EĞİTİM
AKUT ödülleri sahiplerini buldu 04 Mayıs 2024 Cumartesi - 22:33:38 AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 18:56 Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden sempozyum Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin (HUBİTEM Merkezi) düzenlediği Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu’nda (HUBİTSEM) akademik dünya ile iş hayatı buluştu. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliğiyle Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatının bir araya geldiği sempozyumda atölye çalışmaları yapıldı. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, sempozyuma ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bilişim hukuku, hukuk, yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi, hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu” dedi. Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şunları söyledi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek, yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile iş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarıda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yakmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bugün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile bağ kurmasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların yer aldığı sempozyum, 4 ve 5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek.
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 18:37 Kastamonulu öğrenciler Makedonya ve Almanya’da staj yapacak Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan Erasmus+ Programı çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen, Makedonya ve Almanya’da staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yürüttüğü Erasmus+ Programı çerçevesinde Araç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 1 öğretmen 3 hafta boyunca Makedonya’da sağlık hizmetleri alanında, Kastamonu Taşmektep Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 2 öğretmen 3 hafta boyunca Almanya’da motorlu araçlar teknik alanında, Şenpazar Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde 5 öğrenci ve 2 öğretmen de 3 hafta boyunca Makedonya’da çocuk gelişimi ve eğitimi alanında staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. 15 öğrenci ve 5 öğretmen İtalya’ya gidecek 2023-1-TR01-KA121-SCH-000147985 Erasmus+ Okul Eğitim Akreditasyon Projesi ile öğrencilerin grup hareketliliği çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen programa dahil edildi. Program çerçevesinde Kastamonu Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şehit Burak Kapucuoğlu Ortaokulu’ndan 3 öğrenci ve 2 öğretmen, Kastamonu Vali Aydın Arslan Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şerife Bacı Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, 7 gün boyunca İtalya’nın Milano şehrinde öğrenim faaliyetlerinde bulunacak. “Gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz” Erasmus+ projeleri çerçevesinde Makedonya, İtalya ve Almanya’ya gidecek olan öğrenci ve öğretmenler, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş’ü ziyaret etti. Gümüş, her iki proje çerçevesinde 32 öğrenci ve 10 öğretmenin faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere gerekli ön bilgilendirmelerin yapılmasının ardından Avrupa’ya gideceklerini belirterek, “Gerek öğrencilerimize, gerekse öğretmenlerimize yönelik bir uluslararası eğitim fırsatı sunan Erasmus+ Programı’ndan yararlanmamız bizi değişen dünyayı takip ederken ve gelişmeleri gözlemlerken avantajlı bir konuma getirmektedir. Bunun yanında ülkemiz de ikinci asrına girerken her alanda ivme yakalamış, teknolojide, eğitimde, kültürde ve bilimde olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Sizler gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Milli değerlerimiz bizi maziden atiye taşıyacak, Türkiye’miz 21. yüzyılda dünyanın lider ülkeleri arasındaki yerini alacaktır. Bu şuurla faaliyetlerinizi gerçekleştireceğinize eminim. Tüm katılımcılara iyi yolculuklar ve başarılar diliyorum” dedi.
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 18:16 Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.
Köyceğizli hacı adayları seminerlerle hacca hazırlanıyor
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 15:02 Köyceğizli hacı adayları seminerlerle hacca hazırlanıyor Muğla’nın Köyceğiz İlçe Müftülüğü 2024 yılında Köyceğiz’den kutsal topraklara gidecek hacı adaylarına yönelik "Hac Hazırlık Seminerleri" düzenledi. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Seyahat Acentelerinin 2024 Yılı Hac Organizasyonuyla kutsal topraklara gidecek vatandaşlara yönelik İlçe Müftülüğü toplantı salonunda 2 gün boyunca "Hac Hazırlık Seminerleri" gerçekleştirildi. Seminerlerde Vaiz Emine Okulu, bayan hacı adaylarına kadınlara özgü konular ve hac menasiki hakkında; Vaiz Rauf Evleksiz, Haccın Hikmeti ve Hacdaki Sembollerin Anlamı, sunumlar ve uygulamalı olarak hac yolculuğu, haccın ifa edilişi hakkında hacı adaylarına çeşitli bilgiler verdi. Son gün; Hz. Peygamber (s.a.v.), Mescid-i Nebevi ve Medine, Hac Yolculuğundan Önce Maddi ve Manevi Hazırlık ve Bir arada Yaşama Bilinci konularında İlçe Müftüsü Ahmet Karagöz seminer verdi. İlçe Sağlık Müdürlüğünce görevlendirilen sağlık memurları Temel Sağlık Bilgileri başta olmak üzere sunumlar eşliğinde hacı adaylarına sağlık konularında da bilgi aktardılar. Hacı adaylarına ve görevlilere menenjit aşısının uygulanmasıyla program sona erdi. Seminerlerin son gününde konuşan Müftü Karagöz, ”Bu sene Köyceğiz’den 18 Hacı adayımızı yolcu edeceğiz. Köyceğizli ve Muğlalı Hacı adaylarımız kafile olarak 17 Mayıs 2024 tarihinde Dalamandan yola çıkıp Hac farizasını ifa ettikten sonra 1 Temmuz 2024 tarihinde ülkemize dönmüş olacaklar. Hac meşakkatli bir ibadet, Rabbim hacı adaylarımıza kolaylıklar ihsan ederek mebrur bir hac yapmayı lütfetsin. Siz değerli hacı adaylarından mübarek beldelerde özellikle ülkemiz, milletimiz ve İslam alemi için dua etmenizi istirham ediyorum. Hac ibadetinizi yapıp sağ salim ülkemize dönmenizi de temenni ediyorum” dedi.
‘Öğretmenler Odası Buluşmaları’nın 10’uncusu Diyarbakır’da gerçekleşti
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 15:00 ‘Öğretmenler Odası Buluşmaları’nın 10’uncusu Diyarbakır’da gerçekleşti Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Öğretmenler Odası Buluşmaları" kapsamında Diyarbakır’da düzenlenen programda meslektaşlarıyla bir araya geldi. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, her ayın ilk cumartesi günü farklı illerde düzenlenen Öğretmenler Odası Buluşmaları kapsamında bu kez Diyarbakır’daki öğretmenlerle tarihi İçkale Açık Hava Müzesi’nde bir araya geldi. Bugüne kadar ikişer kez İstanbul ve Ankara’da olmak üzere Eskişehir, Konya, Kastamonu, Sivas, İzmir ve 10’uncusu Diyarbakır’da gerçekleştirilen buluşmalarda Bakan Yusuf Tekin binlerce öğretmenle sohbet etti, istişarede bulundu. Kadim mirası yansıtan şehirlerden biri olan Diyarbakır’da bulunmaktan mutlu olduğunu ifade eden Bakan Tekin, eğitimde rotalarını öğretmenlerle birlikte belirlediklerini söyledi. Yeni taslağa göre müfredatın sadeleştirildiği gerekçesiyle ders sürelerinin kısalıp kısalmayacağı konusunda bir soru üzerine Bakan Tekin, "Müfredat değişikliğinin ders sürelerine etkisi söz konusu değil. Bu anlamda ders saatlerinde herhangi bir artış veya azalma olmayacak. Ders sürelerimiz mevcut hâliyle devam edecek" dedi. Kamuoyunun görüş ve önerilene sunulan yeni öğretim programı hakkında görüşlerini ileten öğretmenler; mevcut konuları yetiştiremediklerini, dolayısıyla yeni müfredatın hafifletilmesi ve sadeleştirilmesinin isabetli bir adım olduğunu ifade ettiler. Öğretmen atamalarıyla ilgili gelen bir soru üzerine Bakan Tekin, "Muhtemelen pazartesi günü hem atanacak öğretmen sayısı hem de branş bazında kontenjan dağılımları açıklanmış olur" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tekin, “Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili sorular üzerine Türkiye’de öğretmenlerin nitelikleri ve seçiminden, hizmet içi eğitimine kadar birçok konuyu kapsayan yeni bir düzenleme yaptıklarını belirtti. Tekin, sözlerine şöyle devam etti: Kanun; öğretmenlerin ve yöneticilerin hak, ödev ve sorumlulukları, öğretmenlik mesleğinde kariyer, eğitim çalışanlarının şiddetten korunması, öğretmenlerin hizmet içi eğitimi gibi konuları kapsayacak." Kendilerine verdiği değer için Bakan Tekin’e şükranlarını sunan öğretmenlere Bakan Tekin, "Öğretmenlerime her daim sahip çıkacağımın ve onların hukukunu korumaya devem edeceğimin bilinmesini istiyorum. Yeter ki birlik ve beraberlik içinde azimle çalışalım" değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu Üniversitesi’nde kültür söyleşilerine Prof. Dr. Halil Berktay konuk oldu
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 14:39 Anadolu Üniversitesi’nde kültür söyleşilerine Prof. Dr. Halil Berktay konuk oldu Eskişehir’de ‘Kültür Söyleşileri’ kapsamında düzenlenen ’Tarih ve İdeoloji’ başlıklı söyleşi Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) Şener Şen Salonu’nda gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) Müdürü Prof. Dr. Haşim Şahin’in moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay konuk oldu. Söyleşiye İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci de katılım gösterdi. “Tarihçilik ve tarih yazıcılığı bugün ile geçmiş arasında sürekli bir ilişkidir” Tarihçinin özelliklerinden ve tarihi ideolojilerden kurtarmanın mümkün olup olmadığına değinen İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Berktay konuşmasında şunlara yer verdi: “Bilimde objektiflik apriori değildir aposteoridir. İyi bilim insanı ise sadece yanıldığını kabul etmekle kalmaz, yanıldığının düzeltilmesinden sevinç duyar. Kendisini aşağılanmış hissetmez gerçeğe daha fazla yaklaşmak uğruna hatasının düzeltilmesinden sevinç duyar. Sadece gerçeği bilmek söz konusu değildir. Tarihte niyet ve bağlayıcı meslek etiği önemlidir. Tarihçilik ve tarih yazıcılığı bugün ile geçmiş arasında sürekli bir ilişkidir; geçmişin nötr bir şekilde incelenmesi yerine bugün ile geçmiş arasında sürekli diyalogdur ve bu ilişki bugünden kurulur. Günümüz olayları, ideolojik politik cereyanları tarihi belirli bir ortamla kuşatır ve ona bazı fikirleri, konuları, temaları ilham eder. Duyarlılıklar doğrultusunda her nesil kendi tarihine ilişkin sorular sorar. 1960-1968 Paris Vietnam savaşı ve protestoları birer dalgalanma örnekleri. 1950’lerin sonundan itibaren birçok İlkçağ Tarihine yönelen genç araştırmacılar, kölelik ve köle isyanını çalışıyor çünkü 1960’ların, o dönemin solcu terminolojisi, aşağıdan yukarı patlak veren isyanları, özellikle klasik Atina’nın ve Roma’nın kölelik düzeni ve köleleri ile zihinsel ve duygusal bir bağlantı kuruyorlar. Böylelikle İlkçağ Tarihçiliğinde yoksulluk, sınıflar, sınıfsallaşma, köylü isyanları gibi konular öne çıkar. Sovyetler Birliği çökünce ve bütün Doğu Avrupa’daki komünist tek partili rejimleri de transformasyona uğratınca demokrasiye geri dönüş gerçekleşti. Bunun sonucunda İlkçağ Tarihçiliğinde, ilkçağ demokrasisi yeniden değer kazandı.” ‘Tarih ve İdeoloji’ söyleşisi soru-cevap kısmının ardından İBF Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin’in Prof. Dr. Halil Berktay’a teşekkür belgesi ve hediye takdim etmesiyle sona erdi.
ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 13:58 ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.
Uzmanından öğrencilere sınavlara dair tavsiyeler
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 13:24 Uzmanından öğrencilere sınavlara dair tavsiyeler Eskişehir’de kurduğu online eğitim platformu ile öğrencilere internet üzerinden özel ders alma imkanı sunan eğitimci ve tarih öğretmeni Bilal İbrahim Bacaksız, yaklaşan sınavlar öncesinde stres yapan aday ve ailelerine tavsiyelerde bulunarak, başarılı sonuçlar için neler yapılması gerektiğini anlattı. Eğitim-öğretim döneminin son aylarına girilmesiyle birlikte, genellikle yaz aylarında yapılan Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ve Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) tarihleri yaklaştı. Büyük umutlarla hazırlanılan sınavlara çok az bir süre kalmasıyla adayların heyecanları artarken, kaygı ve stres de arttı. Eskişehir’de kurduğu online eğitim platformu ile öğrencilere eğitim ve kurs alma imkanı sunan Bilal İbrahim Bacaksız, adaylara ve ailelerine tavsiyeler verdi. Çevrimiçi bir şekilde öğrencilere verdiği eğitimlerde sınavlara çalışmanın yanında sınav stresiyle nasıl başa çıkılması gerektiğini de öğretmeye gayret ettiğini belirten Bacaksız, zaman yönetimi, günlük aktiviteler ve sınava son hazırlık konularında neler yapılması gerektiğini anlattı. Zamanın iyi yönetilmesiyle birlikte başarılı sonuçlar geleceğinin altını çizen Bacaksız, “Önümüzdeki süreçte Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)var ve adaylarımız için kısa bir süre kaldı. Bize en yakın olan sınav haziran ayında yapılacak (YKS) ama temmuz ayında da Lisans KPSS ve sonrasında da Önlisans KPSSve Ortaöğretim KPSS sınavları da var. Bundan birkaç gün sonra da Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (EKPSS) olacağını göreceğiz. Açıkçası öğrencilerimizdeki stres durumu bu süreçte birazcık artıyor. Aslında sene başında aldığımız 17 yaşındaki çocuklar bir yılın ardından 70 yaşında gibi oluyorlar. Hal böyle olmasıyla birlikte hem öğrenciye hem de aile ve çevrelerine dayalı olarak çocuklarımızın stres durumu artıyor. Ögrencilerimiz bu stresle başa çıkmak için bu sınavdan korkmasınlar. Stres yapmaları çok normal, sonuçta bu yıl veya önümüzdeki yıl yapacakları tercih ömür boyu onlarla beraber olacak. Lakin şöyle bir gerçek var bu sadece bir sınav ve önümüzdeki süreçte eğer zamanı iyi yönetmeyi başarırlarsa eminiz ki çok güzel sonuçlar çıkacaktır” dedi. “Haftanın bir gününü kendilerine ayırsınlar” Sınav stresiyle başa çıkmanın yollarını anlatan eğitimci Bilal İbrahim Bacaksız, günlük ya da haftalık aktivitelerin değiştirilmemesi gerektiğininin altını çizdi. Sınavlara girecek adayların rutinlerini bozdukça kaygı ve stres yaptıklarını ifade eden Bacaksız, “Bana kalırsa ögrencilerimiz rutinlerinden kopmasınlar. Bu süreçte öğrencilerde ‘ona saldırayım, bu soruyu çözeyim, bu konuyu da halledeyim’ gibi yaklaşımlar oluyor. Artık çalışma süresi biraz geride kaldı, bana kalırsa ögrencilerimizin yapması gereken şey performans denemeleri çözmeleridir. Daha çok deneme üzerine. Örneğin sınav süresi 165 dakika ise bu süreçte öğrenciler lütfen deneme sınavları çözsünler. Deneme üzerine yönelsinler. ‘Ben 165 dakikalık sınav süresini nasıl yetiştirebilirim?’ sorusunun cevabını 160, 150, 130 dakikaya çekmeye çalışarak bulsunlar. Sınav saati kaçtaysa sabah o saatte otursunlar ve sınav sisteminde nasıl bir durumdalarsa o durumda bolca deneme çözsünler. Sadece ders çalışma rutini ile alakalı bir durum değil, öğrencimiz evladımız örneğin spora gidiyor ise, bu düzenini bozmasın. Naçizane tavsiyem haftanın bir gününü kendilerini ayırmalarından yönünde olacaktır” şeklinde konuştu. “Kendi kaygı düzeylerini arttırırırken çocuklarımızı da olumsuz etkilemesinler” Sınavlara girecek olan adayların çevrelerinden ve yakınlarından çok fazla etkilendiklerini belirten Bilal İbrahim Bacaksız, ailelerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini söyledi. Sınavlar yaklaşırken yapılması gerekenleri yeniden hatırlatan Bacaksız, şöyle konuştu; “Aileler için de bir şeyler söylemek istiyorum, tabii ki evlatlar ailelerin en değerli varlıkları fakat ailelerimiz lütfen kendi kaygı düzeylerini arttırırırken çocuklarımızı da olumsuz etkilemesinler. Bıraksınlar, çocuklar hiç değilse haftada bir nefes alsınlar. Şu da var, haftada bir gün kendilerine zaman ayırıp nefes alırken, geri kalan 6 günde gerçekten performanslı bir şekilde ders ya da kendi ödevleri ile geçirebilsinler. Geriye kalan süreçte ogrencilerimiz ne yapabilir? Önceki yılların soruları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından paylaşılıyor. Dediğim gibi deneme sınavlarının dışında mümkün olduğunca yıl yıl kendilerini deneme sınavlarına soksunlar. Yani 2023, 2022, 2021 gibi hiç değilse 10 yıllık soruların tamamını çözsünler. Ayrıca sayısal, eşit ağırlık ya da sözel ögrencilerimiz eğer kendi branş konularını ve derslerine hallettilerse geriye kalan 1 ayda diğer derslere yönülebilir. Çünkü sınavda çözeceğimiz her soru bizi öne taşıyacaktır. yapabildikleri kadar ve çözebilecekleri kadar soruyu çözerlerse onların yararına olacaktır.”
BUÜ Veteriner Fakültesi’nde 46. yıl coşkusu
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 13:09 BUÜ Veteriner Fakültesi’nde 46. yıl coşkusu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi, kuruluşunun 46. yılını akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı büyük bir organizasyonla kutladı. Çok sayıda yarışmanın yapıldığı ve ödüllerin dağıtıldığı etkinlik, özellikle öğrenciler için unutulmaz anlara dönüştü. Görükle Kampüsü içerisinde başlatılan kutlama törenlerinde ilk olarak “Geleneksel Süt Koşusu” düzenlendi. Veteriner Fakültesi çiftliğinden start alan ve Hayvan Hastanesi önünde son bulan koşunun ardından Programın sonunda emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Ceylan’ın yazdığı ve okuduğu Veteriner Fakültesi Marşı izleyenleri duygulandırdı. Gün boyu devam eden etkenliklerde daha önce elemeleri yapılan satranç turnuvası, futbol turnuvası, oryantiring ve bilgi yarışmasının finalleri gerçekleştirilerek dereceye girenlere madalyaları takdim edildi. Öğrenciler, öğle yemeğinin ardından düzenledikleri halat çekme, okçuluk ve Veteriner Fakültesine özgü ‘’yoğurt yeme yarışması’’ gibi çeşitli oyunlarla eğlenceli vakit geçirdi. Organizasyon, akşamüzeri gerçekleştirilen açık hava sinemasında film gösterimiyle son buldu. Etkinlikler hakkında açıklamada bulunan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Şenlik, 1978-1979 Eğitim-Öğretim yılında 46 öğrenci ile eğitim-öğretime başlayan Fakültenin bugün Türkiye genelinde en ileri seviyede mesleki eğitim veren yükseköğretim kurumuna dönüştüğünü vurguladı. Düzenledikleri kutlama töreniyle birlikte öğrencilere BUÜ Veteriner Fakültesi mensubu olmalarının ayrıcalığını hissettirdiklerini aktaran Dekan Şenlik, “Gün boyunca düzenlediğimiz organizasyonlara yoğun bir katılım oldu. Akademisyenlerimiz, idari personelimiz ve emekli hocalarımız ile çok sayıda öğrencimizi ağırladık. Hepsi de mutlu oldu ve gururlandı. Bu vesileyle kuruluşundan günümüze kadar fakültemizde görev yapmış olan tüm Dekanlarımıza, Öğretim Üyelerimize, Araştırma Görevlilerimize, Doktora Öğrencilerimize ve İdari Personelimize hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah bundan sonra hep birlikte daha çok çalışarak fakültemizi daha ileriye taşıyacağız” dedi.
Aliağa’nın tarihi ve doğası TÜBİTAK 4006-B Bilim Fuarı’nda renklendi
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 12:59 Aliağa’nın tarihi ve doğası TÜBİTAK 4006-B Bilim Fuarı’nda renklendi Aliağa Habaş Mehmet Rüştü Başaran Bilim ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen TÜBİTAK 4006-B Bilim Fuarı’nda, Aliağa’nın tarihi ve doğal güzellikleri öğrenci projeleriyle buluştu. Fuarın açılışını, Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, İlçe Milli Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz ile Kurum Müdürü Pınar Kavuştu yaptı. Proje yürütücüsü Dr. Özlem Yıldız, fuarda kültürel miras, oyun ve oyunlaştırma, biyoçeşitlilik temalarında 14 projenin öğrencilerin yoğun emekleriyle hazırlandığını söyledi. Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, fuarda sergilenen projeleri tek tek inceleyerek öğrencilerden bilgiler aldı. Aliağa tarihi, çini tabaklarda yaşadı Öğrenciler tarafından hazırlanan projeler arasında otsu bitkiler kataloğu, tıbbi aromatik bitkiler gibi projelerin yanı sıra Aliağa kenti ve tarihi ile ilgili birçok proje de yer aldı. Aliağa’nın antik kentlerine ait çini tabak tasarımları büyük ilgi gördü. Dijital oyun ve kutu oyunları gibi tasarım projeleri de fuarda öne çıkanlar arasındaydı. Görsel sanatlar atölyesi öğrencilerinin mitolojik simgeler içeren akrilik boya çalışmaları da sergilendi. Fuar kapsamında piyano eşliğinde doğaçlama müzik konseri de gerçekleştirildi. TÜBİTAK 4006-B Bilim Fuarı, 2 gün boyunca Aliağa Habaş Mehmet Rüştü Başaran Bilim ve Sanat Merkezi’nde ziyarete açık olacak.
Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 12:54 Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi. KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi. Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı. Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu. Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi. Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu. 17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi. Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 12:51 Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi. KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi. Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı. Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu. Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi. Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu. 17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi. Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu. (YE-