TEKNOLOJİ - 04 Mayıs 2024 Cumartesi 13:25

BİLSEM’den yıl sonu şenliği

A
A
A
BİLSEM’den yıl sonu şenliği

Zonguldak Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi’nin 2-4 Mayıs 2024 tarihleri arasında halka açık alanlarda düzenlediği etkinlikler, 2 Mayıs 2024’te Engelsiz Yaşam Merkezi’nde açılan resim sergisi ile başladı.


Sürrealizm (gerçeküstücülük) akımı etkisiyle çocukların hayal dünyaları yansıttıkları resimlerden oluşan sergi büyük ilgi gördü. Resim yetenek alanı öğrencileri tarafından hazırlanan bu serginin açılışına Zonguldak İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Cezmi Yalınkılıç ve eşi Esin Yalınkılıç, Amele Birliği Başkanı Veli Köktürk, Zonguldak İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Abdullah Turan, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Cemile Gül ve protokol üyeleri katıldı.


Ayrıca aynı günün akşamı Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Salonu’nda müzik yetenek alanı öğrencileri tarafından müzik konseri gerçekleştirildi. Öğrenci korosu tarafından çocuk şarkıları ve türküler seslendirildi. Etkinliğe Vali Yardımcısı Mehmet Türk ve ailesi, Gençlik ve Spor İl Müdürü Sayın Hakan Yüksel, okul müdürleri ve veliler katıldı. BİLSEM Marşı’nın hep bir ağızdan söylenmesiyle müzik dinletisi sona erdi.


Alışveriş merkezinde düzenlenen sergide ise genel yetenek alanındaki tüm branşlarda, öğrenciler sene içerisinde hazırladıkları projelerini sergileyecekler. Patent/Faydalı Model/Tasarım Tescil Belgesi alan ürünler, TÜBİTAK yarışmalarında ödül alan projeler, TEKNOFEST yarışmalarına katılan elektrikli araç, otonom araç, dron, İHA-SİHA gibi çalışmaların ile yıl boyunca öğrenciler tarafından hazırlanan ürünler ziyaretçilere tanıtılacak.



BİLSEM’den yıl sonu şenliği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Denemek için karabuğday ektiler, çölyak hastalarından gelen taleplere yetişemez hale geldiler Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde 3 yıl önce denemek amacı ile karabuğday eken çiftçi aile, çölyak hastalarının taleplerine yetişemez hale geldi. Yoğun talebe yetişmeye çalışan çiftçiler, tarlalarını karabuğdayla buluşturdu. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde çiftçilik yapan genç girişimci Yasin Ciğerci ve babası Sebahattin Ciğerci, atıl vaziyetteki tarım arazilerine 3 yıl önce karabuğday ekmeye karar verdi. Glüten içermemesi sebebiyle çölyak hastalarının ihtiyaç duyduğu karabuğdayı yetiştiren baba ve oğlu, katma değerli üründen elde ettikleri gelir sebebiyle arazilerini karabuğdayla buluşturmaya devam ediyor. Mayıs ayının gelmesi ile birlikte Çiftçi ailesi karabuğdayı yeniden toprakla buluşturdu. İlaç ve gübre kullanılmadan doğal olarak yetiştirilen karabuğday, temmuz ya da ağustos ayında hasat edilecek. Daha sonra değirmeden hiçbir ürün katılmadan un haline getirilen karabuğday, Türkiye’nin her şehrindeki çölyak hastaları ve fırınlara satılıyor. Karabuğdayın katma değerli bir ürün olarak işlediklerini belirten Yasin Ciğerci, ürettikleri glütensiz ürünlerin yoğun ilgi gördüğünü söyledi. "Bizim için çok önemli bir ürün" Ürünü ilk ekecekleri zaman tedirgin olduklarını ve daha sonra aldıkları yüksek verim karşısında şaşırdıklarını belirten Yasin Ciğerci, “12 bin yıllık ata buğdayı siyez buğdayı üreticisiyim. Siyez buğdayımızı geçen aralık ayında ekmiştik. Greçka (karabuğdayımızı) da havaların soğuk olması sebebiyle mayıs ayının ilk haftasında ekememiştik. Bu hafta itibari ile toprakla buluşturuyoruz. Bu bizim için çok önemli bir ürün. Özellikle çölyak hastalarını ilgilendiren bir ürün olduğundan müşterilerimiz bize ‘karabuğday unu yapıyor musunuz’ diye soruyordu. Ben de iki yıllık araştırma yaptım. Bunu tohumunu ilk aldığımda çok pahalı bir şekilde tedarik etmiştim. Babama da danıştım, o da ‘yapabilir miyiz’ diye tereddüt etti. Daha sonra ektiğimiz de o da memnun kaldı. Halk arasında buğday olarak biliniyor ama aslında kuzugiller familyasından. Bunun ekimi de yetiştirmesi de çok farklı. Normal buğday 6-7 ayda büyürken bu daha hızlı büyüyor. Yaklaşık 1 metreye kadar da uzuyor. Bu verim olarak da bizim için daha iyi oluyor. Hiçbir gübre kullanmadan yetiştiriliyor. O anlamda da doğal. Sadece toprağı sevmesi gerekiyor. Burada toprağı sevdi, güzel de verim sağlıyor. Hasadını da temmuz-ağustos aylarında yapıyoruz. Bunu hiçbir ürünle karıştırmadan saf olarak un haline getiriyoruz. Analizini yapıp unumuzu Türkiye’nin her yerindeki müşterilerimize gönderiyoruz" dedi. “Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak bir ürün” Türkiye’nin her yerinden talep aldıklarını belirten Ciğerci, “Biz bunu katma değerli ürün haline getirip insanlara sunuyoruz. Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak bir ürün. Daha yeni bilinmeye başladı. İhsangazi ilçesinde de ilk eken benim. Onun için çok mutluyum. Halkımızın, hastalarımızın sorunlarına çözüm olabiliyorsak ne mutlu bize. O yüzden her zaman üreteceğim. Çok ilgi görüyor. Şu an ülkenin her şehrine gönderiyoruz. Günümüzde hastalıklar çoğaldığı için, glütensiz bir ürün olmasından dolayı ilgi görüyor. Buğdayda glüten hiç yok. Normal buğdayları tüketemiyorlar. Günümüzdeki üretilen unların içeriği bilinmiyor. Biz en doğal şekilde müşterilerle buluşturuyoruz” diye konuştu. “Bu ürünün ekonomik değeri daha yüksek olduğu için bizim için daha çok ekonomik gelir sağlıyor” Ürünün kendileri için kazançlı olduğunu ve bu durumdan büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden baba Sebahattin Çiftçi, “İhsangazi ilçesinde karabuğday yetiştirmekteyiz. Bazı kişiler neden erken ekmediğimizi sormuyor. Soğuk havalardan dolayı daha yeni ekebiliyoruz. İyi bir verim almaya çalışacağız. 3 senedir ekmekteyiz. Kendimiz işleyerek un olarak satıyoruz. Bu ürünün ekonomik değeri daha yüksek olduğu için bizim için daha çok ekonomik gelir sağlıyor” şeklinde konuştu.