EKONOMİ - 06 Şubat 2013 Çarşamba 17:17

``˜BOR`UN KALİTESİNİ TSE GÖZETLEYECEK

A
A
A
``˜BOR`UN KALİTESİNİ TSE GÖZETLEYECEK

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında işbirliği protokolü imzalandı.
TSE ile ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasındaki işbirliği protokolü TSE Başkanı Hulusi Şentürk ve ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz arasında imzalandı. ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü`nde düzenlenen törende konuşan ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürü Yılmaz, ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü`nün 2004 yılındaki cirosunun bugün itibariyle üç kat arttığını söyledi. ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü`nün karının 28.5 karının arttığını belirten Yılmaz, ``2011 rakamlarına göre ülkenin ikinci büyük holdinginin hemen hemen karı kadar kar elde ettik. Burada cironun üç kat, karın 28.5 artmasının çok iyi işletmecilik şartlarının oluşmasıdır. Biz vitesi bir kademe daha ileri götürmek adına kalite konusunda kendimizi TSE`ye teslim etmeye karar verdik. Sattığımız hemen hemen 2.5 milyon ton bor kimyasalı var. Bu her bir tonun, hatta her bir kilogramının hem fiziksel, hem de kimyasal olarak kalite kontrolünün kendimizin dışına veriyoruz. Yani tek tek TSE mensupları bizim ürünümüzün hem fiziksel hem de kimyasal özelliklerini test edecekler ve dış dünyaya birer elçi olarak gönderdiğimiz ürünümüze kalite belgesi verecekler. Çünkü biz ürettiğimizin yüzde 97`sini ihraç eden, net ihracat bağlamında Türkiye`nin en büyük ihracatçı olan bir kuruluşuz. Biz Türkiye`nin en büyük ihracatçısıyız`` diye konuştu.
Kaliteyi daha ileri götürmeleri durumunda pazarın yüzde 75`lerine sahip olacaklarını vurgulayan Yılmaz, ``Bunun önündeki engel yüzde 99`unu hallettiğimiz, yüzde birini gözümüzden kaçırdığımız olayları tespit etmek. Yüzde birlik kısmı tespit etmek için TSE bize çok yardımcı olacak. İnanıyorum ki; dünyada bu gelişme tirendi TSE sayesinde bir kademe daha ileriye gidecek`` dedi.
TSE Başkanı Hulusi Şentürk ise, ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü`nün TSE`yi tercih etmelerinden dolayı teşekkür ederek başladı. Türkiye küresel bir güç olmasını ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü gibi ciro ve kar elde eden kurumlar sayesinde olacağını belirten Şentürk, TSE`nin iki yıldır dünyaya açılma çalışmalarını yürüttüğünü söyledi. Son bir yıl içerisinde dünyanın 28 noktasında TSE`nin ofislerinin açıldığını dile getiren Şentürk, ``Hedefimiz bu yıl sonunda 40`ı aşmak, önümüzdeki senede 70 rakamına ulaşarak dünyanın her yerinde iş dünyamıza menşeinde hizmet verebilmek. Bu çalışmaları yaparken üç tane önemli politikayı izlemeye çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi Türkiye`nin iş yaptığı her ülkede mutlaka TSE orada olmalı ve orada iş yapan insanımızın standardizasyon belgelendirme, tesis hizmetleri, muayene ve gözetim hizmetlerinin orada verebilmeli. Türk iş dünyasını yabancı kuruluşların insafına terk etmemiz gerekiyor. İkinci hedefimiz, Endüstriyel gözetim, nitelikli yapıların gözetimi ve işletmede üretilen ürünlerin üretimini yaparak Türk üretiminin kalitesinin sürekli bir çıtanın üstünde olmasını sağlamaktır`` diye konuştu.
Kalite seviyesinin düştüğü anda çok ciddi gelir kayıplarına uğrandığını belirten Şentürk, A sınıfı yerine B sınıfı mal statüsüne gelindiği anda çok ciddi kayıplara uğrandığını kaydetti. Şentürk, ``Kaliteye yönelik yapılan yatırımlar aslında fazlasıyla geri dönen yatırımlar. Aynı zamanda artık küresel dünyada itibar en önemli husus. İnsanların sizin malınıza güvenmesi gerekiyor ve sürekli aynı kalitede bu ürünü tedarik edeceğine inanması gerekiyor. Buda bizim gibi muayene hizmetlerini vereceği kuruluşlarla mümkün`` dedi.
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokolün kendileri için bu alanda ilk protokol olduğunu sözlerine ekleyen Şentürk, bir hafta sonra başka büyük bir kurumla anlaşma imzalayacaklarını söyledi.
Türkiye`nin 2023 yılı vizyonuna ulaşabilmesi için Türkiye`nin kurum ve kuruluşlarının dünyada rekabet edebilir kurum ve kuruluşlara dönüşmesi gerektiğinin altın çizen Şentürk, TSE`nin belgelendirme, gözetim ve test alanında üzerine düşen görevi yerine getirmediği takdirde bunun Türk ekonomisine faturasının çok ağır olduğunu ifade etti.
Yapılan konuşmaların ardından TSE Başkanı Hulusi Şentürk ve ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz işbirliği protokolünü imzaladığı işbirliği protokolü ETİ Maden İşletmeleri`nin üretmiş olduğu bor kimyasallarına ilişkin ``yükleme öncesi gözetim`` faaliyetlerini kapsıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Satın almaya son, kıyafetlerini dönüştürüp yenileyecekler Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinlikleri kapsamında kıyafetlerin geri dönüşümü konusunda atölye çalışması düzenledi. Etkinliğe katılan vatandaşlar, yeni kıyafet satın almadan yenilemeyi ‘Gardroplarımızdaki Olimpik Havuzlar’ başlıklı atölyede öğrendi. Muratpaşa Belediyesi’nin çevre duyarlılığına dikkat çekmek amacıyla 2023’te başlatılan Bahçede Yaşam Var etkinlikleri farklı konularla devam ediyor. Muratpaşa Belediyesi Başkan Vekili Canan Keleş’in katıldığı etkinlik, Demircikara Mahallesi Şirinler Parkı’nda düzenlendi. Kot pantolon üretimi için 7 bin 500 litre su kullanılıyor Tekstil ürünlerini konu alan ‘Gardroplarımızdaki Olimpik Havuzlar’ başlıklı atölye, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mine Aydoğan’ın anlatımıyla gerçekleşti. Aydoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2019’da yayınladığı raporuna göre küresel giyim üretimde tek bir kot pantolon üretimi için 7 bin 500 litre su kullanıldığının altını çizdi. Mine Aydoğan, giyim alanında hızla artan tüketim kültürünün azaltılması ve kıyafetlerin geri dönüştürülmesinin çevre korumada önemli bir unsur olduğunu söyledi. Aydoğan ayrıca çeşitli teknikler kullanarak geri dönüştürdüğü kıyafet koleksiyonunun yapım aşamalarını da katılımcılarla paylaştı. ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinlikleri devam edecek Muratpaşa Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Ceren Şahin, 2023’te başlattıkları ‘Bahçede Yaşam Var’ etkinliklerini kent sakinleriyle buluşturarak devam ettirmeyi planladıklarını söyledi. Şahin, “Geri dönüştürülebilir her türlü atıkla ilgili nasıl tasarruf sağlayabilir, nasıl tekrar kullanabiliriz, geri dönüşüme gitmeden önce evlerimizde nasıl tasarrufa teşvik edebiliriz diye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Öğrendiğim tekniklerle, kıyafetlerimi yenileyeceğim” Etkinliğe sosyal medya hesapları üzerinden haberdar olarak katıldıklarını ifade eden Dilek İnce, kızının ikinci el sürdürülebilirlik mağazası olduğunu ve bu atölyede yeni teknikler öğrenerek faydalı olacağı heyecanını taşıyarak geldiğini söyledi. Farklı yenileme tekniklerini bu çalışma sayesinde öğrendiğini aktaran İnce, "Hocamız kıyafetlerini kendisi yapmış, bayıldık, şahane. Evimde dün akşam kıyafet toparlıyordum. Şimdi burada öğrendiğim tekniklerle, onları yenileyeceğim" diye konuştu. Aydoğan, yenileme tekniklerinin yanı sıra pantolonları bluz, şalları etek, pareoları fular gibi farklı formlarda kullanarak, kıyafet çeşitliliğinin alışveriş yapmaya gerek duymadan sağlanabileceğini gösterdi.
Trabzon Tavuk karasına kök hücreli çözüm Halk arasında ‘tavuk karası’ ya da ‘gece körlüğü’ olarak bilenen tıp literatüründe ise ‘Retinitis Pigmentosa’ olarak tanımlanan göz hastalığının kök hücre ile tedavisinin mümkün olduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Özel İmperial Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz, söz konusu göz hastalığının genç yaşlarda ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Türkyılmaz “ Retinitis Pigmentosa hastalığı, halk arasında tavuk karası ya da gece körlüğü olarak tanımlanan genç yaşlarda bulgu vermeye başlayıp zayıf ışıkta veya gece saatlerinde görmeyi zorlaştıran görme alanında daralma ve neticesinde körlüğe yakın görme kaybıyla ilerleyen kalıtımsal bir göz hastalığıdır. Hastalığın türüne göre ilerleme hızı da farklılık gösterebilir. Yaş ilerledikçe gözün sinir tabakasında hücre ölüm hızıyla orantılı olarak görme keskinliği azalır. İlk aşamalarda geceleri görmekte zorlanan hastalar daha sonra loş ışıklarda görme güçlüğü çekmeye başlar. İlerleyen evrelerde gündüz dahi görmek zorlaşır. Hastalığın bazı nadir türleri ise önce gündüz görme azlığı ile başlayabilir” dedi. “Hastalarda sanki bir borunun içinden bakıyormuş hissi oluşur” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Türkyılmaz “Günümüzde tedavisi henüz netleşmemiş ve yapılamayan kalıtımsal retina hastalıkları, retinitis pigmentosa (tavuk karası - gece körlüğü) ve sarı nokta hastalığının bazı türlerinde tedavi amaçlı kök hücre kullanılmaktadır. Bu tür hastalıklarda gelişen hücre ölümü ‘kök hücre’ desteğiyle durdurulabilir, zayıf hücrelerin aktif hale geçmesi uyarılabilir. Gece körlüğü gibi hastalığının doğasında gittikçe bozulma olan bu rahatsızlığın tam manasıyla tedavisi bulunmamakla birlikte kök hücre ile en azından hastaların görme derecesinin korunduğu ve hastalığın ilerlemesinin yavaşladığı klinik gözlemlerimizde saptanmış olup dünya genelinde gerçekleştirilen en son bilimsel çalışmalarda da bu ümit vadeden sonuçlar ispatlanmıştır. Bununla birlikte kök hücre uygulamasında her hastadan aynı sonuç almak mümkün görünmemektedir. Tanı ne kadar erken konulur ve uygulama ne kadar erken yapılırsa daha yüz güldürücü sonuçlar alınabilir” şeklinde konuştu. Kök hücresi tedavisiyle ilgili de bilgi veren Dr. Kemal Tükyılmaz ”Kök hücre vücudumuzda kemik iliği, diş pulpası, plasenta ve amniyon sıvısı, göbek kordonu gibi birçok farklı dokuda bulunmaktadır. Kök hücreler kendi kendine çoğalma ve dokudaki farklı hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Kök hücreler oldukça sofistike teknikler ve özel laboratuvar ortamında hazırlanıp Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki mevzuatına bağlı kalarak yetkilendirilmiş kliniklerce özel ameliyat teknikleriyle göze uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
Yozgat Sultan 2. Abdülhamit Han’ın yadigarı “Hamidiye Saatli Çeşmesi” aslına uygun restore edilecek Yozgat’ta Çapanoğlu ailesi tarafından Sultan 2. Abdülhamit Han’ın tahta çıkışının 25. seneyi devriyesinde saatli çeşme olarak yaptırılan ancak çeşitli nedenlerle yıpranan Hamidiye Çeşmesi, arşivdeki fotoğraflardan istifade edilerek restorasyon çalışmalarıyla aslına uygun görünümüne tekrar kavuşturulacak. Sultan 2. Abdülhamit Han döneminde inşa edilen tarihi Çapanoğlu Büyük Cami’nin doğu giriş kısmında bulunan ve halk arasında "Saatli Çeşme" olarak bilinen Hamidiye Çeşmesi, yeniden tarihi görünümüne kavuşturuluyor. 1901 yılında inşa edilen ata yadigarı eser, Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Vakıflar Sivas Bölge Müdürlüğü ile yüklenici firma arasında imzalanan protokol çerçevesinde aslına uygun yenilenecek. Titiz bir çalışmanın gerçekleştirildiği tarihi çeşmenin kitabe ve hatları, hattatlar tarafından eski fotoğraflardan okunarak tasnif edilecek. 1937 yılında kitabeleri ve armaları tahrip edilen Hamidiye Saatli Çeşmesi’nde gerçekleştirilecek restorasyon, 6 ay sürecek ve çalışmalar sonrası tarihi çeşme, kentin önemli simgelerinden biri olarak tekrardan hizmet verecek. Kentteki tarihi eserleri gelecek nesillere bırakmak için çalıştıklarını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, ata yadigarı tarihi Hamidiye Saatli Çeşmesi’nin aslına uygun restore edileceğini duyurdu. “Kadim kültürümüzü gelecek nesillere taşımak için gayret ediyoruz” Yozgat’ın tarihi ile kadim bir coğrafya üzerine kurulduğunu belirten Vali Özkan, “Bu coğrafyada Türk’ün, Türk milletinin sayısız eseri vücut bulmuş, hali hazırda da bu eserler günümüzde yaşamaya devam ediyor. Yozgat merkezde Çapanoğlu Camisi, Başçavuşzade Camisi, Saat Kulesi ve Yozgat Lisesi ve bunun yanı sıra Hamidiye Saatli Çeşmemiz de Yozgat’ın önemli eserlerinden birisi. Tabi biz geçmiş kadim kültürümüzü coğrafyamızla güzelleştirip insanımızın gelenek ve görenekleriyle yaşattığı kültürü gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Biz kadim kültürün bizlere bıraktığı eserleri gelecek nesillere emanet etmek üzere çalışmaya devam ediyoruz. Bu kadim kültürün en önemli eserlerinden birisi de Hamidiye Saatli Çeşmesi’dir. Bu eseri eski görünümüne kavuşturmak üzere Turizm Bakanlığımızın himayesinde ve bölge müdürlüğümüzün çalışmalarıyla birlikte restorasyon çalışmalarına başlamış bulunmaktayız. İnşallah kadim çeşmemiz aslına uygun bir şekilde 6 ay içerisinde çalışmaları bitirilerek geleceğe emanet edilecek ve bu şehrin bir güzide eseri olarak gelecek nesillere bırakılacak. Ben bu vesile ile tarihi çeşmemizin onarımında emeğe geçen herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi. "Restorasyon çalışması bizi mutlu ediyor" Tarihi çeşmenin restore edilip aslına kavuşturulmasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden vatandaşlardan Murat Işık ise, “Yozgat’ta böyle bir eserin restore edilmesi çok güzel bir duygu. Bu çeşmemiz Abdülhamit Han’a ait olması ve restore edilmesi bizi çok mutlu etti.” şeklinde konuştu. (BMG-