Son Dakika
|
Eski muhtar varilde ölü bulunmuştu, düştüğü ihtimali üzerinde duruluyor
İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında kırmızı bülten çıkarıldı
Bakırköy’de otomobile silahlı saldırı: 1 ölü
ABD'de nükleer bilimci MIT profesörü vurularak öldürüldü
Bakan Işıkhan: "Asgari ücrette rakam konuşmak için daha çok erken"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Karadeniz’de sivil gemiler hedef alınmamalı, ikazlarımızı ilettik"
Tayland-Kamboçya çatışmasında can kaybı 45'e yükseldi
PFDK’dan 218 futbolcuya bahis cezası!
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında gerekçeli karar açıklandı
Bolivya'da sel felaketi: 20 ölü, 24 kayıp
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Almanya Başbakanı Merz: "Büyük güçlerin oyun topu değiliz"
İsrail'den Mısır’a gaz ihracatına onay
Zelenskiy: "Bugün Moskova'dan, gelecek yılın savaş yılı olacağına dair yeni sinyaller aldık"
Kontrolden çıkan otomobil kafeteryaya girdi: Saniyelerle kurtuldular
ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Katar Başbakanı Al Thani ile Gazze’yi görüştü
Sarıkamış kayak sezonuna "Merhaba" dedi
Eski belediye başkanına suikast davasında itiraf: "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım"
SAĞLIK
Korkuteli Devlet Hastanesi’ne cildiye uzmanı atandı
17 Aralık 2025 Çarşamba - 22:14:59
Korkuteli Devlet Hastanesi hekim kadrosu güçlenmeye devam ediyor. Korkuteli’nde uzun süredir eksikliği hissedilen Cildiye (Dermatoloji) Uzmanı kadrosuna Uzman Doktor Hanife Gündoğdu Köseoğlu atandı. Görevine başlayan Dr. Hanife Gündoğdu Köseoğlu ile birlikte Korkuteli Devlet Hastanesi’nde cildiye branşında sağlık hizmeti yeniden verilmeye başlandı. Cilt hastalıkları başta olmak üzere birçok dermatolojik rahatsızlık için vatandaşlar artık ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 18:36
Ortaca’da ‘Süt Sığırcılığı Sağım Hijyeni ve Sanitasyon Sertifikaları’ dağıtıldı
Ortaca Güzelyurt Mahallesi’nde, Süt Sığırcılığı Sağım Hijyeni ve Sanitasyon Kursu’nu başarıyla tamamlayan üreticiler için sertifika töreni düzenlendi. Halk Eğitim Merkezi iş birliğiyle düzenlenen kursu üreticiler başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı. 40 saatlik kapsamlı eğitim programı Törende konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Seyfettin Baydar, Ortaca ilçesi Güzelyurt Mahallesi’nde 24-28 Kasım 2025 tarihleri arasında toplam 40 saatlik ‘Süt Sığırcılığında Sağım Hijyeni ve Sanitasyon Kursu’ düzenlendiğini belirtti. Kursa; Güzelyurt, Akıncı, Mergenli ve Karadonlar Mahallelerinden toplam 30 çiftçinin katılım sağladığını ifade eden Baydar, eğitimlerin hem teorik hem de uygulamalı olarak gerçekleştirildiğini vurguladı. Hijyen, sanitasyon ve uygulamalı eğitimler öne çıktı Baydar konuşmasında; kurs kapsamında sağım ve sağım hijyeni, sağım ünitelerinin hijyeni, bireysel hijyen, meme sağlığı, sütün yapısı, hijyen ve sanitasyon, doğru sağım basamakları, sağım makinelerinin bakımı, kişisel temizlik ve hijyen ile sütün kontaminasyonunun önlenmesi konularında kapsamlı bilgiler verildiğini söyledi. Teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı eğitimler ile kursiyerlerin bizzat uygulama yapmalarının sağlandığını belirtti. Tüm kursiyerler sertifika almaya hak kazandı Kurs sonu sınavı sonucunda, kursa katılan 30 kursiyerin tamamının başarılı olarak sertifika almaya hak kazandığını ifade eden Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Baydar, üreticileri güvenli gıda üretimine sağladıkları katkıdan dolayı tebrik etti. Konuşmasında hayvancılık desteklemelerine de değinen Baydar, kadın üreticilerin hayvancılık sektöründeki rolünün büyük olduğuna dikkat çekti. Eğitimler devam edecek Ortaca Kaymakamı Kenan Aktaş ise konuşmasında, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen kursların önemine vurgu yaparak, bu tür eğitim faaliyetlerinin artarak devam edeceğini belirtti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 18:13
Bakan Memişoğlu: "Bu ülkenin üçte birinin sigara içmesini bir Sağlık Bakanı olarak istemiyorum"
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Bu ülkenin üçte birinin sigara içmesini bir Sağlık Bakanı olarak istemiyorum. Bu vatandaşlarımızın en büyük risklerinden birisi kiloyla beraber. Onun için gelin Türkiye’yi Avrupa’nın en çok sigara içen ülkesi olmaktan çıkaralım" dedi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 17:38
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde sağlık altyapısı güçleniyor
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde, sağlık hizmetlerinin niteliğini artırmaya yönelik önemli yatırımlar hayata geçirildi. Bu kapsamda; modern altyapısıyla hizmete sunulan Uyku Laboratuvarının açılışı, Çocuk Cerrahisi Kliniği ile Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesinin yatak kapasitelerinin artırılması ve Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinin yenilenmesi dolayısıyla düzenlenen programda, üniversite yönetimi, hekimler ve sağlık çalışanları bir araya geldi. Gerçekleştirilen çalışmalarla birlikte, hastanenin hem fiziki kapasitesi hem de teknolojik donanımı güçlendirilirken, hasta güvenliği, tedavi kalitesi ve hizmet erişilebilirliği açısından önemli kazanımlar elde edildi. Modern tıbbi cihazlar ve güncel sağlık standartları doğrultusunda yenilenen birimler, bölge halkına daha etkin ve hızlı sağlık hizmeti sunmayı hedefliyor. Rektör Hacımüftüoğlu: "Hayata geçirdiğimiz bu çalışmalar, tedavi süreçlerini güçlendiren önemli adımlardır" Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, sağlık alanında yapılan her yatırımın doğrudan insan hayatına dokunduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Üniversite olarak yalnızca akademik başarıyı değil, topluma sunduğumuz hizmetin kalitesini de öncelikli görüyoruz. Araştırma Hastanemizde hayata geçirdiğimiz bu çalışmalar; hasta memnuniyetini artıran, sağlık çalışanlarımızın iş yükünü daha verimli yönetmelerine imkân tanıyan ve tedavi süreçlerini güçlendiren önemli adımlardır. Özellikle çocuk hastalarımıza yönelik yapılan yatırımlar, geleceğimize yapılan yatırımlardır." Rektör Hacımüftüoğlu, Uyku Laboratuvarının, başta uyku apnesi olmak üzere birçok uyku bozukluğunun tanı ve tedavisinde önemli bir boşluğu dolduracağını belirterek, bu merkezin multidisipliner yaklaşımla hizmet vereceğini ifade etti. Uyku sağlığının, bireylerin yaşam kalitesi üzerindeki etkisine dikkat çeken Hacımüftüoğlu, merkezin bölgesel ölçekte de önemli bir ihtiyaca cevap vereceğini dile getirdi. "Yoğun bakım bekleme sürelerinin azalması hasta güvenliği açısından son derece önemli" Yatak kapasitesi artırılan Çocuk Cerrahisi Kliniği ve Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesi sayesinde, kritik hastalara daha hızlı müdahale imkânı sağlanacağına dikkat çeken Hacımüftüoğlu, yoğun bakım bekleme sürelerinin azalmasının hasta güvenliği açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Yenilenen Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinin ise modern donanımı, enfeksiyon kontrol altyapısı ve ergonomik yapısıyla çocuk hastalara daha güvenli ve konforlu bir bakım ortamı sunacağını belirtti. Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: "Bu süreçte emeği geçen tüm yöneticilerimize, hekimlerimize, sağlık çalışanlarımıza ve teknik personelimize teşekkür ediyorum. Yapılan her çalışmanın hastanemize, şehrimize ve bölgemize hayırlı olmasını; hastalarımıza sağlık ve şifa vesilesi olmasını temenni ediyorum."
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
15 Aralık 2025 Pazartesi- 11:22
’Bel kütletmek felce kadar götürebilir’
2
16 Aralık 2025 Salı- 15:32
Dünyanın ileri merkezlerinde yapılan ’hibrit aort’ ameliyatı Samsun’da başarıyla uygulandı
3
16 Aralık 2025 Salı- 12:26
‘Kanser tedavisinde kişiselleştirilmiş yaklaşımlar öne çıkıyor’
4
15 Aralık 2025 Pazartesi- 12:41
Nöroloji uzmanı uyardı: "Ciddi kafa travmaları epilepsiye neden olabilir"
5
17 Aralık 2025 Çarşamba- 09:43
Uzmanından uyarı: "Mağazalarda denenen giysiler hasta edebilir"
17 Aralık 2025 Çarşamba - 17:28
Gediz’de gıda işletmelerine yönelik denetimler sürüyor
Gediz İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü gıda kontrol görevlileri tarafından ilçe genelinde faaliyet gösteren gıda işletmelerine yönelik denetimler gerçekleştirildi. Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında yapılan denetimlerde, gıda güvenilirliği, hijyen koşulları ve mevzuata uygunluk başta olmak üzere birçok kriter titizlikle incelendi. Denetimler sırasında işletme yetkililerine mevzuat hakkında bilgilendirmelerde bulunularak, eksikliklerin giderilmesi konusunda uyarılar yapıldı. Yetkililer, halk sağlığının korunması ve güvenilir gıdaya erişimin sağlanması amacıyla denetimlerin aralıksız devam edeceğini ifade etti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 17:13
Erzurum Şehir Hastanesi’nde bir ilk
Erzurum Şehir Hastanesi’nde, 75 yaşındaki bir hastanın göğüs bölgesindeki tümörlü kitle, "Davinci "adındaki robot ile yapılan konforlu ameliyatla alındı. Bu operasyon Erzurum’da bir ilk olarak kayıtlara geçti. Göğüs cerrahi kliniğinden doktorların robotik cerrahi için eğitim sürecinden geçtiğini, daha sonra robotla operasyon yapıldığını ifade eden Erzurum Şehir Hastanesi Başhekim Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, "Robotik cerrahide teknik ve anestezi ekipleri önem arz ediyor. Robotik cerrahi ile üroloji, prostat kanseri ve kalp ve damar cerrahisinde baypas ve kitle ameliyatları yapılıyor. Hastanemizde ilk olarak göğüs cerrahi kliğinde akciğerde, özellikle göğüs kemiğinin arkasında ’timus’ dediğimiz bezde, tümörlü kitle mevcut, bu kitleyi hocalarımız robotik cerrahi operasyonuyla alacaklar" dedi. "Robotik cerrahi hasta ve hekime avantaj sağlıyor" Erzurum Şehir Hastanesi Göğüs Cerrahı Opr. Dr. Abdulsamet Alp da, operasyonda hastanın göğsündeki kitlesini robotik cerrahi ile alınacağını anlatarak, "Ankara ve İstanbul gibi sayılı merkezde göğüs cerrahisinde robotik cerrahi yapılıyor, şimdi ise Erzurum Şehir Hastanesi’nde böyle imkan var. Robotik cerrahi hasta ve hekime avantaj sağlıyor. Daha az kesi, daha az kanama ve daha hızlı iyileşme ile hastalar normal hayatına hızlı dönüyor" diye konuştu. "Normal yapsaydık 2 saat cerrahi süreci olacaktı" Hasta ve hekimin robotik cerrahide konforlu ameliyat süreci geçirdiğini anlatan Alp, şöyle devam etti: "Hastanın iman tahtasının altında kalbin üzerindeki bölgede tümör var, bu tümörü robotik cerrahi ile alacağız. Bu ameliyatı normal yapsaydık 2 saat cerrahi süreci olacaktı. İman tahtası dediğimiz kemiği kesmek zorunda kalacaktık. Hastanın çok fazla ağrısı olacaktı, en az 1 hata yatacak, normal hayatına geçme süresi ise ortalama 1 ay olacaktı. Fakat robotik cerrahide daha az kanama ve ortalama 3 gün sonra taburcu olacak, 1 hafta sonra ise normal hayatına dönecek."
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:07
Uzmanından uyarı: Yaygın olan virüs influenza
Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, gribal enfeksiyonlar arasında COVID-19 virüsünün daha sık görüldüğünü, ancak son 2 haftadır yaygın olan virüsün influenza olduğunu belirtti. Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kılıç, sonbaharın ilk aylarında artan gribal enfeksiyonlara dair yazılı açıklama yayımladı. Dr. Kılıç, gribal enfeksiyonlar arasında COVID-19 virüsünün daha sık görüldüğünü ancak son 2 haftadır yaygın olan virüsün influenza olduğunu belirtti. Aynı zamanda Gülay Kılıç, hastalık belirtilerinin bu 2 hastalıkta olduğu gibi birçok üst solunum yolu enfeksiyonunda ortak olduğunu da bildirdi. "COVID-19 grip virüslerinden daha bulaşıcıdır" Kılıç, COVID-19 ile gribin ortak görülen belirti ve farklılıklarını şöyle sıraladı: "Ateş ve ateşlenme hissi, titreme, öksürük, nefes darlığı ya da nefes almada zorluk, yorgunluk, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, kas ve vücut ağrıları, baş ağrısı, kusma ve ishal ortak belirtiler arasındadır. Virüsü taşıyan kişilerin öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında etrafa saçtığı büyük ve küçük damlacıklar yoluyla yayılır. Bu damlacıklar yakındaki kişilerin ağız ve burunlarına ulaşabilir ya da solunum yoluyla vücuda alınabilir. Havalandırması yetersiz kapalı ortamlarda, virüs içeren küçük parçacıklar daha uzak mesafelere yayılarak enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca virüsle temas etmiş kişilerle tokalaşma gibi doğrudan temas yoluyla ya da virüs bulunan yüzeylere dokunduktan sonra ağız, burun veya gözlere temas edilmesiyle de enfeksiyon bulaşabilir. COVID-19’a neden olan virüs, belirti başlamadan önce, hafif belirtileri olan ya da hiç belirti göstermeyen kişiler tarafından da başkalarına bulaşabilir. COVID-19 grip virüslerinden daha bulaşıcıdır ve COVID-19 belirtileri temastan 2-14 gün içinde kendini gösterirken, grip daha kısa sürede 1-4 gün içinde belirti verir." Hem influenza hem COVID-19’da hastaların çoğunlukla ateş, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleriyle başvurduğunu vurgulayan Dr. Gülay Kılıç, eşlik eden bulgularının ayırıcı tanı açısından önemli ipuçları sunduğunu ifade etti. "Vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşır" Aynı zamanda Dr. Kılıç, şu bilgileri paylaştı: "Ateşle birlikte şiddetli boğaz ağrısının görülmesi ve öksürüğün eşlik etmemesi bakteriyel tonsilliti düşündürürken; halk arasında ‘nezle’ olarak adlandırılan soğuk algınlığı, rinovirüsün neden olduğu ve burun akıntısı dışında genel hastalık bulguları yapmayan, kısa sürede basit önlemlerle iyileşen bir hastalıktır. Ateşin üç günden uzun sürmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, belirgin halsizlik, derin nefesle artan öksürük veya balgam renginin koyulaşması enfeksiyonun zatürreye ilerlediğini düşündüren önemli bulgulardır. Bu şikayetler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayati önem taşır." "Kapalı alanların havalandırılması gibi basit koruyucu davranışlar da önemlidir" Virüslerden korunmaya ilişkin konuşan Dr. Gülay Kılıç, "Aşılanma bilimsel olarak ağır hastalık, komplikasyon ve hastaneye yatış riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Her yıl influenza virüsünün türleri değiştiğinden, grip aşısının her kış dönemi başında uygulanması önerilmektedir. Enfeksiyonların yayılmasını önlemek için aşı olmanın yanı sıra bulaşma yolları göz önüne alınarak hasta iken evde kalmak, çıkmak zorundaysa maske takmak, mesafeyi korumak, öksürük ile hapşırıkta ağız ve burun kapatmak, elleri sık yıkamak ve kapalı alanların havalandırılması gibi basit koruyucu davranışlar da önemlidir" ifadelerini kullandı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 14:43
Sağlık hizmetlerinden medikal malzeme desteği
Genel sağlık hizmetlerine devam eden Bodrum Belediyesi, tekerlekli sandalye, yürüteç, hasta yatağı gibi ihtiyaçların karşılanması kapsamında bir yılda toplam 510 vatandaşa destek sağladı. Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı yarımada genelinde hizmet veren Sağlık Hizmetleri Bürosu, ihtiyaç sahibi vatandaşlara medikal malzeme desteğinde bulunmaya devam ediyor. Sağlık Hizmetleri Bürosu ekipleri, yatağa bağımlı, tekerlekli sandalye kullanan vatandaşlar ve medikal malzeme kullanma gereksinimini olan hastalar başta olmak üzere, ilçe sınırları içerisinde ikamet eden vatandaşlara dönüşümlü olarak medikal malzeme desteği sağlıyor. Sosyal belediyecilik doğrultusunda kent genelinde çalışmalarını özveri ile sürdüren Sağlık Hizmetleri Bürosu, medikal malzeme ihtiyacı olan vatandaşlardan gelen talepleri değerlendiriyor. Ekipler, gerekli evrakların kontrolünden sonra hasta yatağı, manuel tekerlekli sandalye, oturaklı tuvalet, yürüteç ve koltuk değneği gibi medikal malzemeleri bedelsiz olarak vatandaşlara teslim ediyor. Gerçekleştirilen çalışmalar sonucu 2025 yılı içerisinde 510 vatandaşa destek olundu. Medikal malzeme destekleri kapsamında; 195 vatandaşa hasta yatağı, 128 vatandaşa tekerlekli sandalye, 77 vatandaşa yürüteç, 65 vatandaşa koltuk değneği ve 45 vatandaşa oturaklı tuvalet desteği verildi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:54
Vezirköprü ADSM’de başhekimlikte değişim
Samsun Vezirköprü Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi(ADSM) Başhekimi Dt. Fuat Kaplan, sözleşme süresinin dolması nedeniyle görevinden ayrıldı. Edinilen bilgilere göre, Dt. Fuat Kaplan’ın görevden ayrılmasının ardından başhekimlik görevine en kısa sürede yeni bir atama yapılması bekleniyor. Atama süreci tamamlanana kadar başhekimlik görevini vekâleten Vezirköprü Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Mevlüt Güven’in yürüteceği öğrenildi. Konuya ilişkin resmi atamanın ise önümüzdeki günlerde netlik kazanması bekleniyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:30
10 yıllık böbrek hastası, 1 yıldır beklediği nakille adeta yeniden doğdu
Antalya’da beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan karaciğer ve iki böbrek, nakil bekleyen hastalara umut oldu. Böbrek nakli yapılan 47 yaşındaki Eşe Çalışkan, "Organ nakli yapılacağını duyduğumda yeniden doğdum. Telefonum çaldığında kızım açtı ve ’Anne hemen gidiyoruz’ dedi. O an yeniden doğdum. Bir kızım, bir oğlum var. Çocuklarım için yaşamak istedim. Allah’ıma binlerce şükür bugünü gördüm" dedi. Antalya’nın Manavgat ilçesinde 67 yaşındaki erkek hasta, beyin kanaması şüphesiyle yaklaşık 15 gün önce Manavgat Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından Manavgat Devlet Hastanesi Organ Nakli Koordinatörlüğü, hasta yakınlarıyla temasa geçti. Ailenin organ bağışını kabul etmesi üzerine, 14 Aralık Pazar günü akşam saatlerinde hayatını kaybeden hastanın karaciğeri ve iki böbreği, Antalya’dan gelen uzman ekip tarafından alındı. Alınan organlardan karaciğer ve bir böbrek Antalya’ya, diğer böbrek ise Konya’ya gönderildi. Organ bağışının ardından, polikistik böbrek hastalığı nedeniyle yaklaşık 1 yıldır nakil bekleyen evli ve iki çocuk annesi Eşe Çalışkan’a, Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi’nde sol böbrek nakli gerçekleştirildi. Operasyon, Genel Cerrahi Uzmanı Uzm. Dr. Eyüp Mehmet Kılınç ve ekibi tarafından başarıyla tamamlandı. "Nakil için kadavra listesinde bekliyordu" Operasyonu gerçekleştiren Uzm. Dr. Eyüp Mehmet Kılınç, hastanın uzun süredir böbrek yetmezliğiyle mücadele ettiğini belirterek, süreci şu sözlerle anlattı: " Eşe hanımda polikistik böbrek hastalığına bağlı böbrek yetmezliği tanısı yaklaşık 10 yıldır mevcuttu. Bir yıl önce merkezimize organ nakli için başvurdu. Yakın çevresinde uygun verici bulunamadığı için kadavra listesine kaydedilmişti. Pazar günü bir hastamızın organlarının bağışlanması üzerine, bu böbreğin Eşe hanıma uygun olduğunu tespit ettik ve kendisini merkeze çağırdık. Pazartesi sabah ameliyattan çıktığında yeni böbreği gayet iyi çalışıyordu. Böbrek, bekleme listesinde yalnızca Eşe hanımla uyumluydu. Bu nedenle tek bir hastayı çağırdık." Ameliyat sürecine de değinen Kılınç, "Ameliyat öncesinde hastamızda doğal olarak stres ve korku vardı. Ancak ameliyat sonrası süreci oldukça olumlu geçiyor. Kendisi pozitif bir hasta, iyileşme süreci de gayet iyi. Şu an hem hastamız mutlu hem biz mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Her 10 nakilden biri kadavra bağışıyla" Organ bağışının önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Kılınç, Türkiye’de kadavra bağışıyla yapılan nakillerin halen yetersiz olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde kadavra bağışıyla yapılan organ nakilleri ne yazık ki çok az. Bizim merkezimizde de her 10 nakilden yalnızca biri kadavra bağışıyla gerçekleşiyor. Türkiye genelinde de tablo bu şekilde. Organ bağışının artması, bekleme listesindeki hastalar için hayati önem taşıyor" dedi. "Çocuklarım her gün soluğumu dinliyordu" Nakil sonrası duygularını paylaşan Eşe Çalışkan ise yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: "Polikistik böbrek hastalığı annemden irsi olarak bana geçti, yaklaşık 10-12 yıldır bu hastalıkla yaşıyorum. Son bir yıldır nakil bekliyordum ve çok umutsuzdum. Nakil beklerken halsizdim, ayaklarımda ağrılar bitmiyordu, uykularım kaçıyordu. Sıkıntılarım başlamıştı. Çocuklarım gözüme bakıyordu, her gün benim soluğumu dinliyorlardı." Bağışçı aileye teşekkür eden Çalışkan, "Allah bağışlayan aileden razı olsun, mekanı Cennet olsun. Organ bağışı çok önemli, çünkü bu gerçekten çok çaresiz bir durum. Telefonum çaldığında kızım açtı ve ’Anne hemen gidiyoruz’ dedi. O an yeniden doğdum. Bir kızım, bir oğlum var. Çocuklarım için yaşamak istedim. Allah’ıma binlerce şükür bugünü gördüm. Doktorlarımızdan Allah bin kere razı olsun. Haber geldiğinde biz gelene kadar bütün ekip her şeyi hazırlamışlar" diye konuştu. "Bir telefon her şeyi değiştirdi" Eşe Çalışkan’a refakat eden kızı Nazlı Balık da yaşadıkları duyguları, "Açıkçası umutsuzduk. Ama o telefon geldikten sonra her şey değişti. Bizim için büyük bir şans oldu. Herkes organlarını bağışlamalı. Organlarını bağışlayan aileden Allah razı olsun, mekanı Cennet olsun" sözleriyle dile getirdi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:55
Sağlık-Sen anaokulu sağlık profesyonellerinden tam not aldı
Sağlık-Sen, Ankara’da açtığı anaokulu ile sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinden tam not aldı. Sağlık-Sen, Ankara’da açtığı anaokulu ile sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin önemli bir ihtiyacına cevap veriyor. Etlik Şehir Hastanesi, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ve GATA Hastanesi gibi sağlık kurumlarına yakın bölgede hizmet veren Sağlık-Sen Anaokulu, sağlık profesyonellerinin en çok tercih ettiği kreşlerden birisi oldu. Dil eğitimi, manevi değerler eğitimi, robotik kodlama eğitimi ile çocukların bilgi ve becerilerinin artıracak eğitim politikasını benimseyen Sağlık-Sen Anaokulu, sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinden tam not aldı. "Eğitim olarak içerik dolu dolu" Sağlık-Sen Anaokulu hakkında görüşlerini paylaşan sağlık ve sosyal hizmet profesyonelleri verilen eğitimin kalitesinden ve çocuklarının mutluluğundan bahsetti. Çalışan anne-babalar için kreşin zorunlu olduğunu dile getiren bir veli, "Böyle bir kreş keşke diyoruz daha önce açılsaydı. Çünkü kızımı ben sabah okula bırakırken gerçekten çok mutlu bir şekilde bırakıyorum. Aynı şekilde zor bir şekilde alıyorum akşam dönerken. Çünkü gerçekten çok seviyor" dedi. Diğer bir veli ise verilen eğitimin kalitesinden bahsederek, "Eğitim olarak içerik çok dolu. Müfredat dolu dolu. İngilizce ve Fransızca eğitimi alıyor. Manevi değerler eğitimi alıyor. Robotik Kodlama eğitimi alıyor oğlum. Robotik Kodlama eğitimiyle zaten teknolojiye olan ilgisi daha da arttı ve günümüz şartlarına uygun bir şekilde paralelde ilerliyoruz" ifadelerini kullandı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 12:53
Albert Einstein’ın mezun olduğu Zürih Üniversitesi’nden Dr. Humayun Kakar’a büyük onur
İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Humayun Kakar, İsviçre Zürih Üniversitesi’nde yürütülen ve dünyanın en saygın kalp yetersizliği programları arasında yer alan ileri uzmanlık eğitimini 60 hekim arasında 2’ncilikle tamamlayarak, Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından "Kalp Yetersizliği Uzmanı" unvanına layık görüldü. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Kardiyoloji Bölümü hekimlerinden Uzm. Dr. Humayun Kakar, Albert Einstein’ın doktora eğitimini aldığı üniversite olan İsviçre’de Zürih Üniversitesi / University Hospital Zurich (USZ) bünyesinde yürütülen ve uluslararası alanda yüksek saygınlığa sahip 2 yıllık Kalp Yetersizliği İleri Uzmanlık Eğitim Programı’nı (PCHF - Advanced Studies in Heart Failure) üstün bir başarıyla tamamladı. Dünyanın farklı ülkelerinden katılan 60 hekim arasından 2’ncilik derecesi elde eden Dr. Kakar, gösterdiği akademik ve klinik performansla ödüle layık görüldü. Programın başarıyla tamamlanmasının ardından Uzm. Dr. Humayun Kakar,Avrupa Kardiyoloji Derneği (ESC) ve Avrupa Kalp Yetersizliği Derneği (HFA) tarafından resmi olarak "Kalp Yetersizliği Uzmanı (Heart Failure Specialist)" unvanı almaya hak kazandı. "Bu başarıyı ülkeme ve hastalarıma hizmet etmek için taşıyorum" Elde ettiği başarıya ilişkin değerlendirmede bulunan İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Humayun Kakar, şu ifadeleri kullandı: "Bilim tarihine yön vermiş, Albert Einstein’ın doktora yaptığı ve kardiyoloji alanında ilklerin yaşandığı Zürih Üniversitesi’nde bu eğitimi almak benim için büyük bir onurdu. Programı 2’ncilik derecesi ve ödülle tamamlamak ise ayrı bir gurur kaynağı oldu. Avrupa Kardiyoloji Derneği ve Avrupa Kalp Yetersizliği Derneği tarafından ‘Kalp Yetersizliği Uzmanı’ olarak onaylanmak, mesleki yolculuğumda çok kıymetli bir aşama. Burada edindiğim bilgi ve deneyimi, ülkemizde ve görev yaptığım hastanemde hastalarımın yaşam kalitesini artırmak için kullanacak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum." ‘Bilim tarihine yön veren bir merkezde ileri uzmanlık’ Zürih Üniversitesi, yalnızca tıp alanında değil, bilim tarihinde de önemli bir yere sahip köklü bir kurum olarak öne çıkıyor. Albert Einstein’ın doktora eğitimini aldığı üniversite olan Zürih Üniversitesi, aynı zamanda modern kardiyolojinin dönüm noktalarından birine de ev sahipliği yaptı. 16 Eylül 1977’de, Zürih Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan Andreas Grüntzig, dünyada ilk kez kalp damarına balon anjiyoplasti (PCI) işlemini gerçekleştirerek girişimsel kardiyolojinin temellerini attı. Dr. Kakar’ın eğitim aldığı bu merkez, bugün de kardiyoloji alanında öncü çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:47
Zübeyde Hanım Kadın Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde kadın sağlığı konuşuldu
Kepez Belediyesi, "Yaşlı Dostu Kepez Projesi" kapsamında Zübeyde Hanım Kadın Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde "Kadın Hastalıkları ve Sağlığı" konulu bir söyleşi düzenledi. Kepez Belediyesi, Zübeyde Hanım Kadın Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde "Kadın Hastalıkları ve Sağlığı" konulu bir söyleşi gerçekleştirildi. Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Uzm. Dr. Perisa Sadıkoğlu, kadınların yaş alma sürecinde karşılaşabileceği sağlık değişimlerini, menopoz yönetimini, düzenli sağlık kontrollerinin önemini ve yaygın kadın hastalıklarının erken belirtilerini anlattı. Katılımcılara, sağlık konuları sade ve anlaşılır bir dille aktarılırken, kadınların kendi sağlıklarını daha yakından takip edebilmeleri ve ihtiyaç duyduklarında doğru sağlık hizmetlerine erişebilmeleri için pratik bilgiler de paylaşıldı. Söyleşi boyunca katılımcıların soruları yanıtlandı, farkındalığı artırmaya yönelik bilgilendirmeler yapıldı. Kepez Belediyesi, yaşlı dostu bir şehir anlayışının sadece mekansal düzenlemelerle sınırlı olmadığını, kadınların sağlık konusunda bilinçlenmesini, doğru bilgiye ve hizmetlere erişimini güçlendirmeyi hedefliyor. Kepez Belediyesi bu doğrultuda kadınların yaşam kalitesini artırmaya yönelik bilgilendirici ve farkındalık oluşturan çalışmalarını aralıksız sürdürecek.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:43
Acil tıp eğitiminde dijitalleşme çalışmasına uluslararası kongrede ödül
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil tıp uzmanı Dr. Ayhan Tabur, sağlık yönetimi alanında düzenlenen uluslararası bir kongrede önemli bir başarı elde etti. Dr. Tabur’un "Acil Tıp Eğitiminde Dijitalleşmenin Öğrenim Süreçlerine Katkısı ve Sanal Simülasyon" başlıklı çalışması, 16. Uluslararası Sağlık ve Hastane Yönetimi Kongresi kapsamında en iyi poster sunumu ikincilik ödülüne layık görüldü. Sağlık Akademisyenleri Derneği (SAD) ile Kuzey Karolina Pembroke Üniversitesi (UNC-Pembroke) iş birliğinde, Antalya’da düzenlenen kongrenin başkanlığını Prof. Dr. H. Seval Akgün ve Prof. Dr. Allen C. Meadors yürüttü. Kongrede sürdürülebilir sağlık sistemleri, dijital hastanelerin organizasyonu, yönetimi ve sağlık alanında finansal okuryazarlık gibi güncel konular ele alındı. Ödüle layık görülen çalışmada, acil tıp eğitiminde dijitalleşmenin öğrenme süreçlerine katkısı bilimsel veriler ışığında değerlendirildi. Özellikle sanal simülasyon uygulamalarının, acil servis ortamında karşılaşılan yüksek riskli ve hızlı karar verilmesi gereken klinik senaryoların eğitiminde önemli avantajlar sunduğu vurgulandı. Çalışmada, sanal simülasyonların hekimlerin klinik becerilerini geliştirdiği, ekip içi iletişimi güçlendirdiği ve hata yapma riskini azaltarak güvenli bir öğrenme ortamı sağladığı ifade edildi. Kongre kapsamında sunulan posterler bilimsel özgünlük, yöntemsel yeterlilik, yenilikçi yaklaşım ve sunum kalitesi gibi kriterler doğrultusunda jüri tarafından değerlendirildi. Yapılan değerlendirme sonucunda Dr. Tabur’un posteri, en iyi poster sunumu ikincilik ödülüne layık görülerek başarı belgesi ile ödüllendirildi. Ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda akademisyen, sağlık yöneticisi ve uygulayıcının katıldığı kongrede, sağlık hizmetlerinin geleceğinde dijital dönüşümün rolü kapsamlı biçimde ele alındı. Etkinlik, sağlık eğitiminde yenilikçi yaklaşımların paylaşılmasına ve disiplinler arası iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sundu. Dr. Ayhan Tabur, aldığı ödülün acil tıp eğitiminde dijital uygulamaların yaygınlaştırılması açısından önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu belirterek, bilimsel çalışmalarını sürdürmeye devam edeceğini ifade etti.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:40
ADÜ Hastanesi’nden ailelere çağrı: "Yenidoğan taramalarını ihmal etmeyin"
ADÜ Hastanesi Çocuk Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Göksoy, doğumdan sonraki ilk günlerde yapılan yenidoğan tarama testleri sayesinde birçok ciddi hastalığın erken teşhis edilerek kalıcı hasarların önlenebildiğini vurguladı. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Hastanesi, Ulusal Yenidoğan Tarama Programı’nın yenidoğan sağlığı açısından taşıdığı hayati öneme dikkat çekti. ADÜ Hastanesi Çocuk Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Göksoy, doğumdan hemen sonra yapılan tarama testleri sayesinde birçok ciddi hastalığın erken dönemde tespit edilerek kalıcı hasarların önüne geçilebildiğini vurguladı. Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Ulusal Yenidoğan Tarama Programı kapsamında, fenilketonüri, biyotinidaz eksikliği, konjenital hipotiroidi, konjenital adrenal hiperplazi, kistik fibrozis ve spinal müsküler atrofi (SMA) gibi önemli hastalıkların tarandığını belirten Dr. Göksoy, bu hastalıkların erken tanısının bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde alınan bir damla topuk kanı ile yapılan tarama testlerinin hayat kurtarıcı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Emine Göksoy, "Bu basit ancak etkili yöntem sayesinde ciddi hastalıklar erken dönemde tespit edilerek tedaviye başlanabiliyor. Böylece bebeklerde oluşabilecek kalıcı hasarların önüne geçilebiliyor" dedi. Programın başarısında ailelerin bilinçli katılımının kritik rol oynadığını vurgulayan Dr. Göksoy, ailelerin yenidoğan taramalarını ihmal etmemesi gerektiğinin altını çizdi. Yenidoğan tarama programlarının erken tanı ve tedaviyle pek çok hastalığın önlenmesine katkı sağladığını belirten Göksoy, "Bu programlar sayesinde birçok bebeğin yaşamı kurtulmakta ve sağlıklı nesillerin yetişmesine zemin hazırlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:34
Dr. Öğr. Üyesi Melik: "Mide kanseri, sessiz ilerler ama erken teşhisle tedavi edilebilir"
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Melik, mide kanseri ile ilgili bilgi vererek erken teşhisle tedavi edilebilir hastalık olduğunu söyledi. SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Melik, mide kanserinin, midenin iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan ciddi bir hastalık olduğunu söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Melik, "Ülkemizde de sık görülen ve çoğu zaman sinsice ilerleyen mide kanseri, erken teşhisle tamamen tedavi edilebilir" dedi. Uzun süren mide yanması, şişkinlik, hazımsızlık gibi şikayetlerin ‘stresten olur’ diyerek geçiştirilmemesi gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Melik, "Bu belirtiler yeni başladıysa veya sürekli hale geldiyse bir uzman hekime başvurmak gerekir" şeklinde konuştu. Dr. Öğr. Üyesi Melik, mide kanseri belirtilerini, "Geçmeyen mide ağrısı veya rahatsızlık hissi, iştahsızlık, erken doyma, nedensiz kilo kaybı, bulantı veya kusma, katran renginde dışkı gibi durumlar" olarak sıraladı. Melik, "Her mide ağrısı kanser değildir, ama özellikle 40 yaş üstü bireylerde bu şikâyetler uzun sürüyorsa genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanına başvurmalıdır" ifadelerini kullandı. Dr. Öğr. Üyesi Melik, risk altındaki kişilerle ilgili bilgiler de paylaşarak, "Helicobacter pylori enfeksiyonu olanlar, ailesinde mide kanseri öyküsü bulunanlar, 50 yaş üzerindekiler, sigara, alkol kullananlar, tuzlu, tütsülenmiş ve işlenmiş gıdalarla beslenenler, az sebze-meyve tüketenler ve obez bireyler risk altında" dedi. Yaşam tarzı değişiklikleriyle bu risklerin önemli ölçüde azaltılabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Melik, "Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji uzmanları, risk grubundaki bireylerde düzenli kontrollerin önemine özellikle dikkat çekmektedirler" şeklinde konuştu. "Erken teşhis hayat kurtarır" Erken tanı konan mide kanserinde tedavi başarısının yüzde 90’a kadar çıktığını hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Melik, "Bunun anahtarı endoskopidir. Endoskopi, halk arasında, kamera ile mideye bakma olarak bilinir. Ucunda kamera bulunan ince bir tüp yardımıyla mide içi görüntülenir ve şüpheli alanlardan biyopsi alınır. Ağrısız ve kısa süren bir işlemdir. Genel Cerrah ve Gastroenterologlar, 40 yaş sonrası mide şikâyeti olan herkese bu basit işlemin ihmal edilmemesini önermektedir" ifadelerine yer verdi. "Tedavi bir ekip işidir" Tedavinin hastalığın evresine göre planlandığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Melik, "Erken evrede, küçük tümörler endoskopik olarak alınabilir. İleri evrede, cerrahi, kemoterapi, radyoterapi veya hedefe yönelik tedaviler uygulanır. Bu süreçte Genel cerrahi, onkoloji, gastroenteroloji, diyetisyen ve psikolojik destek ekipleri birlikte çalışır. Multidisipliner yaklaşım, tedavi başarısını artırır" dedi. "Korunmak elimizde" Dr. Öğr. Üyesi Melik, mide kanserinden korunmak için önerilerde bulunarak, "Sigara ve alkolü bırakın. Tuzlu, tütsülenmiş ve işlenmiş gıdalardan uzak durun. Sebze-meyve tüketimini artırın. Fazla kilolardan kurtulun, aktif yaşayın. Helicobacter pylori enfeksiyonu varsa tedavi olun. Mide şikâyetlerini ve aile öyküsünü ihmal etmeyin" şeklinde konuştu. Mide kanserinin korkutucu olabileceğini ancak erken tanı ve bilinçli yaşam alışkanlıkları ile önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Melik, "Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır. Midenizin sesini dinleyin, bedeninizi ihmal etmeyin" diye konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder