EKONOMİ
27 Nisan 2024 Cumartesi - 11:03 Türk Telekom Ventures’ın yatırım yaptığı girişimlerin portföy değeri 190 milyon dolar Girişimlere verdiği desteği bir üst seviyeye taşıyarak 2018 yılında Girişim Sermayesi Şirketi Türk Telekom Ventures’ı kuran Türk Telekom’un, bugüne kadar yatırım yaptığı girişimlerin değeri 190 milyon doları buldu. Türk Telekom, yarının teknolojilerini üreten ve ihraç eden Türkiye vizyonuna katkı sunmak adına 2013 yılından bu yana girişimcilere büyük destek sağlıyor. Kurumsal girişim hızlandırma programı PİLOT ile teknoloji birikimini aktararak yenilikçi fikirlerin büyümesine rehberlik eden Türk Telekom, nakit desteği ve sayısız fırsat sunarak girişimleri destekliyor. Yapılan açıklamaya göre, PİLOT ile bugüne kadar 111 girişime 32 milyon TL nakit desteği sunan Türk Telekom, bu girişimlerin dünyaya açılarak 35 milyon doları aşan yatırım almasını sağladı. Ekonominin kaldıracı haline gelen girişimcilik ekosistemine verdiği desteği 2018 yılında Türk Telekom Ventures’ı kurarak bir üst seviyeye taşıyan Türk Telekom, yenilikçi fikirlerin yarına taşınmasında lokomotif görevi üstleniyor. 2018’den bu yana yatırım yaptığı 21 girişimin toplam portföy değeri 190 milyon dolara ulaşan Türk Telekom Ventures, ABD Silikon Vadisi’nde yer alan ofisiyle yerli girişimlerin dünyaya açılmasına olanak sunuyor. Girişimleri her konuda destekleyerek uçuşa geçiren Türk Telekom PİLOT, girişimcilerin Stanford Üniversitesi’nde özel tasarlanan bir programda eğitim almasını sağladı. “Türk Telekom Ventures ile teknoloji ihraç eden Türkiye vizyonuna katkı sunuyoruz” Türk Telekom Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan, “Girişimcilik, kurum kültürümüzün en önemli değerlerinin başında geliyor. Türkiye’nin iletişim tarihinde kilometre taşlarını döşemiş bir şirket olarak ekonomik ve teknolojik ilerlemenin anahtarının girişimcilik olduğunu biliyor ve bu bilinçle hareket ediyoruz. Türkiye’nin ilk kurumsal girişim hızlandırma programı PİLOT ile 2013’ten bu yana 111 girişime 32 milyon TL’lik nakit desteğinin yanı sıra şirketin paha biçilemez teknoloji birikiminin aktarımını sağladık. Girişimcilik ekosistemine biotech alanından eğitime, yapay zekâdan görüntü işleme ve büyük veri çözümlerine kadar pek çok alanda destek veriyoruz. Türk Telekom Ventures ile 2018’den bu yana geleceği şekillendirecek teknolojiler alanında yenilikçi fikir sunan girişimlere yatırım yapıyoruz. Şirket ile bugüne kadar yatırım yaptığımız girişimlerin portföy değeri 190 milyon dolara ulaştı. Ülkemizin teknoloji üreten ve ihraç eden ülke olma vizyonuna, yerli girişimlerimizi dünyaya açılmasında köprü rolü üstlenerek öncülük ediyoruz. Yerli ekosistemi destekleyerek yenilikçi fikirleri yarınlara taşımaya kararlıyız” diye konuştu.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:54 Elazığ’da örtü altı çilekte ilk hasat Elazığ’da örtü altında yetiştirilip 10 ay hasadı yapılan çilek bahçesinde yılın ilk hasadı başladı. Elazığ’da Uluova bölgesine özgü, tadı ve aromasıyla yöre halkının vazgeçilmezi olan çilekte hasat başladı. Geçen yıllara oranla yağışların fazla olması nedeniyle rekoltenin yüksek olduğu Elazığ’da yılın ilk örtü altı çileği toplandı. Sabah erken saatlerde mesaiye başlayan işçiler, hem günlük olarak topladıkları çilekleri aracılarla alıcılara ulaştırarak pazarda yerini almasını sağlıyor hem de ekonomik kazanç elde ediyor. Yılın 10 ayında üretiliyor Yaklaşık 16 yıldır merkeze bağlı Kuyulu köyünde hem tarlada hem de örtü altında çilek yetiştiren Necati Karataş, çileğin bu sene kilogramının 60 liradan satıldığını kaydetti. Yetiştirdikleri çileğin rağbet gördüğünü belirten üretici Necati Karataş “Örtü altında yaklaşık 16 yıldır çilek üretimi yapıyoruz. Bu sezonda örtü altı çileğimizi üretmeye ve toplamaya başladık. Mahsulleri alıyoruz. Bu bittiğinde bu sefer tarlada işler başlıyor. Dönüşümlü olarak yılın 10 ayında çilek üretiyoruz. Kuyulu çileğimiz çok güzel. Buna ek olarak çeşit gelişimini sağladık. Daha kaliteli, verimi çok, raf ömrü uzun ve aroması daha güzel olan çilek cinsi olan kabalacını getirdik. Bunu yılın 10 ayında üretiyoruz. Genelde mahsulümüzü yakın çevreye ulaştırıyoruz. Fiyatlarımız şuanda 60 lira civarında toptan gidiyor ve çileğimiz rağbet görüyor. Üretim olduğu sürece tüketim, pazarda problemimiz yok” dedi.
Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:36 Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan Aksaray’ın merkeze bağlı bin 300 nüfusa sahip Gücünkaya köyünde yaşayan köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Nüfusun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da her geçen yıl gelişen tarım ve hayvancılık büyümeye devam ediyor. Merkeze bağlı bin 300 nüfuslu Gücünkaya köyünde ise köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Hemen her evin önünde en az 2 adet sera bulunurken, köy halkı domates, salatalık, biber, patlıcan gibi tüm sebzelerin yanı sıra fide üreterek satışa sunuyor. Çocukluklarından beri seracılık yaptıklarını anlatan Serpil Ok (50), “Çocukluğumuzdan beri bu işi yapıyoruz. Köyümüzün ekmek teknesi, gelir kaynağı, bizim işimiz de bu. Anne, baba ve ebeden gelme bir meslek. Köyümüzün bütün halkı fidecilik yapar, sebzecilik yapar, seralarda domates, salatalık, biber yetiştirilir, fideler yetiştirilir. Köyümüzün işi bu” dedi. Gücünkaya köyünün ’küçük Adana’ olduğunu belirten İsmail Ok (59) ise, “Ben doğduğumdan beri, ebelerimizden, dedelerimizden öğrendiğimiz gibi bu işi yapıyoruz. Şimdi hala devam ediyoruz. Şubat ayında başlar Mayıs’ın sonuna kadar devam ederiz. Fide yetiştiriyoruz. Diğer günlerde de sebze üzerinde çalışırız. Yani burası küçük bir Adana. Bizim gelirimiz bu. Bütün köy geçimini sera üzerinden sağlamaktadır. Domates, biber, fasulye, salatalık, patlıcan gibi sebze üzerinde her şey burada yetiştirilir” diye konuştu.
Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan sağlanıyor
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:29 Aksaray’daki küçük Adana’da geçim seracılıktan sağlanıyor Aksaray’ın merkeze bağlı bin 300 nüfusa sahip Gücünkaya köyünde yaşayan köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Nüfusunun yüzde 80’inin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray’da her geçen yıl gelişen tarım ve hayvancılık büyümeye devam ediyor. Merkeze bağlı bin 300 nüfuslu Gücünkaya köyünde ise köy halkı seracılık yaparak geçimini sağlıyor. Hemen her evin önünde en az 2 adet sera bulunurken, köy halkı domates, salatalık, biber, patlıcan gibi tüm sebzelerin yanı sıra fide üreterek satışa sunuyor. Çocukluklarından beri seracılık yaptıklarını anlatan Serpil Ok (50), “Çocukluğumuzdan beri bu işi yapıyoruz. Köyümüzün ekmek teknesi, gelir kaynağı, bizim işimiz de bu. Anne, baba ve ebeden gelme bir meslek. Köyümüzün bütün halkı fidecilik yapar, sebzecilik yapar, seralarda domates, salatalık, biber yetiştirilir, fideler yetiştirilir. Köyümüzün işi bu” dedi. Gücünkaya köyünün küçük Adana olduğunu belirten İsmail Ok (59) ise “Ben doğduğumdan beri, ebelerimizden, dedelerimizden öğrendiğimiz gibi bu işi yapıyoruz. Şimdi hala devam ediyoruz. Şubat ayında başlar Mayıs’ın sonuna kadar devam ederiz. Fide yetiştiriyoruz. Diğer günlerde de sebze üzerinde çalışırız. Yani burası küçük bir Adana. Bizim gelirimiz bu. Bütün köy geçimini sera üzerinden sağlamaktadır. Domates, biber, fasulye, salatalık, patlıcan gibi sebze üzerinde her şey burada yetiştirilir” diye konuştu.
Devlet desteğiyle kurdukları çiftlikte ’hanım ağa’ oldular
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:50 Devlet desteğiyle kurdukları çiftlikte ’hanım ağa’ oldular Osmaniye’de kadın girişimciler, kooperatif aracılığıyla devletten aldıkları hibe desteğiyle kurdukları büyükbaş hayvan çiftliğinde aile ekonomisine katkı sağlıyor. Osmaniye Düziçi Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi çatısı altında 23 ev hanımı, Ticaret Bakanlığı KOOP-DES, Sanayi Bakanlığı SOGEP ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’ndan aldıkları desteklerle kurdukları büyükbaş hayvan çiftliğinde süt ve süt ürünleri üretimiyle ekonomiye katkı sunuyor. Kooperatif bünyesinde kurdukları çiftlikte 10 baş süt ineğinin bakımını yapan kadınlar, 7 kişi başladıkları yolda 23 kadınla faaliyet göstermenin ve 300 kadınında hayatlarına dokunmanın mutluluğunu yaşıyor. Kooperatifin en genç ortaklarından biri olduğunu söyleyen Mine Sina Yüksel, "Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde yaşıyorum. Düziçi Kadın Kooperatifinin en genç ortağıyım, liseyi bitirdikten sonra çıktım bu maceraya aslında. Girişimcilik yapmak istedim, girişimciliğe merak sardım. Kendimi geliştirdim, bu konuda daha sonra Düziçi Kadın Kooperatifini buldum. Onlar da sağ olsunlar bana kucak açtılar, bende onların bir ortağı oldum. Şu an burada bizim hayvanlarımız da var, hayvanlarımızla ilgileniyorum. Onların yemleriyle, onların sütleriyle ilgileniyorum arta kalan zamanımızda da yukarıdaki atölyemizdeki çalışan kadınlara yardım edip destek oluyorum. Kooperatif bünyesinde 10 büyük baş hayvanımız var. Bunların sütlerini sağıyor, sütlerinden peynirler, çökelekler, tereyağı yapıyoruz ve sütlerini ayrıca evleri gezerek satıyoruz" dedi.
TZOB Başkanı Bayraktar: “Buğdayın maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 arttı”
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:38 TZOB Başkanı Bayraktar: “Buğdayın maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 arttı” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 oranında artarak kilogramı 10 lira 87 kuruş olarak tespit edildi” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday üretiminde hasat döneminin yaklaşmasını değerlendirdiği ve üreticilerin sorunlarını dile getirdiği bir basın açıklaması yaptı. “Ülkemizin hemen hemen her ilinde üretimi yapılan, tarımsal üretimin ve gıda sanayinin vazgeçilmez ham maddesi buğdayda hasada sayılı günler kaldı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çiftçilerimiz artan maliyet karşısında ürettiği üründen hak ettiği geliri elde etmeyi bekliyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Buğdayda kültürel işlemlerin yoğun olduğu Ekim-Mart döneminde mazot fiyatı ortalama 23 lira iken bu yıl aynı dönemde yüzde 76 artışla ortalama 40 liranın üzerine çıktı. Mazot fiyatı son bir yılda ise yüzde 105 oranında artış gösterdi. Taban gübresinin yoğun olarak kullanıldığı Ekim-Kasım-Aralık aylarında ise DAP gübresinin ortalama fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16, 20.20.0 gübresinin fiyat ise yüzde 22 oranında artış gösterdi. Şubat ve Mart ayında kullanılan ÜRE gübresinin fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 oranında arttı.” Ziraat odalarından aldıkları bilgiyi paylaşan Bayraktar, Türkiye genelinde geçen yıla göre arazi kira ücretlerinde yüzde 64, işçilik ücretlerinde ise yüzde 75’e varan oranlarda artış yaşandığını söyledi. “Buğdayın maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 arttı” Bu yıl iklim değişikliğinin etkisiyle kış uykusundan erken uyanan tarla farelerinin birçok ilde ekili hububat alanlarını istila ettiğini belirten Bayraktar, “Bu durum zirai ilaç maliyetini geçtiğimiz yıla göre yüzde 52 oranında artırdı. Çiftçilerimizin buğday tohumunu attığı günden hasada kadar yapacağı harcamalar dikkate alınarak yapılan maliyet hesabında, kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyeti geçen yıla göre yüzde 62 oranında artarak kilogramı 10 lira 87 kuruş olarak tespit edildi” diye konuştu. “Geçtiğimiz yıl Toprak Mahsulleri Ofisi üzerine düşen görevi yaparak çoğunluğu buğday olmak üzere 12 milyon tonun üzerinde hububat alımı gerçekleştirdi. Haliyle Toprak Mahsulleri Ofisi’nin depoları doldu. Son günlerde Toprak Mahsulleri Ofisi depolarının doluluğuna ve dünya buğday fiyatlarının düştüğüne yönelik açıklamalar çiftçilerimizi tedirgin ediyor. Bu doğrultuda Toprak Mahsulleri Ofisi’nin sorumluluğu geçmiş yıllara nazaran bu yıl daha da arttı” ifadelerini kullanan Bayraktar, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin çiftçileri rahatlatacak buğday fiyatını bir an önce açıklaması gerektiğini aktardı. Değişen iklim şartlarının tarımsal üretimi her geçen yıl zorlaştırdığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Çiftçilerimiz her üretim döneminde önceden tahmin edemediği risklerle karşılaşıyor. Bu yıl üretim döneminin başladığı Ekim ayından itibaren toplam yağışlar ülke genelinde normalin üzerinde gerçekleşirken, artan sıcaklıklar farklı sorunları beraberinde getirdi. Bazı bölgelerde yağış ve beraberinde gerçekleşen aşırı sıcak hava artan nemle beraber buğdayda pas hastalığını artırırken, yine kış aylarının sıcak geçmesiyle artan fare popülasyonu çiftçilerimizi zora soktu.” Buğday üretiminin olduğu illeri sıralayan Bayraktar, “Buğday üretiminin yüzde 27,1’ini Afyonkarahisar, Çorum, Çankırı, Yozgat, Kırıkkale, Konya, Karaman, Samsun, Kastamonu, Karabük, Isparta, Uşak, Bilecik, Aydın ve Antalya oluşturuyor. 15 ilde yağışların yetersiz olması ve Nisan ayında 30 dereceyi geçen hava sıcaklıkları zarar riskini artırıyor. Bahar yağışlarının oldukça önemli olduğu buğdayda özellikle bu 15 ilde beklenen yağışların gerçekleşmemesi durumunda kuraklık bekleniyor” ifadelerini kullandı. “Tarımsal üretim tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de destekleniyor. Bu çerçevede buğday üreticisine de gübre mazot ve prim desteği başta olmak üzere destekleme ödemeleri yapılıyor. Ancak, ülkemizde destekler zamanında açıklanmıyor ve genel olarak çiftçilerimizin yoğun masraf yaptığı dönemde ödenmiyor” diyen Bayraktar, çiftçilerin buğday hasadından geçen yıl ki pirimi henüz alamadığını belirtti. 2022 yılında 19 milyon 750 bin ton buğday üretiminin 2023 yılında yüzde 11,4 artışla 22 milyon tona yükseldiğini hatırlatan Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Bu üretim artışına rağmen ithalatımızda artış gösterdi. 2022 yılında 8 milyon 822 bin ton olan buğday ithalatımız üretimimizdeki artışın üzerinde yüzde 35 artışla yaklaşık 11 milyon 700 bin ton seviyesine yükseldi. Ülkemiz 2023 yılında yapmış olduğu buğday ithalatının yüzde 75’ini Rusya, yüzde 22’sini Ukrayna’dan gerçekleştirdi.” Türkiye’de artan nüfusa pareler olarak buğday talebinin de arttığını kaydeden Bayraktar, şöyle konuştu: “Buğdayda yurt içi ihtiyacımız dikkate alındığında buğday tüketimimiz 19,4 milyon ton seviyelerindedir. Dolayısıyla dünya genelinde ve ülkemizde buğday üretiminde azalma olduğunda ekmek fiyatları başta olmak üzere unlu mamuller fiyatlarındaki artış, tüm kesimleri etkiliyor. Buğday üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak, ithalata olan bağımlılığı azaltmak gerekiyor. Bu nedenle üreticilerimizi her koşulda üretime teşvik etmek amacıyla gerekli tedbirler zamanında alınmalıdır.”
TESK Genel Başkanı Palandöken: “Evliliklerin 500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor”
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:15 TESK Genel Başkanı Palandöken: “Evliliklerin 500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor” Bu yıl havaların erken ısınmasıyla birlikte düğün sezonunun da açılmaya başladığını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Havaların erken ısınmasıyla birlikte fotoğrafçı, kuaför, berber, gelinlikçi, çiçekçi, pastacı, çeyizci gibi onlarca farklı sektörde esnafımız düğün sezonuna hazır. Bu yıl yapılacak düğünlerle birlikte evliliklerin 500 milyar TL’lik ekonomi oluşturması bekleniyor” dedi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken düğün sezonunun başlamasıyla birlikte evliliklerin ekonomiye olan yansımasını değerlendirdi. Piyasanın canlanmak için düğün sezonunu beklediğini belirten Palandöken, ortalama düşün yapmanın maliyetini anlattı. Beyaz eşyadan oturma grubuna, düğün salonundan ziynet eşyalarına kadar yapılan harcamaların 500 bin liradan başladığını kaydeden Palandöken, "Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak tüm ürün ve hizmetlerde çok ciddi fiyat artışları var. Düğünlerin vazgeçilmezi altının fiyatı son 1 yılda yüzde 100’e yakın arttı. Eskiden gelin damada gelen altınlar düğün maliyetini önemli ölçüde karşılardı şimdi o da hayal oldu. Öte yandan düğün salonu kiralarındaki astronomik artış, beyaz eşya ve elektronik eşyalardaki fiyat artışları hesaba katıldığında gençlerimiz işsizlik ve ekonomik nedenler yüzünden evliliği geciktirebiliyor. Devletimiz gençleri evliliğe teşvik etmek için elinden geleni yapıyor. Birtakım teşvik ve destekler var ancak tüm çiftler için sıfır faizli destek kredilerinden yararlanma imkanlarının sağlanması çok önemli. Bu hem çiftlerin düğün masraflarına katkı hem de kuracakları yuvalarla ekonomiye katkıları bakımından çok önemli olacak” diye konuştu. “Geçtiğimiz yıl düğünler piyasaya 300 milyar lira katkı sağladı” Gençlerin dünya evine girmesi ve piyasaların canlanmasında düğünlerin önemli bir yeri olduğuna değinen Palandöken, “Geçtiğimiz yılın TÜİK verilerine göre düğün sektörü piyasaya 300 milyar TL’lik ekonomik katkı sağladı. İğneden ipliğe yapılan düğün alışverişleri ise emlakçıdan taksiciye, matbaacıdan organizasyoncuya kadar çok sayıda sektöre doğrudan kazanç kapısı oluyor. Bu yıl dünya evine girecek gençlerimizin mağdur olmaması için firmalar elini taşın altına koyarak yeni evlenecek çiftlere özel kampanya ve indirimler yapmalı. Öte yandan bu düğün sezonunda alışveriş yapacak vatandaşlarımız güven, memnuniyet, garanti ve kayıt dışılığı önlemek adına bir sıkıntı yaşamamak için bildiği ve güvendiği esnafı tercih etmeli” şeklinde konuştu.
Bakan Işıkhan, Denizli İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısına katıldı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 08:41 Bakan Işıkhan, Denizli İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısına katıldı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Denizli İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu 2024 yılı 2. olağan toplantısına uzaktan bağlantıyla başkanlık etti. Denizli’nin işgücü, istihdam ve mesleki eğitim ihtiyacını tespit etmek, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları ile işletmelerde yapılacak mesleki eğitim ve istihdam konularında etkinlik ve verimliliği artırmak amacıyla yerel düzeyde politikalar oluşturmak, plan yapmak ve kararlar almak, ilgili kurum ve kuruluşlara görüş ve önerilerde bulunmak amacıyla düzenlenen İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu (İİMEK) 2024 yılı 2. olağan toplantısı, kurul temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıya online olarak katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Denizli Valiliği toplantı salonunda gerçekleşen toplantıya Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Pamukkale Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Turan Karadeniz, Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hülya Bartal, Pamukkale Üniversitesi ÇEKO Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karadeniz, Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürü Ahmet Taş, İş Kurumu İl Müdürü Fatih Işık, kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Bakan Işıkhan’ın video konferans sistemi ile yaptığı toplantı sonrası İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu (İİMEK) Toplantısı, Vali Coşkun başkanlığında devam etti. Vali Ömer Faruk Coşkun, toplantıda yaptığı konuşmada; “Kurul toplantısında alacağımız kararların ilimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Denizli Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Fatih Işık tarafından genel işgücü piyasası verileri hakkında kurul üyelerine bilgilendirme sunumu yapıldı. Toplantı, kurul üyelerinin görüş ve önerilerinin ardından sona erdi.
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de
27 Nisan 2024 Cumartesi - 02:43 Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor"
26 Nisan 2024 Cuma - 20:23 TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.