ASAYİŞ
19 Aralık 2025 Cuma - 17:12 Balıkesir İtfaiyesi gücüne güç katıyor Balıkesir’i afetlere karşı daha güçlü hale getirmek için itfaiye teşkilatına 7 yeni modern araç kazandıran Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir İtfaiyesi olarak bölgenin en güçlüsü olmak zorunda olduklarının altını çizerken, "Balıkesir İtfaiyesi olarak muhtemel tüm afet ve acil durumlara karşı daima teyakkuzdayız. Hemşehrilerimizin güvenliği için daha çok büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz" dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, bölgenin en güçlü itfaiye teşkilatının gücüne güç katmaya devam ediyor. Türkiye’nin dördüncü büyük itfaiye teşkilatı olan Balıkesir İtfaiyesi, personel ve ekipman kapasitesini artırarak afetlere karşı altyapısını güçlendiriyor. Balıkesir ve bölgesini afetlere karşı daha güvenli hale getirmek amacıyla itfaiye teşkilatını yeni nesil araçlarla buluşturan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın katılımıyla modern teknolojiyle donatılmış yeni araçlar hizmete alındı. Balıkesir İtfaiyesinin bölgenin en güçlüsü olmak zorunda olduğunu söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, "İki adet 35 bin litrelik su ikmal tırı, üç adet 12 bin litre kapasiteli itfaiye aracı, bir adet arazi tipi itfaiye aracı ve bir adet su altı ve su üstü arama kurtarma aracı ile toplam 7 adet aracımızı daha İtfaiye’mize kazandırmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Balıkesir’imize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Türkiye’nin en şeffaf ve liyakat süreciyle 50 genç itfaiyeciyi kadroya dahil eden Balıkesir İtfaiyesi, 2026 yılında da kadrosunu güçlendirmeye devam edecek. "Bölgenin en güçlüsü olmak zorundayız" Balıkesir’in güvenliğinin en önemli teminatı olan itfaiyeyi güçlendirmeye kararlılıkla devam ettiklerini belirten Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, il sınırları içerisinde 44 istasyon, 179 araç ve 860 personelle 7/24 görev başında olduklarını söyledi. Bölgenin en büyük, Türkiye’nin ise 4. büyük itfaiye teşkilatını kurmayı hedeflerinin altını çizen Akın, "Balıkesir İtfaiyesi’nin bölgenin en güçlüsü olmak zorunda. Yaz aylarında yaşadığımız orman yangınları, bölgemizin deprem gerçeği bunu bize gösterdi. Halihazırda İtfaiye’miz, başarı anlamında ülke genelinde üst sıralarda yer alıyor. En son Sındırgı’da çok hızlı bir reaksiyon gösterdik ve AFAD’ımız ile birlikte 2-3 dakika gibi kısa bir sürede enkazdan beş vatandaşımızı hızlıca çıkarttık" diye konuştu. "Balıkesir’imize hayırlı olsun" Büyükşehir Belediyesinin öz kaynaklarıyla araçların bakım ve onarımını yaparak modern hale getirdiklerini aktaran Akın, Balıkesir İtfaiyesine yeni araçlar kazandırdıklarını söyledi. Akın, 2 adet 35 bin litrelik su ikmal tırı, 3 adet 12 bin litre kapasiteli itfaiye aracı,1 adet arazi tipi itfaiye aracı ve bir adet su altı ve su üstü arama kurtarma aracı ile toplam 7 adet aracımızı İtfaiye’mize kazandırmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Balıkesir’imize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Dünya Bankası ve İller Bankası üzerinden 20 milyon Euro’luk afet ve deprem kredi fonuna hak kazanarak, yeni araç alımı konusunda çalışmalarımızı tamamladık. Çalışmalarımızın birinci ve ikinci aşamasında sözleşmelerimizi imzaladık. Balıkesir’imize hayırlı olsun. Bu kapsamda;7 adet 24 metrelik merdivenli ve 7 adet 12 ton su kapasiteli itfaiye araçlarımızın imalatlarına başlandı; toplamda 14 adet aracımızı 2026 Mayıs ayında teslim alacağız. Çalışmalarımızın 30 araçlık üçüncü aşamasında da onaylarımız bitti, ihaleyi bekliyoruz. Bu şekilde envanterimize eklediğimiz 51 araç ile toplamda 230 araç filomuz olacak. Ve bölgemizin en güçlü ve donanımlı itfaiye teşkilatı olacağız" diye konuştu. "Büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz" KPSS ve tamamen objektif kriterlerle üç ay süren eğitimlerin ardından İtfaiye’ye 50 yeni memur kazandırdıklarını hatırlatan Akın, "800 kırsal mahallemizdeki yangın römork sayımızı 833’e çıkarttık, 2026 yılında 50 römork daha temin edip teslim edeceğiz. Bununla birlikte kırsal mahallelerimizde gönüllü eğitimlerine devam ediyoruz. Arama ve kurtarmanın vazgeçilmez kahramanlarından ve henüz birçok ilde ve birimde bulunmayan akredite olmuş arama kurtarma köpeği sayımızı 2’ye çıkarttık. Coğrafi Bilgi Sistemi ile ilgili yaptığımız çalışmalarda, bilgiye kolayca ulaşabilmek ve hızlı çözüm üretebilmek adına ulusal ve uluslararası platformlarda farkındalık oluşturduk. Eğitim Şube Müdürlüğümüz altında, personelimizin olaylar sonrası yaşadığı travmaların giderilmesini amaçlayan Psikososyal Destek Birimimizi kurduk. AFAD üzerinden ulusal hafif ve orta sınıf kurtarma akreditasyonu için eğitim ve uygulama programımız Mayıs ayı içinde tamamlanıyor. Su altı ve su üstü eğitim merkezimiz, ulusal itfaiye teşkilatlarına hizmet verebilecek seviyededir. Türkiye Belediyeler Birliği ile yapılan çalışmalarda Türkiye’de "Merdivenli Araç Operatör" belgesi veren tek itfaiyeyiz. Yine Proagresif Sürüş Eğitim Belgesi verilmesi ile ilgili görüşmelerimiz de devam ediyor. Balıkesir İtfaiyesi olarak muhtemel tüm afet ve acil durumlara karşı daima teyakkuzdayız. Hemşehrilerimizin güvenliği için daha çok büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz. Kahramanca mücadele eden tüm İtfaiye Teşkilatımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Vali Ustaoğlu: "Yeni araçlar görevler ifa edecek" Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin afetlere dirençli bir şehir vizyonu doğrultusunda güçlendirdiği itfaiye filosuna yeni araç kazandırmanın gururunu hep birlikte yaşadıklarını belirten Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, "Balıkesir Büyükşehir Belediyemize katılan yeni itfaiye araçlarımız inşallah bundan sonraki süreçte çok kıymetli, çok önemli görevler ifa edecek. Sadece bu yaz ilimiz genelinde 300’ün üzerinde irili ufaklı orman yangını meydana geldi. Bunların her birine itfaiye teşkilatımız, o kahramanlarımız gidiyor ve mücadele veriyor. Bu çok çok önemli. Sındırgı’da yaşadığımız her iki depremde de bizim AFAD’ımız ile beraber ilk andan itibaren gidip orada vatandaşlarımızı kurtaran bizim orada kahramanlarımız bu teşkilat içerisinde AFAD ile beraber görev yapıyorlar. Onun için bunların gelişmesi, yeni araç filolarıyla ilimizin, ülkemizin, milletimizin hizmetinde olması da bir o kadar önemli. Ben, buradan tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Salih Tozan Kültür Merkezi yanında gerçekleşen "İtfaiye Araç Alım" törenine Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın yanı sıra Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga, Savaştepe Belediye Başkanı Ali Koyuncu, İvrindi Belediye Başkanı Önder Lapanta, basın mensupları ve vatandaşlar katıldı.
19 Aralık 2025 Cuma - 17:09 Cezaevinden izinli çıkıp karısını işkence yaparak öldüren kocaya müebbet hapis cezası Denizli’nin Tavas ilçesinde cezaevinden izinli çıkıp üç çocuk annesi eşini elleri ve ayaklarını iple bağlayıp ardından işkence ederek öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan koca, ’eşe ve kadına karşı eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kararda haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanmadı. Denizli’de kamuoyunun yakından takip ettiği Müge Elbeli cinayetine ilişkin dava, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 3. celsede karara bağlandı. Avukat Mehmet Emin Şahin’in takip ettiği davada, sanık M.A.E. ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmaya Müge Elbeli’nin annesi Hatice Tangil ve babası İsmail Tangil de katılarak adalet arayışını mahkeme salonunda sürdürdü. Cumhuriyet savcısı, bir önceki celsede sunduğu mütalaaya uygun şekilde görüşünü yineledi. Savcılık, iddianamede yer alan ’tasarlama’ unsuruna ilişkin yeterli delil bulunmadığını belirtirken, olayın saatler boyunca devam etmesi, maktulün vücudunda çok sayıda kesici alet ve darp izinin bulunması gibi unsurları dikkate alarak, sanığın ’eşe ve kadına karşı eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, savcılık mütalaası doğrultusunda sanık M.A.E.’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Kararda, sanığın haksız tahrik savunmasının ispatlanamadığı vurgulanarak Türk Ceza Kanunu’nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indiriminin uygulanmamasına karar verildi. Ayrıca sanığın sabıkalı geçmişi de göz önünde bulundurularak takdiri indirim yapılmadı. Mahkeme tarafından somut olayın şartlarına göre haksız tahrik değerlendirmesinin titizlikle yapılmış olması, kadın cinayetleriyle hukuki mücadelede emsal nitelikte bir karar olarak değerlendirildi. Yargılanmanın tamamlanmasının ardından bir açıklama yapan ailenin avukatı Mehmet Emin Şahin, "Yargılama sürecinde sanık tarafından ileri sürülen haksız tahrik iddiaları, dosya kapsamındaki somut delillerle örtüşmediğinden sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmiştir. Yine sanık hakkında iyi hal indirimi de uygulanmamış olması kadına yönelik şiddet davalarında cezasızlık algısının önlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu dosya yalnızca Müge Elbeli’nin davası değildir. Bu dava, kadınların yaşam hakkına yönelen sistematik şiddetin yargı önünde nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair önemli bir örnek teşkil etmektedir. Eşe karşı, eziyet çektirilerek işlenen bu cinayetin en ağır şekilde cezalandırılması, benzer suçların önlenmesi ve toplumsal caydırıcılığın sağlanması bakımından hayati önemdedir. Gerekçeli kararın yazılmasına müteakip inceleme ve değerlendirmelerimizi yapacağız. Sanığın, eziyet çektirmenin yanı sıra tasarlayarak ve canavarca hisle kasten öldürme suçundan da cezalandırılması için bölge adliye mahkemesine itirazlarımızı yapıp sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi. Olayın geçmişi Tavas ilçesine bağlı Karahisar Mahallesi’nde 31 Temmuz 2024 tarihinde meydana gelen olayda, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayan M.A.E.’nin (37) yaptığı ihbarın ardından Hanımlar Sokak’taki müstakil eve gelen jandarma ve sağlık ekipleri, 3 çocuk annesi Müge Elbeli’yi (34) evin salonunda ölü olarak buldu. Vücudunda darp ve yara izleri bulunan kadının cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kadının elleri ve ayakları iple bağlandıktan sonra kablo ile dövülerek ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin koca M.A.E. ile A.K., S.S. ve F.Y. gözaltına alındı. Açık cezaevinden izinli çıkan M.A.E.’nin evde eşi Müge Elbeli ile tartışmaya başladığı, tartışmanın büyümesi üzerine eşine hortum ve bıçakla şiddet uyguladığı belirlendi. Olay sonrası bir arkadaşının motosikletiyle kaçan koca, jandarma tarafından yakalandı. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen koca M.A.E. ’kasten adam öldürme’ suçundan tutuklandı. Şüphelilerden F.Y. hakkında adli kontrol kararı verilirken, diğer 2 şüpheli ise serbest bırakıldı.
"İrtikap" soruşturmasında tutuklanan eski Yahşihan Belediye Başkanı Sungur hakkında iddianame hazırlandı
19 Aralık 2025 Cuma - 16:46 "İrtikap" soruşturmasında tutuklanan eski Yahşihan Belediye Başkanı Sungur hakkında iddianame hazırlandı Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Yahşihan Belediyesine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, tutuklu eski belediye başkanı Ahmet Sungur ile birlikte 4 şüpheli hakkında "icbar suretiyle irtikap" suçlamasıyla hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu. İddianamede, iskan ve imar süreçlerinde yetki kullanılarak müteahhitten 35 milyon lirayı aşan ödemelerin alındığı ve kararların bu talepler doğrultusunda şekillendirildiği öne sürüldü. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yahşihan Belediyesine yönelik yürütülen "icbar suretiyle irtikap" soruşturması kapsamında, tutuklanan eski belediye başkanı Ahmet Sungur ile eski belediye başkan yardımcıları C.Y. ve O.U., eski imar müdürü S.A., iş adamı U.B. ve tutuksuz sanık itirafçı Y.N.Y. hakkında suçlamasıyla hazırlanan iddianame Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. İddianamede, Yahşihan ilçesinde yürütülen "Ay Yıldız" isimli inşaat projesinin iskan ve imar süreçlerinde müteahhitten haksız menfaat temin edildiği öne sürüldü. Müşteki müteahhit C.S.’nin beyanları, banka hareketleri, MASAK raporları, HTS kayıtları ve mesajlaşma içeriklerinin delil olarak yer aldığının belirtildiği iddianamede, 2024 yılı içerisinde iskan iptali, ruhsat işlemleri ve yüksek tutarlı idari para cezası tehdidiyle baskı kurulduğu ifade edildi. Müşteki müteahhit C.S.’nin ifadesinde, daire satışlarının tamamlanabilmesi için bazı daireleri devrettiği, ancak arsa sahibi S.O.İ.’nin vekili A.İ. ile gizli ortağı olduğu ileri sürülen F.M.’nin bu durumu "mal kaçırma" olarak değerlendirerek iskan iptali davası açtıkları ve 64 dairenin tapusuna tedbir koydurdukları aktarıldı. Tedbirlerin kaldırılması ve davadan vazgeçilmesi karşılığında 15 milyon TL ile 3 milyon TL avukatlık ücreti talep edildiği iddiasına yer verildi. Resmi sıfatı olmayanlar belediyede karar verici konumunda hareket etmiş Resmi sıfatları bulunmadığı öne sürülen bazı isimlerin belediyede fiili olarak karar verici konumda hareket ettiğinin belirtildiği iddianamede, U.B., C.Y., O.U. ve S.A.’nın projeye ilişkin süreçlerde etkili oldukları iddia edildi. Bu kişiler tarafından binanın "kaçak yapı" konumuna düşürülebileceği belirtilerek 120-130 milyon TL’ye varan idari para cezası uygulanabileceğinin dile getirildiği öne sürüldü. İddianamede, 2024 yılı Eylül ve Ekim aylarında farklı tarihlerde milyonlarca liralık yeni ödemeler yapıldığı, yapı tadilat ruhsatının verildiği ancak projelerin teslim edilmediği, ödeme yapılmaması halinde ruhsatın iptal edileceği yönünde baskı kurulduğu iddialarına yer verildi. C.S.’nin yer alan ifadelerinde, tapulardaki tedbirlerin kaldırılması için A.İ.’ya toplam 12 milyon 500 bin TL ödendiğini ve bu ödemenin ardından mahkeme tedbirlerinin kaldırıldığını ifade ettiği belirtildi. 35 milyona anlaşıldığı iddiası İddianamede, Ahmet Sungur’un kendisine ait villada müşteki müteahhit C.S. ile yaptığı gizli görüşmenin ayrıntılarına da yer verildi. Sungur’un, müşteki müteahhit ile yaptığı görüşmede, "Hakkımda yok 200 milyon istedi, yok bunu talep etti diye konuşuyormuşsun, yok bana mafya gönderiyormuşsun, ben burada kaç mafyandan şırıngayla kan aldım, biliyor musun" sözlerine de iddianamede yer verildi. Görüşmelerde çözüm olarak bir arsanın satın alınıp belediyeye hibe edilmesi ve bu arsanın emsal hakkının 1878 ada 5 parselde kullanılması teklifinin sunulduğu, maliyetin önce 200 milyon TL olarak ifade edildiği, daha sonra bu tutarın 45 milyon TL’ye, ardından 35 milyon TL’ye düşürüldüğü iddia edildi. Mesaj kayıtları: "Başkan aradı, hallet şu işi" Müşteki müteahhit C.S.’nin talimatıyla para transferlerini gerçekleştirdiği belirtilen Ö.B.’nin ifadesinde, Y.N.Y. tarafından yönlendirilen farklı hesaplara banka yoluyla ve elden toplam 35 milyon TL gönderildiği, A.İ.’ya 12 milyon 500 bin TL ödendiği belirtildi. Dosyada, para transferlerine ilişkin IBAN paylaşımlarının mesaj kayıtlarıyla örtüştüğü, "başkan aradı, hallet şu işi diye" şeklindeki ifadelerin iddiaları güçlendirdiği değerlendirmesi yapıldı. Soruşturma evrakında, yapılan araştırmada iş adamı U.B.’nin şirketi adına kayıtlı 2022 model Audi A8 marka bir aracının bulunduğu, bu aracın Ahmet Sungur tarafından kullanıldığına dair 4 Eylül 2025 tarihli tespit tutanağının dosyada yer aldığı, PTS ve trafik kontrollerindeki kayıtların bu durumu desteklediği ifade edildi. Yapılan transferlerle para trafiğinin gizlendiği ortaya çıktı İddianamede yer alan MASAK raporlarında ise paranın ağırlıklı olarak Y.N.Y.’ın hesaplarında toplandığı, dağıtımın ise U.B.’nin yönlendirmesiyle yapıldığı, banka hesapları, elden para teslimleri, kredi kartı kullanımları ve üçüncü kişiler üzerinden yapılan transferlerle para trafiğinin gizlendiği ortaya çıktı. İddianamede, belediye başkanı Ahmet Sungur’un kamu gücünü kullanarak sürecin nihai karar vericisi olduğu, C.Y., S.A. ve O.U.’nun idari işlemlerle sürece aktif katılım sağladığı, U.B.’nin ise resmi sıfatı bulunmamasına rağmen organizasyonu yöneten ve talimat veren kişi konumunda olduğu kanaatine varıldığı belirtildi. "Şikayetçi olmasın" iddiası S.G.Ç.’nin Cumhuriyet Başsavcılığı’nda alınan ifadesinde, Ahmet Sungur ile yaklaşık 5 yıldır gönül ilişkisi yaşadığını, bu süreçte maddi olarak destek gördüğünü ve kira ile geçim giderlerinin farklı kişiler aracılığıyla karşılandığını söylediği öğrenildi. S.G.Ç., Ahmet Sungur’un kendisine önce Opel marka, ardından Volkswagen marka araç aldığını, Volkswagen bedelinin Ahmet tarafından ödendiğini ve aracı güzellik merkezi açmak amacıyla elden çıkardığını beyan ettiği kaydedildi. İfadesinde, 31 Mayıs 2024 tarihinde Ahmet Sungur’un bahçesinde darp edildiğini belirten S.G.Ç., korktuğu için 155’i aradığını ve "beni öldürüyor" dediğini, ancak o gün şikayetçi olmadığını aktardı. Olayın ardından bazı kişilerin kendisinden şikayetçi olmamasını istediğini söyleyen S.G.Ç., bu kapsamda 10 milyon TL teklif edildiğini, 1 milyon TL’yi elden aldığını, kalan 9 milyon TL için teminat olarak ev verildiğini ve söz konusu paranın U.B.’nin hesabından kendisine gönderildiğini iddia etti. S.G.Ç, parayı aldıktan sonra teminat olarak verilen evi geri verdiğini, toplamda 10 milyon TL aldığını ve yaklaşık 6 ay sonra Ahmet Sungur ile barıştıklarını ifade ettiği öğrenildi. 17 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerin eylemlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 250/1 maddesi kapsamında "icbar suretiyle irtikap" suçunu oluşturduğu, suçun zincirleme şekilde işlendiği gerekçesiyle TCK 43/1 maddesinin uygulanması gerektiği belirtildi. Kamu görevlisi olmayan bazı şüpheliler yönünden ise eylemlerin "yardım eden" sıfatıyla değerlendirilmesi talep edildi. İddianamede talep edilen maddeler dikkate alındığında, suçun temel hali için 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörülürken, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması halinde yaklaşık 6 yıl 3 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezası istemi yer aldı.