Son Dakika
|
Fenerbahçe’de Seçimli Yüksek Divan Kurulu toplantısı başladı
Sinirini çöp kutusundan çıkardı
Bugün hava nasıl olacak? 27 Nisan 2024 Cumartesi hava durumu
Trump’a yönelik “sus payı” davasında tanıklar ifade verdi
Erzincan’da korkutan deprem
Mevsimlik tarım işçileriyle ilgili yeni düzenlemeler Resmi Gazete'de
Tayvan’da 6.1 büyüklüğünde deprem
İlk kazayı atlatan kadın ile çocuk, saniyeler sonra ikinci kazada ağır yaralandı
Samsun’da hava kalitesi düştü, çamur yağdı
Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım"
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Healthcare Crisis Amid Israeli Occupation In Southern Gaza
Döküm sahasında toprak kaydı, hafriyat kamyonu devrilmekten son anda kurtuldu
Fenerbahçe’de Seçimli Yüksek Divan Kurulu toplantısı başladı
Köpek balığını görüntüleyen amatör balıkçının yaşadığı heyecan kameraya yansıdı
Bugün hava nasıl olacak? 27 Nisan 2024 Cumartesi hava durumu
Trump’a yönelik “sus payı” davasında tanıklar ifade verdi
Erzincan’da korkutan deprem
Pastanede oturan 2 kişiye silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
Mevsimlik tarım işçileriyle ilgili yeni düzenlemeler Resmi Gazete'de
ABD’den Ukrayna’ya 6 milyar dolarlık bir yardım daha
KÜLTÜR SANAT
64 parçadan oluşuyor: Türkiye’de bulunan en değerli 2. hazine
27 Nisan 2024 Cumartesi - 11:46:03
SAMSUN (İHA) – Türkiye’de Karun hazinelerinden sonra bulunan en değerli hazine olma özelliğini taşıyan 64 parçadan oluşan Amisos Hazineleri, Samsun Müzesi’nde sergileniyor. Amisos Hazinesi, Samsun’da 28 Kasım 1995 tarihinde bir inşaat kazısı sırasında bulundu. Amisos Tepesi adını alan yerde bulunan hazine, Pontus Krallığı hanedan üyelerine ait olup 64 parçadan oluşuyor. Karun Hazinesi’nden sonra Türkiye’de bulunan en değerli hazine olan Amisos Hazinesi cam, madeni, pişmiş toprak, mermer ve altın olmak üzere 5 kategoriye ayrılıyor. Altın eserlerin geçmişi M.Ö. 1. yüzyıla, diğer eserlerin geçmişi ise M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Altın taç, kurdele, bilezik, düğme, yüzük ve birçok eser sergileniyor Samsun Müzesi’nde sergilenen eserler arasında Helenistik Dönem’e ait altın kaplama boncuk taneleri, pişmiş topraktan tütsü kabı, kandil, amphoriskos, altın kolye, akik kolye, altın aplik, altın kolye ucu, altın küpe, altın bilezik, unguentarium (toprak şişe), kurşun kutu, altın taç, altın yüzük, altın kolye sallantısı, altın iğne, altın düğme, cam phiale (delik kase), cam kase, alabastron (zarif şişe), istiridye kabuğundan kozmetik kabı, toprak üzeri altın kaplama sarkaç ve altın diadem (kralların bağlı oldukları otoriteyi temsilen taktıkları kurdele) yer alıyor.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 11:19
Tunceli’de Urartu mağaralarının bilinmeyenlerini halk hafızası yaşatıyor
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Urartu mağaraları resmi olarak bilinenlerin dışında, resmi olmayan bilgilerle sözlü tarih olarak halk hafızasında yaşatılıyor. Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisi’nde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor. "Tağar Çayı’nın İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılıyor" Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Delikleri’nin önünden Tağar Çayı’nın daha yüksekte yani vadi yatağının İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Delikleri’ndeki yaşayan insanların o dönem itibarıyla oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayı’ndan su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayı’nın kotu İn Delikleri’nin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor" dedi. Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti: "Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli’yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi’nden İn Delikleri’ne, Tağar Vadisi’nin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarı olarak bilinen Nergizkaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa’nın bizzat katıldığı söylenmektedir. Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Delikleri’nin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücreleri’nin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlarda bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir. Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Delikleri’nin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti."
27 Nisan 2024 Cumartesi - 11:05
Tunceli’de Urartu mağaralarının bilinmeyenlerini halk hafızası yaşatıyor
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Urartu mağaraları resmi olarak bilinenlerin dışında, resmi olmayan bilgilerle sözlü tarih olarak halk hafızasında yaşatılıyor. Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisinde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor. ’’Tağar Çayının İn Deliklerinin önünden geçtiği anlatılıyor’’ Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Deliklerinin önünden Tağar Çayının daha yüksekte yani vadi yatağının İn Deliklerinin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Deliklerindeki yaşayan insanların o dönem itibariyle oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayından su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayının kotu İn Deliklerinin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor’’ dedi. Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti: ’’Dönemin Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli’yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi’nden İn Deliklerine, Tağar Vadisinin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarı olarak bilinen Nergiz kaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa bizzat katıldığı söylenmektedir. Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Deliklerinin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücrelerinin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlar da bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir. Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Deliklerinin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti." (SA-YRT-
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:52
Mir Kalesi’nde restorasyon çalışması başlatılacak
Hakkari Valisi Ali Çelik, Mir Kalesi’nde restorasyon çalışmalarının başlatılacağını belirtti. Kültür ve Turizm İl Müdürü İdris Ağacanoğlu, Van Müze Müdürü Erdal Acar, Van Rölöve ve Anıtlar Müdürü Mukadder Eren’i makamında kabul eden Vali Ali Çelik, daha önce başlatılan kazı çalışmaları hakkında bilgi aldı. Daha önce başlatılan Şemdinli Nehri Kerat Sarayı kazı ve restorasyon çalışmaları ile Zeynel Bey Medresesi çalışmalarının hızlandırılması yönünde talimat veren Vali Çelik, mayıs ayı itibariyle Mir Kalesi Jeoradar ve kazı çalışmalarının başlatılması yönünde talimat verdi. Devletin imkanları dahilinde gereken desteği sağlayacaklarını belirten Çelik, ayrıca ziyaretçilere teşekkür etti.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
25 Nisan 2024 Perşembe- 17:27
1. Uluslararası Kommagene Fotoğraf Zirvesi başladı
2
17 Kasım 2021 Çarşamba- 15:34
Osmanlı’dan günümüze uzanan antibakteriyel kuka tespihine talep arttı
3
24 Nisan 2024 Çarşamba- 07:07
Bayburt’ta Ege rüzgarı esti
4
26 Nisan 2024 Cuma- 09:04
2. Ordu Komutanlığı Bandosu Siirt’te konser verdi
5
26 Nisan 2024 Cuma- 17:24
Çorum’da vatandaşlar yağmur duasına çıktı, kadınlar geleneği yaşattı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:50
Şehir tiyatrosundan tarihi gösteri
Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, 484’üncü Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali kapsamında, “Magnesia’dan Manisa’ya Lirik Tarih Gösterisi” sahneledi. Mesir Macunu Festivali’ne konuk olan ekiplere yönelik sahnelenen oyun Manisa’nın tarihi öyküsünü izleyenlere aktardı. Bu sene 484’üncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali kapsamında, Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncuları tarafından Magnesia’dan Manisa’ya Lirik Tarih Gösterisi sahnelendi. Gösteriye Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve festivale konuk ülkelerin dans ekipleri katıldı. Manisa’nın mitolojik öyküsüyle başlayıp, Kurtuluş Savaşı ve sonrasına uzanan hikayesinin konu edildiği gösteri büyük beğeni aldı.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:48
Manisa’da KÖFN rüzgarı esti
484. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festival programı kapsamında ünlü müzik grubu KÖFN Cumhuriyet Meydanı’nda sahne aldı. KÖFN, meydanı dolduran binlerce Manisalıya şarkılarıyla ve sahne performansıyla muhteşem bir gece yaşattı. Bu yıl 484’üncüsü düzenlenen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali, konserler ve birbirinden renkli etkinliklerle doludizgin devam ediyor. Festival programı kapsamında bu kez de pop müzik listelerinin zirvesinde yer alan, Salman Tin ve Bilge Kağan Etil’den oluşan elektro pop grubu KÖFN, Cumhuriyet Meydanı’nda sahne aldı. Konseri binlerce Manisalı izledi. Binlerce Manisalı Cumhuriyet Meydanı’na akın etti Manisa merkez ve ilçelerinden meydana akın eden vatandaşlar KÖFN grubunun seslendirdiği parçalara hep bir ağızdan eşlik ederken bir yandan da o güzel anları cep telefonları ile ölümsüzleştirdi. KÖFN grubunun dillerden düşmeyen şarkıları ve muhteşem sahne performansı dinleyenlerden büyük alkış topladı. Konser sırasında Manisa Milletvekili Ahmet Mücahit Arınç, Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak ve Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Meliha Çavuşoğlu Kılınçlar KÖFN’ü performansından dolayı tebrik ederek çiçek ve Manisa Mesir Macunu olan sepet hediye etti.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:59
Hisarcık’ta Seydi Resul Türbesi için geleneksel gözleme hayrı
Kütahya’nın Hisarcık ilçesi Şehitler Mahallesi’nde hayırseverlerin katkılarıyla Ahi Beyi Seydi Resul Türbesi için geleneksel hayır etkinliği gerçekleştirildi. Şehitler Mahallesi Muhtarlığı tarafından organize edilen geleneksel Seydi Resul Türbesi gözleme hayrı için hayırsever kadınlar sabah erken saatlerden itibaren Seydi Resul Türbesi önünde bir araya geldi. Hayırseverlerin getirdiği un ve yağdan yapılan gözlemeler kurulan saclarda imece usulü pişirerek ilçe halkına dağıtıldı. Ayrıca gözlemeler cami cemaatinin alması için ilçe merkezindeki tüm cami girişlerine bırakıldı. Gözleme yapan kadınları ziyaret eden Kaymakam İsmail Tosun, Belediye Başkanı Mustafa Demirtaş bir süre kadınlarla sohbet ederek özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Kaymakam İsmail Tosun, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Alperen Korkut ve İlçe Emniyet Amiri Ayhan Istık ile beraber Seydi Resul Türbesini ziyaret eden Belediye Başkanı Mustafa Demirtaş, Şehitler Mahallesi’nde çok eski dönemlerden bu yana düzenlenen ve düzenlenmeye devam eden kadim adetlerden bir tanesinin Seydi Resul Türbesi hayrı olduğunu söyledi. Başkan Demirtaş, "Şehitler Mahallesi’nde çok eski tarihlerden bu güne kadar sürdürülen türbe hayrını daha önce mahalle muhtarımız halka duyurulmak, hayırsever halkımızda bu etkinliğe başta un ve yağ olmak üzere katkıda bulunmaktadırlar. Hayrın yapılacağı gün türbe önünde bir araya gelen hayırsever kadınlarımız yaşlı teyzelerimiz nezaretinde gün boyu gözleme pişirmekte, pişen gözlemeler halka ve cami cemaatine ikram edilmektedir. Bu güzel hayrın bugüne kadar sürmesine sebep olan herkesten Allah razı olsun” dedi. Seydi Resul Türbesi’nin ilçenin sosyal, dini ve iktisadi hayatını belirleyici yerlerinden olduğunu, çok eski dönemlerde kurulan Seydi Resul Tekkesinin o zamanlar ihtiyaç sahipleri ile yolculara hizmet verdiğini söyleyen Şehitler Mahallesi Muhtarı Mehmet Özkan, hayır etkinliğine katkıda bulunan herkese teşekkür etti. “Seydi Resul Kimdir?” Seydi Resul bir Ahi Beyi ve Bektaşi Şeyhi’dir. İlk olarak Kütahya Altıntaş ilçesine bağlı Beşkarış Köyü’nde tekke kurmuş, ardından Germiyan kuvvetleri ile Hisarcık ve çevresindeki yerleşim yerlerinin fethine katılmıştır. Toprakların ele geçmesinin ardından arazilerin bir kısmı kendisi ve arkadaşlarına temlik edilmiştir. O da buraya bir tekke inşa ederek mezkur arazileri tekkenin işletilmesi maksadıyla vakfetmiştir.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:49
Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu
Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan İmera Manastırı yıllar içinde yapılan tahribatlardan kurtarıldı. Manastırın duvarlarına kazınan yazılar ve çizilen grafitiler, uzman bir ekip tarafından temizlenerek tarihi yapı eski görkemine kavuşturuldu. Türkiye’de en fazla tescilli kiliseye sahip 3 şehirden birisi olan Gümüşhane’deki İmera Manastırı’nın duvarlarında yazılan ve görüntü kirliliği oluşturan yazı ve grafitiler uzman ekip tarafından yapılan titiz bir çalışmanın ardından temizlendi. Gümüşhane Valiliği öncülüğünde başlatılan temizlik çalışmaları, Sümela Manastırında da benzer çalışmaları yapan konusunda uzman bir ekip tarafından yürütüldü. Tarihi yapıya zarar vermemek için özel solüsyonlar ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, manastır duvarlarındaki yazılar ve grafitiler büyük ölçüde temizlendi. Merkeze bağlı Olucak Köyü sınırlarında bulunan ve yazılı kaynaklara göre 1350 yılında gotik tarzda inşa edilmiş olan İmera Manastırında “yazı” ve “grafiti” temizliği yapıldı. 1859 yılında rahibe Roxane tarafından yenilenen ve döneminde bölgenin en önemli merkezlerinden birisi olan İmera Manastırı, geçtiğimiz aylarda Vali Alper Tanrısever’in ziyareti sırasında verdiği talimatın ardından temizlendi. Hem içinin hem de duvarlarında önceki yıllardan beri is, kalem ve sprey boyayla yazılan yazı ve grafitiler Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden gelen ve Sümela Manastırında da aynı ve benzer çalışmaları yapan uzmanlar tarafından özel kimyasallar kullanılarak mevcut yapısına zarar vermeden silindi. Bölgenin önemli inanç yapıları arasında gösterilen, gotik mimarisi ve aydınlatma tekniğiyle ilgi çeken İmera Manastırının etrafında Karaca Mağarası, Krom Vadisi, Sümela Manastırı, Çakırgöl, Camiboğazı Yaylası gibi çok sayıda tarihi ve doğal güzellikler yer alıyor. Hristiyan Ortodoks inancının özelliklerini taşıyan ve mimari özellikleriyle dikkati çeken 674 yıl önce yapılan İmera Manastırı, gotik mimariyle yeryüzü aydınlatma tekniği kullanılarak yapılmasının yanında bölgede mimari ve teknik açıdan en değerli ve en korunaklı manastırlardan birisi. Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden Şenol Aktaş ve Ramazan Bulut’un gerçekleştirdiği çalışmaya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüyle İl Özel İdaresi personeli de destek verdi. Geçtiğimiz yıllarda çatısı ve dış cephesinde restorasyon çalışması yapılan manastırda yapılan çalışmalar sırasında tarihi dokusuna zarar vermemeye özen gösterildi. “Vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları ve grafitileri çıkardık” Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlardan Şenol Aktaş, “İmera Manastırında tahribata yol açan bazı yazılar vardı. Kalem ve islerle yazılan ve rahatsızlık verici derecedeydi. Valimizin ve İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün talebi üzerine görevlendirmeyle geldik ve yazıları elimizden geldiğince silmeye çalıştık. Bu süreçte şuna dikkat ettik: Duvar yazılarının yazıldığı bölgelerde özellikle sıvalı boyalar varsa onları tahrip etmemeye çalıştık. Onun yanısıra duvardaki özel sıvaları korumaya çalıştık. Dönemine ait renkler var sıvaların üzerinde onları korumaya çalıştık. Duvarlara yazılan bizim vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları çıkardık, grafitileri de çıkardık. Normal bir duvara yazılı yazıyı silebiliriz ama kilise, cami gibi alanlarda boyalı alanlarda kullandığımız kimyasallar özel olarak üretilen kimyasallar. Onları kullanıyoruz. Süreç bu yüzden biraz uzadı. Biz o kimyasalları elde edebilmek için 1-1,5 ay sonrasında buraya gelebildik. Gerçekten özel sıvalı ve boyalı alanlara zarar vermeden temizleme işlemini yaptık. Bunun önüne geçemiyoruz maalesef. Her yerde her yere yazıyorlar. Çare olarak eğitim diyoruz” dedi. “Güzel sonuçlar aldık tamamlandığında” Bir diğer uzman Ramazan Bulut ise “Kimyasal kullandık genel olarak. Yaklaşık 2 gün sürdü çalışmalarımız. Bayağı uğraştırdı bizi ama güzel sonuçlar aldık tamamlandığında. Bütün bölgeleri tek tek fırçayla altına tahribat vermeden temizledik” ifadelerini kullandı. “Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” Olucak Köyü Muhtarı Hamdi Nas da yapılan çalışma için Vali Alper Tanrısever ve diğer tüm yetkililere teşekkür ederek, “Önceki yıllarda çatısı ve dış duvarları tamir edilmişti. Son olarak içindeki duvarlarda yer alan yazılar temizlendi. Çevre düzenlemesi de yapılacak. Valimizin, Turizm Müdürümüzün ve İl Özel İdaremizin katkılarıyla manastır güzelleşmeye başladı. Noksanlar da var. İlerleyen süreçte etrafındaki alana kamelyalarda konulacak. Bunlar da yapılınca burası turizme açılmış olacak. Yaz aylarında hafta içi günlük 50, hafta sonları 100-150 araç geldiği de oluyor. Buraya gelenler piknik yapıyor, geziyorlar. Buraya insanlar geldiği zaman mutlu oluyor. Havadar, manzarası güzel. Etrafında Krom Vadisi, Sümela Manastırı ve Karaca Mağarası var ve hepsi birbirine bağlı. Buraya gelenler mutlaka İmera Manastırına uğruyor. Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” diye konuştu.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 00:21
"14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması"na başvurular başladı
Tarım ve Orman Bakanlığınca toprağın, suyun, tarımın ve ormanın önemine ilişkin duyarlılığı artırmak amacıyla 14’üncüsü düzenlenen ve bu yıl ilk kez uluslararası boyuta taşınan "Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması" için başvurular başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geleneksel hale gelen "Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması" bu yıl "14. Uluslararası Tarım, Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması" adıyla düzenleniyor. 6 kategoride gerçekleştirilen yarışmanın "Tema" kategorisinin bu yılki konusu, "Üretimin ve Üreticinin Yüzyılı" olarak belirlendi. Yarışmacılar; tarım, hayvancılık, orman, toprak, su, su ürünleri, gıda ve muhafazası, her türlü tarım hareketliliğinin işlenmesi, üretici, çiftçi, çoban, köylü ve köy yaşamına dair faaliyetleri konu alan fotoğraflarla yarışmaya katılabilecek. Başvuruların alınmaya başladığı yarışmanın sonuçları 23 Eylül-23 Ekim tarihleri arasında bildirilecek. Yarışmada, 14 daldaki ödüller törenle eser sahiplerine verilecek. Yarışmada bazı eserlerin yer aldığı sergi de açılacak. Başvurular, 31 Ağustos’a kadar devam edecek.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 00:10
Çoruh Kültür Merkezinde Şiir Gecesi
Bayburt’ta şiir ve türkü dolu gece düzenlendi, Bayburtlular gecede şiire, türkülere doydu. Mehmet Akif Ersoy Ortaokulunun hazırladığı şiir programında Türk edebiyatının en güzide eserleri okundu, orkestra eşliğinde şarkı ve türküler seslendirildi. Belediye Başkanı Mete Memiş, İl Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri ve çok sayıda sanatseverin katıldığı program yoğun ilgi görürken, üniversite akademisyenleri ve müzik öğretmenlerinden oluşan orkestra ekibi de öğrencilere eşlik etti. Çoruh Kültür Merkezinde gerçekleşen şiir dinletisi, plaket takdimi ve gecenin anısına fotoğraf çekimiyle son buldu.
26 Nisan 2024 Cuma - 23:12
Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
26 Nisan 2024 Cuma - 22:51
Sağlıkçılar bu kez eğlendirdi
Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları tarafından oluşturulan müzik grubu “Sağlığın Ritmi” konser verdi. Tamamı sağlık çalışanlarından oluşturulan müzik grubunun bu yıl 2.’sini gerçekleştirdikleri konser Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konsere katılan Niğde Valisi Cahit Çelik, emeği geçenlere teşekkür ederek, sağlık çalışanlarının görevlerini büyük özveri ve fedakarlıkla yaptıklarını, ertelenemeyecek tek görevin sağlık olduğunu vurguladı. Vali Çelik, "Sağlık çalışanlarımızın müzikle ilgilenmesi bizleri memnun etmiştir. Devletimiz vatandaşlarımıza birçok alanda kamu hizmeti sunuyor. Güvenlik, eğitim, sağlık hizmeti sunuyor. Baktığımız zaman gerçekten sağlık hizmetinin bu hizmetler içerisinde çok farklı bir yeri olduğunu biliyoruz. Sağlık hizmetleri diğer hizmetlerden farklı olarak ertelenebilir, ötelenebilir bir hizmet değildir. Bu anlamda da ilimizde sağlık hizmeti sunmaya çalışan 4 bin 750’den fazla var. Ben hepsine Teşekkür ediyorum" dedi. Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan’a devredecek olan Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çekinkaya ise konserde duygusal bir veda konuşması yaptı. Başhekim Çetinkaya katılan davetlilere teşekkür ettiği konuşmasında, "Tamamı sağlıkçılardan oluşan müzik grubumuzun içinde sağlık çalışanlarımız var. Belki detone olacaklar, belki yanlış notaya basacaklar ama eğlenecekler, eğlendirmeye çalışacaklar. Buna ihtiyacımız var çünkü bizler 24 saat çalışan insanlarız, dolayısıyla sağlık çalışanlarının eğlenmek de hakkı diye düşünüyorum. Bugün benim başhekimliğimin son günü. Tüm sorumlularıma, çalışma personellerime çok teşekkür ediyorum. Kırdıklarım olabilir. Özür diliyorum, bana hakkınızı helal edin. Benim size hakkım helal olsun. Böyle muhteşem bir ekibin önünde yapabilecek şey sadece saygıyla eğilmek olur" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından solist, koro üyeleri ve orkestranın sağlık çalışanlarından oluştuğu müzik grubu katılımcılara konser verdi. Sağlıkçıların sahnede gösterdikleri performans katılımcılar tarafından büyük büyük beğeni topladı.
26 Nisan 2024 Cuma - 19:28
Kuş Cenneti Festivali’nin tarihleri açıklandı
Bandırma 33’üncü Uluslararası Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali’nin tarihleri açıklandı. Festival 13 Haziran’da başlıyor. Bandırma’da geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali’nin bu yıl 3 gün sürecek. 33’üncüsü gerçekleştirilecek olan Bandırma Uluslararası Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali’in hangi tarihler asadında düzenleneceği de belli oldu. Bandırma Belediyesi tarafından festival tarihleri 13-15 Haziran 2024 olarak duyuruldu. Festival öncesi 9-12 Haziran 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Sahil Şenliği etkinlikleri için başvuruların ise 18 Nisan-30 Nisan 2024 tarihleri arasında yapılacağı kaydedildi. Etkinlik günlerinde yer almak isteyen sanat atölyeleri, müzik grupları ile solistleri, dans ve spor okulları, gösteri gruplarının başvuruları için belediyenin resmi internet sitesinden ya da Bandırma Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nden yapılabileceği bildirildi. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında 5 gün süren festivalin bu yıl Haziran ayında 3 gün yapılmasına sebep olarak ise Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde yapılacak sınavların, Haziran ayı içinde 2 kez bulunması, yasa ve yönetmelikler gereğince gece geç saatlere kadar müzik yayının yasak olması gösterildi.
26 Nisan 2024 Cuma - 18:06
Çocuk şenliği, minik öğrencilerin gösterileriyle son buldu
Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Çocuk Şenliği’, Koza Çocuk Akademisi öğrencilerinin gösterisi ile sona erdi. Osmangazi Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Hüdavendigar Sosyal Gelişim Merkezi ve Demirkapı Şükran Gönenç Bilgi Evi’nde eğitim gören 4-6 yaş arası 160 öğrenci 23 Nisan’a özel gösteri hazırladı. Minik öğrenciler Dikkaldırım Kapalı Spor Salonu’nda sergiledikleri İstiklal Marşı, çayda çıra, Silifke’nin yoğurdu, ham çökelek, Türk çocuğu ve olimpiyat oyunları gösterileri büyük bir beğeniyle izlendi. Düzenlenen törende konuşan Osmangazi Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü Tamer Balaban, “Osmangazi’de 23 Nisan kutlamaları Demirtaş’ta düzenlenen konser ve etkinliklerle başladı. Cumhuriyet Caddesi’nde gerçekleştirdiğimiz büyük kortej yürüyüşüyle devam etti. Bugün gerçekleştirdiğimiz etkinlikler ile son buldu. Minik öğrencilerimiz bize çok güzel gösteriler sundu” dedi. Birbirinden yetenekli miniklerin düzenlediği gösterileri izleyen aileler ve vatandaşlar, uzun süre öğrencileri alkışlayarak tebrik etti.
26 Nisan 2024 Cuma - 17:24
Çorum’da vatandaşlar yağmur duasına çıktı, kadınlar geleneği yaşattı
Çorum’un İskilip ilçesinde yağışların az olması sebebiyle vatandaşlar yağmur duasına çıktı. İlçede yaşayan kadınlar tarafından ise yağmur duası yapan vatandaşlara bazlama dağıtıldı. Çorum’un İskilip ilçesinde İlçe Müftülüğü tarafından, yaşanan kuraklık nedeniyle camilerde yağmur duası yapıldı. Duadan sonra İskilip Belediye Başkanı İsmail Çizikçi’nin desteğiyle ilçe merkezinde kadınlar tarafından hazırlanan ’mayalı’ olarak bulunan bazlamalar tüm camilerde cemaate dağıtıldı. Yağmur duası eden vatandaşlardan Ulaştepe Mahallesi Muhtarı Yunus Kırkıcı, “Bu yıl da komşularımız imece usulü cuma namazı öncesi mayalı yaptılar. Mayalılar hazır olduktan sonra cami cemaatine dağıtıldı. Yüce Allah, yapacağımız yağmur dualarını kabul etsin” dedi. Güzel bir geleneği hatırladıklarını dile getiren Sabri Çiçek ise, “Bu gelenek annelerimiz tarafından yapılırdı. Sokak başında yoldan geçenlere, çocuklara camiden çıkanlara yağmur mayalısı dağıtılırdı. İnşallah Rabbim rahmetini verecektir. Bu vesileyle hem duamızı ettik hem her eve geleneği ulaşmış olduk hem de geleneğimizi yaşatmış olduk” diye konuştu.
26 Nisan 2024 Cuma - 16:51
Arslantepe Höyüğü’nde yeni dönem kazı çalışmaları başlıyor
Arslantepe Höyüğü’nde kazıların 15 Temmuz’da başlayacağını belirten AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, yeni dönemde devam edecek çalışmalarda Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin’in yer alacağını söyledi. UNESCO listesinde yer alan Arslantepe Höyüğü’nde Temmuz ayında başlayacak kazı çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, ilk kazı çalışmalarının Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hocası ile başladığını daha sonra kendileri ile devam edip ardından ise Frangipane’nin öğrencisi Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ile devam ettiğini hatırlatarak yeni dönem kazı çalışmalarında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin’in kazı koordinatörü olarak görevlendirildiğini belirtti. Arslantepe Höyüğü’nün tarihi derinliğine dikkat çeken AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak Arslantepe Höyüğü’ne gelen ziyaretçilerin talep ve isteklerini karşılamak amacıyla Karşılama Merkezi’nin hayata geçirilmesinin önemine de vurgu yaptı. “Müziğin dili evrenseldir, tarihinin dili ve dokusu da öyledir” Arslantepe Höyüğü’nde yeni dönem kazı çalışmaların 15 Temmuz’da başlayacağını aktaran AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, "Arslantepe Höyüğü’ndeki çalışmaları takip edenler yapıda kazı çalışmalarının Prof. Dr. Marcella Frangipane’nin hocasıyla başladığını daha sonra kendisinin devam ettirdiğini ardından ise Frangipane’nin öğrencisi Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ve ekibi ile devam ettiğini bilirler. 15 Temmuz’da başlayan kazılar birkaç ay devam ediyor ve süreçte çıkarılanlar, bulunanlar o dokuyu yansıtan verilerin sergilenmesi konusunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzle diyaloglarımız var. Sergilenme alanlarını ne kadar genişletebilir, elde edilen verilerin ne kadarı Malatya’da kalabilir ve görünür olabilirse biz o ölçüde daha uluslararası ölçekte bir açılım sağlayabileceğiz. Bu da Malatya için çok önemli. Bu noktada şunu özellikle vurgulamak istiyorum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Malatya’mızın koordinatör bakanı olması buradaki hassasiyet ve detayları bilmesi iletilen taleplerin hızlıca karşılanması açısından da çok önemli. Yeni bir gelişmeyi de belirtmek istiyorum, Arslantepe Höyüğü’nde bugüne kadar İtalyan heyetini yaptığı çalışmalar gerçekten çok kıymetli ama bu çalışmaların yanına kazı heyeti başkanlığına bir atamamız daha oldu. Müziğin dili evrenseldir, tarihinin dili ve dokusu da öyledir. Dolayısıyla yabancı heyet-Türk heyet ayrımına hiçbir zaman girmedik ama kolay diyalog kurabilme ve bizim üniversitelerimizin akademisyenlerimizin de birebir faaliyet göstermesi açısında önemli bir husus. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin, Arslantepe Höyüğü kazı ekibine koordinatör olarak dahil edilmiştir. Arslantepe Höyüğü hakkında bilgi almak istediğimizde Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ile Doç. Dr. Halil Tekin hocamızla diyalog kurabileceğiz hem akademi dünyamıza hem de Malatya’mıza hayırlı olsun” diye konuştu
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder