- 25 Mayıs 2019 Cumartesi 10:49

(Özel) Geliştirilen analiz merkeziyle depremler ve hava olayları daha iyi anlaşılabilecek

A
A
A
(Özel) Geliştirilen analiz merkeziyle depremler ve hava olayları daha iyi anlaşılabilecek

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde kurulan analiz merkezinde, uydu verilerinden yer hareketlerini ve atmosferdeki değişimleri günlük otomatik olarak hesaplayan ve internet üzerinden servis eden yazılım geliştirildi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde kurulan analiz merkezinde, uydu verilerinden yer hareketlerini ve atmosferdeki değişimleri günlük otomatik olarak hesaplayan ve internet üzerinden servis eden yazılım geliştirildi.


Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından düzenlenen ‘GPS Ağı Değerlendirme ve Analiz Merkezi’ çalıştayı gerçekleştirildi. Mühendislik Fakültesi Prof. Dr. Refik Fenmen Amfisinde düzenlenen, Geomatik Mühendisliği Bölümü Arş. Gör. Gökhan Gürbüz’ün konuşmacı olduğu çalıştaya, Dekan Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İsmail Mert, TUBİTAK Uzay Araştırmacısı Betül Atalay, akademik personel ve öğrenciler katıldı.


Çalıştayın açılışında konuşan Prof. Dr. Kutoğlu, Geomatik Mühendisliği Bölümü bünyesinde geliştirilen GPS Ağı Değerlendirme ve Analiz Merkezince uydu verilerinin toplanılarak otomatik olarak işlendiğini, elde edilen sonuçların internet üzerinden afetmerkezi.beun.edu.tr/analiz-merkezi.html adresine gönderildiğini, bu sayede ülkede gerçekleşmekte olan sismik ve meteorolojik olayların daha iyi anlaşılabildiğini söyledi. Prof. Dr. Kutoğlu, analiz merkezinden elde edilen bilgiler ile depremlere neden olan yer kabuğu hareketlerinin de incelenmesi imkânını bulduklarını söyledi.



“İnsanoğlu olarak bu doğa olaylarını anlamaya, erken tahmin edip erken uyarı yapmaya gayret ediyoruz”


Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kutoğlu, son yüz yıldaki çalışmalara dikkat çekti. Meteorolojik olaylarda iyi sonuç elde edilmesine rağmen deprem gibi olayların erken tahminine ilişkin çalışmaların ise yeni olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle konuştu:


"Geçen 100 yıldan itibaren insan nüfus artışı büyük noktalara ulaştı. İnsan nüfusu arttıkça talepler de artıyor. Bu anlamda da ülkelerin ekonomik büyüme isteği nedeniyle kentleşme de artıyor. Üretimler de artma eğilimi yönelimi gösteriyor. İnsanlar dünya üzerine daha fazla yayılmaya başlıyorlar. Bunun neticesinde insan faaliyetleri iklim ve olayları değiştirebildiği gibi tabii ki daha yaygın bir alanda yaşamaya başladığımız için deprem gibi olaylardan da daha fazla etkilenmeye başlıyoruz. Doğa olayları insan hayatı üzerinde derin etkiler bırakan sonuçlar doğurabiliyor. Bu noktada insanoğlu olarak bu doğa olaylarını anlamaya, onları çözmeye, imkan varsa erken tahmin edip erken uyarı yapmaya gayret ediyoruz. Bu noktada da yine gözlemsel çalışmalar da insanoğlunun tarihine baktığınız zaman son dönem, son 100 yılda yoğunlaşmış durumda. Gözlemlere dayalı olarak doğa olaylarını anlamaya çalışıyoruz. Özellikle meteorolojik olaylarda çok iyi noktalara geldik. Ama deprem ve benzeri olaylarda henüz başlangıç seviyesinde sayılabiliriz. Gözlem istasyonlarımız, gözlem teknolojilerimiz giderek bilimdeki gelişmelerle doğru orantılı olarak gözlem teknolojilerimiz de artıyor. Gözlem teknolojilerimizin çeşitleri artıyor. Bu bağlamda bize önemli bilgiler sağlayan gözlem teknolojilerinden bir tanesi de küresel konumlama sistemleridir. Uzayda konumlanmış uydulardan topladığımız bilgiler vasıtasıyla en başta konumlama bilgisi elde ettik. Yüksek hassasiyetli konumlama bilgisi elde ettik. Ondan sonra yine bilimsel çalışmalar vasıtasıyla depremlere neden olan yer kabuğu hareketlerini çözüp depremlerle ilişkilerini kurmaya başladık. Ötesinde de yine bu gözlemlerden yararlanarak birtakım işlemler vasıtasıyla atmosfer tabakasındaki iyonosfer ve troposferden de bilgiler sağlamaya başladık. Bunların bilgilerinden de meteorolojik olaylar hakkında da bilgi çıkartabilir noktaya geldik. Ülkemizde de bu GPS küresel konumlama sistemlerinden veri toplayan sürekli toplayan 146 istasyon söz konusudur. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Harita Genel Müdürlüğü’nün. Birlikte ortaklaşa işletmiş olduğu 146 istasyon Türkiye’de sürekli GPS istasyonlarından veri toplar durumda. Gerek yurt içi gerekse yurt dışında birçok bilim insanı kendi çalışmalarını yapmak üzere bu verileri kullanarak bilimsel çalışmalar yapıyorlar. Bunları makalelere döküyorlar. Bizde bu verileri değerlendirebiliyorsak herkese çözümleri sunalım ki bir gözün bakmasıyla çözebileceğimiz şey çok az ama herkesin bu verileri analizine ulaşabilir bunların değişimlerini gözleyebilirse çok daha fazla çalışma yapılabilir. Çok daha fazla yüksek lisans, proje çalışması yürütülebilir. Herkesin iyi bir değerlendirici olmasını, GPS değerlendirici olmasını bekleyemeyiz. Biz de onları servis yaparız internet üzerinden çözümleri servis yaparız. İlgilenen kullanıcılar kendi konularıyla ilgili buradaki detayları çıkartıp çalışmalarına katkı sağlayabilirler. Bilim ortamına katkı sağlamış oluruz diye düşündük. Zaten bilimde de şöyle bir felsefe vardır. Bilim paylaşıldıkça azalmayan yegane servettir. Eğer biz bir sonucu elde edebiliyorsak o zaman başkalarına da sunabilmeliyiz ki bilim gelişebilsin. Daha fazla değer üretebilsin.”



VİDA’yı hayata geçirdiler


Konuşmacı Arş. Gör. Gürbüz de Türkiye’de 146 sürekli gözlem yapan GPS istasyonunun olduğunu, analiz merkezi ile 4 ayrı uydudan koordinat bilgilerine ulaşılabildiğini, böylece atmosfer tabakasında bilgiler elde edilerek meteorolojik olaylara ilişkin gelişmelerin gözlemlenebildiğini söyledi. Gürbüz, “Hakan Kutoğlu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz VİDA ismini verdiğimiz veri indirme ve değerlendirme algoritması değerlendirme merkezini tanıtacağız. Sürekli olarak 146 istasyon gözlem yapmaktadır. Biz de bu çalışma kapsamında madem tek bir alet kullanarak dört uydudan bir koordinat elde edebiliyoruz. Neden bütün Türkiye’nin ki sürekli olarak gözlem yapabiliyorsa biz de sürekli olarak koordinat kestirebildik. Sonrasında bu koordinat birleşenini kullanarak bulunduğumuz konumların devamlı maruz kaldığı deplasman değerlerinin deformasyonlarını belirleyerek hatta yükseklik parametresini kullanarak atmosfer birleşenlerini kestirebiliriz dedik. Bu fikirle ortaya çıkan çalışma sonucunda VİDA analiz merkezi sonunda devreye girdi. Tüm bu çalışmalar içerisinde VİDA 2018 yılı içerisinde tüm testlerin sonuçlarının yeterli doğruluğa ulaştığını fark ettik. 1 Ocak 2019’dan itibaren aktif olarak değerlendiremeye başladık” dedi.


Çalıştay, Gürbüz’ün GPS Ağı Değerlendirme ve Analiz Merkezi’nin hakkında bilgiler içeren bir sunumu ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.