GENEL - 01 Temmuz 2020 Çarşamba 16:43

Kdz. Ereğli’de denizcilik ve kabotaj bayramı kutlandı

A
A
A
Kdz. Ereğli’de denizcilik ve kabotaj bayramı kutlandı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı düzenlenen törenlerle kutlandı.

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı düzenlenen törenlerle kutlandı.


Kdz. Ereğli ilçesinde ilk tören Atatürk Anıtı önünde yapıldı. Tören, Kdz. Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge Komutanı Tuğ Amiral Hüseyin Sami Uyar, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve Kdz. Ereğli Liman Başkanı Nevzat Direk’in anıta çelenk koyması ile başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından konuşan Kdz. Ereğli Liman Başkanı Nevzat Direk, Türkiye’nin 1936 yılında çıkan yasa ile dünya denizlerinde bayrak gezdiren deniz ticaret filosuna sahip bir ülke olduğunu söyledi. Direk konuşmasında “Bilindiği üzere, imparatorluğumuzun yükselme döneminde, deniz ticaretimize yapacağı öldürücü darbeler dikkate alınmadan lütuf olsun diye başta Fransızlara, daha sonra birçok ulusu kapsayacak şekilde genişletilen kapitülasyonlarla sağlanan hak ve imtiyazların kuvvetli zamanlarımızda gaflet, zayıf kaldığımız dönemlerde ise mecbur edilmek suretiyle kötüye kullanılması sonucu sahillerimiz ve limanlarımızın işletme hakkını yabancı milletlere bırakmış bulunuyorduk. Senelerce kıyılarımızda yabancı bayraklı gemilerin dolaşması nedeniyle, deniz ticareti alanına giren bütün işler elimizden çıkmış, imparatorluğun yükselme dönemlerinde okyanuslarda gemi gezdiren, Akdeniz’de deniz ticaretini elinde tutan bu millet imparatorluğun son 50 yılında ne yazık ki kendi limanları arasında bile seyrüsefer yapamaz hale geldiğinden memleketimizde milli denecek bir deniz ticareti kurulamamıştır. Nihayet ulu önder Atatürk’ün liderliğinde bütün ulusça kazanılan kurtuluş mücadelesi sonunda kurulan Cumhuriyet hükümetleri ile çağımızın devlet ve millet anlayışına uygun yasalar bir bir çıkarılmaya başlanmış, işte bunlardan bir tanesi de şu an kutlamasını yaptığımız deniz ticaretiyle ilgili tüm faaliyetlerin Türk vatandaşına ve onun bayrağını taşıdığı gemilere verilmesini sağlayan 1 Temmuz 1926 yılında yürürlüğe giren 815 sayılı kabotaj kanunudur. Bu kanunun elde edildiği yıllarda; 15 parçadan oluşan milli deniz ticaret filosu ile yalnızca bir kaç liman arasında taşımacılık yapılabilir iken, bugün irili-ufaklı 500 parçadan oluşan gemilerle yurdumuzun her sahil köşesine ve dünya denizlerinde bayrak gezdiren bir deniz ticaret filosuna sahip olunmuştur. 1950’li yıllarda ahşap tekneleri bile zor imal edebilen gemi inşa sanayimiz, bugün 170 bin dwt tonluk gemiler inşa edebilen tersanelere sahip olmuş, 1990’lı yıllardan itibaren yurt dışına gemi ihraç edebilen önemli ülkeler arasına girmiştir. Yeterli ve yetenekli denizciler yetiştiren çok sayıda askeri ve sivil okullar açılmıştır. Bu şirin ilçemizdeki gelişmelere de göz atacak olursak, deniz ticaret faaliyetleri bakımından Karadeniz bölgesinin en gelişmiş yeridir, sahip olduğu doğal limanıyla kömürün buluşması bölgemizi bugün demir-çelik sanayinin lokomotifi durumuna ulaştırmıştır. Tuzla ve Yalova’dan sonra üçüncü büyük tersaneye ilçemiz sahiptir. 2 adet ticari limanı, 1 adet askeri limanı, 1 adet tersane limanı, 9 adet gemi tersanesi, 1 adet balıkçı barınağı ve 4 adet denizcilikle ilgili fakülte/yüksekokul ve meslek lisesi ile gelişme göstermiş ve gelişimine devam etmektedir. Gelişmiş ülkelerin geçmişi incelendiğinde, gelişmelerinde en etkin faktörün deniz ticaretindeki yükselmeden kaynaklandığını görürüz. Deniz ticareti aynı zamanda bir ülkenin ödeme dengesini ayarlayabilen en büyük gücüdür. Bu gücü gören ulu önder Atatürk, "Denizciliği Türk’ün milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız" direktifi ile her konuda olduğu gibi bu konuda da rotamızı çizmiştir. Bize düşen görev deniz ticareti alanına giren tüm işlerin gelişimini sağlamak, dünyada layık olduğu yere ulaştırmaktır” dedi.


Törene; Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hüseyin Sami Uyar, Kdz. Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Kdz. Ereğli Liman Başkanı Nevzat Direk, Kdz. Ereğli İlçe Emniyet Müdürü Hakan Çelik, Kdz. Ereğli İlçe Jandarma Komutan Vekili Başçavuş Cihangir Cihan, Muhtarlar Derneği Başkanı Şükrü Kılıç, muhtarlar ve daire müdürleri katıldı.


Konuşmanın ardından spor yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Garnizon Komutanı Hüseyin Sami Uyar, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve Kdz. Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ tarafından verildi.


Protokol üyeleri daha sonra deniz şehitleri anısına römorkör ile açılarak denize çelenk bıraktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.