri belirliyoruz. Orman yangını olması durumunda da yapılacak müdahale ve çalışmaları gözden geçirmiş olduk. Dileğimiz ülkemizin hiçbir yerinde orman yangını hadisesi yaşamayalım” ifadelerine yer verdi. Orman yangınlarını önlemeye yönelik kararların alındığı toplantıda, orman yangınlarıyla mücadelede ilgili kurumlarca yürütülecek çalışmalar da belirlendi. Toplantıya, Giresun Orman Bölge Müdürü Ahmet Ulukan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Numan Öksüz, İl Emniyet Müdürü Atilla Aksoy, Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Seyfettin Bilkay, komisyon üyesi kurum yöneticileri katıldı.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı otizmli genci darbeden bakıcıya verilen cezayı az buldu, karara itiraz etti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, mahkemenin otizmli genci darbeden bakıcıya verdiği cezayı az bularak, karara itiraz etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Mersin’de çalıştığı özel merkezdeki otizmli genci darbeden bakıcının yargılandığı davada verilen cezayı az bulduğu, karara itiraz ederek, bakıcının tutuklanması için bir üst mahkemeye başvuracağı öğrenildi. Mersin’de yatılı özel bir merkezdeki bakıcının yüzde 94 otizm raporu olan bir genci darbettiği iddiası üzerine gencin ailesi şikayetçi oldu. Savcılık, ilk duruşmada "basit yaralama" suçundan hakim karşısına çıkan sanığın tahliyesini talep etti. Edinilen bilgiye göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın talimatı üzerine Bakanlık davaya müdahil oldu. Bakıcının "basit yaralama" değil, "eziyet" suçundan yargılanmasını talep eden Bakanlık, şahsın tutuklanmasını da istedi. Karar duruşmasında ise mahkeme bakıcıya yaralamadan 8 ay verirken, kişinin beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumundan dolayı cezayı 12 aya çıkardı. Cezada indirim uygulanmazken, "eziyet" suçundan cezalandırılmaya yönelik şartların oluşmadığı belirtilerek bu talep reddedildi. Bunun üzerine Bakanlığın cezayı yeterli bulmadığı, karara itiraz ederek bir üst mahkemeye başvuracağı öğrenildi.
Muğla Muğla Orman Bölge Müdürlüğünden kırsal mahallelere yangın uyarısı Muğla Orman Bölge Müdürlüğü, orman köylerinde yaşayan vatandaşlara yönelik orman yangınlarına karşı alınması gereken tedbirler ve muhtemel yangınlar durumunda yapılması gerekenleri anlatan film hazırlandı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Basın İletişim Şube Müdürlüğü ve Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 3 dakika 45 saniyelik filmde, son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı oluşan sıra dışı hava hallerinin yaz aylarında muhtemel orman yangınlarının büyüme riskini arttırdığı belirtiliyor. Bu riski azaltmak ve yerleşim yerlerinin büyük orman yangınlarından zarar görmesini engellemek amacıyla alınacak tedbirler köylerde yapılan çekimler eşliğinde anlatılıyor. Kısa filmde orman içerisi ve yakınında bulunan yerleşim yerlerinde alınması gereken tedbirler ve dikkat edilmesi gereken hususlar 12 başlık halinde anlatılıyor. “Tedbirini Al, Köyünü Koru” başlığıyla 12 ayrı spot film halinde de hazırlanan video içeriklerde şu hususlar dikkat çekiliyor; Yapılan uyarıda, “Evlerin bahçesinde kolay yanıcı madde bulundurmayalım. Yakacak amaçlı kullanılan odun, kozalak ve benzeri malzemeleri evlere uzak yerlerde istifleyelim, evlerin çatılarında, yağmur oluklarında ağaçlardan düşen ibre, yaprak ve kozalak gibi yanıcı maddeleri sık sık temizleyelim. Olabilecek bir yangın sırasında alevlerin evlere yaklaşması durumunda tüm kapı ve pencereleri kapatalım ve görevlilerden gelecek talimatlara göre hareket edilelim. Evlerin bahçesinde kolay tutuşan ve söndürülmesi oldukça zor olan hayvan yemi ve saman gibi malzemeleri evlerden ve ormandan uzak noktalarda depolayalım. Orman yangınına neden olabilecek anız ve benzeri bitki örtüsü kesinlikle yakmayalım, bu konuda sürüm işlemini tercih edelim. Yangın esnasında söndürme araçlarının köy içerisinden geçmesine engel olacak uygulamalardan kaçınalım. Özellikle ormana yakın evlerin bahçelerinde tutuşmalara karşı su ile müdahale edecek şekilde gerekli tesisatları ve söndürmede kullanılacak el aletlerini hazır bulunduralım. Bahçe ve sera artıklarının kolay tutuşabilmesi nedeniyle orman içerisine yada yol kenarlarına bırakmayalım. Yemek yapmak yada farklı bir amaç ile dışarıda ocak ateşi yakmayalım. Sigara izmariti gibi yanıcı özellikteki malzemeleri tamamen söndürmeden atmayalım. Büyük yangınlarda hayvan ve insan tahliyeleri için toplanma yerleri belirlenmeli ve tahliyeler bu noktalara yapılmalı. Köylerde bulunan su tankerleri yangın mevsiminde suyla dolu halde ve ihtiyaç halinde kullanmak üzere hazır bulundurulmalı. Özellikle küçük çocuklara ve gençlere yangınlarla ilgili ikazda bulunarak ateşle oynamamaları konusunda uyarılmalı.