EKONOMİ
Bakan Kacır: "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" 20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:41:39 Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından sanayicilerin başarılarını taçlandırmak amacıyla, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla "Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni" düzenlendi. Törende konuşan Bakan Kacır, "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" dedi. "Sanayide Yapay Zeka" temasıyla gerçekleştirilen, İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan Gaziantep firmalarının ödüllendirildiği Gaziantep’in Yıldızları-2025 Ödül Töreni, Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Sahnesi’nde yapıldı. Bir dizi program ve açılış için Gaziantep’te bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da törene katıldı. "Yeni döneme ‘Sanayide Yapay Zeka’ mottosuyla başlıyoruz" Törenin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, "Gaziantep’in Yıldızları" Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, Gaziantep’in tarih boyunca zorluklar karşısında üretimden vazgeçmeyen bir şehir olduğunu kaydetti. Ünverdi, "Gaziantep’i Gazi yapan ruh; cesareti, inancı ve olağanüstü direncidir. Pandemi, deprem ve küresel krizlere rağmen şehrimiz çalışmaya, üretmeye ve ihracat yapmaya devam etmiştir" ifadelerini kullandı. Ünverdi ayrıca, bu duruşun Gaziantep sanayisinin en güçlü yanlarından biri olduğunu belirterek, sanayicilerin özverili çalışmaları sayesinde kentin ekonomik dalgalanmalara karşı güçlü bir performans sergilediğini vurguladı. Gaziantep’in ihracat ve sanayi verilerine de değinen Ünverdi, "Bugün şehrimizde 6 binin üzerinde imalatçı firmamızla 435 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. 184 ülkeye ihracat yapan Gaziantep, Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren 6’ncı ili konumundadır" dedi. Sanayide dönüşümün artık bir tercih değil zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Ünverdi, "Yeni döneme ‘Sanayide Yapay Zeka’ mottosuyla başlıyoruz. Bu dönüşüm sürecini sanayicilerimizle birlikte yürüterek Gaziantep sanayisini ileri teknolojiyle buluşturmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm sürecini sanayicilerimizle birlikte yürüterek Gaziantep sanayisini ileri teknolojiyle buluşturmaya devam edeceğiz. Böylece verimliliği artıran, katma değeri yüksek ve küresel rekabette daha güçlü bir üretim yapısını şehir genelinde kalıcı hale getirmeyi hedefliyoruz. Her zaman sanayimizin ve üreticilerimizin yanında olan Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’a, Valimize, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, rektörlerimize, tüm başkanlarımıza, müdürlerimize, kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcilerine; başarılarıyla bu anlamlı günü yaşamamıza vesile olan sanayicilerimize ve tüm katılımcılarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" şeklinde konuştu. Vali Çeber ve Başkan Şahin’nden sanayicilere tebrik ve teşekkür Gaziantep Valisi Kemal Çeber, törende yaptığı konuşmada Gaziantep’in üretim, ihracat ve istihdam alanlarındaki güçlü yapısıyla Türkiye ekonomisine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Sanayicilerin üretimden vazgeçmeden çalışmalarını sürdürmesinin kentin sanayi gücünü ayakta tutan en önemli unsurlardan biri olduğunu ifade eden Çeber, kamu kurumları olarak her zaman sanayi camiasının yanında yer aldıklarını belirtti. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in köklü üretim kültürünü teknoloji ve inovasyonla buluşturan öncü bir şehir olduğunu ifade etti. Gaziantep Sanayi Odası tarafından "Sanayide Yapay Zeka" temasıyla düzenlenen ödül töreninin, kentin geleceğe dönük vizyonunu ve dönüşüm iradesini güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Şahin, akıllı üretim, dijitalleşme ve sürdürülebilir sanayi anlayışının Gaziantep için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" Yıllık ürün ihracatının 270 milyar olduğunu söyleyen Bakan Kacır, "Küresel ekonominin akışının değiştiği serbest ticaretin terk edildiği, korumacılık, yerinde üretim yakından ve dostlardan tedarik yaklaşımının yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Tedarik zincirleri; küresel krizler, şoklar ve bölgesel çatışmalar neticesinde yeniden şekilleniyor. Küresel ekonominin ağırlık merkezi batıdan doğuya kayıyor. Rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için; dijital dönüşüm, yeşil ve döngüsel ekonomiye geçiş gün geçtikçe önem kazanıyor. Böylesi bir tabloda, sanayi ve teknoloji kabiliyetleri stratejik değer taşıyor. Pek çok ülke, yeni dünyayı ancak bugünlerde idrak etmeye başladı. Geleceğe dönük bir arayış ve kavrayış içine girdi. Türkiye olarak biz bu yeni dünya düzenine hazırlıklıyız. Son 23 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik. Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim kabiliyetimiz ve lojistik avantajlarımızla küresel ölçekte yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başardık. Küresel pazarlarda önemli bir rekabet avantajı elde ettik. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada, Ticari araç, güneş paneli, otobüs, beyaz eşya, tekstil, ağaç ürünleri, çimento ve çelik üretiminde Avrupa’da birinciyiz. Alüminyum, seramik, plastik mamûl, düz cam, motorlu taşıtlar rüzgar türbini, kule ve komponentlerinde Avrupa’nın önde gelen üreticileri arasındayız. 23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı. Sanayi üretiminde oluşturduğumuz katma değeri 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükselttik" dedi. "Gaziantep’imizin üretim gücünü daha da büyütmek için yatırımın, istihdamın, ihracatın önünü açmayı sürdüreceğiz" Gaziantep’teki verilerle ilgili de açıklama yapan Bakan Kacır, "Girişimci ruhu, güçlü sanayi altyapısı ve dünya pazarlarıyla kurduğu sağlam bağlarla Gaziantep de bu iftihar tablosunun mimarları arasında yer alıyor. Gıdadan plastiğe, halıdan mobilyaya, kimyaya geniş üretim yelpazesiyle, "güçlü sanayi, güçlü Türkiye" vizyonumuzun gerçeğe dönüştüğü şehirlerimiz arasında Gaziantep de bulunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; Gaziantep’imizin üretim gücünü daha da büyütmek için yatırımın, istihdamın, ihracatın önünü açmayı sürdüreceğiz. Nitekim son 23 yılda; organize sanayi bölgelerimizin altyapısından yatırım teşviklerine, KOBİ desteklerinden teknoloji ekosistemine kadar pek çok başlıkta attığımız adımlar şehrimizin üretim altyapısını tahkim etme irademizin nişanesidir. Şehrimizde üretimi katma değerli buluşturmak üzere 10 Ar-Ge merkezi, 1 tasarım merkezi ve 2 teknopark kurduk. KOSGEB aracılığıyla, son 23 yılda 7,5 milyar liralık desteği KOBİ’lerimize sunduk. Sadece bu yıl Gaziantep’te KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin 1,2 milyar lira kaynağa erişimini sağladık. 23 yılda Gaziantep’te yatırım teşvik sistemimizle, 562 milyar lira yatırımın ve yaklaşık 114 bin istihdamın önünü açtık. Sadece bu yıl düzenlediğimiz teşvik belgeleriyle Gaziantep’te 24 milyar lira yatırımın ve 3 bin 600istihdamın önünü açtık. Cumhurbaşkanımızın kararıyla yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi doğrultusunda, ilimizde gerçekleştirilen yatırımların destekçisi olmayı sürdürüyoruz. Gaziantep’te organize sanayi bölgelerimizde hayata geçirilecek yatırımlarda; istihdam edilecek çalışanların SGK İşveren Payının yarısını 4 yıl boyunca Bakanlığımız tarafından karşılıyoruz. Şehrimizde yapılacak yatırımlarda kullanılacak krediler için finansman desteğini 24 milyon liraya çıkardık. 9,5 puan faiz/kâr payı desteği sunuyoruz. Yatırımın niteliğine göre yüzde 30’a varan yatırıma katkı oranı ile vergi indirimi sağlıyoruz. Yatırım makinelerinde KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti veriyoruz. Yeni teşvik sistemimizle birlikte devreye aldığımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımız ile Gaziantep’te gerçekleştirilecek; Sitrik asit üretimi, iplik üretimi, Biber atıklarından katma değerli ürün üretimi, Orta-yüksek teknolojili tekstil makineleri yatırımları için nitelikli destekler sunuyoruz. Bu yatırımlarda 240 milyon liraya kadar finansman desteği ve yatırımın yüzde 50’si oranında vergi indirimi sağlıyoruz" dedi. "23 yılda 5 yeni OSB’yi şehrimize kazandırdık" Bakan Kacır, "Gaziantep sanayisinin çarklarının hızlı dönmesi adına son 23 yılda 5 yeni OSB’yi şehrimize kazandırdık. Organize sanayi bölgelerimizin toplam büyüklüğünü 2 bin 570 hektardan 7 bin 877 hektara çıkardık. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi İsale Hattı projesiyle de sanayicimizin üretim süreçlerinde ihtiyaç duyduğu suya daha güvenli ve kesintisiz erişimini teminat altına aldık. Organize sanayi bölgelerimizde çalışan memnuniyetini artırmak üzere oluşturduğumuz lojman modelinin uygulamasını yakın zamanda Gaziantep’te de hayata geçiriyoruz. Şehrimizi yeni yatırımlarla büyütmeye, teşvik ve desteklerimizle ihya etmeye devam edeceğiz. Gaziantep’te attığımız bu somut adımlar, aslında ülke sanayimizin küresel rekabet gücünü artırma hedefimizin sahadaki en güçlü yansımalarıdır. Ülkemizi küresel piyasalarda çok daha rekabetçi, krizlere karşı çok daha mukavemetli ve katma değeri yüksek ürünlerle söz sahibi olan bir ’küresel sanayi devi’ haline getirmekte kararlıyız" ifadelerini kullandı. "300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz" Yapılan projelerle ilgili bilgi veren Bakan Kacır, "Teknolojide paradigma değişimleri bu anlamda bizler için kıymetli fırsat pencereleri sunuyor. Bunların başında da kuşkusuz iş süreçlerini, sosyal hayatımızı köklü şekilde değiştiren yapay zekâ geliyor. Bugün yapay zekâ başta olmak üzere dijital teknolojileri iş süreçlerine entegre eden, yapay zekânın sunduğu fırsatları doğru değerlendiren işletmeler; maliyetlerini düşürüyor, verimliliğini artırıyor, hatayı azaltıyor, teslimat sürelerini kısaltıyor; dünya pazarlarında bir adım öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; sanayimizi dijital teknolojileri üretim süreçlerine güçlü biçimde entegre ederek daha rekabetçi, daha verimli ve daha yüksek katma değerli bir üretim yapısına kavuşturmak temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda ekonomimizin verimlilik odaklı dönüşümüne ivme kazandırmak üzere Dijital Dönüşüm Destek Programını hayata geçirdik. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından sağladığımız 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz. KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıracak, sektörlerimizin gelişimine doğrudan katkı sunacak merkezlerin kurulmasını destekleyen önemli bir adımı daha devreye alıyoruz. KOSGEB eliyle yürüteceğimiz Sektörel Gelişim Merkezi (SEGEM) Destek Programı ile; dijital, yalın ve yeşil dönüşüm süreçlerini hızlandıran, yapay zeka destekli çözümlerle KOBİ’lerin dönüşümüne rehberlik eden merkezlerin kurulmasına destek veriyoruz" ifadelerine yer verdi. "Ülkemizin enerjisini harcayan, kaynaklarını heba eden, insanını teröre kurban veren karanlık dönem artık son buluyor" Terörsüz Türkiye sürecinin sanayiye olumlu etkileri olacağını da sözlerine ekleyen Bakan Kacır, "Sizlerin de malumu olduğu üzere tarihi bir sürece girmiş bulunuyoruz. Terörsüz Türkiye süreciyle terörü gündemimizden çıkarıyoruz. Yıllar yılı ülkemizin enerjisini harcayan, kaynaklarını heba eden, insanını teröre kurban veren karanlık dönem artık inşallah son buluyor. Terörsüz Türkiye süreciyle ülkemizin doğusundan batısına huzur iklimi hâkim oldukça her karış toprağımıza bereket gelecek. Öte yandan yakın coğrafyamızda gelişen istikrar ortamı ve yeni ticaret koridorları kurduğumuz dostluk köprüleri ile büyük bir potansiyel vaat ediyor. Biz de yanı başımızdaki gelişmeleri yerinde değerlendiriyor, şehirlerimizi, üretim gücümüzü, altyapımızı, insan kaynağımızı yeni açılan fırsat pencereleri doğrultusunda geleceğe hazırlıyoruz. Attığımız stratejik adımlarla kazanan Türkiye, kazanan bölgemiz olacak" diye konuştu. GSO-GAÜN Teknopark protokolü imzalandı İSO 500 ve İSO İkinci 500 listelerinde yer alan firmalara ödüllerin verildiği törende ayrıca Gaziantep Sanayi Odası ile Gaziantep Üniversitesi arasında, GSO Mesleki Eğitim Merkezinde kurulacak olan Teknopark için protokol imzalandı. Teknopark, Organize Sanayi Bölgesinin kalbinde firmalara önemli avantajlar sunacak; yenilikçi projeleri, akademik birikimi, endüstriyel tecrübeyi ve yapay zeka odaklı çalışmaları aynı çatı altında buluşturacak. Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni, hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. Ödül törenine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Halil Şen, Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, GSO Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı Mehmet Hilmi Teymur, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşen Ahi, Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yiğitcan Konukoğlu, İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Ahmet Paksu, siyasi partilerin il başkanları, kurum temsilcileri, sanayiciler ve çok sayıda davetli katıldı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:05 Balıkesir Büyükşehir’den logo açıklaması Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İçişleri Bakanlığı tarafından logo değişikligi sonrası Başkan Ahmet Akın hakkında verilen "soruşturma izni" ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada meclis kararının valilikçe de onaylanarak, kesinleştiği ve yürürlüğe girdiği vurgulanırken, belediye kasasından bu çalışma için hiçbir ödeme yapılmadığı, herhangi bir kişiye haksız menfaat sağlanmadığı ve kamu zararı oluşmadığı savunuldu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya mecralarında, belediyemize ve şahsıma İçişleri Bakanlığı tarafından ’soruşturma izni verilmesi’ kararına ilişkin yer alan haberlerde kamu zararı gibi gerçekle ilgisi olmayan ifadeler hakkında soruşturma izni verilmesi kararı, kamu görevlilerinin yargılanması için yetkili makamlar tarafından verilen idari bir karardır. Başka bir ifade ile, ortada ne savcılık tarafından düzenlenmiş bir iddianame ne de bir mahkeme kararı mevcuttur. Ayrıca, soruşturma izni verilmesi kararı kesin değildir, konunun Danıştay aşaması vardır. Hukuka ve gerçeğe aykırı olan söz konusu karara karşı Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın avukatları tarafından Danıştay nezdinde gerekli itiraz yapılacaktır. Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz logosu dijital iletişimin gereklerine uygun olarak revize edilmiştir. Logonun yeni görünümü Belediye Meclisi’nde kabul edilmiştir" denildi. "Logo için belediye bütçesinden herhangi bir harcama yapılmamıştır" Açıklamanın devamında logo için hiçbir harcama yapılmadığı belirtilerek, "Söz konusu logo çalışması, bir grup akademisyen ve grafik tasarımcısının tamamen gönüllü katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Bazı basın yayın organlarında yer alan ’yaklaşık 480 milyon liralık harcama’ iddiaları asılsızdır ve asla gerçeği yansıtmamaktadır. Logo değişikliği nedeniyle belediyemize herhangi bir kamu zararı oluşmamıştır. Ayrıca, eski logonun yer aldığı stok halindeki basılı ürünler, tabela ve diğer tüm materyaller kesinlikle değiştirilmemiş ve stoklar tükenene kadar kullanılmıştır. Bu sebeple de logo revizesi belediyemize hiçbir ilave maliyet getirmemektedir. Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da Belediyemizi şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir anlayışla yönetmeye devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki çamur, her zaman atanın eline bulaşır. Kamuoyunu yanıltıcı iddialarla meşgul edenlere yönelik hukuki girişimleri ise derhal başlatacağız" ifadelerine yer verildi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 14:53 Yeni yıl üzümleri yola çıkmaya başladı Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Aşağıkoçaklar Mahallesi’nde yeni yıl sofralarının vazgeçilmezi olan yılbaşılık üzümlerin kesimine başlandı. İlçede "yeni yıl üzümü" üretimiyle tanınan üzüm üreticisi Musa Topdemir, bu yıl da geleneği bozmayarak 70 dönümlük çekirdeksiz Sultaniye üzüm bağında hasada başladı. Her yıl yeni yıl döneminde pazarlara üzüm sunmasıyla bilinen üretici Musa Topdemir, temmuz ayından bu yana örtü altında beklettiği dünyaca ünlü Coğrafi işaretli Çekirdeksiz Sultaniye üzümleri keserek sevkiyata hazırladıklarını belirtti. Topdemir, yılbaşı sofralarını süsleyen üzümlerine olan talebin her yıl arttığını ifade ederek, "Üzüm deyince akla, tarihte kral, kraliçe, prens, prenseslerin güzelleşmek ve sağlıklı olmak için yedikleri tek meyve üzüm. Manisa’nın Sarıgöl ilçesi dünyanın üzüm merkezi. Kış üzümlerimiz, şifalı kış üzümlerimizin kesimi başlamıştır. Yılbaşında örtü altı üzümler Sarıgöl’den gelecek. Şuan üzümlerimiz ilk olarak İzmir’de Ali Bodur kardeşimiz tarafından pazarlanacaktır" dedi. Tüccar Ali Bodur ile yapılan pazarlık sonucu Musa Topdemir üzümün kilosunu 50 TL’den sattı. Yeni yıl üzümleriyle bölgede bir geleneği yaşattıklarını vurgulayan Topdemir, Sarıgöl üzümlerinin aroması ve dayanıklılığıyla tercih edildiğini söyledi. Üreticiler, yılbaşı öncesinde hasadın artarak devam edeceğini ve üzümlerin Türkiye’nin birçok ilindeki pazarlara gönderileceğini kaydetti. Bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2025 yılı üzümlerinin 2026 yılının ilk günlerinde de dalından kesilerek taze taze sofraları tatlandıracağı öğrenildi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:54 Bakan Kacır: "Su kaynaklarımızın sanayimizde etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep’te OSB İsale Hattı ve İslahiye Sanayi Sitesi Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Bakan Kacır, "Su kaynaklarımızın sanayimizde etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz" dedi. Bir dizi program ve açılış törenine katılmak üzere Gaziantep’te bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, OSB İsale Hattı ve İslahiye Sanayi Sitesi Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı. Törende açılış konuşmasını yapan Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, isale hattı projesinin öneminden, vizyonundan ve hedeflerinden bahsederek proje detayları hakkında bilgi verdi. "Ülkemiz de jeopolitik konumu gereği iklim krizini en fazla hisseden ülkeler arasında yer alıyor" Konuşmasına Bakan Kacır, "Tüm dünyanın küresel iklim değişikliği tehdidini somut şekilde hissettiği bir dönemden geçiyoruz. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, ekonomilere büyük zarar veren ve doğal yaşamı tehdit eden bu gerçek, her bir coğrafyayı farklı şekilde sınıyor. İklim değişikliğinin etkileri, adeta bir alarm niteliğinde kendini göstererek, sistemsel bir kırılmaya işaret ediyor. Ülkemiz de jeopolitik konumu gereği iklim krizini en fazla hisseden ülkeler arasında yer alıyor. Suyun verimli ve etkin kullanımı; sektörler arası ortak kullanılan bir kaynak olarak planlı yönetimi, Tarımdan endüstriyel kullanıma kadar geniş bir yelpazede su ayak izini azaltıcı adımların hayata geçirilmesi, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için olmazsa olmazımızdır. Zira su şehirlerimizin refahı kadar, sanayimizin sürekliliği için de stratejik bir girdidir. Hele ki Gaziantep gibi; üretim kabiliyetiyle, ihracat performansıyla, girişimci ruhuyla Türkiye’nin omurgasını taşıyan şehirlerimizde ‘su yönetimi’, geleceği yönetmek demektir" dedi. "OSB’lerimizde verimliliğin temeli olan merkezi atık su arıtma tesisi sayısını 147’ye çıkardık ve 221 OSB’de atık su sorununu çözdük" Gaziantep OSB’de 221 atık su sorununu çözdüklerini söyleyen Bakan Kacır, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; su kaynaklarımızın sanayimizde etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Planlı sanayileşme atılımımızın merkezinde yer alan organize sanayi bölgelerimizin; su, enerji ve atık yönetimini entegre bir anlayışla ele alıyoruz. OSB’lerimizi verimli ve çevreci üretim üslerine dönüştürüyoruz. Bu doğrultuda, OSB’lerimizde verimliliğin temeli olan merkezi atık su arıtma tesisi sayısını 147’ye çıkardık ve 221 OSB’de atık su sorununu çözdük. Dünya Bankası ile sürdürdüğümüz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’nde önümüzdeki yıl 8 OSB’de Atıksu Arıtma Tesisi ve 5 OSB’de Atıksu Geri Kazanım Tesisi projesini tamamlamayacağız. Yeşil Dönüşüm Programıyla imalat sanayiimizdeki firmaların döngüsel ekonomi, atık yönetimi, kaynak verimliliği, karbon salınımını azaltmaya dönük yatırım projelerine 180 milyon liraya kadar nakit destekler, yatırımların yüzde 40’ına kadar vergi indirimi sağlıyoruz. Bugün de yine stratejik bir sanayi alt yapı yatırımını, bir vizyon projeyi Gaziantep OSB’mize kazandırıyoruz. Bakanlığımız destekleriyle hayata geçirilen Fırat-Gaziantep OSB Su İsale Hattı Projesi ile Gaziantep sanayisinin su ihtiyacını yüksek verimlilikle karşılıyoruz. Fırat Nehri’nden organize sanayi bölgemize ulaştırdığımız su sayesinde, su temininde yeraltı kaynaklarına olan ihtiyacı ortadan kaldırıyoruz. Toplam yatırım tutarı 4 milyar lira olan projemiz kapsamında 5 adet terfi istasyonu ve 6 adet regülasyon havuzu inşa ettik. Hidrolik, mekanik ve yapısal imalatları eksiksiz şekilde tamamlanan projemiz günlük 120 bin metreküp su iletim kapasitesiyle Gaziantep OSB’mizin halihazırdaki ve gelecekteki sanayi suyu ihtiyacını sorunsuz şekilde karşılayacak. Bakanlık olarak üretim zincirimizin her bir halkasını besleyecek, üretimde ekonomimizin tüm sektörlerinde verimliliği yükseltecek projeleri hayata geçirmeye kararlıyız. Bu doğrultuda attığımız bir diğer adımla da Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa’da içme suyu ve atık su arıtma tesislerinde bulunan eski ve verimsiz motorların, yüksek verimliliğe sahip motorlarla değişimini gerçekleştirdik. Bu projemiz kapsamında; 29 tesiste toplam 121 adet verimsiz motorun değişimini tamamladık" ifadelerini kullandı. "Gaziantep’te 2 bin 265 hektar büyüklüğünde 11 yeni sanayi alanı ilan ettik" Gaziantep genelinde 11 yeni sanayi alanı ilan ettiğini söyleyen Bakan Kacır, "Aradan geçen 2,5 senede, depremden etkilenen illerimiz ve vatandaşlarımız her daim önceliğimiz oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, bu ağır yıkıma maruz kalan diğer illerimizde olduğu gibi, Gaziantep’te de çok boyutlu bir eylem planını devreye aldık. KOBİ’lerimizin acil ihtiyaçlarına yönelik 1 yılı geri ödemesiz, 3 yıl vadeli ve sıfır faizli destek sunan KOSGEB Acil Destek Kredisi Programı ile; ilimizdeki 480 KOBİ için 300 milyon lira kredi hacmi oluşturduk. Deprem Sonrası Canlanma Destek Programı kapsamında şehrimizde 4 bin 881 KOBİ’ye 2,6 milyar lira kaynak sağladık. Depremlerin ağır yıkıma yol açtığı Gaziantep ilimizde Araban, İslâhiye ve Nurdağı ilçelerini cazibe merkezleri programına dahil ettik. Program kapsamında düzenlediğimiz 40 teşvik belgesiyle 16,5 milyar liralık yatırım ve 2 bin 300 istihdamın önünü açtık. Cumhurbaşkanımızın imzasıyla, geçtiğimiz ay sonunda yürürlüğe giren yeni teşvik sistemiyle de üç ilçemizde gerçekleştirilecek yatırımlar için en üst düzey istihdam teşviklerini sunuyoruz. Depremden yoğun etkilenen ilçelerimizdeki OSB’lerde çalışanların SGK primi işveren paylarını 14 yıl, çalışan paylarını 10 yıl bakanlık olarak karşılıyoruz. Deprem felaketinin hemen ardından sanayi işletmelerimizin, en kısa sürede üretime yeniden başlayabilmesini sağlamak öncelikli hamlelerimizden biri oldu. Sanayicilerimizin talepleri ve bölgesel ihtiyaçlar doğrultusunda depremden sonra ilimizde 2 bin 265 hektar büyüklüğünde 11 yeni sanayi alanı ilan ettik" şeklinde konuştu. "80 işyeri sanayi sitesini İslahiye’de inşa ettik" İslahiye’de yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Kacır, "Depremden zarar gören sanayi işletmelerinin hasarlarının giderilmesi ve sanayi altyapısının güçlenmesi amacıyla 80 işyeri sanayi sitesini İslahiye’de inşa ettik. Noter huzurunda gerçekleştirdiğimiz kura ile 48 işyerinin hak sahiplerini belirledik. Hak sahiplerimize alın terlerinin kazanca dönüştüğü iş yerlerinin hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. İşletmelerimiz inşallah yeniden ayağa kalkacak, iş yerlerimiz faaliyetlerine güvenle kaldığı yerden devam edecek. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da emeğin, alın terinin arkasında durmaya, Gaziantep’i yeni eser ve hizmetlerle donatmaya devam edeceğiz. Şehrimizin sanayicisi, üreticisi her daim yanında güçlü bir omuz, kuvvetli bir destek olduğunu bilerek güvenle adım atacak. Bizler tüm imkanlarımızla, vizyon projelerimizle, kalkınma hamlelerimizle Gaziantep’i ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise çok önemli bir yatırımı hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyerek projenin detayları ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise, OSB isale hattı ve İslahiye sanayi sitesi anahtar teslim töreni ile Gaziantep sanayisinde Türkiye Yüzüyılı’na yakışır yatırımların hayata geçtiğini vurgulayarak emeği geçenlere teşekkür edip hayırlı olması temennisinde bulundu. Konuşmaların ardından OSB isale hattı açılış ve İslahiye Sanayi Sitesi anahtar teslim töreni yapıldı.
Palandöken: "2026 yılına herkes borçsuz girmek istiyor"
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 Palandöken: "2026 yılına herkes borçsuz girmek istiyor" Son yapılandırma ile devletin yaklaşık 156 milyar TL tahsil ettiğini hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Artık 2026 yılına sayılı günler kaldı. Bildiğiniz üzere vatandaşımız, esnafımız, öğrencimiz; herkes borçlu, borçsuz, harçsız 2026 yılına girebilme ümidi taşıyor. Daha önce biliyorsunuz, 2023 yılında böyle bir uygulama yapıldı. Bu yapılandırma kapsamında insanlar borçlarının belirli bir bölümünü, hatta gerçekten çok büyük bir bölümünü yapılandırdı. Yaklaşık 156 lira civarında borç yapılandırıldı" dedi. "Kapsamlı yeniden yapılandırma esnaf için nefes olacak" Esnaf ve sanatkarların yeniden yapılandırma ile 2026’ya borçsuz girmek istediğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkaları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Biz af falan istemiyoruz. Biz diyoruz ki borcumuzu ödeyelim. Ancak mevcut imkânlar, iş yeri kiraları ve borç yükü buna engel oluyor. Bu da bununla sınırlı kalmamalı. Her türlü kredi kurumu borçlarından, köprü geçiş ücretlerine, idari para cezalarına kadar; ana parayı yatıran ya da taksitlendirme talep eden vatandaşımız bu yapılandırmadan yararlanabilmeli. Hem esnaf rahat etsin, hem hükümetimiz geçen seferkinin belki iki katını, iki buçuk katını tahsil edebilsin. Atıl kalan bu paralar da ekonomiye yeniden girmiş olacak. Bu yapılandırma olmazsa olmazdır. 2026 yılına herkes borçsuz girmek istiyor. Yeni bir beyaz sayfa açmak istiyor. Ticaretimizi idame ettirelim istiyoruz. Bankaya gidiyoruz, kredi alamıyoruz. Bir işimiz oluyor, çözmeye gidiyoruz, tapuda çözemiyoruz. İdari para cezalarından tutun, öğrenciyken alınmış kredilerin yapılandırılmasına kadar her şeyin yeniden düzenlenmesini vatandaş da istiyor, esnaf da istiyor. Bu bir haksızlık değil. Bu bir af değil. Sadece borçların ödenebilir hâle gelmesidir" diye konuştu. "Uzun vadeli yapılandırma artık ertelenemez bir ihtiyaçtır" Uzun vadeli yapılandırmanın artık ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Palandöken, "Düşünün, insanlar borcunu ödemek istiyor ama imkânsızlıktan ödeyemiyor. Gayrimenkullerinde haciz var, e-haciz var. Sosyal güvenlik prim borcunu yatıramıyor. Ama böyle bir yapılandırma yapılırsa, en azından devletimiz bu paraların önemli bir bölümünü tahsil edecek. Vatandaş da önümüzdeki dönemde ekonomik düzelmeyle, enflasyonun düşmesiyle birlikte bu yüklerden kurtulmuş olacak. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Biz ısrarla söylüyoruz: Bu bir af değil. Bu bir yapılandırmadır ve yapılandırmanın ruhuna uygundur. Hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir sistemdir" şeklinde konuştu.
Muğla’da güvenli yollar için 155 Milyon TL’lik yatırım
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:31 Muğla’da güvenli yollar için 155 Milyon TL’lik yatırım Muğla Büyükşehir Belediyesi, ‘Güvenli Yollar’ sloganıyla il genelinde trafik güvenliğini artırmaya yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Konforlu ve güvenli ulaşımın sağlanması amacıyla belediyenin sorumluluk alanında bulunan güzergâhlarda oto korkuluk imalatları devam ediyor. Trafik güvenliği öncelikli olarak ele alınıyor Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında; düşey trafik levhaları, yatay yol çizgi uygulamaları ve oto korkuluk montajları eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor. Özellikle turizm sezonunda araç trafiğinin yoğunlaştığı ana arterler ile kırsal mahalle yollarında güvenlik önlemleri öncelikli olarak ele alınıyor. 2025 yılında 65 bin 750 metre oto korkuluk çalışması tamamlandı Bu kapsamda 2024 yılı içerisinde 18 bin 450 metre oto korkuluk imalatı tamamlanırken, 2025 yılında ise 65 bin 750 metre oto korkuluk ile birlikte 5 bin metre motosiklet ve bisiklet sürücülerine yönelik bariyer montajı kısa sürede hayata geçirildi. Çalışmalar, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Oto korkuluk Uygulama Rehberi’nde belirtilen standartlara uygun şekilde, tehlike arz eden yol kenarlarında titizlikle sürdürülüyor. Büyükşehir’den 155 milyon TL’lik güvenlik yatırımı Muğla genelinde 2024 yılından bugüne kadar toplam 84 bin 200 metre çelik oto korkuluk ve 5 bin metre motosiklet/bisiklet bariyeri montajı gerçekleştirilirken, bu çalışmalar için toplam 155 milyon TL yatırım yapıldı. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, il genelinde trafik güvenliğini artırmaya yönelik çalışmaların kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. Seydikemer Çayan Mahallesi sakinlerinden Tevfik Konutçu, "Burası daha önce çok dardı. Daha sonradan genişletildi. Ve burası aşağı uçurum olduğu için karşılıklı arabalar geldiği zaman yol verme sıkıntısı vardı. Tehlike arz ediyordu aşağı uçurum olduğu için. Bu bariyer sayesinde bu tehlikede ortadan kalkmış oldu" dedi. Seydikemer Söğütlüdere Mahalle Muhtarı Yasin Konukçu, "Söğütlere mahallesinde bulunan yolumuz tehlikeli ve uçurumdu, virajlıydı. Muğla Büyükşehir Belediyemizden halkımızın ve köylümüzün talebi üzerine çelik korkuluk bariyer talebinde bulunduk. Büyükşehir Belediye Başkanımız olumlu karşıladı. Bu hizmetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum" dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Süleyman Özdemir, "Sorumluluk alanımızda bulunan yollarımızda, turizmde yoğun kullanılan yollarda ve kırsal alanlarda oto korkuluk imalatlarımızı yapıyoruz. Bu kapsamda 2024 yılından bu yana 84 bin 200 metre oto korkuluk imalatını tamamladık. İmalat yaptığımız yerler, karayollarındaki riskli bölgeler ve trafik kazalarının yoğun olduğu bölgelerde bu imalatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Ayrıca 5 bin metrelik oto korkuluk bölümünde bisiklet ve motosiklet sürücülerine yönelik koruyucu bariyer imalatı da yapmış bulunmaktayız. Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak ilimizde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür yerlerdeki uygulamalarımızı devam edeceğiz" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, yol güvenliği çalışmalarının temel önceliklerinden biri olduğunu, Muğla’nın dört bir yanında vatandaşların günlük yaşamda kullandığı yolların daha güvenli hale gelmesinin büyük önem taşıdığını, uçurum, dere kenarı ve dar güzergâhlarda yaşanabilecek kazaların önüne geçmek adına ‘Güvenli Yollar’ anlayışıyla çalışmalarını sürdürdüklerini açıkladı.
Tescilli Maraş kelle paça kış mevsiminin vazgeçilmezi
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:12 Tescilli Maraş kelle paça kış mevsiminin vazgeçilmezi Soğuk havaların etkisini artırmasıyla birlikte, Kahramanmaraş’a özgü Maraş kelle paça, kış mevsiminin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer aldı. Özellikle sabahın erken saatlerinden itibaren paça salonlarında yoğunluk yaşanıyor. Yüzyıllardır Maraş mutfağının önemli bir parçası olan Maraş kelle paça, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2011 yılında coğrafi işaretle tescillendi. Kış aylarında yoğun talep gören ürün, kentteki paça salonlarında vatandaşlardan ilgi görüyor. Soğuk havalarda tercih edilen lezzetler arasında yer alan Maraş kelle paça, özellikle gece ve sabah saatlerinde tüketiliyor. Kent genelindeki paçacılarda kış mevsimiyle birlikte müşteri sayısında artış yaşandığı gözlemleniyor. Kendine özgü hazırlanış yöntemi ve lezzetiyle öne çıkan Maraş kelle paça, coğrafi işaret tesciliyle birlikte Kahramanmaraş’ın gastronomi değerleri arasında önemli bir yer tutuyor. Vatandaşlar, kış mevsiminde kelle paçaya olan ilgisini sürdürmeye devam ediyor. Paçacı ustası Remzi Ulaş, "Elimizden geldiğince paçamızı dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Özellikle çocukların kemik gelişiminde, kırık ve çıkıklarda çok faydalıdır. İnsan sağlığına çok faydalıdır. Kış mevsimi havalar soğudu ve talepler arttı" dedi. Vatandaşlardan Ahmet İspir, "Kelle paça denilince Türkiye ve Kahramanmaraş gelir. Kentimizin meşhur yemeğidir. Ben 15 yıldır paça içerim" diye konuştu. Vatandaşlardan Mahmut Kaptanoğlu ise, "Göz, beyin, dil ve birçok faydası ile karışık şekilde yenmesi daha faydalıdır. Siyah paça furyası yoğunlaştı ama karışık paçanın daha lezzetli olduğunu iddia ediyorum" ifadesini kullandı.
Toroslar EDAŞ’tan Antakya’ya 3 milyar TL’yi aşan enerji altyapı yatırımı
20 Aralık 2025 Cumartesi - 12:34 Toroslar EDAŞ’tan Antakya’ya 3 milyar TL’yi aşan enerji altyapı yatırımı Toroslar EDAŞ, Antakya’da deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde hayata geçirilen büyük ölçekli konut projeleri ve yeni yaşam alanları için enerji altyapısını kapsamlı bir planlama ile güçlendirmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda şirket, 2025 yılında Hatay genelinde 1,82 milyar liralık yatırım planlarken, yılın ilk on bir ayında gerçekleştirilen 1,2 milyar liralık bakım harcamasıyla birlikte toplam bütçesi 3 milyar lirayı aşan çalışmaları hayata geçirdi. Hatay’ın yeniden ayağa kaldırılması sürecinde Antakya ilçesinde hayata geçirilen büyük ölçekli konut projelerinin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla Toroslar EDAŞ tarafından kapsamlı bir şebeke yatırımı yürütülüyor. Hatay Valiliği koordinasyonunda planlanan çalışmalar kapsamında, Dikmece ve Gülderen bölgelerinde tamamlanan ve yapımı süren yeni yerleşim alanlarının enerji altyapısı, artan talebi karşılayacak şekilde güçlendiriliyor. Toplam 82 milyon TL’yi aşan yatırım bedeline sahip proje ile Antakya’nın kuzey aksında enerji altyapısı daha güçlü, esnek ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulurken, çalışmaların 2025 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. 28 bin konut, okul ve ticari alanın enerji arzı güvence altında Bu kapsamda, bölgede kurulan yeni dağıtım merkezleri arasında primer ring şebeke tesis edilerek, yaklaşık 28 bin konut, okul ve ticari alanın enerji arzı güvence altına alındı. Yatırım sayesinde yalnızca mevcut yerleşimlerin değil, bölgede planlanan yeni kamu yatırımları ve nüfus artışına bağlı oluşabilecek ilave taleplerin de karşılanması hedefleniyor. "Antakya’nın enerjisini güvenli ve kesintisiz sağlamak önceliğimiz" Sahada bakım, onarım ve yatırım çalışmalarını 7 gün 24 saat esasına göre sürdürdüklerini vurgulayan Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci, "Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde Antakya’da hızla yükselen yeni yerleşim alanlarının enerji ihtiyacını güvenli ve kesintisiz şekilde karşılamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz yatırımlarla hem bugünün ihtiyaçlarına yanıt veriyor hem de bölgenin gelecekteki büyümesine hizmet edecek güçlü bir altyapı oluşturuyoruz. 2025 yılı itibarıyla Dikmece Güldüren TOKİ projesini tamamlamayı, 2026 yılında da bölgede benzer yatırımları aynı kararlılıkla sürdürmeyi hedefliyoruz" dedi.
Zonguldak’ta hamsi yoğunluğu yaşandı, palamut çıkmadı
20 Aralık 2025 Cumartesi - 12:28 Zonguldak’ta hamsi yoğunluğu yaşandı, palamut çıkmadı Zonguldak Kilimli Su Ürünleri Kooperatifi Müdürü Bülent Aksu, Zonguldak’ta balıkçılık sezonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aksu, kentten karaya yaklaşık 500 ton hamsi çıktığını, buna rağmen ekolojik dengelerde değişim ve iklim şartları sebebiyle sezonun balıkçılar açısından zayıf geçtiğini söyledi. Aksu, Zonguldak’ta toplam 116 kamyon hamsi çıktığını belirterek, bunun yaklaşık 45 bin kasa ve 500 ton civarında bir miktara karşılık geldiğini ifade etti. Sezon başında palamut olmayacağını öngördüklerini hatırlatan Aksu, bu yıl hamsi ağırlıklı bir balıkçılık yaşandığını kaydetti. Tezgâhlarda hamsinin 100 ile 150 lira arasında satıldığını aktaran Aksu, çıkan hamsinin büyük bölümünün göç balığı olduğunu, İğneada ve Trabzon hattından Karadeniz’e yayıldığını söyledi. Hamsinin göç güzergâhına da değinen Aksu, balığın İğneada’dan başlayarak Gürcistan Batum’a kadar ilerlediğini, avcılığın da bu hatta sıralı şekilde sona erdiğini belirtti. Hamsi göç balığı, fiyatlar tezgâha yansıdı Tezgâhlarda hamsinin 100 ile 150 lira arasında satıldığını ifade eden Aksu, çıkan balıkların büyük bölümünün göç balığı olduğunu belirtti. Aksu, "Tezgâhlarda gördüğümüz balıklar göç balığı. İğneada’dan, Trabzon’dan gelen balıklar. Diğer illerden de karşılanıyor" diye konuştu. Küçük ölçekli balıkçıların şu anda mezgit avcılığı yaptığını söyleyen Aksu, avın zayıf geçtiğini ifade etti. Aksu, "Şu anda küçük ölçekli balıkçımız mezgit avcılığı yapıyor ama o da çok zayıf. Çinekopta ve lüferde de ciddi bir azalma var, onlardan da bir haber yok" dedi. Küçük ölçekli balıkçıların şu anda mezgit avcılığı yaptığını ancak bu avcılığın da zayıf geçtiğini dile getiren Aksu, çinekop ve lüferde de ciddi azalma yaşandığını söyledi. Ereğli bölgesinde görülen sınırlı yoğunluğun ise trol avcılığından kaynaklandığını ifade etti. Zonguldak’ta balık çıkış noktalarının sınırlı olduğunu belirten Aksu, "Bizim çıkış noktamız ağırlıklı olarak Ereğli ve Kilimli. Ereğli’de biraz yoğunluk oldu, o da trol avcılığından kaynaklı. Orada trolün açık olduğu bölgeler var" ifadelerini kullandı. Ekolojik denge ve iklim şartları etkili Balıkçılık sezonunun genel olarak kötü geçtiğini vurgulayan Aksu, bunun nedenini ekolojik dengelerdeki değişim ve iklim şartları olarak değerlendirdi. Aralık ayına gelinmesine rağmen deniz suyu sıcaklıklarının yüksek seyrettiğini belirten Aksu, doğal afetler ve iklim değişikliğinin balık popülasyonu üzerinde etkili olduğunu söyledi. Aksu, "Balıkçılık sezonu bu sene kötü geçti diyebiliriz. Sebep olarak ekolojik dengeler, dünyada yaşanan doğal afetler ve iklim değişikliği gösterilebilir. Aralık ayındayız ama kar yağması gerekirken deniz suyu sıcaklıkları hâlâ yüksek" dedi. Hamsi göçü Karadeniz boyunca ilerliyor Hamsinin göç rotasını da anlatan Aksu, "Hamsi göç balığıdır. İğneada’dan başlar, Karadeniz illerini sırayla dolaşır, en son Gürcistan Batum’da avcılık biter ve sezon kapanır" diye konuştu. Önümüzdeki dönemde başlayacak kalkan balığı avcılığına ilişkin de değerlendirmede bulunan Aksu, "Kalkan avcılığı başlayacak ama çok hareketli bir sezon olacağını öngörmüyoruz" diye konuştu. Geçen yıla göre beşte bir seviyesinde Önümüzdeki dönemde başlayacak kalkan balığı avcılığından da yüksek beklenti olmadığını kaydeden Aksu, bu sezonun geçen yıla kıyasla yaklaşık beşte bir oranında kaldığını ifade etti. Aksu, geçen sezon palamut, istavrit, çinekop ve hamsi gibi birçok türün bulunduğunu, bu yıl ise çeşitliliğin belirgin şekilde azaldığını sözlerine ekledi. Bu sezonu geçen yılla kıyaslayan Aksu, "Geçen seneyle karşılaştırdığımızda bu sezonu beşte bir seviyesinde değerlendirebiliriz. Geçen yıl palamut vardı, istavrit vardı, çinekop vardı, hamsi vardı. Çeşit çoktu. Bu yıl çeşitlilik ciddi şekilde azaldı" şeklinde konuştu.
Nilüfer’de eğitime iş dünyasından tam destek
20 Aralık 2025 Cumartesi - 12:08 Nilüfer’de eğitime iş dünyasından tam destek Nilüfer Belediyesi, kentteki eğitim imkanlarını artırmak ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla yürüttüğü çalışmalara bir yenisini daha ekledi. Çalı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ÇASİAD) iş birliğiyle Çalı Mahallesi’ne yapılacak olan tam donanımlı kreş ve gündüz bakımevi için imzalar atıldı. Nilüfer Belediyesi, kentin eğitim altyapısını güçlendirmek adına hayırseverlerle yürüttüğü iş birliklerine devam ediyor. Nilüfer Belediyesi ile Çalı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ÇASİAD) arasında imzalanan yeni protokol kapsamında, Çalı Mahallesi’ne modern bir eğitim yuvası kazandırılacak. Nilüfer Belediyesi Halk Evi Başkanlık Makamı’nda gerçekleştirilen protokol imza törenine; Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ÇASİAD Başkanı Zafer Milli, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin ile belediye ve dernek yetkilileri katıldı. Tam donanımlı teslim edilecek İmzalanan protokole göre; toplam bin 602 metrekarelik alana inşa edilecek olan kreş ve gündüz bakımevi, bölgenin ihtiyaçlarına yanıt verecek kapasitede planlandı. 12 sınıf ve 3 atölyeden oluşacak bina, 192 öğrenciye hizmet verecek. ÇASİAD tarafından inşa edilecek olan yapı; binasından mobilyasına, tefrişatından tüm teknik donanımına kadar tamamlanmış halde Nilüfer Belediyesi’ne bağışlanacak. Törende konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, sorumluluk alarak projeyi üstlenen ÇASİAD üyesi sanayicilere teşekkür etti. Özellikle kırsal nitelikli mahallelerde açılan kreşlerin, bölge halkı için çok daha kritik bir ihtiyaç olduğunu belirten Başkan Şadi Özdemir, kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımı açısından bu projelerin önemine değindi. Başkan Şadi Özdemir, "Kadınların özgürlüğünü ve yeni nesillerin geleceğe en iyi şekilde hazırlanmasını önemsiyoruz. Göreve geldiğimiz günden bu yana imzaladığımız 4’üncü kreş protokolü bu oldu. Halihazırda 2 yeni kreşi hizmete açtık. Vatandaşlarımızdan gelen yoğun talebi ve ihtiyacı görünce kreş hedefimizi 20’ye çıkardık. Çalı gibi bölgelerde bu hizmetin verilmesi bizim için çok kıymetli" dedi. ÇASİAD Başkanı Zafer Milli ise bölgedeki sanayicilerin bu projeye büyük bir istekle destek verdiğini ifade etti. Çalı Sanayi Bölgesi’nde 360 fabrikanın bulunduğunu hatırlatan Milli, "Biz bu ülkeyi karşılıksız seviyoruz. Bu projeyi hayata geçirmek için büyük bir mutlulukla çalışıyoruz. Umuyoruz ki bu adımımız, diğer sanayicilerimiz için de teşvik edici bir örnek olur" diye konuştu.
Türkiye’de ilk: ‘Uçan sinema’ ile ayaklar yerden kesilmeden Samsun gezilecek
20 Aralık 2025 Cumartesi - 12:03 Türkiye’de ilk: ‘Uçan sinema’ ile ayaklar yerden kesilmeden Samsun gezilecek SAMSUN (İHA) – Samsun Büyükşehir Belediyesi (SBB) tarafından hayata geçirilecek ve Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan ‘uçan sinema’ ile ziyaretçiler, ayakları yerden kesilmeden şehri gezme imkânı bulacak. Birçok projenin hayata geçmek için gün saydığı Samsun’da Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, sona gelen projeler hakkında bilgi verdi. Başkan Doğan, özellikle Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan flying theater (uçan sinema) ile vatandaşlara şehrin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini bambaşka bir bakış açısıyla sunacaklarını ifade etti. Proje ile ziyaretçilerin Samsun’un tüm güzelliklerini keşfederek hem kentin geçmişine hem de geleceğine dokunan bir yolculuğa çıkacağını dile getiren Başkan Doğan, tamamen yerli mühendislik gücüyle geliştirilen uçan sinemanın; ileri teknolojili hareketli platformu, yüksek çözünürlüklü kubbe ekranı, gerçek rüzgâr, koku ve su buharı gibi çoklu efektleriyle uçuş hissi oluşturduğunu da sözlerine ekledi. "Uçan sinema ile Samsun sanal gerçeklikle gezilebilecek" Şehrin sanal gerçeklikle gezilmesinin uçan sinema ile mümkün olacağını ifade eden Başkan Halit Doğan, "Türkiye’de ilk olan bir projeyi hayata geçireceğiz. Flying Theater adında bir projemiz var. 20 koltuklu bir alan. Samsunumuzun sanal gerçeklikle gezdirilebildiği ve yine 19 Mayıs şehri olma özelliğiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’den İstanbul’a, oradan da Samsun’a gelişinin gösterildiği bir yolculukta vatandaşlarımızı buluşturabileceğimiz bir mekân oluşturuyoruz" dedi. "Petek Teknik binası yapımına başlanıyor" Üniversite okuyan gençler için de projeler ürettiklerinin altını çizen Doğan, "Petek Genç ve Petek Kafe, genellikle üniversite öğrencilerine hizmet veren bir yer. Alt kısmı kafe, üstünde ise 2 kat ders çalışma alanı bulunuyor. Burada çamaşırhane ve kurutma hizmeti ücretsiz olarak veriliyor. Ders çalışma alanlarında ücretsiz çay ve kahve ikramımız da var. Altındaki kafede ise çok uygun fiyatlarla hizmet sunuluyor. Sahile sıfır konumda bulunan merkezde üniversite öğrencilerimizin memnuniyet oranı oldukça yüksek. Şimdi de Petek Teknik olarak yeni bir binanın yapımına başlıyoruz. Orayı da teknik bölümlerde okuyan üniversite öğrencilerimizin kullanımına açacağız. Bilim Samsun ve Samsun Keşif Kampüsü, TEKNOFEST Samsun sonrası kalıcı bir iz olarak yapılmıştı. Türkiye’de 3 keşif kampüsü bulunuyor. Bunlardan 2’sine Samsun ev sahipliği yapıyor. 2025 yılı Aralık ayına kadar 20 bine yakın çocuğumuz bu merkezlerden faydalandı. Bu kampüslerimize öğrenciler sınavla alınarak eğitim görüyor" diye konuştu. Hamidiye Aile Yaşam Merkezi’nin akıbeti hakkında da bilgi veren Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Sultan Abdülhamid Han döneminde faaliyette bulunmuş eski Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesini dönüştürüyoruz. Ön taraftaki binayı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte Kuluçka Merkezi olarak planlıyoruz. Arka taraftaki bölümü ise kadın, genç ve engelli merkezi haline getiriyoruz. Nefes isimli projemizle entegre şekilde, yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımızın bakımını burada yapmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu. "Şehir Kütüphanesi 2026 Mart’ta 525 bin kitapla vatandaşın hizmetinde" 525 bin kitap kapasitesine sahip kütüphanenin yeni yılla birlikte hizmete gireceğini belirten Doğan, ayrıca şu bilgileri verdi: "Şehir Kütüphanesi 2026 Mart ayında tamamlanacak inşallah. Mustafa Demir başkanımız döneminde yapımına başlanmıştı. ‘Avrupa’nın en iyi kamu binası’ ödülüne de layık görüldü. Burada önemli bir kütüphane faaliyete geçecek. 525 bin kitaba ev sahipliği yapacak olan bu eser, Samsun’a uzun yıllar hizmet verecek."
"Turizmde yabancı turist açığını yerli turist kapattı"
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:24 "Turizmde yabancı turist açığını yerli turist kapattı" Türkiye’nin önde gelen turizm yatırımcılarından Kızılbük GYO’nun Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, 2025 turizm sezonu ve sektörün 2026 yılından beklentilerini değerlendirdi. 2025 turizm sezonunun kendileri açısından oldukça öğretici ve dönüşümün net biçimde hissedildiği bir yıl olduğunu kaydeden Çelik, "Yabancı turistteki dalgalanma, yerli turistin daha aktif hale gelmesiyle büyük ölçüde dengelendi. Ancak bunun kalıcı ve sürdürülebilir olması için sezonu birkaç aya sıkıştırmak yerine 12 aya yaymamız gerekiyor" dedi. Türkiye’nin ve özellikle Ege Bölgesi’nin doğal, kültürel ve gastronomik kaynaklarının turizmin 12 aya yayılması bakımından fazlasıyla uygun bir coğrafya olduğunu kaydeden Kızılbük GYO Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, "Kısıtlanmış sezonların yerine kaynakları uluslararası standartların sunulduğu tesislerle yıl boyu sunmalıyız. Biz de bu dönüşümün birebir içinde yer aldık. Bulunduğumuz bölgenin alışılmış sezon mantığının dışına çıkarak termal konseptimizle 12 ay açık kalmayı hedefleyerek tesisimizi açtık. Henüz soft opening sürecinde olmamıza rağmen, Marmaris’te yıllardır ‘ölü sezon’ olarak görülen dönemin bizimle birlikte hareketlendiğini net şekilde gözlemledik. Sadece tesisimiz değil, Akyaka, Köyceğiz gibi çevre bölgenin genelinde de ciddi bir canlılık söz konusu" diyerek yatırımcı kurum olarak bölgeye önemli bir hareket getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. "Kendi değerlerimizle açığı kapatmalıyız" Kızılbük GYO’nun bulunduğu İçmeler özelinde bakıldığında dönüşümün çok net olarak görüldüğünü kaydeden Çelik, "Bölge yavaş yavaş farklı bir kimliğe bürünüyor. Marmaris’in popüler restoranlarında da yazın gelen misafirlerin artık kışın da gelmeye devam ettiği ve bu nedenle işletmelerin kış döneminde de açık kalmayı planladığı konuşuluyor. Söğüt, Selimiye, Bozburun gibi noktalarda da sezon dışında büyük bir hareketlenme var. Yerli turist bu açığı kapatmakla kalmadı; turizmi dönüştürmeye başladı. 2026 beklentimiz, bu ivmenin daha planlı yatırımlar ve doğru konseptlerle güçlenmesi. Biz de bu dönüşümün bir parçası olmaya, sezonu yıla yayma hedefiyle bölgemize ve misafirlerimize değer katmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye turizm sektörü ve özellikle Marmaris gibi destinasyonlar açısından mevcut durumu değerlendiren Genel Müdür Çelik, sektördeki fırsatlar ve karşılaşılan zorluklar hakkında da bilgiler verdi. Türkiye turizminin, son yıllarda önemli bir dönüşüm aşamasından geçtiğini belirten Çelik, "Artık tek odak yaz tatili olmaktan çıktı. Sağlık turizmi, sürdürülebilir turizm, doğa ve macera turizmi, spor turizmi, wellness ve kongre turizmi gibi başlıklar öne çıkıyor. Marmaris ise termal kaynakları, doğa-kültür-mavi tur üçlüsü, gastronomi potansiyeli ve erişilebilirliği ile bu dönüşümün merkezinde konumlanmaya çok uygun bir destinasyon. Bölgemizin en büyük zorluğu sezonun kısa olmasıydı. Kızılbük gibi projeler bu döngüyü kırarak bölgeyi dört mevsim turizmine hazırlıyor. Hedefimiz, Marmaris’i yalnızca yaz sezonunda değil; yıl boyunca tercih edilen bir dünya destinasyonu haline getirmek" diyerek hedeflerine emin adımlarla yürüdüklerini kaydetti. Kızılbük Thermal Wellness Resort’un Marmaris ve çevresinin ekonomik, sosyal ve turistik gelişimine katkı sağlaması için belirledikleri hedeflerden de söz eden Çelik, "Kızılbük Thermal Wellness Resort, henüz tam kapasiteyle hizmet vermeden ve soft opening aşamasındayken dahi 138 bin metrekarelik peyzaj düzenlemesi, 11 bini aşkın ağaç ve bitkiyle donatılmış yaşam alanları, 37 bin metrekareyi aşan kıyı şeridi, geniş plaj alanları, açık ve kapalı havuzları, su parkı ve çocuklara özel tasarlanmış oyun alanlarıyla Marmaris’te ilk kez dört mevsim turist ağırlayan bir destinasyon oluşturdu. Yaz sezonuyla sınırlı geleneksel turizm döngüsünü kırarak bölgenin ekonomik çarpan etkisini yılın 12 ayına yaymayı başardık. Bu yeni model, sezonluk istihdamdan kalıcı istihdama geçişi hızlandırdı; yerel işletmelerin ve tedarik zincirlerinin kesintisiz faaliyet göstermesine olanak sağladı. Tesisimizin yerel üreticilerden yaptığı gıda, teknik servis, peyzaj ve hizmet alımları esnafın tüm yıl boyunca gelir oluşturmasına katkı sunuyor. Bu sürdürülebilir ekonomik canlılık, çevre bölgelerde yeni restoranların, kafelerin, butik işletmelerin ve ulusal zincir markaların yatırım iştahını belirgin biçimde arttırıyor. Misafirlerimizin Kızılbük’teki konaklamalarını çevre köylere, koylara, doğa rotalarına ve bölgesel çekim merkezlerine yönelik gezilerle desteklemesi sayesinde, turistik hareketlilik yalnızca İçmeler’de değil; Bozburun’dan Datça hattına uzanan geniş bir coğrafyada artıyor. Kızılbük, Marmaris’e sadece ek konaklama kapasitesi kazandırmakla kalmıyor; bölgenin turizm ekonomisini büyüten, sosyal yaşamı canlandıran ve dört mevsim turizmin mümkün olduğunu somut biçimde ortaya koyan bir dönüşüm modeli olarak öne çıkıyor" dedi. "Kongre turizmindeki boşluğu da dolduracağız" Kızılbük Thermal Wellness Resort, kongre ve etkinlik turizmi açısından Marmaris’e önemli bir katkı sunacağını kaydeden Genel Müdür Mahmut Sefa Çelik, "Dünya genelinde yıllık 11 bini aşan uluslararası kongre sayısına karşın Türkiye’nin 112 kongreyle 33. sırada yer alması, bu alanda önemli bir potansiyel olduğuna işaret ediyor. Marmaris ise doğal güzellikleri, iklimi, konaklama kapasitesi ve ulaşım kolaylığı ile kongre turizmi için güçlü bir alternatif. Kızılbük’ün 950 kişilik, son teknolojiyle donatılmış kongre ve etkinlik merkezi, bölgede bu ölçekte başka bir tesis bulunmadığı için Marmaris’in kongre turizmi açısından çıtasını ciddi biçimde yükseltiyor. Böylece iş dünyası, uluslararası birlikler, spor organizasyonları, seminerler ve şirket toplantıları için dört mevsim kullanılabilen bir altyapı ortaya çıkıyor. Bu da turistik hareketliliğin yıl içine yayılmasını, bölge ekonomisinin canlı kalmasını ve Marmaris’in marka değerinin uluslararası arenada yükselmesini sağlıyor" ifadelerine yer verdi.
Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:21 Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar Antalya’nın İbradı ilçesinde Toros Dağları’nda andız ağaçlarından toplanan kozalaklardan pekmez yapılıyor. Her derde deva olarak bilinen pekmezin kilogramı 500 TL’ye satılıyor. Antalya’nın İbradı ve Akseki ilçesinde bin-bin 500 rakımlı dağlardan toplanan andız kozalakları, özellikle civar mahallelerde yaşayanların geçim kapısı oluyor. Ürünlü Mahallesinde her yıl eylül ayında ilk haftalarında Toros Dağlarının yüksek kesimlerinde bolca bulunan ve olgunlaşmaya başlayıp yerlere dökülmeye başlayan Andız Ağacının kozalakları vatandaşlar tarafından toplanarak çuvallara katılıp evlerinde depoluyorlar. Toplama işlemleri bittikten sonra ise kasım ve aralık aylarında pekmez yapımına başlanıyor. Toros Dağları’nın sarp yamaçlarından büyük zahmetle toplanan ardıç kozalakları, köylülerin imece usulüyle yürüttüğü süreçten geçerek şifa deposu pekmeze dönüşüyor. Tamamen doğal yollarla yapılan andız pekmezi kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor. Hiçbir katkı maddesi ve şeker eklenmeyen pekmez, şifa arayanlar tarafından yoğun talep görüyor. "Kozalakların kırılma aşaması ise tamamen el emeği" Köylüler çekiç ve keserle günlerce uğraşarak kozalakları kırıyor. Makineyle kırılan kozalakların daha fazla acı verdiğini ve pekmezin acı olduğunu belirten üreticiler, "Zahmetli de olsa kendimiz kırıyoruz. Elle kırılan Andız kozalaklarının pekmezi daha lezzetli oluyor" diyor. Acısını almak için kül ve hamur kullanılıyor Üretim, incir veya meşe külünün elenerek tencerede kaynatılmasıyla başlıyor. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra karışım yarım saat dinlendiriliyor ve kül dibe çöküyor. Üstte kalan su dikkatlice alınarak tavalara ikişer litre olacak şekilde dökülüyor ve tekrar kaynatılıyor. Bu işlem, andız kozalağının şırası bir saat kaynadıktan sonra uygulanıyor. Kül, kozalakların kekre ve acı tadını alırken pekmezin cam gibi berrak bir renk almasını sağlıyor ve kendine has aromasını ortaya çıkarıyor. İkinci aşamada, pişi hamuruna benzer bir hamur hazırlanıyor. Her tavaya dörder adet atılan bu hamurlar, kaynadıkça kozalaktaki kekre tadı içine çekiyor. Hamur, pekmez kıvam alana kadar kaynayan tavanın içinde kalıyor. Pekmez, ortalama 7-8 saat boyunca kızgın ateşte hiç durmadan kaynatılıyor. "20 yıldır geleneği yaşatıyorlar" Köyde bu işi sürdüren iki kardeş 70 yaşındaki Fatma Yamansoy ve 63 yaşındaki Sebahattin Özen, 20 yıldır geleneksel yöntemi yaşatıyor. Fatma Yamansoy, köyde andız pekmezi üretiminin yok olma noktasına geldiğini belirterek, "Bizden başka yapan kalmadı. Kimse dağlara çıkıp sırtında kozalak taşımıyor. Yol yok, patika yok. Ama biz ekmek davamız için zorda olsa devam ediyoruz. Yaklaşık 10 kilogram kozalaktan sadece 1 kilogram pekmez elde edilebiliyor. Müşteri sorunumuz yok, derman arayanlar bizi bekliyor" diye konuştu.
Osmangazi’de pırasa hasadıyla doğallık sofralara taşınıyor
20 Aralık 2025 Cumartesi - 11:04 Osmangazi’de pırasa hasadıyla doğallık sofralara taşınıyor Osmangazi Belediyesi, toprağa emekle dokunarak ilaçsız ve tamamen doğal olarak ürettiği mahsullerini halk ile buluşturuyor. Tarıma verilen büyük önem dahilinde yarınlar, toprağa ekilerek inşa ediliyor. Tarımsal kalkınmalara ilişkin gerçekleştirdiği projeler ile topraktan aldığı umudu yarınlara aktaran Osmangazi Belediyesi, tamamen organik olarak üretilen mahsulleri vatandaşın sofrasına sunuyor. Osmangazi Belediyesi iştiraki olan Gazi Tarım A.Ş. tarafından, çimleme sürecinden itibaren hasada uzanan yolculuğunda mahsuller, her bir aşamasında doğallığı ve tazeliği korunarak Osmangazi Kent Lokantaları aracılığıyla vatandaşlara ulaştırılıyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde pırasanın hasadı gerçekleştirilirken, özenle hazırlanan ürünler Osmangazi Kent Lokantalarının menülerinde kendilerine yer buldu. Yetkililer, halkın ilaçsız bir şekilde mahsullere ulaşması adına gayret gösterdiklerini ifade ederken, vatandaşlar da tamamen organik olan sebzeleri tüketmekten memnuniyet duyduklarını belirtti. Pırasanın dışında maydonoz, biber, domates ve daha pek çok mahsulün de onlarca çeşidinin üretimi ve hasadını gerçekleştirilirken, Mart ve Nisan aylarında ise tohumların, Mayıs ayında ise fidelerin vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtılması planlanıyor. Tüm aşamalar önemle takip ediliyor Mahsullerin tohumdan hasat zamanına olan sürecini titizlikle takip ettiklerini belirten Gazi Tarım A.Ş. Ekim-Biçim Ekip Sorumlusu Ertuğrul Gönülsüz, "Mart aylarında seramızda çimlemeyi yapıyoruz. Daha sonrasında her ürünümüzü tabelasıyla beraber, cinslerini karıştırmadan Gazi Bostanı’na getiriyoruz. Genç stajyerlerimizle beraber fidelerimizi tek tek ekip, takibini sağlıyoruz. Yetiştirdikten sonra hasadımızı gerçekleştiriyoruz. Böylelikle aynı zamanda kent lokantalarımıza da ürün temin ediyoruz." diye konuştu. Vatandaşlara hizmet noktasında da tohum-takas şenliklerinin müjdesini veren Ertuğrul Gönülsüz, şöyle devam etti: "Bu yıl 34 çeşit biber ektik, bunların 5’i acı, 29’u tatlı olmak üzere. 30 çeşit domates, 8 çeşit patlıcan da ektik. Elimizden geldiği kadar, tohumların çoğalmasını sağladık. Bunları da Mart ve Nisan aylarında tohum-takas şenliklerimizde vatandaşlarımızla buluşturacağız. Osmangazi Gazi Tarım A.Ş. olarak, halka ücretsiz dağıtımlarını gerçekleştireceğiz. Mayıs ayında da kısmet olursa fide dağıtımını yapacağız. Elimizden geldiğinden fazlasını yaparak halkımıza hitap etmeye çalışıyoruz." Gazi bostanı’ndan gelen taze ve doğallık Hasadı gerçekleştirilen pırasanın, yemek yapılarak vatandaşa sunulacağını kaydeden Ertuğrul Gönülsüz, "Kent lokantalarımızdaki menümüzde pırasa yemeği var. Bu yüzden önceden pırasaları hazırladık, ilaçsız olarak yetiştirilen pırasalarımız kent lokantalarımıza giderek halk ile buluşacak. Ay sonuna doğru ıspanaklarımız toplanacak. Hep beraber onları da kent lokantalarımıza göndereceğiz. Bu döngü, böyle devam edecek. Elimizden geldiği sürece halkımızı ilaçsız bir şekilde Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Gazi Tarım A.Ş. olarak mahsullerle desteklemeye çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. "Başkanımız Erkan Aydın tarıma çok ayrı önem veriyor" Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın tarıma büyük önem verdiğinin altını çizen Ertuğrul Gönülsüz, Başkan Aydın’ın her zaman destek sunduğuna değinerek şunları söyledi: "Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın sağ olsun buraya da geldi, ne istersek bugüne kadar hepsi yerine getirildi, bize tam destek veriyor. Tarıma, toprağa ve tohum çeşitlerine çok ayrı önem verdiğini gördük. 30 çeşit domates ektiğimizi gördüğünde ne kadar çok diye bahsetti, çok memnun kaldı. Burada yetiştirdiğimiz çeşitlerin çoğunu ilk defa gördüğünü belirtti. Başkanımızdan çok memnunuz. Aynı şekilde devam ediyoruz." Vatandaşlar memnun Gazi Bostanı Çeşit Denemeleri ve Yerel Tohum Merkezi’nde eğitmenler eşliğinde mahsullerin tüm aşamalarını deneyimleyen Hamidiye Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri de, çalışmalardan ötürü büyük kazanım elde ettiklerini söyledi. Teorideki eğitimlerini, Gazi Bostanı’nda pratik ile pekiştiren öğrenciler, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın da kendileriyle çok ilgilendiğini ifade ederek, Başkan Aydın’a ve Osmangazi Belediyesi’ne bu imkanın sunulmasından ötürü teşekkür etti. Osmangazi Kent Lokantası’na gelen vatandaşlar da, mahsulün doğal ve taze olmasından ötürü duydukları memnuniyeti paylaştı. Hijyene önem verilmesi ve ürünlerin doğallığından ötürü sağlıklı gıdalar tüketebildiklerini kaydeden vatandaşlar, pırasa yemeğinin doğal lezzetiyle bezeli yemeği çok beğendiklerini dile getirdi. Ayrıca Osmangazi ilçesi sakinleri, ilaçsız ve doğal ürünleri halkla uygun fiyatlarla buluşturan Osmangazi Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi Başkanı Erkan Aydın’a, projelerinden ötürü teşekkürlerini sundu.
ARF Bio halka arz oluyor
20 Aralık 2025 Cumartesi - 10:51 ARF Bio halka arz oluyor Yeni nesil yeşil dönüşüm şirketi ARF Bio halka arz oluyor. 25-26 Aralık tarihleri arasında talep toplanacak. Hayvansal ve tarımsal organik atıklardan elektrik enerjisi ve gübre üretimi yapan yeni nesil yeşil dönüşüm şirketi ARF Bio’nun halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylandı. 25 ve 26 Aralık 2025 tarihlerinde talep toplama yöntemiyle yapılacak halka arzın büyüklüğü 916,5 milyon TL olacak. ARF Bio’nun çıkarılmış sermayesinin 147.337.401 TL’den 182.837.401 TL’ye yükseltilmesi nedeniyle artırılacak 35,5 milyon TL nominal değerli paylar ile mevcut ortaklardan RePie Portföy Yönetimi A.Ş. Arf Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun sahip olduğu 11,5 milyon TL nominal değerli paylar olmak üzere toplam 47 milyon TL nominal değerli paylar halka arz edilecek. Şirketin halka açıklık oranı yüzde 25,71 olacak. İzmir Ödemiş’te yer alan modern ve entegre üretim modeliyle çalışan tesislerinde hayvansal ve tarımsal organik atıklardan yenilenebilir enerji ve organik/organomineral gübre üreten şirket, halka arzdan sağlayacağı gelirle mevcut entegre üretim tesisini biyokimya sanayi için çok değerli olan mikro alg üretimini de içerecek şekilde genişletmeyi, ilerleyen dönemlerde sera yatırımıyla daha da çeşitlendirmeyi hedefliyor. Şirket bu projelerle, hayvansal ve tarımsal organik atıklardan çok çeşitli ürünler elde etmeyi planlıyor. Şirket, üretim gerçekleştirirken doğaya zararlı atıkların oluşmasının önüne geçerek yeşil dönüşüme büyük katkı sağlayarak, elde ettiği karbon kredileriyle gelire dönüştürüyor. Önemi giderek kritikleşen yeşil dönüşüme dikkat çeken ARF Bio Yönetim Kurulu Başkan Vekili Melih Arslan, "İklim değişikliğinin getirdiği riskler, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde belirlenen hedefler, yaygınlaşmaya devam eden zorunlu karbon vergileri ve uluslararası fonların yeşil yatırım arayışları başta olmak üzere, günümüzde uluslararası siyasi ve ekonomik düzlemde öne çıkan gündemlerden birisi yeşil dönüşümdür" tespitini yaptı. "Bizler bu konularda uzun süren araştırmalarımız sonucunda İzmir’in Ödemiş ilçesinde hayvansal ve tarımsal atıkların en verimli şekilde bertaraf edildiği, bu atıklardan yenilenebilir enerji, organik, organomineral gübre üretimi, negatif karbon süreçleriyle başta havayolu şirketleri, ulaştırma, ve madencilik gibi enerji yoğun çalışan sektörler olmak üzere birçok kuruluşun hem gönüllü hem zorunlu karbon kredisi ihtiyaçlarına cevap vermek üzere projemizi tamamladık ve yatırımımızı gerçekleştirdik" ifadelerini kullanan Arslan, "Yatırımlarımızı çok büyük ölçüde tamamlamış olduğumuz bu tesiste, hayvansal ve tarımsal atıkların fermantasyonu sonucu hem doğaya zararlı olan metan gazını bertaraf ediyoruz hem katı ve sıvı organik organomineral gübre üretiyoruz hem de doğayı temizlediğimiz için birçok enerji yoğun sektörün ihtiyaç duyduğu karbon kredilerini üretiyoruz" açıklamasını yaptı. Sera, mikroalg ve güneş enerjisi yatırımı Tesisin kendi üretiminden doğan kaynakların yeniden üretime kazandırıldığı tam döngüsel bir modeli hayata geçirdiklerinin altını çizen Arslan şunları söyledi: "Tesisimizi tasarlarken her bir organik çıktının geri kazanımı bizim temel hedefimizdi. Bu amaçla mevcut tesisimize biyokimya alanında çok kıymetli olan mikro alg yatırımımızı ve sera yatırımımızı da eklemeyi planlıyoruz. Çünkü mevcut üretimimiz bu ürünleri de çok düşük maliyetlerde elde etmemize imkân veriyor. Bu geliştirmelere uygun olarak tasarlanan tesisimizde mevcut biyogaz kapasitesinin büyüklüğüyle eş değer güneş enerjisi santrallerini de kurmayı hedefliyoruz. Tüm planlamamız tamamen yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşümü tamamlayıcı şekilde olacak. Halka arzımızla birlikte öncelikle mevcut gübre üretim tesisinde üretim ve satış hacmimizin artırılması için işletme sermayesi ihtiyaçlarımızı karşılayacağız. Halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 55’i iş hacmimizin büyütülmesi için kullanılacak. Bunun yanında öncelikli yatırım olarak mikro alg tesisi kuracağız. Halka arz gelirimizin yüzde 15’ini bu yatırım için ayırdık." Sürdürülebilirlik temelli modelle stratejik üstünlük Sıfır atık belgeli olarak faaliyet gösteren şirket, her yıl yüz binlerce tonun üzerinde karbondioksit salımını engelleyerek önemli bir çevresel sorumluluk da üstleniyor. Şirketin sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen modeline değinen Arslan, şirketin ESG (çevre, sosyal, yönetişim) yetkinliğini şu sözlerle vurguladı: "ARF Bio olarak, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini esas alarak, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi ve SPK Sürdürülebilirlik İlkeleri doğrultusunda ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) yaklaşımını kurumsal stratejimize entegre ettik. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan toplumsal kapsayıcılık, temiz ve erişilebilir enerji, nitelikli istihdam ve ekonomik büyüme, yenilikçi ve dayanıklı sanayi yapıları, kaynak verimliği ve döngüsel üretim ile iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında etkin sonuçlar elde eden bir modelle faaliyet gösteriyoruz. Bu sayede yatırımcılar açısından daha düşük risk profiline ve uluslararası fonlara erişimde daha yüksek cazibeye sahip olurken, regülasyonlara uyum ve marka itibarı noktasında önemli bir stratejik üstünlük elde ediyoruz." Karbon satışı ile gelirlerini çeşitlendiriyor Global karbon piyasaları, emisyon azaltımı karşılığında kazanılan karbon kredilerinin el değiştirmesini sağlayan önemli bir pazar haline dönüştü. ARF Bio’nun sahip olduğu sertifikalar sayesinde karbon kredisi satış hakkı bulunduğunun altını çizen Arslan, "Bu sertifikalar sayesinde ürettiğimiz yenilenebilir enerji ve engellediğimiz karbon salınımı oranında karbon kredisi satışı yapıyoruz. Bu da gelirlerimizin çeşitliliğini sağlarken, iklim değişikliğiyle mücadeleye de destek veriyoruz. Sadece elektrik veya gübre üreten değil, eksi karbon bir şirket olarak büyümeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yarının ve gelecek kuşakların yatırımlarını yapan şirket" Arslan, "Karbon kredisi satışlarımız ve organomineral gübre üretimimizle gelirlerimizde çeşitlilik elde ettik. Gerçekleştireceğimiz mikroalg ve sera yatırımları ile bu çeşitliliği artırmayı planlıyoruz. Bu yapımızın ülkemizin enerji, tarım ve iklim eylemleri açısından örnek nitelikte olduğuna inanıyoruz" açıklamasını yaptı. Arslan sözlerini şöyle tamamladı: "Son yıllarda yüksek enerji fiyatları, elektrik üretimimiz açısından bize avantaj sağlıyor. Öte yandan, sürdürülebilir tarım, gıda güvenliği ve iklim merkezli yaklaşımlar dünya genelinde giderek daha fazla önem kazanıyor. ARF Bio olarak biz de yalnızca bugünü değil, yarını da gözeten, gelecek kuşakları hesaba katan yatırımlarla sektördeki öncülüğümüzü sürdürmeye kararlıyız."