ÇEVRE
27 Nisan 2024 Cumartesi - 12:41 Kütahya OSB’de yol yenileme çalışmaları başladı Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nde, altyapı ve ulaşım konusunda önemli adımlar atılmaya devam ediyor. Rıza Güral Caddesi’nde başlatılan yol yenileme çalışmaları kapsamında, kilit taşı söküm çalışmaları başladı. Kilit taşı sökümü çalışmalarının bitmesinin ardından zemin sıkıştırma ve tesviye işlemleri gerçekleştirilecek. Rıza GüralCaddesi’nin altyapı işlemlerinin bitmesinin ardından ise beton üzerine asfalt serimi yapılacak. Ortalama 1 aylık bir süreçte tamamlanması planlanan çalışmalar, bölgedeki ulaşımı olumlu yönde etkileyecek ve işletmelerin lojistik süreçlerini daha verimli bir şekilde yürütebilmelerine katkı sağlayacak. Kütahya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Eskioğlu, yapmış olduğu açıklamalarında; “Bölgemizde gerçekleştirdiğimiz altyapı ve ulaşım projeleriyle, işletmelerimizin rekabet gücünü artırmayı ve bölgenin ekonomik gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Rıza Güral Caddesi’nde başlatılan yol yenileme çalışmaları da bu vizyonumuzun bir parçasıdır. Kilit taşı söküm çalışmalarıyla başlayan süreç, zeminin sıkıştırılması ve tesviye işlemleriyle devam edecek. Ardından beton üzerine asfalt serimi gerçekleştirilecek. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla, bölgedeki ulaşım altyapısının sağlam ve modern bir görünüme kavuşacağını ve işletmelerin lojistik süreçlerini daha verimli bir şekilde yürütebileceğini düşünüyoruz. Yaklaşık bir aylık bir süre içinde tamamlanması planlanan bu çalışmalar, yatırımcı ve ziyaretçilerimizin geçici rahatsızlıklarını telafi edecek şekilde planlanmıştır. Kısa süreli zorluklara rağmen, uzun vadede bölgeye sağlanacak olan katma değerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Kütahya Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi olarak, bölgenin gelişimine katkı sağlayacak her türlü projeyi gerçekleştirmeye devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin 13. Ramsar alanıydı çöle döndü
27 Nisan 2024 Cumartesi - 12:02 Türkiye’nin 13. Ramsar alanıydı çöle döndü Kars’ta geçmişte yaklaşık 182 kuş çeşidine ev sahipliği yapan Türkiye’nin 13. Ramsar alanı olan Kuyucuk Gölü tamamen kurudu. Kuruyan gölü kuşlar terk ederken, gölün etrafında bulunan sazlıklar da yakıldı. 2009 yılında ülkemizin 13. Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar (Ramsar) alanı olarak ilan edilen Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti geçen süre içerisinde kururken, geçmişte kuşlarla dolu olan gölü kuşlar da terk etti. Kuyucuk Gölü’nün etrafını çevreleyen ve kuşlarının sığınağı, yuva yaptığı sazlıklarda kimliği belirsiz kişi ve kişilerce ateşe verilerek yakıldı. Kuyucuk Gölü’nün yanan sazlıkları ise havadan görüntülendi. Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti’nin son durumunun içler acısı olduğunu ifade eden vatandaşlar, "Burası Kuyucuk Gölü 7-8 yıl öncesine kadar çok güzel kuş cenneti olan bir gölümüzdü ancak kurudu. Burası artı göçmen kuşların geçtiği noktadaydı. Bunun yanı sıra otluklar, sazlıklar yeni yakılmış. Bakımı yok, koruması yok. Gerekli tedbirlerin önlemlerin alınması gerekiyor. Kuşlarının içerisinde olduğu Kuyucuk Gölü’nün eski halini almasını istiyoruz" dedi. Öte yandan, Avrasya-Afrika göç yolunda birçok kuşa ev sahipliği yapan yaklaşık 245 hektarlık göl ve 416 hektarlık Ramsar alanına sahip göldeki sular çekildi. Kuşların yuvalarının bulunduğu sazlık alanlar da kurudu. Kuruyan sazlık alan da ateşe verilerek yakıldı. Arpaçay ilçesi sınırları içerisinde bulunan Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti’ni kuşlar da terk etti.
İtalya heyeti Muş’ta halay çekip ağaç dikti
27 Nisan 2024 Cumartesi - 11:32 İtalya heyeti Muş’ta halay çekip ağaç dikti "İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz" projesi çerçevesinde Muş İl Özel İdaresi davetlisi olarak kentte gelen İtalya heyeti, davul zurna eşliğinde halay çekip kendi adlarına ağaç dikti. Muş İl Özel İdaresi tarafından yürütülen "İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz" projesi anısına ağaç dikme etkinliği düzenlendi. İtalya’dan gelen Mirabello Sannitico Belediye Başkanı Angelo Miniello ve heyeti, folklor ekibinin davul zurnalı karşılamasına kayıtsız kalmayarak halay çekti. İl Özel İdaresi bahçesinde düzenlenen etkinlikte, Muş Valisi Avni Çakır, İtalya’dan gelen Mirabello Sannitico Belediye Başkanı Angelo Miniello ve heyeti, kurum amirleri ile proje ortaklar çam fidanı dikerek can suyu verdi. Muş’ta çevreyle alakalı duyarlılığının arttırılması, çevrenin yönetilmesi, temiz tutulması ve bu konudaki farkındalıkların arttırılması için çalışma yaptıklarını ifade eden Vali Çakır, "Avrupa Birliği projesinde iki paydaş kurum olarak İtalya’daki dostlarımız Muş’a geldiler. Burada sivil toplum kuruluşları, öğrencilerimiz ilgili tüm kuruluşlarımızın katılımıyla çok güzel bir toplantı gerçekleştirdik. Şu an burada da iki ülke arasındaki kardeşliğin, dostluğun anısına ağaç dikme töreni gerçekleştirdik. Yaklaşık 100 fidanımızı burada toprakla buluşturduk. Bu projenin bir ayağı daha İtalya’da gerçekleşecek. Bu şekilde aramızdaki dostluk pekişmesinde hem de karşılıklı olarak çevrenin korunması, doğanın korunması konusundaki tecrübelerimizin de paylaşmasını sağlamış olacağız. İtalya heyetine, Türkiye’nin en sıcakkanlı insanların yaşadığı kentte geldiniz dedim. Gerçekten de kendileri de ilk geldiği saatten itibaren hem ülkemizde hem de Muş’a çok büyük bir sıcakkanlılıkla karşılandıklarını söylediler. Biz de onlardan çok büyük mutluluk duyduk. Biz de İtalya ekibini ağırlamaktan çok büyük mutluluk duyduk” dedi. İtalya’dan gelen Mirabello Sannitico Belediye Başkanı Angelo Miniello da, "Bu şehirde benden bir parçamın olmasını görmek ve bilmek, güzel bir duygu. Bugün benim ikinci günüm. Sayın valimizin desteğiyle böyle bir etkinlik yapmak çok hoşuma gitti. İlerleyen süreçte diktiğim ağacı gelip kontrol edeceğim. Çünkü artık benim bir parçam burada. Halayı çok beğendim. Benim yaşadığım bölgede buna benzer bir folklor ekibi var. Bizim folklor ekibimiz biraz daha farklı. Bu tür ekiplerin koruma altında olması gerekiyor. Çünkü onlar kültürümüzü yansıtıyorlar" ifadelerini kullandı. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür ise "İklim ve Çevre Sorunları Temelinde Birlikteyiz’ projesi kapsamında Türkiye ve İtalya ile ortak ağaç dikme etkinliği düzenledik. İnşallah diktiğimiz ağaçlar uzun ömürlü olur. Çevreyi ve ağaçları koruyarak çocuklarımıza ve gelecek nesillerimize iyi bir dünya bırakmak amacıyla ağaçları diktik. İnşallah hayırlara vesile olacaktır" diye konuştu. Etkinliğe, İl Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç, kurum amirleri ve proje paydaşları katıldı.
Bu proje üzüm çeşitlerini eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirecek
27 Nisan 2024 Cumartesi - 11:12 Bu proje üzüm çeşitlerini eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirecek SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile üzüm çeşitleri eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirilecek. Köse, “Üzümlerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi sert kış soğuklarının olduğu iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse’den alınan bilgilere göre, "vitis vinifera L." türüne giren kültür asması çeşitlerinin büyük çoğunluğu kış soğuklarına karşı hassas olması ve bunların soğuk-karasal iklimlerde yetiştiriciliği önemli bir sorun olarak görülüyor. Avrupa asmaları olarak bilinen vitis vinifera çeşitlerinde asma gözleri dönem ve çeşitlere bağlı olarak eksi 15 derece ile eksi 25 derecenin derecenin altındaki düşük sıcaklarda don zararına uğrayabiliyor. Aşırı kış soğuklarının hakim olduğu iç veya doğu bölgelerimizde asma sürgünlerinin toprağın veya karın altında gömülmeleri ile yapılan yetiştiricilik hem zahmetli hem de masraflı bir uygulama oluyor. Geliştirilen bu proje ile üzüm çeşitlerinin eksi 35 dereceye kadar dayanılmasını hedefleniyor. Böylece hem ekonomik kayıpların hem de bazı bölgelerde üzüm yetiştirilmesinin önü açılmış olacak. "Büyük oranda başarı sağladık" Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, "Kış soğuklarına dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi yapıyoruz. İlkbahar geç tonlarından etkilenmeyecek geç uyanan üzüm çeşitlerini geliştirilmesini hedefliyoruz. Çekirdekli veya çekirdeksiz, beyaz ya da renkli üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi yönünde üniversitemiz tarafında desteklenen proje ile yürütmekte olduğumu bir çalışmadır. Kültür asması en çok eksi 25 dereceye kadar dayanımı olan bir türdür. Ülkemizde iç ve doğu bölgelerimizde kış sıcaklıklarının eksi 30 derecelere kadar düştüğünü görüyoruz. Bu da yıllık sürgünler üzerindeki gözlerin donmasına ya da verim kayıplarına neden oluyor. Burada yaptığımız çalışmada 2 farklı soğuğa dayanıklı üzüm çeşidinden aldığımız polenlerle Karadeniz Bölgesi’nde yetişen kokulu üzüm çeşitleri ile bazı sofralık üzüm çeşitlerini melezleyerek soğuğa dayanıklı üzüm çeşitleri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Kullandığımız tozlayıcılar ise eksi 40 dereceye kadar dayanıklı olan Kuzey Amerika orjinli üzüm çeşitlerinden elde edilen polenlerdir. Melezleme yoluyla elde ettiğimiz üzüm çekirdeklerini çimlendirerek, bu bitkilerde dona dayanım testi yapıyoruz. Bu sene laboratuvar ortamında yaptığımız dona dayanım testlerinden olumlu sonuçlar aldık. Eksi 30 derece ve üzerinde dayanımı olan genotipler belirledik. Bu çalışma uzun soluklu bir çalışma olacak. Elde ettiğimiz genotiplerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz" dedi. Yurdun iç bölgelerinde kışın sıcaklıkların zaman zaman eksi 30 derecelerin dahi altına kadar düştüğünü belirten Köse, "İklim değişikliği etkileri yıldan yıla daha fazla hissediliyor. 2021 yılı Şubat ayı içerisinde Bolu’da sıcaklığın eksi 30 derece olarak ölçülmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin ilerleyen dönemlerde daha şiddetli hissedilebileceğini göstermektedir. Yürütmekte olduğumuz soğuğa dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi kapsamında Kuzey Amerika orjinli, eksi 40 dereceye kadar dayanımı yüksek vitis riparia kökenli üzüm çeşidine ait çiçek tozları kendi üzüm çeşitlerimiz ile melezlenmektedir. Elde edilen melez bitkilerden dona dayanımı yüksek olarak belirlenen adayların, ülkemizin Erzurum, Kars gibi çok soğuk iklimlerinde dahi yetişebilmesi hedeflenmektedir. Bağcılıkta yetiştiricilik aşamasında sıkça karşılaşılan sorunlardan bir diğer sorun da ilkbahar geç donlarıdır. Ülkemizde mart ayının sonu ile nisan ayının ilk haftasına denk gelen günlerde sık sık geç donlar meydana gelmektedir. Meyvecilikte olduğu gibi bağcılıkta da ilkbahar geç donları yetiştiriciler açısından önemli bir sorundur. Yürüttüğümüz bu projede aynı zamanda geç uyanan, ilkbahar don riski olan bölgelerde yetişebilecek çeşitlerin geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Bu sayede ilkbahar geç donlarının meydana getirdiği ekonomik kayıpların azaltılmasına da katkı sağlanmış olacaktır" diye konuştu.
Genel elektrik kesintisi iddialarına Dicle Elektrik’ten yanıt:
27 Nisan 2024 Cumartesi - 11:09 Genel elektrik kesintisi iddialarına Dicle Elektrik’ten yanıt: Dicle Elektrik bazı sosyal medya organlarında bilinçli ve yanıltıcı olarak gündeme getirilen dağıtım bölgesinde genel bir enerji kesintisi yapıldığı iddialarına yönelik açıklama yaptı. Dicle Elektrik yetkilileri yaptıkları açıklamada 10 yılı aşkın süredir kaliteli, kayıpsız ve kesintisiz elektrik vizyonu çerçevesinde bölgeye sağladıkları katkıyı bir kez daha özetledi. Ayrıca açıklamada Dicle Elektrik hizmet bölgesindeki tarım sulama alanlarında, öngörülmeyen oranlarda kaçak ve kayıt dışı elektrik kullanımının olduğu aktarıldı. Dicle Elektrik yetkilileri sosyal medya üzerinden oluşturulmaya çalışılan algıya yanıt verdi. Yapılan açıklamada; “Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) regülasyonlarına tabii bir görevli elektrik dağıtım şirketi olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan 6 ilde bölgemize değer katan çalışmalara imza atıyoruz. Bazı haberlerde ve sosyal medya mecralarında şirketimizin genel elektrik kesintisi yaptığına ilişkin bir kısım iddialar yer aldığını görüyoruz. Bu yöndeki iddialar asla gerçekle bağdaşmıyor ve elektrik dağıtım hizmetimize kesintisiz devam ediyoruz. Daha önce de defalarca kamuoyu ile paylaştığımız üzere; hizmet bölgemizdeki tarımsal sulama alanlarında öngörülmeyen oranlarda kayıt dışı elektrik kullanımı yapıldığını sıklıkla tespit ediyoruz. Mardin ili Kızıltepe ve Derik ile Şanlıurfa ili Viranşehir ve Siverek ilçelerinin kırsal alanlarında bulunan hatlarımızda ise aşırı gerilim düşümüne yol açan arz dengesizlik sorunları meydana geldi” denildi. "Şehir merkezleri ile tarımsal sulama bölgelerindeki arıza bakım prosedürleri aynı" Açıklamada “Toplam köy, kırsal yerleşim alanının yalnızca binde ikisini teşkil eden tarımsal sulama faaliyetleri, toplam elektrik tüketiminin yüzde 50’sini tek başına gerçekleştiriyor. Bu alanlarda arz güvenliğinden etkilenmemek için oluşan arızaların giderilmesi amacıyla bakım ve onarım çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Şehir merkezlerinde çeşitli sebeplerle meydana gelen az sayıda elektrik arızasına hangi prosedürler ile müdahale ediliyor ise aynı şekilde tarımsal sulama bölgelerine aşırı yüklenme sebebiyle meydana gelen arızalara da aynı şekilde müdahale ediyoruz. Arz güvenliği ve diğer bölgelerin etkilenmemesi için zaruri olan kısmi kesintileri minimum seviyeye indirmek için çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerine yer verildi. Yaşanan muhtemel mağduriyetlere karşın her zaman tedbirlerin alındığını da ifade eden yetkililer “Sağlık sebebiyle elektriğe ihtiyaç duyan tüm vatandaşlarımıza kapımız borcunu ödemiş olup olmadığına bakılmaksızın açık bulunuyor. Bu tür durumlarda şirketimizle iletişime geçerek jeneratör talep edebilirler. Ancak bugüne kadar bu tür bir talep, bir elin parmaklarını geçmedi” denildi. "Türkiye’deki tarımsal sulamada kullanılan elektriğin yüzde 50’si Dicle Elektrik bölgesinde tüketiliyor" Tarımsal sulamada kaçak kullanımın enerji arz güvenliğini tehdit ettiği ifade edilen açıklamada, bölgedeki elektrikle sulama oranının yüzde 70’e ulaştığına dikkat çekilerek; “Tedarik bölgemizde bulunan toplam 135 bin çiftçimizin 31 bini tarımsal sulama abonelerinden oluşuyor. Tüm Türkiye’de yer alan tarımsal sulama aboneleri içerisindeyse, bölgemizdeki abonelerin oranı sadece yüzde 4,2. Ancak küçük bir oran gibi görünen bu kesim, 2023 yılında tarımsal sulama için 6.5 milyar kWh elektrik tüketti. Söz konusu abone grubu tüm Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 50’sini kullanıyor. Bu da bölgede tarımsal sulama için ne denli fazla elektrik tüketildiğini açıkça ortaya koyuyor” ifadelerine yer verildi. “Yatırımlarla bölgemizin geleceğinin elektrik alt yapısını inşa ediyoruz” Açıklamada Dicle Elektrik’in 10 yılı aşkın süredir yaptığı yatırımlar tekrar vurgulanarak; “2023 sonuna kadar toplam yatırımlarımız bugünkü değerle 1 milyar USD’yi aştı. Sene başında belirttiğimiz üzere bu yıl ve önümüzdeki yıl toplam yatırımımızın neredeyse yarısı kadar bir yatırımı daha bölgeye kazandıracağız” denildi.