KÜLTÜR SANAT - 01 Temmuz 2020 Çarşamba 12:03

(Özel) 20 kişilik ekip titizlikle çalıştı, 2700 yıllık antik kentin kriptosu ortaya çıkartıldı

A
A
A
(Özel) 20 kişilik ekip titizlikle çalıştı, 2700 yıllık antik kentin kriptosu ortaya çıkartıldı

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde; M.

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde; M.Ö. kurulduğu tahmin edilen Tieion Antik Kenti’nde tapınağın en kutsal yeri olarak geçen ve adanan adak eşyalarının saklandığı, heykellerin bulunduğu kripto ortaya çıkartıldı. 20 kişilik ekibin çalıştığı antik kent kazılarında elde edilen bulgular kent tarihine ışık tutuyor.


Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde; M.Ö. kurulduğu tahmin edilen Tieion Antik Kenti’nde kaledeki sarnıcın yanı sıra 5 bin kişilik tiyatro gibi eserler gün yüzüne çıkartıldı. 20 kişilik ekibin devam ettirdiği çalışmalarda, Karadeniz’in kıyısındaki tek antik kent olma özelliğini taşıyan Tieion Antik Kenti, bölge tarihi konusunda önemli bilgiler sundu.


2006 yılında kazı çalışmalarının başladığı Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde, M.Ö. 6 ve 7. yüzyıllar arasında kurulduğu tahmin edilen Tieion Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarında tapınağın kriptosuna ulaşıldı.


Bartın Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin Yıldırım koordinatörlüğünde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında tapınağın en kutsal yeri olarak geçen kripto yapı ortaya çıkartıldı. Koordinatör Yıldırım, çalışmaları İHA’ya şöyle anlattı:


"Tios Tieion Antik Kenti’ndeki arkeolojik kazılar 1 Haziran itibariyle başladı. Kazılar Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğünden sağlanan izinle, ödenekle yürütülmektedir. Aynı zamandaki buradaki kazılar Zonguldak Valiliği ve çeşitli belediyelerin de desteği söz konusudur. Bartın Üniversitesi Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü adına çalışmalar yürütülüyor. Çalışmalarımızı kentin en önemli kutsal yeri olan akropoldeki tapınak alanı üzerinde gerçekleştiriyoruz. Buradaki ilk çalışmalar 2007 yılında başlamıştı. Ancak tamamlanamamıştı. Oldukça büyük bir yapı idi. Biz de burada yürütülecek olan restorasyon projelerine katkı sağlamak amacıyla tapınaktaki çalışmalarımızı iki yıldır artırdık. Özellikle de tapınağın hemen üst bölümündeki Ortaçağ kalıntıları üzerinde kalan yapıyı ortaya çıkarttık. Tapınağın en kutsal yeri olan ve zamanında bu tapınağa adanan adak eşyalarının saklandığı, heykellerin bulunduğu bölümde temizlik çalışmalarıyla kriptoyu ortaya çıkarttık. Bununla beraber de bir restorasyon projesi hazırlandı. Proje ile ilgili olurlar bakanlığımızdan alındı ve Zonguldak Valiliğinin sağlayacağı destekle beraber 2021 yılı içerisinde buradaki tapınağın bir bölümünde restorasyon çalışması da yürütülecek. Burası Karadeniz’deki en önemli antik kentlerden birisi olarak günümüze kadar ulaşmış, 2700 yıllık tarihi ile önemli bir yere sahip. Özellikle geçen sene yürütmüş olduğumuz buluntularda akropolde kentin Frigyalılar döneminden beri yerleşim yeri tespit etmiş durumdayız. Yine antik limanda yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde 8 ayrı batıkla karşılaştık. Bu batıklar üzerinde 2021 yılında çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Bu yıl içerisinde sadece tapınağa odaklanmış durumdayız. Pandemi sürecinde kısıtlı bir ekiple çalışıyoruz. Şu an sadece tapınak ve çevresinde çalışmaları yürüteceğiz."


Yazılı eserlerin yanı sıra, liman, madeni para, tapınak, kilise, hamam gibi eserler tespit edilirken, kalede yaşayanların su ihtiyacının karşılanabilmesi için yapılan su sarnıcı dikkat çekiyor. 4 metre derinliğindeki sarnıcın ardından 60 hektarlık alanda önemli bulguların yapılacak çalışmalarla gün yüzüne çıkartılması planlanıyor.



"Yazıtlar özellikle kent tarihi ile ilgili önemli bilgiler sunuyor"


Koordinatör Şahin Yıldırım, "Küçük buluntu anlamında çeşitli sikkeler ve bununla beraber sonrası dönemlerde Roma dönemi ve sonrası dönemlerle ilgili çeşitli bulgularımız da var. Özellikle Anadolu Selçuklular tarafından fethedilmesinden sonra sonraki dönemler içerisinde yapılaşma faaliyetleri söz konusu. Kentin en önemli kilisesi, şapeli bir mescide çevriliyor. Yine Anadolu Selçuklu Sultanları ile bağlantılı çok önemli veriler elde ettik. Kentin fetih dönemiyle ilgili ve sonrasıyla ilgili Bizans döneminde tarihlendirilen çeşitli kiliseler de ortaya çıkartıldı. Bununla beraber eserler ortaya çıktı. Yazıtlar özellikle kent tarihi ile ilgili önemli bilgiler sunmakta. Yine iki yıl önceki kazılarda burada özellikle yalancı peygamber olarak bilinen Alexandros’a ait adanmış bir adak steli de karşımıza çıktı. Bu da önemli bir bulgu olarak söylenebilir" şeklinde sözlerini tamamladı.


Filyos Antik Kent’in önemli yapılarından biri olan Filyos Kalesi’ndeki çalışmalar drone ile havadan da görüntülendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Yolda yatan köpeğin üzerinden otomobili ile geçti Sakarya’nın Karasu ilçesinde bir otomobilin yolda yatan köpeğin üzerinden geçip yoluna devam ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Ezilen köpeğin sahibi ve mahalle sakinleri, yaşanan acı olaya tepki gösterdi. Olay, Karasu Yalı Mahallesi Barbaros Caddesi üzerinde meydana geldi. Mahalle sakinlerinden Güler Yaşar’ın sahibi olduğu köpek, yol kenarında yattığı sırada bir arabanın üzerinden geçmesi sebebiyle yaralandı. Ayakları kırılan köpek, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi altına alındı. Otomobil sürücüsünün, köpeğin üzerinden geçerek hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, üzerinden otomobil geçen köpeğin acı içerisinde yerde kıvrandığı anlar yer aldı. "Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz ama öyle bir şey olmadı" Yaşanan olaya mahalle sakinleri ve köpeğin sahibi Güler Yaşar tepki gösterdi. Yaşar, “Köpek yol kenarında yatıyordu, araba 14.58’de köpeğin üzerinden geçmiş. Tümseğin üzerinden geçtikten sonra hiç fren yapmadan geçti, hiç durmadı. Köpeğin sesini duyunca aşağıya indik, tedaviye gönderdik. Hızla gelip çarpmıyor. Yavaş yavaş geliyor, üzerinden geçiyor. Mahalle içinde çocuklar var, yaşlılar var. Bir hayvanın üzerinden geçiyor ve durmuyor. Tepkimiz bu yüzden. Telefonuna mı bakıyordu, önündeki hayvanı görmüyor. Nereye bakıyordu? Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz. Öyle bir şey de olmadı” diye konuştu.
İstanbul Dilan Polat mahkemede gözyaşlarına boğuldu Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti savunma yaptı. Dilan Polat’ın savunması sırasında sık sık ağladığı görüldü. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlandı. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile müşteki Banu Parlak hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada kimlik tespiti esnasında Engin Polat “aylık ortalama gelirim 200 bin” dedi. Dilan Polat da aylık gelirinin 200 bin TL olduğunu söyledi. Engin Polat duruşma salonunda küçük oğlu ile telefonda konuşup konuşamayacağını sorarak “6 aydır konuşmuyoruz” dedi. Hakim bu talebin üzerine “her türlü temas yasak” dedi. Dilan Polat ise ağlayarak duruşma salonuna girdi ve eşinin elini tuttu. Polat, duruşma salonunun izleyici kısmında oturan kızının da elini tutmak istedi ancak jandarma izin vermedi. Dilan Polat kızına sık sık “Kızım seni çok seviyorum, hepsi geçecek, yapmadık biz yapmadık” dedi. Sanık Polat duruşma salonunda göz yaşlarına hakim olamadı. Dilan Polat savunmasında “Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım. Küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. İş yeri kurşunlanmadan önce işleri konusunda benden yardım destek istemişti. Ben de kendisine seve seve yardım edeceğimi söyledim. Daha sonra sosyal medyada haberleri görünce haberim oldu. Can güvenliğinin olmadığını ve bizi sorumlu tuttuğuna dair paylaşımlar gördüm. O ana kadar aramızda problem yoktu. İş yerinin kurşunlandığını da basın ve sosyal medyadan öğrendim. Bu sırada yargılandığımız kişilerle de hiçbir bağlantımız yoktur. Daltonlar çetesi eşimi ve beni de tehdit etmiştir. Bununla alakalı mesajlar da mevcut” dedi. Polat savunması sırasında da zaman zaman duygulanarak ağladı. Dilan Polat savunmasının devamında “Can Dalton bana senin namusunu elinden alacağım diye mesajlar da iletmişti. Bizi tehdit eden kişilerle aynı dosyada neden yargılanıyoruz bilmiyorum. Gürcistan’a 2018-2019 yıllarında hamilelik dönemimde gittim. Yemek yedim ziyaret ettim döndüm. Sosyal medyada ön planda bir hayat yaşıyorum. Maddi durumumuzun iyi olmasından dolayı farklı yollarla Halil İbrahim Kalkan’ın haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Pendik şubemize giderek tabelaları indirin demişti. Çalışanların elinde ses kayıtları da mevcut. Benim Banu Parlak ile husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlamıyorum. Dosyada bahsi geçen kimseyi aile üyelerim dışında yani tanımıyorum. Video için de ben sosyal medyada o dönemde aleyhime paylaşımlar yapılıyordu. Çocuklarım ve ailem için. Kafam çok karışıktı herkes saldırı halindeydi. Suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Dilan Polat müşteki avukatının “tedbir kararının anasını danasını göreceksin sözlerini kime söylediniz sorusu üzerine “ Benim orada direkt muhatabım yoktu. Kara para aklandığımıza, illegal işler yaptığımıza dair paylaşımlar yapılıyordu. Genel söyledim” dedi. Engin Polat ise savunmasında “Banu Parlak’ı tanımam. Görüşmüşlüğüm yoktur. Bir gün sosyal medyada ‘benim başıma bir şey gelirse Dilan ve Engin Polat sorumludur’ diye açıklamalar yapıyor. Ben de eşime ‘bu kadın senin arkadaşın değil mi neden böyle yapıyor ara kendisi ile görüş’ dedim. Eşim ‘ben aramam dedi’ ben de üzerine düşmedim. Ama karım iyi niyetli olarak aramış benim sonradan haberim oldu. O ara çok mesele vardı. Kara para aklama. Onun da gerçek olmadığını yakında göreceğiz. Bu arkadaşın dükkanı kurşunlanmış. Akabinde bizden şikayetçi olmuş. İfadeye çağırdılar gittik. Olay bundan ibaret bizim hiç kimse ile bir alakamız yok. Ben diğer sanıkların olduğunu bu mahkemede öğrendim şu an. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan, bizi tehdit edip şubelerimizi arayıp Sezgin ve Engin Polat ile görüşeceğim diyerek tehdit ediyordu. Bu daha önceden de başımıza geldi. ‘Onları şöyle yapacağım böyle yapacağım, bu tabelaları indirin bundan sonra burada Dilan Polat yazmayacak Halil İbrahim Kalkan yazacak’ diyormuş. 2-3 ay devam etti. Biz telefon sapığı diye dikkate almadık. Lakin bir gün Pendik şubemize gidip tehditte bulunmuş. Babama ‘bu böyle olmaz gidelim şikayetçi olalım fiziken de üzerimize gelmeye başladı’ dedim. Gayrettepe’ye gidip şikayetçi olduk. Açılan davalar sonucu bu şahıs ceza aldı öyle biliyorum. Bu şahıs ‘ben Sezgin Polat’a 500 bin TL borç verdim bunu almak için arıyorum’ diye kılıf uydurmuş. Bu kılıfına daha sonra Banu Parlak’ı ekledi. Güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz karşılığında para teklif etmişiz. Yalancı bir tanıktır" şeklinde konuştu. Gürcistan ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyen Engin Polat, "Bağlantımı bırakın orada olan birini 1 kere bile telefon ile aramadım. Gürcistan’a 4-5 sene evvel 6 aile çift olarak tatile gittik” dedi. Engin Polat devamında “Ben Daltonlar çetesini de tanımam. 2 ay önce gazete okurken öğrendim. Can Dalton daha önce eşimi tehdit etmişti. 2 dükkanım 3 ayrı zaman diliminde kurşunlandı. Ben de bunun üzerine şerefsizler diyerek video paylaştım. Bu adam daha sonra bana yanıt verdi. ‘Bundan sonraki mermi sana’ diye cevap verdi. Bu dosyada iftiraya uğradık. Ticari itibarımız zedelendi. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Yalanın ve iftiranın delili olmaz. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım” şeklinde konuştu. Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat “Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biri ile görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi” dedi. Duruşma Engin Polat’ın babası Sezgin Polat’ın savunması ile devam ediyor.