GENEL - 07 Ağustos 2020 Cuma 14:38

21 yıl önce silahlı saldırıda öldürülen işçi lideri, mezarı başında anıldı

A
A
A
21 yıl önce silahlı saldırıda öldürülen işçi lideri, mezarı başında anıldı

Türk-İş Genel Sekreteri ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı iken 6 Ağustos 1999 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda öldürülen işçi lideri Şemsi Denizer, ölümünün 21’inci yıl dönümünde mezarı başında anıldı.

Türk-İş Genel Sekreteri ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı iken 6 Ağustos 1999 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda öldürülen işçi lideri Şemsi Denizer, ölümünün 21’inci yıl dönümünde mezarı başında anıldı.


Denizer için Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Serdaroğlu köyünde bulunan kabri başında düzenlenen anma törenine Zonguldak milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu, Hamdi Uçar, GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Sarılmış Gebeş, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Mali Sekreter Volkan Yıldız, Genel Teşkilat ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, İyi Parti İl Başkanı Yavuz Ermen ve parti yöneticileri, GMİS’e bağlı şubelerinin başkanları ve yöneticileri, Sendikanın eski genel başkanlarından Ramazan Denizer, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, il genel meclis üyeleri, maden işçileri, emekli madenciler ile Denizer’in dost ve akrabaları katıldı.


Pandemiye karşı alınan tedbirler kapsamında sosyal mesafe ve maske takma kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen anma töreninde Kur’an-ı Kerim ve duaların okunmasının ardından Denizer’in kabrine kırmızı karanfiller bırakıldı.


Denizer’in mezarı başında bir konuşma yapan Sendika Genel Başkanı Hakan Yeşil şunları söyledi:


“Genel Maden İşçileri Sendikamızın Genel Başkanı ve TÜRK-İŞ’in Genel Sekreterliği görevini yaparken bundan tam 21 yıl önce 6 Ağustos 1999 tarihinde katledilen önderimiz, ağabeyimiz Şemsi Denizer’i sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz. Denizer; 1980 Askeri Darbesiyle büyük hak kayıplarına uğrayan işçilerin ve emekçilerin haklarını yeniden kazanma mücadelesinin önderi olmuştur. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada sendikal mücadelede saygıyla anılmaktadır. Başta Şemsi Denizer olmak üzere, dönemin genel merkez ve şubeler yöneticilerinin önderliğinde, maden işçilerimiz, MTA işçilerimiz ve bölge halkımızla birlikte; ülkemizde ve dünyada, sendikaların hak ve demokrasi mücadelesi tarihinde yer alan 1990 Madenci Grevimiz, 1991 Zonguldak-Ankara Yürüyüşümüz ve 1994 kitlesel eylemlerimiz büyük bir disiplin ve kararlılıkla başarıya ulaştırıldı. 1990’lı yıllarda ülkemizdeki özelleştirme saldırılarına karşı tüm emek örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Emek Platformu’nda TÜRK-İŞ adına aktif olarak görev alan Şemsi Denizer, Zonguldak maden işçilerinin ve bölge halkının hak ve demokrasi mücadelesindeki deneyimlerini ülke geneline taşıdı. İşçilerin, emekçilerin haklarını, ülkemizin zenginliklerini koruma ve geliştirme mücadelesinin en zorlu döneminde hayatını kaybeden rahmetli Genel Başkanımız Şemsi Denizer sadece bizlerin değil, tüm emekçilerin mücadelesinde yaşamaya devam ediyor. Bizlere emanet edilen bu mücadeleye her şart altında sahip çıkmaya devam edeceğiz. Başta madenci kardeşlerimiz olmak üzere, bölge halkımızla birlikte mücadeleyi sürdürecek ve Şemsi Denizer’i asla unutmayacağız. 21 yıl sonra, Genel Başkanımız, Önderimiz Şemsi Denizer’i; işimize, aşımıza, bölgemizin ve ülkemizin geleceğine sahip çıkma mücadelesinde yolumuzu aydınlattığı için sevgi, saygı ve şükranla anıyoruz. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.”



TÜRK-İŞ, anma mesajı yayınladı


Türk-İş Genel Sekreteri ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı iken hayatını kaybeden Şemsi Denizer’in ölümünün 21’inci yılı nedeniyle TÜRK-İŞ bir mesaj yayınladı.


Mesaj şöyle: "TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı iken 6 Ağustos 1999 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hunharca katledilen işçi lideri merhum Şemsi Denizer’i ölümünün 21. yıl dönümünde rahmetle anıyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.