- 02 Mart 2021 Salı 13:41

(Özel) 29 yıldır mağaraların gizemli dünyasını araştırıyor

A
A
A
(Özel) 29 yıldır mağaraların gizemli dünyasını araştırıyor

Zonguldak’ta 49 yaşındaki Engin Zaman, 29 yıl önce karanlık denizlerde başladığı çalışmalarında kentin mağaralarını araştırıyor.

Zonguldak’ta 49 yaşındaki Engin Zaman, 29 yıl önce karanlık denizlerde başladığı çalışmalarında kentin mağaralarını araştırıyor. 350 milyon yıllık geçmişiyle dikkat çeken Gökgöl Mağarası başta olmak üzere kentin Avrupa’da çok özel bir yere sahip olduğunu anlatan Zaman, keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda mağaranın olduğunu söyledi.


Kent merkezinde mağara turizmiyle ilgilenen 49 yaşındaki Engin Zaman, Zonguldak’ın mağara anlamında Avrupa’da çok özel bir konuma sahip olduğunu ifade etti. 29 yıldır mağaraların keşfedilmesi ve turizmine yönelik araştırma ve çalışmalar yapan Zaman, aynı zamanda bilimsel çalışmalara da katkı sağlıyor. Mağara keşifleri sırasında omurgalı, omurgasız yeni canlı türlerine de rastlandı. 350 milyon yıllık geçmişiyle Gökgöl Mağarası’nın önemine dikkat çeken Zaman, "29. yıl bu yıl. Ben ilk karanlık denizlerde ilerlemeyle başladım. Bu günkü geldiğimiz noktada şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Zonguldak mağara anlamında Avrupa’da çok özel bir yere sahip. Mağaralarımız özellikle bir kaç mağaramız dünya çapında çok özel yerlere sahip. Bunları görünce o gizemli dünyayı insan daha çok araştırmak istiyor. Akademisyenlerle birlikte ortak çalışmalar yürütüyoruz. Gerçekten müthiş bir potansiyel bu. Hem turizm anlamında hem de bilim açısından da çok önemli yer. Gökgöl Mağarası çok özel bir mağaradır. Dünyada onun gibi uzunluk anlamında değil, derinlik anlamında da değil. İçerisinde yapısından kendi yapısından dolayı devoniyen ve karbonifer dediğimiz her iki döneme de 420 milyon yıl ila 350 milyon yıl arasında oluşan bir mağara. Bu anlamda müthiş bir yer. Kayaç tabakasının oluşması. İçerideki gezdiğimiz alanın oluşması daha genç 3.5-4 milyon yılı kapsar" diye konuştu.



Kızılelma-Cumayanı sistemi bakanlığın listesinde


Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce araştırma yapılan 60 mağara arasında Zonguldak’taki Kızılelma-Cumayanı mağara sistemi de yer alıyor. 10 kilometre uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun ikinci mağara sistemi olarak bilinen Kızılelma-Cumayanı mağarasında araştırmalar yapıldı. Diğer mağaralarla birlikte doğal yapının yanı sıra biyolojik çeşitliğe ilişkin yeni veriler elde edildi. Çalışmalara ilişkin konuşan Engin Zaman, "Geçtiğimiz yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı proje yürütmüştü. Arkadaşlar geldi. Ben de yardımcı oldum onlara. Öncelikle bir kere Zonguldak’ta eksiğimiz şu. Bir çok valilerimize de ilettim. Zonguldak kamuoyuna bir kere daha söyleyeyim. Biz Zonguldak’ta ne kadar toplam mağaramız olduğunu bilmiyoruz. Benim tahminlerime göre 100-150 civarında mağaramız olması gerekiyor. Devletimizin elinde haritalandırılmış 21 mağara var. Bunların 11’i tescillenmiş. Kültür Varlığı olarak tescillenmiş. Bunların dışında benim yapmış olduğum çalışmalarda 48 mağara var. Şu anda 60-70’e yakın mağaramız çalışılmış durumda. Çalışamadığımız bir o kadar daha mağaralarımız olduğunu düşünüyorum. Bunları çalışmak sadece benim tek başıma yapacağım bir şey değil. Bu yüzden kulüp kurduk. Zonguldak Doğa Sporları Kulübü. Bu kulüpte sporcular yetiştirip hem de profesyonel mağara turizminin yapılabilmesi hem de burayı Avrupa’da hak ettiği yere getirebilmek için çalışmalar yapıyoruz" diye konuştu.



Gökgöl Mağarası mikroklima özelliği taşıyor


Türkiye’nin gezilebilir ve halka açık 875 metrelik alanı ile en uzun 10. mağarası olan Gökgöl Mağarası, mercan fosillerin yanı sıra en yaşlı yapı oluşumlarına da ev sahipliği yapıyor. Zonguldak-Ankara karayolu üzerinde bulunan Gökgöl Mağarası, Türkiye’nin önemli mağaraları arasındaki yerini koruyor. Yıl içinde sıcaklık ve nem oranının fazla değişmemesi nedeni ile mikroklima özelliğine sahip olmasıyla bilinen mağaranın girişten büyük çöküntü salonuna kadar olan bölümleri ’Fosil giriş’, ’Astım Salonu’, ’Harikalar Salonu’ gibi adlarla nitelendirildi. Gökgöl Mağarası, Zonguldak Mağaraları Ziyaretçi Merkezi (ZMZM) ile ilgi odağı olacak. Yaklaşık 6.5 milyon liralık bütçe ile çalışmalara geçen Kasım ayında başlayan çalışmalar ise tüm hızıyla sürüyor.


Mağaranın tanıtımı için Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bölümü akademisyenleri ve öğrencileri de opera ve yöresel türküler seslendirmiş ve mağarada çekilen klipler büyük ilgi görmüştü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Turkcell 30’uncu yılını kutluyor 1994 yılında cep telefonundan ilk ‘Alo’ ile iletişim teknolojilerinde yeni bir dönem başlatan Turkcell, 30’uncu kuruluş yılında yeni hedeflerini açıkladı. Kurulduğu günden bu yana odağına ‘insanı’ koyan şirket, önümüzdeki dönemde telekomünikasyon operatörlüğündeki liderliğini korumayı ve ‘uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonunu büyütmeyi hedefliyor. Turkcell 30 yaşında. Şirketin gelecek stratejisinin ana ekseninde ‘yenilikçi teknolojiler’ olduğunu söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Nasıl ki 30 yıl önce ‘İnsan İçin Teknoloji’ vizyonuyla ülkemizde yeni bir çağ başlattıysak ve döneminin ötesinde bir strateji ortaya koyduysak; 30’uncu yılımızda da yine bugünün ötesinde bir vizyonla, yeni bir stratejiyle ülkemizin toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlayacağız. ‘Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı’ pozisyonumuzu daha da büyüteceğiz” dedi. “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” “Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı” yapma kararlılığına sahip olduklarını söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 30’uncu yıl iletişimi kapsamında şu ifadelerde bulundu: “Sadece sesli iletişim ve SMS’le başlayan hikayemiz; MMS, WAP, GPRS, EDGE, 3G ve 4.5G teknolojileri ile adım adım ilerledi. Bu ilerlemeye cep telefonlarımızın donanım kabiliyetlerinin sürekli artması ve ekran teknolojilerindeki gelişmeler de eşlik etti. Bu dönüşüm yolculuğunda, sesli iletişim uzun zaman önce tek işimiz olmaktan çıktı. Ekosistemimizde çok değerli şirketler barındırıyoruz. Paycell, TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+, Turkcell Global Bilgi, Turkcell Superonline, veri merkezlerimiz, enerji santrallerimiz ve daha pek çok şirketimizle kişilere ve endüstrilere yenilikçi çözümler sunuyoruz. Milyonlarca insan gibi yüzbinlerce şirket de Turkcell’in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle çalışıyor. Türkiye’nin dijital yolculuğunda iz bırakan tarihimize baktığımızda gururla görüyoruz ki; teknolojinin olduğu her yerde Turkcell var, her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor.” “Şirket olarak sadece insanlara hizmet vermiyoruz” Turkcell Grup bünyesinde toplam 56 milyonu aşkın abonesi (bireysel, kurumsal, bağlı cihazlar) olmasına rağmen 84 milyonun tamamının hayatına dokunduklarını aktaran Dr. Ali Taha Koç, “Sim kartı olsun ya da olmasın herkes Turkcell’li olacak, herkesin yolu bir şekilde Turkcell’den geçecek demiştik; bugün görüyoruz ki hizmet verdiğimiz kişi ve kurumlar sadece Turkcell sim kartına sahip olanlar değil. Şehir hastaneleri, havalimanları gibi kritik alanlarda altyapımızdan faydalananlar da otonom sistemlere sağladığımız dijital teknolojilerimizi kullananlar da bizim için Turkcell’li. Uçtan uca teknoloji sağlayıcısı pozisyonumuz sayesinde, Turkcell hattı olsun ya da olmasın artık neredeyse herkes Turkcell’li diyebiliriz” dedi. “Stratejik odak alanları: Veri, enerji, siber güvenlik, yapay zekâ” Dr. Ali Taha Koç, 600 bin kurum ve kuruluşun teknoloji altyapısının, dijital dönüşüm operasyonlarının ve siber güvenliklerinin şirket tarafından sağlandığını belirtti. Dr. Koç, “Tüm bunları yaparken de dijital operatör yetkinliğimize entegre bir biçimde, üretken yapay zekâ teknolojilerini kullanıyor, uydu teknolojilerini test ediyor, kuantum teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’nin lider teknoloji ve sistem entegratörü pozisyonumuzu koruyacak, uçtan uca teknoloji sağlamaya devam edeceğiz. Bütüncül bir bakışla ele aldığımız; Ar-Ge çalışmalarımız, dijital iş servislerimiz, enerji ve bulut bilişim operasyonlarımız, veri merkezi ve siber güvenlik faaliyetlerimiz 30’uncu yılımızın stratejik odak alanları” dedi. Dr. Koç, şirketin 30 yılda Türkiye’ye sunduğu katkıya ve gelecek vizyonuna dair de şu ifadelerde bulundu: “Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz” “30 yıllık tarihimiz boyunca insanımızın ihtiyaçlarında, eğitimden spora, kültür-sanattan sürdürülebilirliğe, her yaş grubundan ve toplumun her kesiminden milyonlarca vatandaşımızın yanında olduk. Üretime dahil olan kadınları, geleceğin parlayan yıldızı gençleri ve başarılarıyla göğsümüzü kabartan sporcuları unutmadık. Ülkemizin küresel arenadaki gücünü artıracak ve toplum için daha faydalı bir dijital gelecek ortaya koyacak yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Müşterimiz olsun olmasın, insanlardan nesnelere, şirketlerden teknoloji ekosistemine ve onlarca sektöre, sosyal sorumluluktan çevresel sürdürülebilirliğe Her yerdeyiz, herkesleyiz, her şeyleyiz... Türkiye’den kazandığımızı Türkiye’ye yatırıyoruz.” Turkcell’in 30’uncu yıl reklam yüzü oyuncu Kerem Bürsin Yeni reklam kampanyasında “Her şey Turkcell’le çalışıyor, Turkcell herkesle çalışıyor” mesajının altını çizen marka, uçtan uca sağladığı teknolojileri farklı hikayelerle anlatıyor. Kerem Bürsin’in başrolde olduğu ve çekimlerin dört gün sürdüğü filmde, operatörün hayatın her anında olduğu vurgusu yapılıyor. Bireyleri olduğu gibi şirketleri ve sektörleri de birbirine bağladıklarını; akıllı cihazlar, otonom araçlar, şehir hastaneleri, havalimanları gibi markanın görünmediği alanlarda da mobil iletişimin Turkcell’le sağlandığı mesajı veriliyor. Yeni kampanyanın, şirketin 30’uncu yıl stratejisini desteklediğini söyleyen Turkcell Genel Müdürü, Kerem Bürsin’in enerjisiyle şirkete çok yakıştığını ifade etti. “İletişim kampanyamızı sevgili Kerem Bürsin ile başlattık. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Hem kendisi hem de enerjisi Turkcell’e çok yakıştı.” Aksiyon sahnelerinde dublör kullanmayan oyuncu Kerem Bürsin, “Ülkemizin en değerli markalarından Turkcell’in 30’uncu yıl iletişiminin bir parçası olmak benim için çok anlamlı. Teknolojiyi hayatın içinden örneklerle anlattığımız seride bol aksiyonlu ve eğlenceli sahneler izleyeceksiniz. İlk sahneye annemin konuk oyuncu olarak katılması da ayrıca müthiş bir anı oldu bizim için. Şirketin 30’uncu yaşına özel sürprizlerini de yıl boyu yayınlanacak farklı filmlerde göreceksiniz” dedi. Turkcell’den 30’uncu yıl sürprizleri Yapılan açıklamaya göre, 30’uncu yaşını yıl boyu farklı sürprizle kutlayacak olan operatör, müşterilerine pek çok avantaj sağlayacak. Abonelerin paketindeki GB ve dakikalar ikiye katlanırken, gençlere yönelik sinema ve yemek faydası gibi birçok kampanya yıl boyu devam edecek.
Rize Dal Varesanovic: “Ana hedefim Rizespor’la Avrupa kupalarında oynamak” Çaykur Rizespor’un 22 yaşındaki futbolcusu Dal Varesanovic, hedefinin Rizespor ile Avrupa kupalarında oynamak olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında 21 Nisan Pazar günü saat 13.30’da Başakşehir ile deplasmanda karşılaşacak olan Çaykur Rizespor, hazırlıklarına devam ediyor. Mehmet Cengiz Tesisleri’nde gerçekleşen antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çaykur Rizespor’un golcü oyuncusu Dal Varesanovic, “Başakşehir maçına her maça hazırlandığımız gibi hazırlandık. Onlar da bizim gibi Avrupa için mücadele ediyorlar. Bence 3 puanlık maç değil de 6 puanlık bir maç olacak. Onlar da bizim gibi kazanmak isteyecekler ama biz çok iyi hazırlandık ve kazanmak istiyoruz. Deplasmanda istediğimiz sonuçları alamadık. Taraftarımız geldiği zaman deplasman maçlarında bizim için itici bir güç oluyorlar. Umarım gelirler, İstanbulspor maçında oynadığımız gibi oynayıp 3 puanı alırız. Herkes büyük liglerde mücadele etmek ister. Ben şu anda bireyselden yanı sıra takımın ve kulübün hedeflerine odaklanmış vaziyetteyim. Şu an tek odak noktamız olabildiğince maç kazanmak. İlhan hoca hakkında ne söyleyebilirim ki. Türkiye’de herkes onun hocalık meziyetlerini ve nasıl iyi bir teknik direktör olduğunu biliyor. Sezon başında hiç kimse bu takıma inanmazken, genç oyuncu grubu oluşturdu. Belki de takıma inanan tek kişiydi. Bu takımı kurduktan sonra neler yapabildiğini herkes gördü. Şu anda benim ana hedefim Rizespor’la Avrupa kupalarında oynamak” şeklinde konuştu.
Ağrı Ağrı ve Hatay arasında kurulan kardeşlik köprüsüyle depremzede çocuklar 23 Nisan’da unutulmayacak Ağrı’da eğitim gören öğrenciler, “Seni Unutmadık Kardeşim” projesi ile 6 Şubat depreminden etkilenen Hatay’daki öğrencilere 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle binlerce oyuncak, kitap ve hediyeler gönderdi. Ağrı Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde hayata geçirilen “Seni Unutmadık Kardeşim” projesi ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli olan depremden etkilenen çocuklar ve Ağrı’da eğitim gören öğrenciler arasında kardeşlik köprüsü kuruldu. Bu doğrultuda kentte eğitim gören öğrenciler depremzede çocukların yanında olmak amacıyla daha önce depremin yıldönümünde Hatay’daki öğrencilere oyuncak göndermişti. Bu defa 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yine depremzede çocukların yanında olmak isteyen öğrenciler, binlerce oyuncak, kitap ve Hatay’daki öğrencilerin istedikleri hediyeleri kolilere doldurarak Ağrı Valisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç ile beraber Hatay’a gönderdi. Ağrı’da bulunan Alpaslan İlkokulunda düzenlenen etkinliğe katılan Ağrı Vasisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç, öğrencilerle beraber Hatay’a gidecek oyuncakları tıra yükleyerek Hatay’a uğurladı. Burada açıklama yapan Vali Koç şu ifadelere yer verdi : “Yaklaşık bir buçuk yıl önce 6 Şubat’ta ülkemizin çok büyük bir bölümünü etkileyen çok acı bir deprem yaşadık. Birçok canımızı kaybettik. İnsanları, sevdiklerimizi, akrabalarımızı kaybettik. Ben Adanalıyım ve benim ilimde etkilenmişti. Niğde valisi olduğum dönemde Osmaniye’de koordinatör vali olarak görev almıştım. Hem orada zor durumda olan insanlara yardımcı olma mutluluğu yaşarken oradaki acılara da tanık olma hüznünü yaşamıştık. Şahit olduğumuz asrın felaketi olarak nitelendirilen bu büyük afeti milletimizin asrın dayanışmasına çevirmesine şahit olduk. Bu dayanışma hala devam ediyor. Tabii orada insanlarımız her alanda etkilendiler, öğrencilerimiz de etkilendi. Okullarımız da etkilendi. Zor şartlarda eğitimlerini sürdürmeye çalışan var orda. Ağrı’daki yavrularımız da onlarla bir dayanışma örneği göstermek istediler. Daha önce ilk etapta “Kardeşim Seni Unutmadık" adı altında bir proje hayata geçirilmişti. Bu defa hem 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftası olması nedeniyle Hatay’da daha önce belirledikleri 24 okuldaki 7 bin öğrenci kardeşleriyle kardeş oldular, kardeş okul oldular. Ve onların ihtiyaçları doğrultusunda onlara yaklaşık 5 bin tane hiç kullanamamış oyuncak ve 2 bin tane kitap ve yine onların isteği doğrultusunda çeşitli hediyeleri bugün yavrularımızla beraber uğurlayacağız inşallah. Biz yavrularımıza teşekkür ediyoruz. Kendileri minicik gibi görünse de yürekleri kocaman. Oradaki arkadaşlarına yardımcı olmak, unutulmadıklarını göstermek, dayanışmanın hala devam ettiğini göstermek adına böyle kendilerinden büyük bir sorumluluk örneği alarak büyüklerimize de bizlere de örnek oluyorlar. Biz onlarla gurur duyuyoruz. Allah memleketimize bir daha böyle acılar yaşatmasın.“
Ankara Başkentli minikler trafik denetimine katıldı Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi 28. dönem üyeleri, Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi Müdürlüğü ekiplerinin iş birliği ile gerçekleştirilen "Çocuk Polisler Trafiği Denetliyor" uygulamasına katıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi 28. dönem üyeleri, 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’nda "Çocuk Polisler Trafiği Denetliyor" uygulamasına katıldı. Denetimler, Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin eşliğinde gerçekleşti. Her yıl trafik kurallarına dikkat çekmek için gerçekleştirilen denetimde trafik polisleriyle buluşan çocuk polisler, görev paylaşımı sonrası gruplara ayrılarak trafik denetimine çıktı. Üniforma ve şapkalarıyla Kızılay’da uygulamalı denetim yapan küçük polisler, "Trafik kültürü, kanunlarla değil saygıyla gelişir", "Emniyet kemeri hayatla olan bağımızdır", "Hırsız malımızı, hız canımızı alır" ve "Yaşama hakkımı lastiklerinle çiğneyemezsin" gibi sloganlarla vatandaşlara önemli mesajlar verdiler. "Trafik kurallarına herkesin uyması gerekiyor" Trafik denetimi yapan Miray Eroğlu adlı çocuk, trafik kurallarının insanlar için çok önemli olduğuna dikkati çekerek, "Trafik kuralları olmasaydı kazalar olabilirdi. O yüzden trafik kurallarına herkesin uyması gerekiyor" dedi. Denetime çıkan çocuklardan Can Saykal ise, yayaların trafik kurallarına uyması ile ilgili bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Şu anda da araç sürücüleriyle ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bu sayede biz trafik işaretlerini ve kurallarını daha iyi öğrenirken, büyüklerimize de bunu hatırlatıyoruz" diye konuştu.