EKONOMİ - 20 Kasım 2019 Çarşamba 16:47

Devrek Bastonu ve Devrek Yöresel ürünleri Ankara’da tanıtılacak

A
A
A
Devrek Bastonu ve Devrek Yöresel ürünleri Ankara’da tanıtılacak

Ticaret Bakanlığı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Türkiye Kooperatifler Fuarı “Küresel Ekonomiye Kooperatif Etkisi” teması ile 5-8 Aralık 2019 tarihlerinde Ankara’da ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezinde ziyaretçilerle buluşacak.

Ticaret Bakanlığı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Türkiye Kooperatifler Fuarı “Küresel Ekonomiye Kooperatif Etkisi” teması ile 5-8 Aralık 2019 tarihlerinde Ankara’da ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezinde ziyaretçilerle buluşacak.


Fuara ilişkin açıklama yapan Zonguldak Ticaret İl Müdürü İsmail Maden, Türkiye’deki kooperatif ürünlerini yerel ve küresel ticaret ağına dahil etme amacıyla düzenlenen Türkiye Kooperatifler Fuarı’nın sloganının “Birlikte Üretim, Birlikte Büyüme” olduğunu söyledi. Maden 160 tan fazla kooperatifin hizmetlerini tanıtacağı fuarda Zonguldak’tan iki kooperatifin de yer alacağını belirten Maden şöyle dedi:


"Ticaret Bakanlığı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Türkiye Kooperatifler Fuarı “Küresel Ekonomiye Kooperatif Etkisi” teması ile 5-8 Aralık 2019 tarihlerinde Ankara’da ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezinde ziyaretçilerle buluşacak. Türkiye’deki kooperatif ürünlerini yerel ve küresel ticaret ağına dahil etme amacıyla düzenlenen Türkiye Kooperatifler Fuarı’nın sloganının “Birlikte Üretim, Birlikte Büyüme”dir. Katılımın oldukça yüksek olacağı Fuar’da çeşitli illerden 160’tan fazla başarılı kooperatif ve kooperatif üst kuruluşu ürünlerini ve hizmetlerini tanıtacak. İlimizden 2 kooperatifimizin yer alacağı Türkiye Kooperatifler Fuarı ile kazanılan vizyon sayesinde kooperatiflerin üretim kapasitelerinde ve ticaret hacimlerinde artış sağlaması, kooperatiflerin ihracatta da pay sahibi olması amaçlanmaktadır. Fuarda Devrek Bastonu ve Devrek Güneşi Kooperatiflerimiz yer alarak ilimizin ve Devrek ilçemizin el sanatları ürünü bastonlarımızı ve yöresel lezzetlerini tüm Türkiye’ye tanıtma imkanı bulacaklardır. Bunun için, fuarda sadece kooperatifler değil, kooperatifçilikle ilgili kamu kurum ve kuruluşları, kooperatifçiliğe destek sağlayan bankalar, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, perakende sektörünün temsilcileri, önde gelen elektronik ticaret firmaları da yer alıyor. Kooperatifler fuar boyunca Türkiye’nin önde gelen e-ticaret temsilcileri ile ikili görüşmeler yaparak ürünlerini modern çağın ticaret ağında pazarlama imkanlarını değerlendirecekler. Market temsilcilerinin de hazır bulunacağı fuarda kooperatifler, ürünlerini market raflarına taşıma fırsatı bulacaklardır. Fuara dünyanın çeşitli ülkelerinden alım heyetleri de davet edildi. Alım heyetleriyle yapılacak birebir görüşmeler sayesinde kooperatifler kendilerine yeni ihracat rotaları belirleme ve küresel pazara dahil olma imkanı yakalayacaklardır. Fuar boyunca kooperatiflere ihracat süreçleri ve destekleri, dijital gelişmeler, e-ticaret ile ilgili konularda eğitimler verilecektir. İlham verici başarılı kooperatif hikâyelerinin ve yurtdışından gelen kooperatiflerin tecrübelerinin aktarılacağı panel ve eğitimlerin de düzenleneceği fuarda, Cam, gümüş işleme, keçe sanatı, ebru sanatı ve kaligrafi gibi “kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri devam ettiren kooperatifler de ürünlerini sergileyeceklerdir. Fuarda, çocuklarda ve gençlerde kooperatif bilincini geliştirecek etkinliklere de yer veriliyor. Fuar açılışında, Türkiye genelinde orta öğretim çağındaki öğrenciler arasında düzenlenen resim yarışmasında dereceye girenlere para ödülü takdim edilecek, 81 ilde birinci olan resimler fuar boyunca sergilenecektir. Çocuklar için özel olarak yazılan kooperatifçilik konulu çocuk tiyatrosu fuar süresince sahnelenecek. Çocuklara yönelik atölye çalışmalarıyla birlik ve beraberlik içinde başarı kazanmanın öneminin çocuklara aşılanmaya çalışılacaktır. Vatandaşlarımız fuarı ücretsiz ziyaret edebilecek. 7 milyona yakın ortağı bulunan kooperatifleri yakından tanıyıp ürünlerini satın alabileceklerdir. kooperatifçilik ile ilgilenen tüm halkımızı 5-8 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuarımızı ziyaret etmeye davet ediyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede vatandaşlar TOKİ konutlarına taşındılar HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Abik ailesi, yeni yuvalarında yaşamanın heyecanını hissediyorlar. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, on binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan Abik ailesi, yeni evlerinin heyecanını yaşıyorlar. Depremzede Hatice Abik, "Yeni evime yerleşerek ilk gün kurban kestim ve ailemi ağırladım. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun" dedi. "Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan, emeği geçenlerden" 83 yaşındaki Mustafa Abik, yeni yuvasında emeği olanlara teşekkürlerini dile getirerek, "Allah o günleri göstermesin gerçekten çok büyük bir felaket oldu. Evlerimiz böyle gitti geldi. Merdivenin bütün şeyleri yere düştü. Kontrole gelip ağır hasarlı bu binanın yıkılması lazım sonra geldiler yıktılar. Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden. Devletimizden Allah razı olsun gerçekten. Büyük bir mükafat bu bizim için Allah razı olsun" dedi. "Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim" Evine bayramın birinci günü yerleştiğini ve ardından kurban kestiğini dile getiren 70 yaşındaki Hatice Abik, "Gece sahura kalktık, oturduk ancak bir gürültüyle mübarek geldi. Kapıya zor kalkıp gittim, kapıdan tutundum. Kapıdan tutundum böyle elimi vura vura elim kırılmış başka yerde bitmiş, sabahtan kalktım elim böyle şişmiş. Takside kaldık 2-3 gece, takside kaldık sonra oğlan geldi bizi Ankara’dan aldı gitti. Ankara’ya götürdü, 1 ay orada kaldık. Hamdolsun Allah’a binlerce şükürler olsun yüce Mevla’ma. Devletimizden, milletimizden ya Rabbim yapanlardan Allah razı olsun. Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim. Yemek yaptım çoluğu çocuk hepsini çağırdım, bayramın 1. günü hepsine burada yedirdim. Belki 50 kişi erkek, 25 kişi de kadın vardı. Memnun oldum Allah razı olsun oğlum, yapanlardan, edenlerden, emeğe geçenlerden Allah razı olsun hepsinden de” ifadelerini kullandı.
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu.
Erzurum Tortum ekşi pestili artık coğrafi işaretli Ülkemizde coğrafi işaretli ürün çeşitliliğinde Gaziantep ve Konya’dan sonra en çok ürüne sahip olan Erzurum’da Tortum ekşi pestili de TÜRKPATENT tarafından tescillendi. Tortum Belediyesi tarafından 2022 yılında mahreç işareti almak için TÜRKPANET kurumuna başvurusu yapılan Tortum ekşi pestili, Erzurum’un 55’inci coğrafi işaretli ürünü oldu. Erzurum’un Tortum ilçesine ait kızılcıklar özenle seçilerek marmelat haline getiriliyor. Daha sonra bu marmelat pestil şeklinde serilerek kurutuluyor ve ekşi kızılcık pestili elde ediliyor. Geleneksel üretim şekli bozulmadan üretilen ve tamamen doğal yöntemlerle hazırlanıyor. Tortum ekşi pestilinde şeker ve renklendirici bulunmuyor. Sadece su ve kızılcık kullanılıyor Tortum ekşi pestili, doğal olarak yetişen kızılcık meyvesi ve içme suyu kullanılarak Tortum ilçesinde üretiliyor. Tadı ekşi, rengi parlak kırmızı olan Tortum ekşi pestili endüstriyel ve geleneksel olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Tortum ekşi pestilinin üretiminde, genel pestil üretimlerinden farklı olarak, nişasta, un, şeker, fındık veya ceviz kullanılmıyor. Şeker ilavesi yapılmadığı için de kızılcık meyvesinin verdiği ekşi tada sahip olup coğrafi sınırda “ekşi pestili” olarak adlandırılıyor. Tortum ekşi pestilinin geçmişi eskiye dayanıyor. Tortum ilçesinin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip ve ilave bileşen içermeyen, sadece kızılcık meyvesi kullanılarak üretilmesi coğrafi sınıra özgü olmasını sağlıyor.