EKONOMİ - 02 Aralık 2019 Pazartesi 13:14

MÜSİAD Kdz. Ereğli Başkanı Çınar ‘Vizyoner’19 Zirvesi’ ni değerlendirdi

A
A
A
MÜSİAD Kdz. Ereğli Başkanı Çınar ‘Vizyoner’19 Zirvesi’ ni değerlendirdi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kdz.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kdz. Ereğli Başkanı Abdülkadir Çınar, Vizyoner’19 zirvesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


MÜSİAD Kdz. Ereğli Başkanı Abdülkadir Çınar, MÜSİAD tarafından iki yılda bir düzenlenen VİZYONER Zirvesi’nin 3.’sünün “Dijital Gelecek” temasıyla Birevim Ana Sponsorluğunda Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştiğini ve zirveye katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı çalışmalardan dolayı MÜSİAD’a teşekkür ettiğini bildirdi. Çınar Vizyoner 19 zirvesine ilişkin olarak yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Bu sene 3.’sünü düzenlemenin gururunu yaşadığımız Vizyoner programını “Dijital Gelecek” temasıyla Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirdik. Programa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve MÜSİAD Genel Başkanımız Abdurrahman Kaan’ın yanı sıra çok sayıda davetli, MÜSİAD ve Genç MÜSİAD Üyelerimiz, öğrenciler, basın mensupları ve misafirlerimizden oluşan çok sayıda katılımcı iştirak ederken, Kdz. Ereğli’den de 15 kişilik bir heyetle programa katılım sağladık. Vizyoner’19 Zirvesi ile dünyada meydana gelen dijital dönüşüm sürecine dikkat çekilmesi ve toplumsal, ekonomik ve siyasi anlamda farkındalık oluşturulması planlandı. Ülkemizin tarihi süreç içerisinde maalesef birinci, ikinci ve üçüncü sanayi devrimlerini kaçırmış olmasının, bugün bilgi ve dijitalleşme çağı olarak adlandıran yeni dönemde ülkemizin aktif olmasının gelecekte güçlü bir şekilde rol alabilmemiz için önem arz ettiği vurgulanan program kapsamında alanında birçok ünlü isim tarafından “Ticaretin Dijital Ekosistemi”, “Dijital Ekonomi ve Paranın Geleceği”, “Geleceğin Şehirleri ve Kaynakları”, “Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye” ile “Dijital Gelecek’te Değerlerimiz” konuları kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Programda ayrıca Girişimciler ile Yatırımcıların buluşturulmasının hedeflendiği alanlar katılımcıların ilgisini çekti. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanımız, Türkiye için çalışan, üreten, ihraç eden, yenilik ve ilerleme peşinde koşan herkesin başının üzerinde yerinin olduğunu söylerken dünyanın 94 ülkesinde ve 224 noktada aktif faaliyet yürüten derneğimiz MÜSİAD’ın bu önemli gücünü ülke ekonomisinin emrine vererek çok önemli bir misyonu yerine getirdiğini belirterek MÜSİAD camiasını ekonomimize sağladığı katkılardan dolayı tebrik etti. MÜSİAD’ı yakından takip ettiğini belirten Cumhurbaşkanımız, küresel ağlarla ülkenin imkânlarını bir araya getirerek sermaye ve kaynak çoğaltan çalışma modellerinin başarılı olacağına inandığını belirterek, nitelikli insan ihtiyacının her alanda olduğu gibi iş dünyasında da öne çıktığını, hem iş gücü hem iş insanı yetiştirmeyi amaçlayan girişimlerin özellikle gençlerimizi hayata hazırlama bakımından çok önemli olduğunu vurguladı. MÜSİAD’ın bu konularda ve daha pek çok alanda yaptığı çalışmalarla başı başına bir marka haline geldiğini de söyleyen Cumhurbaşkanımız, derneğimizin kuruluşundan bugüne kuruma emek veren, değer katan, katkıda bulunan herkese bir kez daha şükranlarını sunduğunu ifade ederek hepimizi onore etti. Genel Başkanımız Abdurrahman Kaan tarafından Vizyoner’19 programı konusunun "Dijital Gelecek" olarak belirlenmesinin, çok farklı açılardan dönüşümün masaya yatırılmasına ve katılımcıların çok yönlülüğüne sebep olduğu hakkında değerlendirmeler yapıldı. Genel Başkanımız, siyasetten diplomasiye; bilgiye erişimden onun güvenliği ve işlenmesine; ticaretin yeni kurallarından ticaretin yeni hatlarına; yeni piyasa koşullarından piyasaların yeni oyun kurucularına; milli gücü oluşturan yeni kavramlardan milli gücün yeni jeopolitik alanlarına kadar her sahada dönüşümünün masaya yatırıldığı panelimizin ana ekseninin dijital gelişim olduğu belirtildi. MÜSİAD olarak 2020-2021 dönemi ekonomik hedeflerine ulaşmada yapılan çalışmalar hakkında da bilgiler veren Genel Başkanımız, yeni dünya düzeninin sert ikliminde; üretimden ticarete, yatırımdan eğitime, sanattan toplumsal yapının onarımına kadar her alanda etkinliğimizi artıracak ismi Milli İktisadi Mimari olan iktisadi planımız hakkında da açıklamalarda bulundu. Programda, Dijitalleşme sürecinin 20 yıl içerisinde günümüzdeki mesleklerin büyük bir kısmında dönüşüme neden olacağı ve sürecin ülkemizde ki 3,5 milyon KOBİ için önem arz ettiğini vurgulandı. KOBİ’lerimizin işlerini internete taşıdıkça, üretim süreçlerinde, satış ve pazarlamada inovasyon kültürünü benimsedikçe, verimlilik artışının kendiliğinden geleceği, ancak bu suretle emek yoğun alanlardan bilgi ve zanaat yoğun alanlara, katma değeri yüksek alanlara yönelebileceğimize dair düşünceler dile getirildi. Ülkemizin yeni ekonomik hikayesinin dijitalleşme ile birlikte e-ihracat olduğuna vurgular yapıldı. Dijitalleşmenin bugün geldiği noktada en önemli unsurlardan birinin de “İnsani Değerlerin Kaybedilmemesi “ olduğunun vurgulandığı panellerimizde, ülkemizin bu konuda dünya genelinde ki tüm ülkelerden daha fazla hassasiyet gösterebilecek konumda olduğuna işaret edildi. Milli ve yerli üretimin dijital gelecekte etkin ve aktif olabilmek için olmazsa olmaz konumda olduğu, teknolojik öncülüklerin günümüz dünyasında ne kadar önemli bir hale geldiği, ülke olarak Milli Teknoloji hamlelerine şiddetle ihtiyacımız olduğu, bunu sağlayabilecek her unsurun dijitalleşme çalışmalarına hız vermeleri gerektiği konuşmacılar tarafından dile getirildi. “Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji” düsturumuz, önemini günden güne daha fazla hissettiriyor. Teknolojide ne kadar ilerlerseniz ilerleyin “Ahlak” kavramıyla bütünleştiremediğinizde kontrolsüz bir güç haline geliyor. Konuşma yapan birçok panelistin konu hakkında özellikle vurgu yapması ne denli önemli bir durumla karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor. İnsan odaklı milli üretim vizyonuyla, derneğimizin kurulduğu ilk günden bu yana vurguladığımız “Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji” düsturumuzun bugün ne kadar isabetli bir söylem olduğunu Vizyoner’19 programımızda bir kez daha gözlemledik. Bu duygular çerçevesinde derneğimizin kısa zamanda en önemli faaliyetleri arasında yer almayı başaran MÜSİAD Vizyoner Zirvesi’nin bu sene ki organizasyonunun gerçekleştirilmesinde emeği ve katkısı olan herkese tebrik ve teşekkürlerimizi sunarız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye’de çiftçilere soya tohumu desteği Osmaniye’de tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde, 340 çiftçiye 34 ton soya tohumu dağıtıldı. Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde düzenlenen programa Vali Erdinç Yılmaz, Tarım Kredi Kooperatifi Mersin Bölge Müdürü İsa Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş ve üreticilerimiz katıldı. Programda bilgi veren Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş, "Kıymetli bir baklagiller bitkisi olan soya toprağın dinlenmesini sağlar. Köklerinde yaşayan bakteriler vasıtasıyla toprağa azot bağlar. Ayrıca hasat artıkları kıymetli bir hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Soya yüzde 40-45 oranında protein, yüzde 18-20 oranında da yağ içermektedir. Gıda ve yem sanayinde oldukça fazla kullanılan kıymetli bir endüstri bitkisidir. Bakanlığımız çok kullanılan ama yeterli üretime sahip olmayan soya üretimini teşvik etmek için sertifikalı tohum desteği, ilave gübre mazot desteği, yüksek ürün prim desteği vererek soya üretimini artırmaya çalışmaktadır. 2023 yılında toplam ekim alanımız 18 bin dekara ulaşmıştır. 2024 yılında ekim alanının artacağı tahmin edilmektedir. Bugün bu projeyle 340 çiftçimize 34 ton soya tohumu dağıtılacaktır. Toplam proje bütçesi 2 milyon 400 Bin TL olup, 1 milyon 800 bin TL’si Bakanlığımız tarafından karşılanmıştır" dedi. Soya üretiminde Osmaniye’nin önemli bir yeri olduğunu söyleyen Vali Erdinç Yılmaz, "Bakanlığımızın destekleriyle, arkadaşlarımızın gayretleriyle hep beraber sizlere nasıl faydalı olabiliriz, ne kadar destek olabiliriz, bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Size destek olabiliyorsak ne mutlu. Bu desteklerimizi her zaman sürdüreceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; tarım, gıda toplumumuzun, Ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz. Hamdolsun Osmaniye olarak da bereketli topraklardayız. Biz bu bereketli topraklarımızı, Allah’a şükredip en güzel şekilde değerlendirmeyi ve milletimize sunmayı bir görev biliyoruz. Soya üretiminde de Osmaniye’miz en önde gelen illerden birisi. İnşallah bu dağıtacağımız soya tohumu desteğinin de sizler açısından en güzel şekilde değerlendirileceğini, inşallah bereket olup kazanç olup sizlere dönmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu mübarek Ramazan gününde Ramazanınızı kutluyorum. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya da çok gayret ediyoruz. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından çiftçilere soya tohumu dağıtıldı.
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.